Header Reklam
Header Reklam

Dünyanın En Büyük Mozaik Müzesi: Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi

05 Temmuz 2011 Dergi: Mayıs-Haziran 2011
Dünyanın En Büyük Mozaik Müzesi: Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi

Gaziantep bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotamya ve Akdeniz arasında bulunuşu güneyden ve Akdeniz'den doğuya, kuzeye ve batıya giden yolların kavşağında oluşu, uygarlık tarihine ve bugüne yön vermiştir. Bu nedenle şehrimiz tarih öncesi çağlardan beri insan topluluklarına yerleşme sahası ve uğrak yeri olmuştur.

Tarihi İpek Yolu'nun da buradan geçmiş olması ilin önemini ve canlılığını devamlı olarak korumasını sağlamıştır. Gaziantep 5 bin yıldan eski tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent olarak bu medeniyetlerin izlerini taşıyor. Biz Gaziantep'i bir turizm ve kültür şehri yapmak ve Gaziantep'in turistik potansiyelini arttırmak için çalışıyoruz. Kültür ve turizm şehri olmak için de geçmişimize sahip çıkmalıyız.

Anadolu tarihine ev sahipliği yapmış olan şehrimiz her alanda kendini ispatlayarak büyük gelişmeler gösterdi. Gaziantep sanayi ve ticaret alanında ülkemizin önde gelen markalarından oldu. Son zamanlarda gerek belediyelerimizin, gerek Valiliğin ve gerekse bilim çevrelerinin çalışmalarıyla kültür şehri olma yolunda ilerleyen Gaziantep'te onlarca müze açıldı, eski yapılar restore edildi. 

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak, 2004 yılından beri sürdürdüğümüz çalışmalarla Gaziantep'te sanayiye destek, paralel bir sektör olan bacasız sanayi turizmi canlandırmak için yoğun bir performans harcadık. Bu potansiyeli kullanabilmek için tarih ve kültür turizmini canlandırmak üzere birbirinden değerli projeleri hayata geçirdik. Gaziantep, sanayisi, zengin mutfağının yanı sıra bundan böyle tarihi ve turistik kent olarak başını çektiği bölge turizminin lideri olarak anılacaktır. Turizm artık yalnızca deniz, kum ve güneş olarak tanımlanmıyor. Dünyada tarih, sanat, kültür, gastronomi ve din turizmi gibi olguların gittikçe daha çok ön plana çıktığını gözlemlemekteyiz.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ilimiz hanları, hamamları, farklı dinlere ev sahipliği yapmış ibadethaneleri ve dünyaca ünlü zengin mutfağı ile yerli yabancı birçok ziyaretçi için çekim merkezi konumundadır. Bütün bu zenginliklerin en çarpıcı örneklerinden birini de "Zeugma Mozaikleri" oluşturmaktadır.

Kültür Bakanlığı'na devrini gerçekleştirdiğimiz ve Cumhuriyet tarihinin en büyük müzesi olma özelliği de bulunan yeni "Zeugma Mozaik ve Arkeoloji Müzesi", turizm alanında yalnızca Gaziantep'in değil, Türkiye'nin de potansiyelini değiştirebilecek bir boyutta olacak.

Kuşkusuz, yapılan çalışmalarda en dikkat çekici olan 2000 yılında yapılan kazılarda bulunan ve M.Ö. 2. yy ait olan Zeugma Antik Kenti mozaikleridir. Mozaikler o kadar değerliydi ki bütün dünyadaki arkeologların gözü Türkiye'ye, Gaziantep'e döndü. Valilik ve Büyükşehir Belediyesi bu kıymetli eserlere sahip çıkarak koruma altına aldı. Daha sonra Gaziantep Müze Kompleksi yapımı için eski tekel fabrikasının 40 bin m2'lik arazisini satın aldık. 2008 yılında inşasına başlanan yeni müze binasının 2010 yılında tamamlanması sonucunda çok daha büyük bir sergileme alanı elde ettik. 2 bin 400 metrekarelik mozaik eseri bu müzeye yerleştirildi.

Gaziantep,  geçmişine sahip çıkarak sahip olduğu bu zenginliği sergileyeceği muhteşem bir müze yapmış oldu. Cumhuriyet tarihinin en büyük müzesini kentimizin, ülkemizin ve insanlığın hizmetine sunduk.

Üç blok olarak inşa edilen Zeugma Müzesi; "Mozaik Müzesi", "Arkeoloji Müzesi" ve "Sergi ve Konferans Salonları?ndan oluşuyor. 3 katlı, 36 bin m2'lik bir alana ve 30 bin m2'lik kapalı alana sahip müze, galeri şeklinde düzenlendi ve toplam 42 milyon TL'ye mal oldu. Işıklandırma ve güvenlik açısından dünya standartlarına uygun bir müze ortamı gerçekleştirildi. Müzenin korunması için 120 kamera yerleştirildi, çevre düzenlemesi de tamamlandı. Arşiv deposu, kütüphane, hatıra eşya satış reyonları, kongre, seminer ve toplantı salonları müze içerisinde yer alıyor.

Zeugma Mozaik Müzesi'nin açılması ile birlikte Arkeoloji Müzesi'nde bulanan tarihi eserler ve mozaikler yeni müzeye transfer edildi. Gaziantep Müzesi'ndeki mozaiklerin taşıma işlemi yaklaşık 3 ay sürdü. Son olarak da müzenin en değerli iki eseri olan Çingene Kızı mozaiği ve "Mars Heykeli" büyük bir gizlilik içerisinde geniş güvenlik önlemi altında yeni müzeye taşındı.

 

Zeugma Mozaik Müzesi

İlk yüzey araştırmalarının 1931 yılında başladığı Zeugma arkeolojik alanında, 1971 yılından bu yana Gaziantep Müze Müdürlüğü ve çeşitli ekipler tarafından kazılar yapılmaktadır. Uzun yıllar Müze Müdürlüğü tarafından, Gaziantep Valiliği'nin desteği ile sürdürülen kazı çalışmaları 2000 yılında ortaya çıkan eserler nedeni ile dünyanın ilgi odağı haline gelmiştir. Yapılan kazılar neticesinde ikiz villalar olarak adlandırılan Poseidon ve Euphrates villaları ortaya çıkarılmıştır. Bu villalarda yüzlerce metrekare taban mozaiği, duvar resmi, Mars Heykeli ve pek çok küçük eser bulunmuştur.

2000 yılında Birecik Barajı'nın yapımı tamamlandığı için su tutulmaya başlanmış ve ortaya çıkarılan eserler suların altında kalma riski ile karşı karşıya kalmıştı.

Kurtarılan eserlerin bir bölümü Gaziantep Müze Müdürlüğü depolarına, bazı yapı taşları, sütunlar, çeşme parçaları ve sütun başlıkları gibi mimari elemanlar ise Zeugma'da sulardan etkilenmeyecek alanlarda oluşturulan koruma bölgelerine taşınmıştır.

Gaziantep Müze Kompleksi yapımı için eski tekel fabrikasının 40 bin metrekarelik arazisi satın alındı. 2008 yılında inşasına başlanan yeni müze binasının 2010 yılında tamamlanması sonucunda çok daha büyük bir sergileme alanı elde edilmiştir.

Yeni müzenin projelendirilmesinin temelini, Zeugma'nın sanatsal, kültürel yönü ile günlük yaşamın detayları oluşturmaktadır. Zeugma Mozaik Müzesi bu temel fikir etrafında şekillendirilmiştir. Bu nedenle Zeugma Mozaik Müzesi'nde yapılan sergilemede; o dönemde kentte yaşamış olan insanların inançları, kültürü ve günlük yaşantısını geçirdiği ortam birebir mimarisine uygun olarak, sokağı, çeşmesi, duvarı ve tüm yapı taşları ile gerçek ölçüsünde ziyaretçilere sunulmaya çalışılmıştır.

Zeugma'nın en önemli özelliklerinden birisi kentte bulunan mimari elemanlar, mozaikler ve kullanılan eşyaların tamamına yakın bölümünün lokal kültürün ürünü olmasıdır. Müzenin oluşturulmasında bu detaylar dikkate alınarak, mümkün olduğunca Zeugma'ya ve bölgeye ait malzemeler kullanılarak sergi gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.

Müzenin ikinci katındaki ikinci bölüm ve ek bina olarak isimlendirilen binanın ortasında bulunan boşlukta oluşturulan mozaik restorasyon laboratuvarı 350 metrekare mozaiğin restorasyonunun yapılabileceği yaklaşık bin 500 m2'lik bir alanı kapsamaktadır.

Binanın zemin katında bulunan cam ile çevrili laboratuvar, çalışmaların 1 ve 2. kattan ziyaretçiler tarafından kolaylıkla izlenmesine olanak sağlamaktadır. Bu şeklide restorasyon konusunda eğitici bir etkinlik sunulurken yaşayan bir müzecilik anlayışı ile sergileme yapılması planlanmıştır.

2 bin yıllık muhteşem mozaiklerin, define avcılarının talanıyla eksik olan kısımları lazer sistemiyle görüntüsel olarak tamamlandı. Dünyada benzeri olmayan yeni bir yöntem uygulanarak çalınan ve eksik olan mozaiklerin parçaları sanal ortamda ışık oyunlarıyla tamamlanıyor ve ziyaretçiler, mozaikleri bütün olarak görebilmekteler.

Zeugma Mozaik Müzesi teşhir çalışmalarında izleyicilerin villaların içinde dolaşması planlanmıştır. Sonuçta müzeden çıkan her ziyaretçinin, Zeugma ve antik dönem ile ilgili kendi çıkarımları olacaktır.

Sonuç olarak, müzeyi gezen binlerce ziyaretçi ile Zeugma arasında bir bağ kurulacak ve herkesin kendine ait bir Zeugma hikâyesi olacaktır.

Zeugma Mozaik Müzesi açılmadan önce dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Tunus'taki Bardo Müzesi'nin elinde 650 m2 mozaik mevcuttur. 2. sıradaki müze Antakya Müzesi'nde ise 450 m2 mozaik vardır. Bu iki müzedeki mozaiklerde 5-6 renk taş kullanılmış. Zeugma mozaiklerinin restorasyonu tamamlanmış miktarı 850 m2 koleksiyonda kayıtlı mozaik miktarı ise bin 600 m2 civarında olup 12 renk taş ve cam kullanılarak yapılmış ve 2000 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Müze hizmete girdiğinde halen sadece 550 m2 sergilenebilen Zeugma mozaiklerinin 1500 m2'si sergilenmektedir. Bu özellikler Zeugma Mozaik Müzesini dünyanın ilk sırasına taşımaktadır

 

Zeugma Mozaik Müzesi Kongre ve Kültür Merkezi

Kültür Merkezi; "Zeugma Mozaik Müzesi", "Arkeoloji Müzesi" ve "Sergi ve Konferans Merkezi", olmak üzere 3 ana yapı ve kapalı otopark ile yaya sokağından (allee) oluşmaktadır.

İnşaatın yapıldığı arsanın toplamı 33 bin m2 olup toplam kapalı inşaat alanı ise yaklaşık 27 bin m2'dir. Bu yapılardan Zeugma Mozaik Müzesi 8 bin 853 m2, Arkeoloji Müzesi 3 bin 798 m2, Sergi ve Konferans Merkezi 6 bin 629 m2'dir.

Yapılar birbirlerine üstü kapalı açık sokak sirkülâsyonu ile bağlantılı olarak planlanmıştır. Her iki müze binası ayrıca yatay köprü ile birbirleriyle bağlantılıdır. Toplam 100 araçlık kapalı otoparkı vardır. Tüm binalar modern müzeciliğin gerektirdiği klima ve aydınlatma sistemleri ile donatılmıştır. Bu sistemler eserlerin en uygun şartlarda korunması ve teşhirde kalması kadar ziyaretçilerin konforlu bir şekilde müze ve merkezimizi ziyaret etmelerini sağlamaktadır.

Düşey bağlantılar için asansörler mevcuttur. Engelli vatandaşlarımız için gerekli rampa ve asansörler, lavabo ve tuvaletler yapılmıştır. Kültür Merkezi'ne ana giriş İpek yolundan, araç girişleri ise yan yol olan tekel caddesinden verilmektedir.

Çevre Düzenlemesi için yaklaşık 13 bin m2 alan bırakılmıştır. Bu alanlarda peyzaj düzenlemeleri, açık sergi alanları, dinlenme ve gezinti terasları, kafeteryalar ve satış birimleri yer almaktadır. Arazinin yüksek bölümlerinde bulunan açık alanlarda şehrimize hakim bir silüet ve Gaziantep Kalesi tarihi görüntüsü ile Kültür Merkezi?ni tamamlamaktadır.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından müzenin inşası için 26 milyon 400 bin TL harcanmıştır.  Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da eserlerin restore edilmesi ve taşınması için harcanan 13 milyon 600 bin TL ile müze toplam 40 milyon TL'ye mal olmuştur.

 

Mars Heykeli

Zeugma'da bulunan en önemli buluntulardan olan, Roma dönemine ait 1,50 metre boyunda bronz bir Mars heykeli.

Eski Yunan'da savaş tanrısı olan Ares'in Romalı karşılığı Mars Roma'da çok önemli bir tanrı. Bereketi ve gücü simgeliyor. Bilindiği gibi Mars savaşçı bir tanrı ve bu karakteriyle kente çok uyuyor. Ayrıca, Fırat kıyısında bereketli topraklar üzerinde kurulmuş bir kent.

Bu nedenle de Mars, Zeugma için çok önemli bir öneme sahip. Yaklaşık 1800 yıl toprağın altında kalan bronz heykelin üzerini temizlenmesi oldukça güç sert bir kalker tabakası kaplamış. Mars heykelinin üzerinde bir de yanık izi var. Arkeologlar bunun M.S 252'de Parthlar'ın, Zeugma'yı ele geçirerek yakıp yıkmasından kalan izler olduğunu düşünüyorlar.

Savaş Tanrısı Mars mızrak tutar. Bu dünyadaki bütün Mars heykellerinde var. Ancak Zeugma Mozaik Müzesi'nde sergilenen heykelin bir elinde mızrak, diğerinde ise çiçek var. Yani savaşı ve barışı simgeliyor. Yüzündeki kızgınlık ve öfke ifadesi ise, onun sanatçı kişiliğini anlatıyor. Bu ifade hiçbir Mars heykelinde yok. Bu özellikler heykeli diğerlerinden ayrıcalıklı kılıyor.

 

Çingene Kızı Mozaiği

Gaziantep'in Nizip ilçesindeki Zeugma antik kentinde 1998 yılında gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkan "Çingene Kızı" mozaiği, antik kentin simgesi halini alan bir mozaiktir. Mozaikteki kişinin Yunan tanrıçası Gaia olduğu sanılmaktadır. Ancak mozaiğe saç örgülerinden dolayı halk arasında "Çingene Kızı" denilmektedir.

İri ve her yöne bakan gözleri, başındaki eşarbı ve büyük küpeleri Çingene Kızı mozaiğini, antik kentten çıkarılan mozaiklerin simgesi haline getirmiştir.

 

 

 

 

Kaynak:

1-    T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı "Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi ve Konferans Merkezi" Yazar: Celaleddin Küçük-N.Mine Yar


Etiketler


Slider Altına