Su ve Kanalizasyon İdarelerinin DSİ'den Beklentileri Neler Olabilir?

Sezgin ERÖZBAĞ
ABB ASKİ Genel Müdürlüğü İç Denetim Birimi Başkanı
Kısaca SUKİ diye isimlendireceğimiz Büyükşehir Belediyelerine bağlı Su ve Kanalizasyon İdarelerinin önemi ve kendilerinden olan beklentiler her geçen gün artmaktadır.
Malum 2012 yılında kabul edilen 6360 sayılı Yasa “On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”ile bu İdarelerin hem hizmet alanları genişlemiş, hem de sorumlulukları artmıştır.
Güncel tabir ile SUKİ’lerin kapsama alanları genişlemiştir.
Halbuki 7/24 saat kesintisiz şekilde su gibi temel bir ihtiyacı karşılamak zorunda olan bu İdareler böyle bir yasal düzenlemeye; ne idari, ne mali, ne de teknik altyapı açısından hazır değillerdi.
Nitekim söz konusu Yasanın uygulamaya geçmesiyle birlikte köy iken mahalleye dönüşen yerlerde; abonelik işlemleri başta olmak üzere, alt yapı hizmetlerinden, arızalara müdahaleye kadar birçok konuda sorunlar yaşanmaya başlamış, yaşanmaya da devam etmektedir.
Anlaşılması açısından çarpıcı bir örnek verecek olursak bazı büyükşehirlerde merkez ile uzaklığı 170 kilometreyi bulabilen ilçeler yer almaktadır. Buralara hizmet götürmenin parasal, personel ve zaman açısından getirdiği külfet üst üste koyduğumuzda ciddi bir maliyet teşkil etmektedir.
Oysa SUKİ’lerin hizmet alanları ve buna bağlı olarak giderleri artarken, gelir kaynakları bunun çok gerisinde kalmıştır.
Kuraklık riski barındıran bir coğrafyada yaşadığımız gerçeği ortada. Su stresi yaşayan bir ülke olup, bu gidişle su fakiri olan ülkeler arasında yer almamız sürpriz olmasa gerek.
Suyun yaşamın temel kaynağı olması, alternatifinin de olmaması konusunda sanırım hemfikiriz. Dolayısıyla stratejik bir öneme sahip olduğu da tartışma götürmez.
Bu nedenle su hizmeti sağlayan bu İdarelerin bir an önce çıkarılacak yasal düzenlemeler ile idari, mali ve teknik pozisyonlarının güçlendirilmesi gerekliliği ihtiyacın çok daha ötesinde elzem hale gelmiştir.
Örnek mi, tabi oldukları 2560 sayılı Yasa 1981 tarihli olup güncelliğini yitirmiş, beklentileri ve ihtiyacı karşılamaktan çok uzakta kalmıştır.
Bu bağlamda SUKİ’lere, DSİ başta olmak üzere Merkezi İdarenin desteği olmadan olmaz diyerek aşağıda neler yapılabileceği hususunda konu başlıklarına değinilmiştir.
I) İçme Suyu Temininde İş Birliği ve Destek
• Kaynak Geliştirme ve Projelendirme: SUKİ'ler, şehirlerin artan su ihtiyacını karşılamak için yeni su kaynaklarının keşfi, geliştirilmesi ve bu kaynaklardan şehirlere su temini için gerekli baraj, regülatör, isale hatları gibi büyük ölçekli altyapı projelerinin DSİ tarafından planlanmasını ve hayata geçirilmesini beklerler. DSİ, bu konularda teknik bilgi birikimi ve projelendirme yeteneğiyle SUKİ'lere önemli destek sağlayabilir.
• Su Tahsisleri ve Hakları: Şehirlerin içme suyu ihtiyacının karşılanması için su kaynaklarından yeterli ve düzenli tahsislerin yapılması SUKİ'ler için hayati öneme sahiptir. DSİ'nin, su tahsis süreçlerini kolaylaştırması ve SUKİ'lerin su haklarını güvence altına alması beklenir.
• Mevcut Tesislerin Geliştirilmesi: DSİ tarafından inşa edilmiş veya işletilen içme suyu arıtma tesislerinin, isale hatlarının ve depoların kapasite artırımı, rehabilitasyonu veya modernizasyonu konularında DSİ'den teknik ve finansal destek beklenir.
II) Atık Su Yönetimi ve Kirlilik Kontrolü
• Havza Bazlı Kirlilik Kontrolü: Atık su deşarjları ve endüstriyel kirlilik, su kaynakları üzerinde baskı oluşturur. SUKİ'ler, DSİ'nin havza bazında su kirliliği kontrol planlamalarını yapmasını, kirlilik kaynaklarını denetlemesini ve kirliliğin önlenmesi için ortak çalışmalar yürütmesini beklerler.
• Su Kalitesi İzleme: DSİ'nin, su kaynaklarının kalitesini sürekli izleyerek elde ettiği verileri SUKİ'lerle paylaşması ve olası kirlilik durumlarında hızlı aksiyon alınması için iş birliği yapması önemlidir.
• Arıtma Tesisi Altyapısı Desteği: Özellikle küçük ve orta ölçekli belediyelerde atık su arıtma tesisi yapımında DSİ'den teknik destek ve yatırım teşviki beklenebilir.
III) Taşkın Koruma ve Altyapı Güvenliği
• Taşkın Yönetimi ve Erken Uyarı Sistemleri: Şehirleri ve su altyapısını taşkınlardan korumak için DSİ'nin taşkın kontrol yapıları (setler) inşa etmesi ve etkin bir erken uyarı sistemi kurması SUKİ'ler için kritik öneme sahiptir. SUKİ'ler, DSİ'den bu konuda sürekli bilgi akışı ve koordinasyon beklerler.
• Dere Islahı ve Kapasite Artırımı: Şehir içinden geçen derelerin ıslahı, debi kapasitelerinin artırılması ve yapılaşmanın taşkın riskini azaltacak şekilde denetlenmesi konularında DSİ'den destek ve iş birliği beklenir.
IV) Veri Paylaşımı ve Koordinasyon
• Hidrolojik Veri Paylaşımı: Su kaynakları yönetimi için kritik olan yağış, akım, yeraltı suyu seviyeleri gibi hidrolojik verilerin DSİ tarafından düzenli olarak SUKİ'lerle paylaşılması, SUKİ'lerin su yönetimi planlamalarını daha sağlıklı yapmalarını sağlar.
• Teknik Destek ve Danışmanlık: DSİ'nin, su ve atık su projelerinde teknik standartların belirlenmesi, fizibilite çalışmaları ve projelendirme süreçlerinde SUKİ'lere teknik destek ve danışmanlık sağlaması beklenir.
• Ortak Projeler ve Eğitimler: İki kurum arasında bilgi ve deneyim paylaşımını artıracak ortak projeler, çalıştaylar ve eğitim programlarının düzenlenmesi de SUKİ'lerin DSİ'den beklentileri arasındadır.
Sonuç itibariyle; şehirlerin su güvenliğini sağlamak, mevcut su kaynaklarını verimli kullanmak, kirliliği kontrol altına almak ve taşkın risklerini minimize etmek amacıyla Devletin tüm kurumlarıyla stratejik ortaklık, teknik destek ve güçlü bir iş birliği için eylem zamanı.