Header Reklam
Header Reklam

'Şehirlerimizin Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar' Sempozyumu'nun gündeminde deprem ve çarpık kentleşme vardı

28 Aralık 2011 Dergi: Kasım-Aralık 2011
'Şehirlerimizin Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar' Sempozyumu'nun gündeminde deprem ve çarpık kentleşme vardı

MMG, 19 Kasım tarihinde, "Şehirlerimizin Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar" Sempozyumu'nu gerçekleştirdi. Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde, yoğun katılımla gerçekleşen Sempozyum'un açılış konuşmaları MMG Genel Başkanı Avni Çebi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı İdris Güllüce, AK Parti Kayseri Milletvekili TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyesi Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Üsküdar Kaymakamı Süleyman Erdoğan ve Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara tarafından gerçekleştirildi. MMG Genel Başkanı Avni Çebi, yeni yapılan şehirlerin insanları ayıran mekânlara dönüştüğünü ve önümüzdeki dönemlerde sosyal depremler oluşturacak şehirlerin inşa edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "İstanbul gibi büyük şehirlerimizde, maalesef çok büyük risk bulunmaktadır. Aynı zamanda bu kentler modern şehrin ihtiyaçlarını karşılayamamakta, gerekli sosyal donatı alanlarına da sahip olamamaktadır. Dolayısıyla bu binaların büyük bir kısmının yenilenmesi gerekmektedir. İstanbul'da yaşanabilecek depremde meydana gelecek kayıplar, yüz milyarlarca dolarla ifade edilecek bir değerdir. İstanbul'da şehir merkezindeki kamuya ait sosyal donatı alanı olabilecek yerlerin, alışveriş merkezi, rezidans yapımı veya devlete, TOKİ'ye gelir arttırıcı projeler mantığı içinde kullanılmaması lazım. Bu alanların bir afet zamanında insanlarımızın buluşabileceği, iskân edebileceği yerler olarak elde tutulması gerekir". "Kentsel dönüşümden veya imar planlarında yapılan değişikliklerden oluşan rantın, kesinlikle kamuya aktarılacağı adil bir paylaşım sisteminin geliştirilmesi lazım" diyen Çebi; kamuya aktarılmayan bu rantın Türkiye'nin başını ağrıtan, aynı zamanda gelir adaletini bozan önemli konulardan biri olduğuna dikkat çekti. "Şehirlerimizin yenilenmesi aşamasında, siluetine çok değer vermeliyiz" diyen Çebi konuşmasını şöyle sürdürdü: "İstanbul'un siluetini maalesef her geçen gün kaybetmekteyiz. İstanbul'un, kendi varlığıyla çok büyük bir değer, marka olması için plazalara ve alışveriş merkezlerine ihtiyacı yok. Dünyada İstanbul'un silueti gibi hiçbir siluet yok. İstanbul'un siluetini koruyabilsek ve pazarlasak çok daha fazla değer yaratırız. İstanbul siluetini bozan ucube binaların yıkılması veya görüntüyü bozmayacak seviyeye çekilmesi gerekmektedir. Bir kısım insanlar para kazanacaklar diye bu yapıların tutulmasını, bu şehre yapılmış bir ihanet olarak görüyoruz".

TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı İdris Güllüce, kentsel dönüşümden her zaman söz edildiğini, ancak köysel dönüşümün de sorun olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek; Anadolu'da pek çok köyün kendiliğinden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.  

AK Parti Kayseri Milletvekili TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyesi Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır da 1999 depreminin üzerinden geçen 12 yılda, hükümetlerce önemli çalışmaların yapıldığını, ancak mevcut yapı stokunun rehabilitasyonu doğrultusunda atılması gereken kararlı adımların hala atılmadığını belirtti. Türkiye'de şehirlerin geleceğini tehdit eden en önemli hususlardan birinin çarpık yapılaşma olduğunu belirten Bakır, şunları söyledi: "Mevcut durumun tespiti de çok önemlidir. İşgalci, tapu tahsisli vatandaşların sayısının tespit edilmesi gerekmektedir. Tapu tahsisli, tapu sahibi ve tamamıyla belgesiz vatandaşlarımıza ayrı ayrı çözümler getirilmelidir. Kentsel dönüşüme 'Herkese tek beden gömlek uyar' mantığıyla yaklaşmayı doğru bulmuyorum" diye konuştu. İstanbul'un her ilçesinin kendine özgü olduğunu, her birinin farklı problemleri bulunduğunu, bu ilçelerde uygulanacak reçetelerin de farklı olması gerektiğini belirten Bakır, Bayrampaşa, Esenler, Güngören, Bağcılar, Fikirtepe gibi semtlerde parsel bazında değil, ada bazında kentsel dönüşüm projelerinin uygulanması gerektiğini vurgulayarak, kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilecek alanlarda transfer binalarının yapılabileceği boş hazine ve kamu arazisi olmasının büyük önem taşıdığını söyledi.  Kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak binaların, Türk-Osmanlı mimarisini yansıtması, estetik kaygıların göz ardı edilmemesi gerektiğini de ifade eden Bakır, "Bir bölge, kentsel dönüşüm alanı ilan edildikten sonra, toplamda 10 sene tapu mülkiyet değişikliğine müsaade edilmemelidir. Aksi takdirde, belediyelerimiz, orijinal yapı sahipleriyle değil, konutlarını onlardan ucuza satın alan profesyonel emlak simsarlarıyla pazarlığa oturmak zorunda kalmaktadırlar" dedi. Ayrıca profesyonel mühendislik sistemine hızla geçilmesi gerektiğini vurgulayan Bakır, deprem olduğunda profesyonel mühendisin sorumlu olduğu yapıların kontrolünü gerçekleştirmesi gerektiğini kaydetti.

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin de kentsel dönüşümün bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini ifade etti. 1999 depreminden sonra hem üniversitelerin hem de kamu kurumlarının önemli çalışmalar yaptığını anlatan Şahin, İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Dairesi desteğiyle 10 binin üzerinde sivil toplum kuruluşu yöneticisinin ve kamu yöneticisinin eğitildiğini söyledi. Şahin, "Şu andan sonra yapılması gereken, vatandaşlarımızı sağlam konutlara kavuşturmak. Burada en büyük sorumluluk bize göre sivil toplum kuruluşlarına düşüyor. Geçmişte kentsel dönüşüm sözünü eden belediye başkanları seçim kaybetmiştir. Onun için adım atamıyorlar. Devletin gerek merkezi yönetimi,  gerekse yerel yönetimi bu dönüşümde farklı bir rant beklememelidir. Devletin bu işten en büyük rantı, vatandaşlarının çağdaş ve güvenli konutlarda yaşaması olmalıdır. Depremde yaşanan can kayıpları asla kader değildir" diye konuştu.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Yılmaz, değişimin yönü ve gücünün, o toplumun karakteristik özelliklerine ve ortam koşullarına göre şekillendiğini, şehirlerdeki değişimlerin de buna bağlı olarak zamana ve zemine göre farklılıklar gösterdiğini anlatarak, günümüzdeki küreselleşme döneminde şehirlerin algılanması ve yorumlanmasının ciddi bir biçimde değişime uğradığını, kentsel politikaların ise değişimin tam odağında yer aldığını söyledi.

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ise günümüzde şehirlerin metropollere dönüştüğünü, küreselleşen ekonomiden, küreselleşen kültürden ve bireyselleşen insandan şehirlerin de nasibini aldığını anlatarak, insanları mutlu edemeyen bir şehir için yeni standartların yaratılmaya başlanıldığını belirtti. Şehirlerin moda haftalarıyla, küresel konuların konuşulduğu toplantılarla, protestolarla, savaşlarla anıldığını ifade eden Kara, bu değişimin devam ettiğini ve bu değişimin önünde durmanın mümkün olmadığını söyledi.

 

Sempozyum Sonuç Bildirisi

1.         Öncelikli olarak yapı müteahhitliği herkesin el attığı bir alan olmaktan çıkarılmalı, belli nitelik, teknik eleman, donanım ve mali şartlar aranmalıdır.

2.         İnşaatlarda çalışan usta, işçi ve kalfalar eğitimden geçirilerek sertifikalandırılmalıdır.

3.         Yapı kontrol sistemi değiştirilerek tüm bina ve müteahhitler Mecburi Yapı Sigortası kapsamında denetlenmelidir.

4.         Sektörü düzenleyen devlet, yerel yönetimler, üniversite ve mesleki sivil örgüt ayakları olan bir üst kurul oluşturulmalıdır.

5.         Şehirlerimiz kurulduğu bölgenin kültürel ve topografik dokusuna uygun, bölgenin kendine has mimari özeliklerinin yansıtıldığı, yerel malzemenin kullanıldığı, mimari ve estetiğin öne çıktığı, sosyal donatı alanlarının geniş ve erişilebilir olduğu, birbirini tekrar etmeyen kimlikli şehirler olarak inşa edilmelidir.

6.         Deprem ve afet yönetimiyle ilgili eğitimler, eğitimin her aşamasında verilmeli ve halkın gönüllü katılımı teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Afet sonrası halkın toplanacağı ve ihtiyaçlarının karşılanacağı geniş kullanım alanlı, çok fonksiyonlu açık ve kapalı mekânlar oluşturulmalı ve her an afete hazır tutulmalıdır.

 

 


Etiketler


Slider Altına