Atıksu Yönetiminde SCADA Uygulaması
İsmail Gülsoy,
İlhan Bayram,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan
Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Fakültesi
Enerji Sistemleri Bölümü
Sanayinin geliştiği bölgelerde, göç ve nüfus artışı ile birlikte kentleşme başlamaktadır. Buna bağlı olarak da sanayinin ve nüfusun ürettiği atıksu miktarı artmaktadır. Atıksuların içinde bulunan patojenik ve kimyasal maddeler çevre ve canlı sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzluğu gidermek için atıksuların mutlaka arıtılması gerekmektedir. Atıksu arıtma tesisinin giriş ve çıkışında atıksuyun bazı değerlerinin on-line olarak izlenmesi, işletme verimliliğini artırmaktadır.
Bu çalışmada; ülkemiz sanayi ve nüfusunun önemli bir kısmını barındıran Kocaeli ilinin, Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSU) atıksu yönetiminde yeni kullanmaya başladığı “Atıksu Scada “ sisteminin arıtma tesislerindeki uygulaması incelenmiştir.
1.Giriş
Sanayileşme ile birlikte, gelişen ve küreselleşen dünya, kentleşmeyi de beraberinde getirmektedir. Bunun sonucunda kırsal nüfus giderek azalmakta, insanlar endüstrinin olduğu kentlere göç etmektedir. Dünya nüfusunun kentlerde yaşayan oranı 1950 yılında % 29.2 iken, 2010 yılında % 51.3 olmuş, 2020 yılında ise bu oranın % 58,3 olacağı tahmin edilmektedir [1].
Nüfus artışı, şehirleşme, yaşam standardının yükselmesi, tüketim maddelerinin çeşitlenmesi üretilen atık miktarını aşırı derecede artırmıştır.
2.Atıklar
Atık; her türlü üretim ve tüketim faaliyetleri sonunda, fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özellikleriyle karıştıkları alıcı ortamların doğal bileşim ve özelliklerinin değişmesine yol açarak dolaylı veya doğrudan zararlara yol açabilen ve ortamın kullanım potansiyelini etkileyen katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerdir [2].
Atıklar; sıvı, katı ve gaz olmak üzere üç başlık altında incelenebilir. Ancak bu çalışmada yalnız sıvı atıkların (atıksu) çevre ve insan sağlığı üzerinde etkisi ile atıksuyun belirli parametrelerinin arıtma tesis giriş ve çıkışında on-line izlenmesi, takip ve kontrol edilmesinin önemi üzerinde durulmuştur.
3.Atıksu
Atıksu; evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular, yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların yüzey veya yüzeyaltı akışa dönüşmesi sonucunda gelen sulardır [2].
Sıvı Atıklar:Atık yağlar, kimyasal sıvılar, fabrika atık sıvıları, kanalizasyon suları gibi atıklar sıvı atık olarak değerlendirilmektedir.
Başlıca Sıvı Atık Kaynakları: Konutlar, ticari binalar, endüstri kuruluşları, tarımsal alanlar, hastaneler ve benzeri kurum ve kuruluşlardır.
Atıksuların gelişi güzel doğaya salınması doğadaki akarsu, göl ve yer altı sularının kirlenmesine neden olmaktadır. Ayrıca dolaylı olarak bitki, hayvan ve insan sağlığını da olumsuz olarak etkilemektedir.
3.1. Atıksuyun İçeriği
Atıksular birçok risk faktörü içermektedirler. Bazı risk faktörleri, kısa sürede etkili olurlar ve ortaya çıkan etkinin şiddeti insanların, hayvanların veya çevresel temas potansiyeline bağlı olarak değişir [3].
Atık suların içerdiği ve sağlık riski oluşturan patojenler ve kimyasallar ile bulaşma yolları Tablo 1’de verilmiştir [3,4].
|
Patojenler |
Kimyasallar |
Risk kaynakları- Risk oluşturanlar |
Bakteriler, Visüsler, Helmithler (bağırsak solucanları), Protozoa (tek hücreliler) |
Ağır metaller, Nitratlar ve Nitritler, Organik mikro kirleticiler |
Riskin oluşma nedeni |
Bir defalık veya tekrarlanan “tüketim” veya temas |
Tekrarlanan “tüketim” |
Riskin oluşma yolları (Risk kaynaklarına maruz kalma yolları) |
Sebzelerin, midye gibi kabuklu deniz hayvanlarının yenmesiyle v.b. Suyun içilmesiyle, Aerosol nedeniyle. Doğrudan veya dolaylı yollardan suyla temas edilmesiyle. Vektörler aracılığıyla (su civarında yaşayan böcekler gibi). |
Çeşitli yiyeceklerin yenmesiyle. Suyun içilmesiyle. |
Risk kaynaklarına maruz kalınmışsa etkilerinin ortaya çıkışı |
Genellikle çabuk görülür. |
Genellikle uzun süre sonra görülür. |
Tablo 1. Atıksulardaki patojenler ve kimyasallar ile bağlatılı risk kaynakları.
3.1.1. Patojenler
Patojen; hastalığa neden olan her türlü organizma ve maddedir. Patojenler ve insan sağlığı üzerine etkileri incelendiğinde, arıtılmış ve arıtılmamış atık sulara bağlı olarak ortaya çıkan enfeksiyonlar tablo 2'te görüldüğü gibi beş ana sınıf içinde gruplandırılabilir [3,4].
Sınıflar |
Tanımlar/gözlemler/örnekler |
Su yoluyla taşınan hastalıklar |
Suyun sağlandığı sistemler aracılığıyla yayılabilen enfeksiyonlardır. Su patojenler için taşıyıcı görevi görür. Tifoid ateş, kolera, giardiyasiz(ishal), dizanteri, bulaşıcı hepatit. |
Su ile yıkanarak giderilebilen hastalıklar |
Kişisel temizlik için suyun yetersiz olmasından kaynaklanan hastalıklar. Vücudun dış yüzeylerini etkiler. Konjunktivit, trahom, cüzzam, tinea, askariyaz, yavs hastalığı, giyardiyazis, kriptosporidiyozis. |
Su kaynaklı hastalıklar |
Enfeksiyonlar sucul omurgasız konukçu, genellikle bir hayvan vasıtasıyla taşınır. Enfeksiyona neden olan organizmanın yaşam döngüsünün önemli bir bölümü bu sucul hayvanların içinde gerçekleşir. Şistozomiyazis, gine kurdu, gilarizis |
Su ile bağlantılı böcek vektörlerden kaynaklanan hastalıklar |
Yer üstü su kaynakları yakınında bulunan veya yaşayan böcekler vasıtasıyla yayılan enfeksiyonlardır. Tripanozomiyazis, sarıhumma, deng hastalığı, onkoserkiyazis (nehir körlüğü), sıtma |
Kötü sağlık koruma önlemleri nedeniyle oluşan enfeksiyonlar. |
Genellikle uygun sağlık koruma uygulamalarının olmayışı nedeniyle toplum içinde yayılırlar. Kancalı kurt, yuvarlak solucan, askariyazis. |
Tablo 2. Su ve/veya arıtılmış atık sularla ilişkili olarak görülen hastalıklar.
3.1.2. Kimyasallar
Atıksuların içinde kimyasal maddelerin bulunması da hastalıklara neden olabilmektedir. Kimyasallar, gıda zincirine girerek sağlık riski oluştururlar. İçeriğinde bu kimyasalları bulunduran gıdaların yenmesi, Tablo 3’te görüldüğü gibi insan sağlığını olumsuz yönde etkilerler [3,4].
Genellikle atıksulardaki kimyasalların kaynağını endüstriyel atıksular oluşturur. Kimyasallarla ilgili asıl sorun, toksik kimyasalları içeren gıdaların ve/veya suyun uzun süre tüketilmeleridir. Bu kimyasalların öncelikle bitki ve hayvanların bünyesinde depolanması ile dolaylı olarak insan sağlığı için tehdit oluşturabileceği daima göz önünde bulundurulmalıdır.
Grup |
Kimyasal |
Etkileri |
İnorganik |
Ağır metaller |
Metalin özelliğine ve canlılarda birikimine bağlı olarak; kanser, sinir sistemine etkiler |
Bor |
Bitkilerde toksisite |
|
Serbest klor kalıntısı |
Sucul Yaşamda toksisite |
|
Nitratlar |
Methemoglobinemi (Mavi bebek sendromu), kanser |
|
Organik |
Organik halojenler |
Kanser |
Pestisitler (zirai mücadele ilaçları) |
Kanser, sinir sistemine etkiler |
|
Polinükleer aromatik hidrokarbonlar |
Kanser |
Tablo 3. Atık sularda veya arıtılmış atık sularda bulunan ve toksisiteye neden olabilen kimyasallar.
Evsel atıksuların bileşenleri ve çevresel etkileri Tablo 4'da verilmektedir. [5]
Bileşen |
|
Çevresel Etkiler |
Mikroorganizmalar Biyolojik olarak ayrışabilen organik maddeler |
Patojen bakteriler, virüsler, kurtlar vb. |
Göl ve nehirlerde oksijeni tüketmek |
Diğer organik maddeler |
Deterjanlar, azot, fosfor, amonyak, fenol vb. |
Toksik etki, biyoakümülasyon |
Besi maddeleri |
Azot, fosfor, amonyak |
Otrofiksasyon, oksijen eksikliği, biyoakümülasyon |
Metaller |
Hg, Pb, Cd, Cr, Cu, Ni |
Toksik etki |
Diğer inorganik maddeler |
Asitler, bazlar |
Korozyon, toksik etki |
Termal etkiler |
Sıcak su |
Yaşam koşullarına etki |
Radyoaktivite |
|
Toksik etki, akümülasyon |
Tablo 4. Atıksuların bileşenleri ve çevresel etkileri
İnsan, hayvan ve bitki yaşantısının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi, var olan su kaynaklarının kirletilmemesi ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması için atıksuların mutlaka arıtılması gerekmektedir.
4. Atıksu Arıtma
Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek, ve boşaltıldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçına atıksu arıtma adı verilmektedir.
Atıksuyun niteliğine göre kullanılacak arıtma prosesleri de farklılık göstermektedir.
4.1. Atıksu Arıtma Yöntemleri
Atıksu arıtma yöntemleri temel olarak 3’e ayrılır;
• Fiziksel arıtma yöntemleri
• Kimyasal arıtma yöntemleri
• Biyolojik arıtma yöntemleri
Değişik karakterdeki atıksular için değişik arıtma yöntemleri kullanılabilir. Evsel atıksular için genelde fiziksel ve biyolojik arıtma yöntemleri tercih edilirken endüstriyel atıksuların arıtımı için kimyasal yöntemler kullanılmaktadır. Ancak, her üç yöntemin kullanıldığı arıtma sistemleri de mevcuttur.
4.1.1.Fiziksel Arıtma Yöntemleri: Kirlilik unsurunun fiziksel özelliklerine (maddenin boyutları, vizkositesi ve özgül ağırlığı) bağlı olarak uygulanan arıtma yöntemleridir. Fiziksel arıtma yöntemlerine örnek;
• Izgaralar
• Kum tutucular
• Çökeltme tankları
• Filtrasyon havuzları
4.1.2.Kimyasal Arıtma Yöntemleri: Kirlilik unsurunun kimyasal özelliklerine bağlı olarak, dışarıdan kimyasal madde eklemek suretiyle yapılan arıtma yöntemleridir. Örneğin; Koagülasyon ve Floklaştırma İyon Değiştiriciler Klorlama veya Ozonlama
4.1.3.Biyolojik Arıtma Yöntemleri: Biyokimyasal reaksiyonlar neticesinde atıksudaki çözünmüş organik kirleticilerin uzaklaştırıldığı yöntemlerdir. Örneğin;
• Biyolojik filtreler
• Aktif çamur ve modifikasyonları
• Stabilizasyon havuzları ve modifikasyonları.
• Anaerobik sistemler
5. Kocaeli’de Atıksu Arıtma
Ülkemizde endüstri Marmara bölgesinde gelişmiştir. Kocaeli; yaklaşık 2.200 önemli sanayi yatırımı, 13 adet organize sanayi bölgesi, 2 adet serbest bölge ve 3 adet teknopark ile Türkiye imalat sanayinde % 13 pay sahibidir. Ayrıca Kocaeli, Türkiye imalat sanayi içerisinde % 27’lik kimya sanayi payı ile ilk sırada yer almaktadır [6].
Endüstrinin gelişmesine bağlı olarak Kocaeli ili yoğun göç almaktadır. Şehirde yaşayan nüfus oranı 1965 yılında % 41 iken 2012 yılında bu oran % 93 seviyesine çıkmıştır. Tablo 8 [7].
Yıl |
Nüfus |
Kırsal Nüfusu (%) |
Şehir Nüfusu (%) |
1965 |
335.518 |
59 |
41 |
1970 |
385.408 |
51 |
49 |
1975 |
477.736 |
47 |
53 |
1980 |
596.899 |
47 |
53 |
1985 |
742.245 |
45 |
55 |
1990 |
936.163 |
38 |
62 |
2000 |
1.206.085 |
40 |
60 |
2007 |
1.437.926 |
38 |
62 |
2008 |
1.490.358 |
7 |
93 |
2009 |
1.522.408 |
7 |
93 |
2010 |
1.560.138 |
6 |
94 |
2011 |
1.601.720 |
6 |
94 |
2012 |
1.634.691 |
7 |
93 |
Tablo 8. Yıllara göre Kocaeli Nüfusu ve Dağılımı
Endüstri tesislerinden ve bu bölgede yaşayan insan popülasyonundan çıkan atıksular çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Kocaeli ilinde Büyükşehir Belediyesi’nin Su ve Kanalizasyon Hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak ve kurulu olanları devir alma ve bir elden işletmek üzere 04.05.1995 tarihinde Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürlüğü kurulmuştur [8].
İSU Genel Müdürlüğü; kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması için gerekli olan her türlü tesisi yapmakla görevlidir [9].
Dolayısıyla İSU Genel Müdürlüğü Kocaeli ili sınırları içerisinde bulunan konut, işyerleri ile sanayinin atıksularını yerleşim yerlerinden uzaklaştırarak atıksu arıtma tesislerinde toplamaktadır. Bu tesislerde atıksuyun içerisinden istenmeyen kirleticileri uzaklaştırılıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği deşarj limitlerine uygun suyu elde ederek alıcı ortama vermektedir [10].
6. Atıksu Yönetiminde SCADA Uygulaması
Atıksu arıtma tesis girişlerinden bir gün içinde 2 saat ara ile toplam 12 adet numune alınarak kompozit numune elde edilmekteydi. Bu numune laboratuvarda analiz edilerek atıksu arıtma tesis girişinin değerleri elde ediliyordu. Aynı yöntem ile atıksu arıtma tesis çıkış değerleri de elde ediliyordu. Günlük analiz değerlerine göre de tesisin işletmesi yapılmaktaydı.
Giriş debisi 18.000 m3/gün ila 120.000 m3/gün arasında olan atıksu arıtma tesislerinde limitler üzerinde kirlilik yükü girdiğinde bu kirleticilerin analizi yapılana kadar 24 x 750 ton ila 24 x 5.000 ton atıksuyun tesise girişi gerçekleşmiş olacaktır. Sisteme dahil olan ilave kirlilik yükü; enerji sarfiyatı, arıtma çamuru yükü, kimyasal sarfiyatını artırmaktadır. Bu tür ilave yükler arıtma tesislerinin Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği deşarj limitlerini sağlanması için ek maliyetler getirmekteydi. Bu nedenle tesis girişlerinde anlık olarak kirlilik yükü tespiti önem arz etmektedir.
İSU Genel Müdürlüğü, İzmit körfezi çevresinde bulunan atıksu arıtma tesislerini en yüksek standartlarda hizmet veren ve gelecek nesiller için çalışan bir su idaresi olmak için çevreden ödün vermeden işletmektedir. 2012 yılında atıksu arıtma tesisleri işletme maliyet gideri 31.611.690 TL’dir. Bu maliyetin % 27’si 8.521.200 TL elektrik enerjisi sarfiyatı olup 35.267.800 kwh/yıl’dır [11].
Atıksu arıtma tesislerini optimum bir şekilde tek bir merkezden işletebilmek için kontrol, denetleme ve ölçme işlemlerinin düzenli, hatasız ve seri bir şekilde yapılmasıyla mümkün hale getirmek için SCADA sistemini Türkiye’de ilk kez atıksu arıtma sisteminde uygulamaya başlamıştır.
Bu şekilde bir ölçme ve kontrol yapısı sayesinde daha az insan gücü ile kolay, kaliteli, müdahale edilebilir ve akıllı bir izleme ile Kocaeli’nin kanalizasyon ve arıtma ihtiyacını çevreyi koruyarak ve hizmet kalitesini sürekli yükselterek sağlamaktır.
6.1. SCADA
SCADA: Bir şehrin içme suyu şebekesi, elektrik şebekesi, doğalgaz şebekesi, yüzlerce kilometre uzunluğunda doğalgaz ve petrol boru hatları gibi geniş alana yayılmış şebekelerin insan denetiminde gözlemlenmesi ve elde edilen veriler doğrultusunda gerekli müdahalenin yine insan eliyle sağlandığı sistemlerdir [12].
SCADA sistemi; geniş bir alana yayılmış cihazların bir merkezden bilgisayar aracılığıyla denetlenmesini, izlenmesini, önceden tasarlanmış bir mantık içerisinde işletilmesini ve geçmiş zaman birimine ait verilerin saklanmasını sağlar [13].
6.3. SCADA Sistemin Yapısı
Genel olarak SCADA sisteminin yapısı üç ana kısımdan oluşmaktadır.
- Uzak Uç Birim (Remote Terminal Unit -RTU): Giriş (algılama) cihazlarından veri toplama ve kontrol uç birimlerini oluşturan sistemlerdir.
- Haberleşme Sistemi: Uzak uç birimlerden başka bir bölgeye karşılıklı olarak, verinin gönderilmesini sağlayan sistemlerdir.
- Kontrol Merkezi Sistemi (Ana Kontrol Merkezi -AKM / Master Terminal Unit MTU): Sistemlerin, bilgisayar esaslı bir yapıyla uzaktan kontrol edildiği, izlendiği ve yönetildiği yer olarak tanımlanabilir.
SCADA sistemlerinin genel bir şematik yapısı Şekil 3’te görülmektedir. Bu sistem sayesinde, bir tesise veya işletmeye ait tüm elemanların kontrolünden üretim planlamasına, çevre kontrol ünitelerinden yardımcı işletmelere kadar bütün birimlerin kontrolü ve gözetlenmesi sağlanabilir. Bu sistem, bir dizi elektronik kontrol ünitelerini, endüstriyel bilgisayarları veya iş istasyonlarını ve uygulama yazılımları ile iletişim bölümlerini içerir.
6.4. SCADA Uygulaması
İSU Genel Müdürlüğü’nde uygulanmakta olan atıksu SCADA sistemi genel olarak aşağıdaki kısımlardan oluşmaktadır.
- Kısım saha elemanlarının içinde bulunduğu yer üstü köşkü.
- Problar ile on-line analiz yapan kısım.
- Ultraviyole Spektrometre metodu ölçüm tekniği ile ölçüm yapan kısım.
- Vakum metodu ile örnek alan soğutucu kısım.
- Analiz edilen verileri sayısal olarak merkez birime ulaştıran iletişim kısmı.
- Sahadan toplanan bilgilerin incelenmesi ve analizinin yapıldığı merkez kısım
- SCADA yazılım programı ile sistem kullanıcıların sisteme bağlandığı arayüz kısmı.
- Verilerin saklandığı veritabanı kısmı
6.4.1. Yer Üstü Köşk
Sahada ölçüm yapan, numune alan, iletişimi sağlayan cihazlar ile bu cihazlara kesintisiz enerji sağlayan birimleri barındırmaktadır. Şekil 4'de yer üstü köşkün projesi görülmektedir. Yer üstü köşküne on-line ölçümü yapılacak atıksuyun bağlantısı yapılmıştır. Ayrıca numune kaplarının kurallarına uygun yıkanması için de temiz su bağlantısı yapılmıştır. Şekil 5' de bu bağlantılar görülmektedir.
6.4.2. Problar
Sistem içinde yer alan 4 prop ile Askıda Katı Madde, Çözünmüş Oksijen, İletkenlik, Ph, Sıcaklık değerleri ölçülmektedir.
6.4.3. Spektrometre
Sistem içinde yer alan Spektrometre ile Amanyum Azotu, Nitrat Azotu, Fosfat Fosforu, Kimyasal Oksijen İhtiyacı, Renk, TAH(Yağ) değerleri ölçülmektedir.
Problar ve Spektrometre ile ölçülen değerler kurulu network üzerinden mikrodalga haberleşme sistemi ile veritabanına kayıt olmaktadır. SCADA otomasyon yazılımı her bir değeri Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği’nde belirtilen limit değerleri ile karşılaştırmaktadır. Limit değerler aşıldığında sistem otomatik uyarı vermektedir.
6.4.4. Numune Alma
Yönetmeliklerde belirlenen limit değerlerin aşılması durumunda, numune alma cihazı atıksudan vakum metodu ile otomatik olarak numune almaktadır. Alınan numune Şekil 7’de görünen numune alma ve saklama cihazları içerisinde uygun soğutma koşulları altında saklanmaktadır. Sistem, numune aldığında otomatik olarak uyarı vermektedir. Ayrıca limit değerlerinin aşılması beklenmeden de istenildiğinde numune alınabilmektedir. Numuneler kontrol için laboratuvarlara gönderilmektedir. Numune alma kapları otomatik olarak temiz su ile yıkanmakta ve bir sonraki numune alma işlemi için hazır hale getirilmektedir.
6.4.5. Haberleşme
Sahada yer alan yer üstü köşkler ile merkez birim arasında Şekil 8’de görüldüğü gibi micro dalga sistemi ile haberleşmeyi sağlayan network kurulmuştur. Ölçüm cihazlarından alınan bilgiler network üzerinden merkez birime ulaştırılmaktadır. Ayrıca merkez birim tarafından on-line olarak takip edilen süreçlere gerektiğinde uzaktan müdahale edilebilmektedir. Kurulan network üzerinden veriler 100 km uzaktan taşınabilmektedir.
6.4.6. Merkez Birim
Merkez birimi 2 personel ile Kocaeli genelinde kurulu bulunan sistemin bütün seviyeleriyle denetlenmesini, izlenmesini ve işletilmesini yapmaktadır. Sahadan her seviyeden toplanan bilgiler burada barındırılmaktadır ve burada işlenmektedir Şekil 9.
6.4.7. Arayüz
Arayüz: SCADA sistemine yetkili personelin bağlanmasının, izlemesinin ve kontrolünün yapılmasını sağlamaktadır. Sahadan gelen veriler arayüz aracılığı ile kullanım amacına göre görsel bir şekilde anlamlı hale getirilmektedir.
Arayüz ile Şekil 10’da arıtma tesisine giren ve çıkan atıksuyun debileri, bu suyun 12 adet parametrik değeri, istasyon ve enerji bilgileri görülmektedir. Atıksu arıtma tesisine giren atıksuyun her bir parametre için minimum, maksimum ve uyarı değeri bulunmaktadır. Aynı şekilde arıtma tesisinden çıkan atıksuyun da her bir parametre için minimum, maksimum ve uyarı değeri bulunmaktadır. Bu değerler ilgili deşarj yönetmeliğine göre belirlenmektedir.
6.4.8. Veritabanı
Sahada bulunan ölçüm cihazları sürekli olarak belirli değerlerin ölçümlerini yapmaktadır. Ölçüm verileri saha ile merkez birim arasında kurulu olan network üzerinden merkez birime ulaşmaktadır. Bu veriler her birim için ayrı, ayrı oluşturulan kayıt desenleri ile bu sistem içerisinde yer alan veri tabanına kayıt edilmektedir. Kayıt edilen bu bilgilere Şekil 11’de görüldüğü gibi istenildiğinde ulaşılabilmektedir.
7. Sonuç
Kırsal nüfusun giderek azalması, kentleşme ve endüstrinin gelişmesi ile birlikte ortaya çıkan çevre problemlerinden biri de atıksu problemidir.
Atıksuların içeriğinde bulunan patojenik mikroorganizmalar, ağır metaller, zararlı organik kimyasallar, endokrin sistemini bozucu bileşikler gibi aktif ilaç bileşikleri insan sağlığına yönelik bir dizi potansiyel riskleri oluşturmaktadır [14].
Patojen içeriklerinden kaynaklanan riskler ise uygun arıtma ve diğer risk yönetim stratejileri birlikte kullanılarak önlenebilmektedir. İlaçlar (analjezikler, kafein, kolesterol ilaçları, antidepresanlar, antibiyotikler) ve endokrin sistemini bozan maddeler (doğum kontrol ilaçları- estradiol bileşikleri, bitki östrojenleri, böcek ilaçları, bifenoller ve ağır metaller gibi endüstriyel kimyasallar) gibi kirleticiler, özellikle içme suyu olarak insanlar tarafından kullanılan yüzey ve yeraltı su kaynaklarına karışırlarsa insan sağlığı için tehdit oluştururlar[3].
Bu sebeplerden dolayı evsel ve endüstriyel atıksuların deşarj standartlarına hatta bu standartların üzerinde arıtılması sağlanarak alıcı ortama verilmesi canlı ve özellikle insan sağlığı açısından önem arz etmektedir. Arıtma kalitesinin yükseltilebilmesi atıksuyun arıtma tesisine girişinden itibaren çıkışına kadar her aşamasının sürekli gözlem ve kontrol edilmesiyle sağlanabilir.
Scada sisteminin atıksu arıtma tesislerinde kullanılması ile atıksu arıtma tesislerinin giriş ve çıkışında atıksuyun kirletici parametre değerleri anlık ölçülmektedir. Tesislere giren-çıkan atıksuyun ölçüm değerlerine göre tesislerin optimum seviyede çalışması sağlanmaktadır.
8. Kaynaklar
[1] Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri. Erişim 30 Nisan 2013, http://www.esdh.com.tr/pdf/ dunyatoplamken1950-2025.pdf
[2] Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği. (2004) T.C. Resmi Gazete, 25687, 31 Aralık 2004.
[3] Yasemin S. K., Ayben D. Ü. Ç., Süer A.(2007). Arıtılmış Atık Suların Tarımda Kullanılması ve İnsan Sağlığı Yönünden Riskler. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 44 (3),101-116.
[4] Salgot M.( 2001). Hygienic Aspects of DESAR: Water Circuits. Decentralized Sanitation and Reuse. Integrated Envir. Tech. Series, IWA Publishing, London, UK, 469-484.
[5] Argun O. E., Gülsüm E. Z., Derin O. (2005). Türkiye’de evsel atıksu oluşum miktarları ve karakterizasyonu. İTÜ Dergisi , 15(1-3), 57-69.
[6] Kocaeli Sanayi Odası. (t.y.). Erişim: 06 Mayıs 2013, http://www.kosano.org.tr
[7] Türkiye İstatistik Kurumu. (t.y.). Erişim 06 Mayıs 2013, http://www.tuik.gov.tr
[8] Bakanlar Kurulu Kararı. (1995) T.C. Resmi Gazete, 22277, 04 Mayıs 1995.
[9] İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun. (1981) T.C. Resmi Gazete, 17523, 23 Kasım 1981.
[10] İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun. (1981) T.C. Resmi Gazete, 17523, 23 Kasım 1981.
[11] Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu (2012).
[12] GÖNÜL, S., ST. (2010). Kontrol merkezindeki yazılımlar açık mimariye sahip olmalı. Proses Otomasyonu Dergisi, Mayıs 2010
[13] ÖZKAN, A. (2005). Endüstriyel Otomasyon Sistemlerinin Mekatronik Kontrol Yöntemleri ve Mekatronik Sistem Uygulaması. Bilim Uzmanlığı Tezi, Karaelmas Ün. Fen Bil. Enst.
[14] Stagnitti ark. (1999). Envıronmental Impacts And Rısk Assessment. Erişim 09 Mayıs 2013, http://147.213.145.2/biohydrology/abstracts/Stagnitti_Plen.doc