Header Reklam
Header Reklam

İçme Suyu ve Atıksu Arıtma Tesislerinde Sofra Tuzundan Klor Üretim Sistemleri Yaygınlaşıyor

16 Mayıs 2021 Dergi: Mayıs-Haziran 2021
İçme Suyu ve Atıksu Arıtma Tesislerinde Sofra Tuzundan Klor Üretim Sistemleri Yaygınlaşıyor

Yazan: Ali Palamutçu, KEMİSAN KLOR-ALKALİ A.Ş., Genel Müdür

Klor içme suyu ve atıksu dezenfeksiyonunda en çok kullanılan ve tercih edilen dezenfektan türü, ve artık işletmelerin kendi klorunu yerinde üretmeleri çok daha kolay.

Klorlama, bakiye bırakabilmesi ve ekonomik olması nedeniyle, arıtma tesisleri gibi yüksek montanlı suların dezenfeksiyonunda uzun yıllardır en yaygın kullanılan yöntemdir. Klor-Alkali fabrikalarında gaz ya da sıvı olarak üretilen ve nakledilen klor kimyasallarının içme suyu, atıksu veya endüstriyel tesislerde kullanılmasının yüksek iş ve çevre güvenliği riski, suda koku problemi, önlenemez çevresel etkiler ve ek maliyetler gibi dezavantajları vardır. Tesislerin ihtiyaç duydukları kadar kloru sadece sofra tuzu ve elektrik ile kendi yerlerinde üretmelerini sağlayan tuzdan klor üretim teknolojisi, ticari klorlamanın tüm dezavantajlarını ortadan kaldırıyor.

Bu alandaki 45 yıllık tecrübesi ile teknolojisini Türkiye’de geliştiren ve üreten Kemisan, ülkemizde kısa zamanda birçok içme suyu arıtma tesisini gaz klordan tuzdan klor teknolojisine geçirmeyi başarmış ve bu teknolojinin ülkemizde yaygınlaşmasına öncülük etmiştir. Hem kurumlarımız, hem halkımız hem de doğamız için hissedilir şekilde olumlu etkileri olan yerinde tuzdan klor üretim (klor jeneratörü) teknolojisinin kurumlar ve işletmeler için birden çok faydası vardır.

Daha etkili ve kokusuz klor üretimi

Su dezenfeksiyonu işlemi sırasında dezenfektanların işletme ve kurumlara olan maliyeti, kullanılan kimyasalların dezenfeksiyon kabiliyeti ve bakteriler ile mikroorganizmaların suda tekrardan üremesinin uzun süre engellenmesi gibi konular önem kazanmaktadır. Yaygın olarak kullanılan ticari klor - özellikle sıvı klor - üretim esnasında konsantrasyonu arttırmak ve raf ömrünü uzatmak amacıyla, etkinliğini düşürdüğü bilinmesine rağmen, sodyum hidroksit ile birleştirilir. Ancak klor jeneratörü ile üretilen taze, aktif ve düşük pH’lı klor, ticari olarak tedarik edilen klora göre çok daha etkili ve birçok konuda üstündür.

Klor jeneratörlerinin en gelişmiş hali olan ve dünyada sayılı firma tarafından üretilebilen karışık oksidan tip tuzdan klor jeneratörü sadece ticari klordan değil, diğer tüm dezenfeksiyon çeşitlerinden bile kat kat etkilidir. Karışık oksidan tip tuzdan klor jeneratörü yüksek oksidasyon kabiliyeti ile ürettiği aktif, düşük pH’lı sodyum hipoklorit ve oksijen bazlı kuvvetli oksidanlar sayesinde halk ve insan sağlığı alanında birçok artısı olduğu gibi işletme ve kurumların su arıtım prosesine de maliyet bazlı birçok fayda sağlamaktadır. Demir, arsenik ve manganın çok daha etkili olarak okside edilmesi, su şebekesindeki tüm organik ve inorganik maddelerin uzun süreli kullanımda oksitlenerek yok edilmesi, hatlardaki biyofilm tabakalarının temizlenmesi ve bir daha oluşmasının engellenmesi, çeşmeden akan sudaki klor tadı ve kokusunun tamamen ortadan kaldırılması, dezenfeksiyon yan ürünlerinin azaltılması, su şebeke hatlarında dozlanacak klor ihtiyacının zamanla azalması ve buna rağmen 2,5 kat daha uzun mesafe kat edebilen klor bakiyesi ölçümlerine olanak sağlaması karışık oksidan tip tuzdan klor jeneratörü kullanımı ile elde edilen birçok avantajın başında gelmektedir. Sadece sofra tuzu, su ve elektrik ile üretim yapabilen karışık oksidan tip tuzdan klor jeneratörü, sağlamış olduğu düşük operasyon maliyetleri ve sunduğu güvenli işletme rahatlığı ile tüm dünyada popüler olmaya başlamıştır

gaz-klor-kazalarina-son-veren-teknoloji̇Gaz klor kazalarına son veren teknoloji

Dezenfeksiyon maliyeti en düşük olan ticari klor türlerinden gaz klor kullanan işletmeler, sürekli olarak gaz klor tanklarının ve sistemlerini gaz klor kaçak yapması riski ile karşı karşıyadırlar. Arıtma tesislerindeki veya endüstrideki su şartlandırma bölümlerinde görev alan operatörlerin iş güvenliği riskleri yönetici kadrosunun sorumluluğundadır. Gaz klor kazalarının ölüm ile sonuçlanabilecek potansiyele sahip olması, tesislerdeki en yüksek güvenlik önlemlerinin alınması ihtiyacını doğurmuştur. Ancak tesis içerisinde gaz klor kazasının yaşanması durumunda, ne kadar önlem alınırsa alınsın, çevrede bulunan yerleşim yerleri ve personelin kazadan ağır bir şekilde etkilenmesi yüksek olasılıklıdır. Klor jeneratörlerinin üretmiş olduğu solüsyon konsantrasyonunun %1’den az olması, gaz klor riskinin ve gaz klor kullanımı sırasında gerekli olan güvenlik yatırımlarını ortadan kaldırır. Bu sayede işletmeler ve kurumlar, iş güvenliği ve sağlığı konusunda çok büyük ölçüde avantaj sağlarlar.

Karayollarında dolaşan yüksek tehlikeli klor gazına son

Birim fiyatının çok düşük olması nedeniyle klor gazı yüksek miktarlardaki suların dezenfeksiyonunda en çok tercih edilen yöntemlerin arasındadır. İronidir ki, klor gazı insan sağlığı için suyun dezenfekte edilmesinde kullanılsa da aynı zamanda direk temas halinde oldukça tehlikeli, ölümcül etkileri olan bir kimyasaldır. Üretim tesislerinden transferi sırasında karayollarında bu denli tehlikeye sahip bir ürünün nakliyesi, halk sağlığı için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Tuzdan yerinde klor üretim (klor jeneratörü) sistemlerine geçmenin en büyük avantajlarından biri ise ticari klor nakliyesinin sonlandırılması ile yollardaki tehlikeyi sıfıra indirmesi; böylelikle kurumların ve işletmelerin olası ölümcül klor gazı kazalarını engellemesidir.

sivi-klora-gore-%-80-daha-az-nakliye-ihtiyaciSıvı klora göre %80 daha az nakliye ihtiyacı

Nakliye giderleri, arıtma tesislerinin veya proses suyu şartlandırma departmanlarının en büyük gizli giderlerinden biridir. Ticari sıvı klor konsantrasyonun %12 ila %15 arasında olması, geri kalan tüm ürünün tamamının sudan oluşuyor olması demektir. Nakliye sırasında ihtiyaç duyulan klordan çok suyun nakliyesi yer tutmakta olup, kurumlar ve işletmeler en büyük nakliye maliyetini klordan çok suyun nakliyesine harcar; ancak tuzdan yerinde klor üretim sistemleri 10 ton sıvı klor üretebilmek için sadece 2 ton sofra tuzuna ihtiyaç duyar. Böylelikle, tuzdan yerinde üretim sistemini kullanan kurumlar ve işletmeler su dezenfeksiyonunda kullanılacak klor için ticari sıvı klora göre %80 daha az nakliyeye ihtiyaç duyar. Klor gazı kullanan tesisler ile yerinde klor üretim sistemlerini tercih edenler arasında nakliye ihtiyacı bu denli dramatik farklılıklar göstermese de kullanım sonrası boş tüplerin geri nakliyesi ve içerilerindeki kullanılamayan belli miktardaki klorun toplam tüketimden düşülmesi sonucu ulaşılan veriler, sadece tuz nakliyesinin çok daha az olduğunu göstermektedir. Bu, işletme maliyetlerinde oldukça büyük farklılıklara yol açmaktadır.

Ekonomik dezenfeksiyon

İşletmelerin veya kurumların sürdürülebilirliği açısından dikkat edilen en önemli konu, kullanılan dezenfeksiyon yönteminin mali yüküdür. Gaz klor gibi Klor-Alkali tesislerinde üretilen, düzenli olarak satın alınma ihtiyacı oluşturan ürünler sadece kurumları ve işletmeleri dezenfeksiyon işlemi için az sayıda üreticinin ürettiği kimyasala bağımlı hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda bu ürünlerin kullanımı için gereken güvenlik yatırımları ve ağır işletme maliyetlerini de yanında getirir. Kullanılan kimyasalın nakliyesi, depolanması, depolanması sırasında konsantrasyonunu kaybetmesi nedeniyle etkinliğini artırmak için yardımcı pahalı kimyasalların kullanım ihtiyacının doğması, tüm bu kimyasalların işletilmesi için gereken personel, personelin iş sağlığı ve güvenliği için yapılacak yatırım gibi birçok kalem su dezenfeksiyonu sırasında maliyetlerin katlanarak büyümesine sebep olur. Ancak yerinde tuzdan klor üretim sistemlerinin dezenfeksiyon işlemi sırasında minimum personele ihtiyaç duyması, iş sağlığı ve güvenliği giderlerini minimize etmesi ve hatta yok etmesi, klor üretimi sırasında dışarıdan temin edilecek tek ham- maddenin farklı bir sürü satıcıdan temin edilebilecek olan herhangi bir tuz olması, işletme ve kurumlara muazzam bir ekonomik fayda sağlamaktadır.

Dezenfeksiyon yan ürünlerinin (DYÜ) %50’ye kadar azaltılması

Halk sağlığının direkt olarak etkilemesinden dolayı, suyun devletin ilgili bakanlık ve birimleri tarafından belirlenen içme suyu yönetmeliklerindeki seviyelerde ve kalitede olması elzemdir. Bu limitler içme suyu arıtma tesislerinde referans kabul edilir ve suyun kalitesinin veya içinde bulundurduğu organiklerin değerlerinin bu seviyeleri aşmadığı emin olunur. Ne yazık ki dezenfeksiyon işlemi sırasında klorun suda bulunan organik maddeler ile reaksiyonu sonucu Trihalometan (THM) ve Haloasetik Asit (HAA) olarak bilinen dezenfeksiyon yan ürünleri oluşmaktadır. DYÜ’lerin azaltımı ve belirlenen limitlerin altında kalması içme suyu arıtma tesislerinin en çok önem gösterdikleri konulardan biridir. Yerinde tuzdan klor üretim tesislerinin gelişmiş bir çeşidi olan karışık oksidan tip tuzdan klor jeneratörünün içinde bulunan aktif oksidanlar sayesinde DYÜ oranını %50’ye kadar azaltmak mümkündür. Bu sayede şehir su şebeke hatlarında istenen miktarda bakiye klor bırakılabilirken DYÜ’lerin minimum seviyelere inmesi, arıtma tesisleri için DYÜ’leri endişe verici bir konu olmaktan çıkartmaktadır.

Su şebeke hatlarında biyofilm oluşumunun önlenmesi

Su şebeke hatlarında devamlı olarak dezenfeksiyon işleminin gerçekleştiğini anlayabilmek için, şehrin çeşitli noktalarından alınan örnekler ile sudaki bakiye klor miktarı ölçülmektedir. Ancak ölçülen bakiye klora rağmen belli zamanlarda şehrin belli bölgelerinde sudan kaynaklı salgınlar görülmektedir. Bunun oluşmasının en büyük sebebi, hatlarda zamanla oluşan ve büyüyen BİYOFİLM tabakasıdır. Biyofilm tabakaları, sümüksü yapıları ile suyun içerisinde bulunan mikroorganizmaları içlerinde hapsederek çoğalmaları için uygun bir ortam sağlar. Klora karşı dayanıklılığı olan biyofilm tabakası, içerisinde bulunan mikroorganizmalara, özellikle de klora karşı güçlü bir koruma sağlar. Mikroorganizmalar bu güvenli ortamda hızlıca çoğalırlar, biyofilm tabakası yırtılarak çoğalmış olan tüm mikroorganizmaların su şebekesinin akış yönünde dağılmalarına sebep olur ve sudaki bakiye klor miktarı yüksek miktar bakteri ile kısa sürede başa çıkamaz hale gelir. Yayılma sonucu şehrin belli bölgelerinde bir anda toplu salgınlar görülmeye başlayabilir. Klor tek başına biyofilm oluşumuna engel olamazken, aynı zamanda var olan biyofilm tabakalarını yok edemez. Karışık oksidan tip sodyum hipoklorit jeneratörleri; yani yerinde tuzdan klor üretim tesisleri, başka bir kimyasal kullanımına gerek duymadan tüm su şebeke hatlarındaki biyofilm tabakasını yok ederken, aynı zamanda oluşumunu tamamen önler.

kemisan-urunYerli ve milli 45 yıllık tecrübe

Dünya üzerinde yerinde tuzdan klor üretim sistemleri geliştirip, tasarlayan ve üreten sayılı firma bulunmaktadır. Tuzdan klor üretim tesislerinin tasarlanması bir yana, dezenfeksiyon işlemi için elde edilen solüsyonun üretimini yapan, “Anot” adı verilen ve tuzdan klor üretim sistemlerinin kalbi olarak adlandırılan “hücre” kısmını oluşturan özel kaplamalı titanyum plakalar tüm dünyada sadece belli başlı firmalar tarafından üretilebilmektedir. 45 yılı aşkın süredir İzmir’de faaliyet gösteren Kemisan firması, 100% yerli ve milli olarak ürettiği anotlar ile yerinde tuzdan klor üretim tesislerini tasarlamakta ve üretmiş olduğu karışık oksidan tip sodyum hipoklorit jeneratörlerinin Türkiye’deki birçok su arıtma tesisine tedarik etmektedir.

Türkiye’de geleceğin teknolojisine geçiş yapan örnek kurumlar ve işletmeler 

Dünyada sayılı yerinde tuzdan klor ve karışık oksidan tip sodyum hipoklorit üretim sistemleri üreticisinin olmasına rağmen, bu teknolojiyi en iyi şekilde geliştirmiş olan firmalardan birinin, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuş ve 45 yıllık deneyime sahip bir Türk firması olması Türkiye’de birçok belediye ve özel işletmenin bu teknolojiye hızla geçiş yapmasını sağlamıştır. Farklı birçok sektöre de uygulanabilen bu sistemlere başlıca aşağıdaki listede yer alan kurumlar geçiş yaparak uzun süredir kullanmaktadırlar:

  • ASKİ (Ankara Su ve Kanal İdaresi) Pursaklar
  • Kocaeli İzmit Su A.Ş.
  • GASKİ (Gaziantep Su ve Kanal İdaresi)
  • Sivas Şarkışla Belediyesi
  • SİBESKİ (Sivas Su ve Kanal İdaresi)
  • ESKİ (Erzurum Su ve Kanal İdaresi)
  • ESKİ Erzurum Karayazı Arıtma Tesisi
  • Afyonkarahisar Merkez
  • Gümüşhane Merkez
  • İSU (İzmit SU) Avluburun İçme Suyu Arıtma
  • Kocaeli Kandıra İçme Suyu Arıtma
  • Kocaeli Gebze Arıtma
  • Uşak İçme Suyu Arıtma Tesisi
  • Uşak Merkez
  • Manisa İçme Suyu Arıtma Tesisi
  • Bolu Merkez İçme Suyu Arıtma Tesisi
  • Burdur İçme Suyu Arıtma Tesisi
  • Edirne İçme Suyu Arıtma Tesisi 1
  • Edirne İçme Suyu Arıtma Tesisi 2
  • Galata Port tesisleri
     


Slider Altına