Header Reklam
Header Reklam

'Şehirler AB’ye alınsaydı, Türkiye’de AB’ye girmeye en yakın şehir Konya olurdu'.

11 Temmuz 2008 Dergi: Mayıs-Haziran 2006
'Şehirler AB’ye alınsaydı, Türkiye’de AB’ye girmeye en yakın şehir Konya olurdu'. Anadolu Türkleri’nin ilk başkenti Konya; gücünü geçmişten alarak geleceğe dev adımlarla ilerliyor.

 e-Belediye: Sayın Tahir Akyürek, yerel yönetimler için vizyonunuz nedir? 21. yüzyılın şehirlerine nasıl bakıyor ve nasıl bir Konya hayal ediyorsunuz?

Tahir Akyürek: Türkiye’de son dönemde gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle, merkezi iktidar yetkilerini yerel yönetimlere aktarmış, bu da belediyeleri daha güçlü kılmıştır. Biz her zaman şunu söylüyoruz; ülke kalkınması yerel yönetimlerin düzenli, sürekli, kalıcı hizmetleriyle mümkündür. Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimize fiziki, sosyal ve kültürel olmak üzere birçok alanda hizmet ediyoruz. Hizmetlerimizi yürütürken hizmette kaliteyi ve insana hizmeti hedef seçiyoruz. Amacımız, bu şehri hemşehrilerimiz ve ziyaretçilerimiz için daha güzel hale getirmek ve onları bu şehirde mutlu kılmaktır. Türkiye’de geçmiş dönemde az hizmetle tekrar seçim kazanılırdı. Ancak yeni dönemde insanların artan beklentilerine karşılık vermek için daha fazla çalışmak gerekiyor. Yani, halka hizmet etmeyen belediyelerin ayakta kalamayacağı bir gerçektir. Türkiye, belediyecilikte üç dönemi birden yaşadı. Birincisi imkánların kısıtlı olduğu 84 öncesi dönemdi. Diğeri imkánların biraz daha arttığı 84 sonrası. Üçüncüsü ise, imkánların ve yetkilerin daha da arttığı şu anda yaşadığımız dönem. Artık çalışmadan olmaz. Tüm yerel yönetimler olarak çalışacağız.

Yerel yönetimler alanında yaşanan hızlı gelişmelerin neticesinde Konya olarak da, ülke olarak da bu gelişmelerin dışında kalmamamız gerektiği gibi, hatta bu gelişmelerin önüne geçmek ve gelişmelere yön vermek hedefimiz de var. Şimdi, şehrimizde de yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemle birlikte tüm imkánlarımızı en iyi şekilde kullanmak durumundayız. Ülkemizin en hızlı kalkınan, gelişen ve düzenli yapılaşması ile örnek şehri olan Konya’yı sadece şehir merkezi ve ilçeleri ile ele alarak hizmet üretmek doğru değildir. Hizmeti şehrimizin en ücra köşesine taşımak biz belediye başkanlarının ve kamu yöneticilerinin görevidir. Biz, Konya’yı dünyanın yaşanabilir şehirleri arasında en önlere taşımak için çalışıyoruz.

e-Belediye: Usta yazarımız Ahmet Hamdi Tanpınar’ın "5 Şehir" adlı eserinde anlatılan şehirlerden biri olan ve tarihimizde büyük yeri bulunan Konya, gelenekle, modernliği nasıl birleştiriyor? Konya nasıl değişiyor?

Tahir Akyürek: Konya, tarihinde önemli bir misyona sahip. Selçuklular döneminde başkent olan Konya, "En Muhteşem Türk Şehri" seçilmiştir. Tarih boyunca Türk-İslam medeniyeti öncesinde de bu bölge kentsel yaşam örneklerinin ilk uygulamalarının ortaya konulduğu bir bölgedir. O nedenle, Konya’nın geçmişteki misyonuna da uygun bir şekilde, dünya şehirciliğindeki gelişmeleri arkadan takip etmek değil, onlara yön vermek zorunluluğu, onları etkileme ve onlarla birlikte yürüme zorunluluğu var. Konya, tarihi ve kültürel geçmişinin yanında ekonomik anlamda da önemli bir misyona sahiptir. Konya’daki ihracatın büyüklüğünü göz önünde bulundurursak, şunu söyleyebiliriz; birçok yönden Türkiye’ye model olan Konya, gücünü geçmişten alarak geleceğe dev adımlarla ilerlemektedir.

Bugün Konya’da, altyapı sorunları en aza indirilmiştir. Trafik sorununa kalıcı çözümler kısa zaman içerisinde hayata geçirilmiştir. Birçok yeni cadde ve geçit dünya standartları gözetilerek şehrimize kazandırılmıştır. Çevre düzenlemeleri ile şehre nefes aldıran yeni mekanlar oluşturulmuştur. Giderek artan konut sıkıntısına TOKİ işbirliği ile çözüm üretilmiştir. Hükümetimizin Konya için düşündüğü Mavi Tünel, Duble Yollar, Hızlı Tren gibi önemli yatırımların şehrimize kazandırılması için her türlü çabanın içerisine girilmiştir. Şehrin yaşanılır hale getirilmesi kadar önemli olan insanlarının yaşam koşullarını kolaylaştırma yolunda ciddi adımlar atılmıştır. Konya’da okuyan öğrencilere destek olunmuş, kadınlara, yaşlılara kimsesizlere sahip çıkılmıştır. Konya, tarihten getirdiği kültürel birikimin yeni bir vizyon ile dünyaya tanıtılması amacıyla gururumuz olan yeni bir kültür merkezine kavuşmuştur. Mevlana Hazretleri’nin çağrısına uyarak şehrimize gelen insanlar onun ruhani şahsiyetine uygun bu mekanda, onu anmanın hazzı ile şehrimizden ayrılmakta ve Mevlana Kültür Merkezi yılın her günü kültürel aktiviteler ile dolup taşmaktadır. Dünyaca ünlü büyük düşünür Mevlana Celaleddin Rumî’yi anma ve O’nun düşüncelerini insanlığa aktarma adına Mesnevî’nin yabancı dillere çevirisi başlatılmış; Mevlana Çizgi Filmi hazırlatılmış ve Mevlana Sinema Filmi için çalışmalar hızlandırılmıştır. 2007 yılının UNESCO tarafından "Bütün Dünyada Mevlana Yılı" ilan edilmesi ve semanın soyut miras olarak kabul edilmesi sürecine katkı sağlayan Büyükşehir Belediyesi bu uğraşların sonucunu da almıştır. Tabii ki 2007 yılının UNESCO tarafından Mevlana yılı ilan edilmesi sorumluluklarımızı artırmıştır...

Artık Konya, sadece kendine ve Türkiye’ye karşı sorumlulukları olan bir şehir değil, tüm dünyaya karşı sorumlulukları olan bir şehirdir. Hedefimiz; Konya’nın, kültürel, tarihî ve yerel değerlerini bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, hepsinin değerini bir arada yükselterek Konya’yı marka haline dönüştürmektir. Konya’nın avantajlı yönlerini ve fırsatlarını tüm dünyaya doğru duyurabilmektir. Konya’nın model bir kent örneği olduğunu tescilleyen bir çalışma olarak Amerika’da düzenlenen sempozyum ve diğer tanıtım programları ile bu hedefe ulaşılacaktır. Bu çalışmaların ilk meyvesi olarak yurt dışında Konya’nın geleceğin Avrupa kenti olduğunu ifade eden söylemler şehrimiz adına gurur vericidir.  Böylelikle hem Konya’ya karşı bakışı ve uluslar arası yargıları tahlil edebilir hem de kentsel bir markalaşma yolunda önemli mesafeler alabiliriz diye düşünüyorum.

e-Belediye: Sayın Başkan, bir açıklamanızda, "Konya’nın İmaj ve Tanıtım Eksikliği" olduğunu söylüyorsunuz. Bu konuda neler yapıyorsunuz ve yapmayı planlıyorsunuz?

Tahir Akyürek: Konya tanıtım eksikliği yaşıyor. Doğru. Ama Konya potansiyel olarak birtakım barikatları aştıktan sonra büyük bir patlama yaşayacak. Bu patlama sürecini şu anda yaşıyoruz zaten. Çünkü Konya, Anadolu’daki Türklerin ilk başkentidir. 200 yıla yakın başkentlik yapmıştır ve o zaman 100 bin nüfuslu büyük bir merkez. Ayrıca İslam öncesi uygarlıklarda da önemli bir merkez. Mesela Konya’nın iki tane mahallesi olan Sille ve Gilistra’nın İncil’de de isimleri geçiyor. Çatalhöyük kazıları, bu bölgenin ilk kent yaşamına ev sahipliği yaptığını ortaya koyuyor. Bütün bunlardan günümüze doğru geldikçe, Konya, Türkiye’nin en büyük şehri. Toprak alanı olarak Türkiye’nin 19’da biri ve birçok Avrupa ülkesinden daha büyük. Böyle bir potansiyeli var. Binlerce küçük ve orta ölçekli işletme ile bir KOBİ cenneti olan Konya’da 8 bine yakın CNC tezgahlı üretim atölyesi var. Konya’nın müthiş bir sanayi potansiyeli var, ama dünyada küreselleşmenin, markaların yarışmasının ön plana çıktığı dönemde yeni bir sıçrama ile dünyada yarışa girmesi ve sanayi alanında markalaşma sürecini yakalaması gerekiyor. Şehir olarak da, dünya şehirleri ile yarışa sokulup önlere taşınması gerekiyor. İşte bir örneği; ABD’de katıldığımız sempozyum. Ayrıca, Finansal Times’da düzenlenen bir ankette bazı kriterlerde Avrupa şehirleri arasında ikinci oldu ve ödül aldı. Bu, lobi yapılarak ya da hatır için verilen bir ödül değil. Bu çok önemli. Konya’nın tanıtım eksikliği var; ama, potansiyeli çok büyük. Konya o eksiklikleri aşacak durumda. Biz de bunun için çalışıyoruz.

e-Belediye: ABD’de geçtiğimiz günlerde, "Türk Şehirlerinden Küreselleşmeyi Anlamak; Konya Modeli" konulu toplantı gerçekleştirildi. Konya nasıl model oldu? Model oluşundaki alt bileşenler nelerdir ?

Tahir Akyürek: Konya, tarihte olduğu gibi halen hızla göç almasına rağmen kimliğini muhafaza eden bir şehir. Devlet desteği olmadan sanayileşmesini gerçekleştiren, sivil toplumun son derece güçlü olduğu bir şehir. İşte bu şehir, illa alınıp uygulanması gereken bir modellik değil belki, ama özgünlük ve incelemeye değerlik anlamında dikkatle üzerinde durulması gereken bir şehirdir. ABD’deki Sempozyum da bu çerçevede gerçekleşmiştir. ABD’li ve ülkemizden bilim adamlarının katıldığı Sempozyum’da öne çıkan görüş; 19. yüzyılın imparatorlukların yüzyılı, 20. yüzyılın ulus devletler yüzyılı olduğu, 21. yüzyılın ise şehirler yüzyılı olacağı yönünde. Bu çerçeveden bakıldığında Konya; tarihsel, kültürel, şehircilik ve siyasal alanlarda önümüzdeki dönemlerde dünyada öne çıkmaya aday belli başlı şehirler arasında yer alıyor.

ABD’de gerçekleştirdiğimiz ziyaretler de, Konya’nın tanıtımı, dünyaya açılımı ve dünya şehri olması açısından önem arz etmektedir. Mesela Sempozyum’dan ve ziyaretlerden edindiğimiz bir başka nokta da şu oldu: Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 10 bin doları aşarsa, bizler ABD ve Avrupa şehirlerinin seviyesine ulaşırız. ABD şehirlerinin, Konya’nın en az 10 katı bütçeleri var. Bizdeki imkanlar ve kişi başına düşen gelir açısından bakıldığında Konya, dünyanın önemli şehirlerinin içinde yer alıyor. Kendi imkanlarımızla alt ve üst yapıda gerçekleştirdiğimiz atılım dünyanın dikkatini çekiyor. Türkiye’nin ve Konya’nın ABD’den alacağı birçok örnek var. Türkiye’nin ve Konya’nın özellikle çok kültürlülük konusunda ABD’ye örnek olduğunu da belirtmek isterim.

e-Belediye: Avrupa Birliği ile ilişkileriniz ve diğer yabancı yatırımların teşviki konusunda çalışmalarınız var mı?  Bu konuda neler planlıyorsunuz?

Tahir Akyürek: Ben, AB’ye ideolojik bakılmasından yana değilim. Teknik bakmak lazım. Türkiye’nin kırmızı çizgileri var. Mesela, Kıbrıs’tan çıkması mümkün değil. Türkiye’de, kimsenin ideoloji ve sloganların arkasına sığınıp halkı kullanma hakkı yok. İdeolojilerin arkasına sığınıp insanları vergi daireleri veya başka resmi dairelerin kapısında bekletmeye hakkımız yok. AB’nin Türkiye’ye en büyük katkısı teknik katkı olacak. Sağlık Sistemi, Sosyal Güvenlik Sistemi, Bilgi Edinme Kanunu. Bunlar tesadüfen çıkmadı. Bazı kurumlar işlevlik kazanacak, halk rahat edecek. Herkes kendini bu teknik düzenlemelere uydurursa karlı çıkacağız. Ben, AB’nin inancımızı yok edeceği düşüncesine inanmıyorum. Bizim millet geleneğimizde kökten kopmak çok zordur. Devlet-Millet bütünleşmesini tam olarak temin edersek Türkiye’nin lider ülke olduğunu göreceğiz. Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’de en çok ziyaret edilen illerden biri Konya’dır. Konya’ya olumsuz örnekler bulmak için gelen yabancılar, genellikle şaşırarak geri dönüyorlar. Bizim görevimiz; dünya ile yarışabileceğimizi, şehir olarak ortaya koyabilmektir. Konya’da yaşayan insanlar olarak; alt ve üst yapısıyla, şehirde yaşayan insanların bilinci, hoşgörüsü, çevreye uyumu, gelen insanlarla muhatap olma şekliyle Konya’mızı dünyadaki şehirlerle yarışır hale getirmeliyiz. Böyle bir sorumluluğumuz var. Konya ilk defa üniversitesi, valiliği, kamu kurumları ile bir birliktelik oluşturdu. Bundan da kuvvet alarak şehrimizi geleceğe taşımayı amaçlıyoruz. Hep söylüyorum; eğer şehirler AB’ye alınsaydı, Türkiye’de AB’ye girmeye en yakın şehir Konya olurdu.  Konya, planlı yapılaşması, üretim çeşitliliği, eğitimli insanları, 500 bini bulan genç nüfusu ve Türkiye’nin en büyük üniversitesi, dünyanın bilinen en eski yerleşim alanı olmasıyla Türkiye’nin AB’ye model göstereceği bir şehirdir. Biz, AB’den yana, dünya ile bütünleşmeden yanayız. Şehrimizi de AB’ye en güzel şekilde hazırlıyoruz.

Teşvik konusunda ise, yaptığımız gerek yurt içi, gerekse yurtdışı ziyaretlerinde yabancı yatırımcıları Konya’ya davet ediyoruz ve bu konuda çeşitli teşvikler uyguluyoruz. Konya, konumu itibariyle yatırıma elverişli bir şehirdir. Konya, öz kaynakla kalkınma modeli, sağlıklı altyapısı, günden güne büyüyen ekonomisi, çok çeşitli yan sanayi imkanları ile gelişmiş bir şehirdir. Üç organize sanayi bölgesiyle birçok sektörde gelişen Konya’da yatırım yapabilecek sanayicilere bu üç organize sanayi bölgesinde yatırım yapmaları halinde günlük 3 bin 500 metreküplük su verilecektir. Sanayi Odamız ve Ticaret Odamızın vereceği desteklerin yanında biz de belediyeler olarak alt ve üst yapı konusunda, arsa tahsisinden tüm fiziki ihtiyaçlarına kadar her konuda yardımcı oluyoruz.

e-Belediye: UNESCO 2007 yılını "Mevlana Yılı" ilan etti. Hazırlıklar ne aşamada, neler planlanıyor?  Bu konuda gerek hükümetten, gerekse yabancı kaynaklardan destek alıyor musunuz?

Tahir Akyürek: UNESCO 2007 yılını "Mevlana Yılı" ilan ederken, Sema Ayini’ni de "Somut Olmayan Dünya Mirasları Listesi"ne aldı. Bu konuda, neler yapılabilir diye, hem Konya’daki kurumlar olarak, hem de Türkiye ve dünya genelinde çeşitli girişimlerde bulunuyoruz. Konya olarak 2007 yılını sadece şehrimizin değil, ülkemizin tanıtımı açısından da son derece önemli buluyor ve bunu en iyi şekilde değerlendirmek için çalışıyoruz. Hazreti Mevlana merkezli çalışmalar hem Konya’nın tanıtımı, hem de Türkiye’nin imajı açısından son derece önemlidir. Bu anlamda dünyanın en büyük sema salonuna sahip olan Mevlana Kültür Merkezi’ni açtık. Büyükşehir Belediyesi olarak ilk defa Mesnevi’nin Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca ve Farsça basımını gerçekleştirdik. Bütün bunlar okuyanlardan büyük ilgi gördü. Hazreti Mevlana’nın bakış açısını gençlere ve çocuklara da anlatmak için ayrıca 70 dakikalık bir Mevlana çizgi filmi hazırladık. Çizgi filmin dublaj ve film müziği gibi tüm ayrıntıları tamamlandı, şu an yabancı dillere dublaj çalışmaları sürdürülüyor. Filmin kopyaları kısa süre içinde hazırlanacak. Film, Türkiye’deki tüm sinemalarda gösterime girecek. Ama bu konuda en önemli çalışma, Mevlana Filmi’ni ortaya çıkararak, Mevlana’nın bakış açısını tüm dünyaya ulaştırmaktır. Bu kapsamda Gazeteci Yazar arkadaşımız Ömer Lütfi Mete ile senaryo konusunda anlaşarak ilk adımı attık. Filmin senaryo aşaması devam ediyor. Filmi, 2007 yılı Şeb-i Arus törenlerine yetiştirmeyi düşünüyoruz. Bütün bunların yanında, Uluslararası Mevlana Barış Ödülü Projesi gibi tüm dünyada etki uyandıran proje ve çeşitli konferanslar, festivaller gerçekleştirerek 2007’yi en yararlı şekilde tamamlamayı planlıyoruz.

e-Belediye: Sayın Başkan, Konya’nın planlı ve gecekondusuz bir şehir olduğu söyleniyor. Bu konuyu biraz açar mısınız? Nasıl oluyor da hem yoğun göç alıp hem de planlı kentleşme sağlanabiliyor?

Tahir Akyürek: Konya, Türklerin Anadolu’yu mesken tutmalarında yerleşke olarak belirledikleri ilk şehirlerdendir. Selçuklu’ya ve daha öncesinde bir çok farklı din ve medeniyete merkezlik etmiş olan Konya’da, bir yönetim geleneği ve bu geleneği sürdürme alışkanlığı vardır. Bu şehirde yöneticiler her ne olursa olsun bir öncekinin hizmetini yok saymak yerine, onu sürdürme ve geliştirme gayreti içinde olmuşlardır. Özellikle Cumhuriyet döneminde görevi devralan her yönetici, bir önceki yöneticinin hizmetlerini tamamlamış ve onun projelerini de kendi projeleri yanında hayata geçirmeye çalışmıştır. Yerel yönetimlerin birbirlerini yok sayma yerine birbirlerini onore eden bu davranışları, şehre ve şehir insanına kazanç olarak yansımıştır. Konya Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin önceki dönemlerde gecekondulaşmayı önlemeye yönelik aldıkları tedbirler, sonraki yöneticiler tarafından eksiksiz olarak uygulandığı gibi, bu hedef bizim dönemimizde de en önemli hizmetler arasında yer almıştır. Oluşturulan gecekondu önleme bölgelerinde hedeflerin uzun tutulması ve hizmetlerin gelen her yönetici tarafından sürdürülmesi, şehrimizi gecekondulardan korumuş ve model bir kent oluşumunu sağlamıştır. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak bugün gecekondulaşmanın yaşanmaması için çeşitli yatırımlar yapıyor, gecekondu önleme bölgelerine en önemli hizmetlerimizi sunuyoruz. Umuyoruz ki, bu örnek yönetim şekli ve her yönetime gelenin bir öncekinin hedeflerini paylaşma çabası hem ülkemize, hem de gelişmekte olan ülke şehirlerine model olsun. Zira biz önceki hizmeti aksatmanın ve onu yok saymanın ülkeye, millete zarar olduğu ve bunu yapmanın büyük bir israf olacağı inancındayız. Konya gecekondusuz, planlı gelişen bir şehirdir. Çünkü Konya’nın kendine özgü bir yönetim ve hedefte bir olma çabası vardır.

e-Belediye: "Sosyal Yardım ve Sağlık Hizmetleri" proje ve çalışmalarınızla öne çıkıyorsunuz. Bir "Öncelikler" yaklaşımınız var mı?

Tahir Akyürek: İçişleri Bakanlığı’nın 63 kritere göre belediyelerin performanslarına göre yaptığı araştırmada, Konya Büyükşehir Belediyesi "Sosyal Yardım ve Sağlık Hizmetleri" değerlendirmesinde birinci sırada yer aldı.

Göreve geldiğimiz günden itibaren fiziki belediyeciliğin yanında sosyal belediyeciliğe de önem verdik. Sosyal Belediyecilik, belediyeciliğin ikinci en önemli ayağıdır. Biz bireye hizmeti esas alıyoruz. Yani, belediyecilikte önceliğimiz bireye hizmettir. Açlıktan ve açıkta kalmaktan dolayı hiç kimse ölmemeli. Ama hayatın acı bir yönü olan ölümde de yine vatandaşlarımızı yalnız bırakmayarak, Alo Cenaze ile ücretsiz cenaze hizmeti veriyoruz. Yine insanlarımızın en mutlu günlerinde yanlarında olmak için  Alo Doğum birimimiz, 24 saat boyunca doğum yapacak bayanları evlerinden alıp hastaneye, hastaneden de tekrar evlerine bırakmaktadır. Ayrıca, kendi işlerini göremeyecek durumda olan yaşlı vatandaşlarımıza, hemşireler eşliğinde evde bakım uyguluyor, bütün işlerini belirli bir periyot dahilinde görüyoruz. Gıda yardımları, eğitim yardımları aynı şekilde devam ediyor. Eğitim hayatını sürdüren yardıma muhtaç çocukların yanı sıra öksüz, yetim, şehit ve gazi çocuklarını da eğitim hayatları süresince maddi ve manevi olarak destekliyoruz. Geçtiğimiz yıl başlattığımız 10 bin üniversite öğrencisine eğitim yardımı uygulamasını bu yıl da sürdürüyoruz. Hayatın her alanında Konya’da bulunan vatandaşlarımız, Büyükşehir Belediyesi’ni yanlarında hissetmeye devam edecektir.

e-Belediye: Kent ve kentliler için tamamladığınız, halen üzerinde çalıştığınız ve planladığınız projeleriniz nelerdir?

Tahir Akyürek: Fiziki belediyecilik açısından Konya bütçesinin yüzde 70’ini yatırımlara ayıran belki Türkiye’deki tek belediye. Örneğin, İçişleri Bakanlığı Belediye Performans değerlendirmesinde hazineden aldığı paranın dışında kaynak oluşturmada Konya birinci oldu.

Konya Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden bu yana birçok önemli projeye imza attık.  İlk yılımızda Konya doğalgaza kavuştu. Bu yılki hedef 100 bin abone. Kenti çepeçevre saracak çevre yollarının projesi hazırlandı. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi ile yaptığımız anlaşma gereği 2 bin 16 konutun temeli atıldı ve bir yılda tamamlanarak vatandaşların kullanımına hazır hale getirildi. Şehirde kişi başına düşen yeşil alan miktarını artırmaya yönelik çalışmalarımızda da önemli mesafeler aldık ve kişi başına düşen yeşil alan miktarını 3 metrekare artırdık. Sosyal Belediyecilik konusunda da önemli mesafeler alarak Konya’yı Türkiye’nin Sosyal Belediyecilik’te birinci belediyesi haline getirdik. Ülkeler arası rekabetin şehirler arası rekabete dönüştüğü günümüzde, gücümüzü sloganlarla değil, üretimle ortaya koymaya devam edeceğiz. Türkiye’de en çok ziyaret edilen ikinci mekán olma özelliğini elinde bulunduran Mevlana Müzesi civarında başlatılan yeniden düzenleme çalışmaları ile eski görünümünden kurtarılarak tarihi dokusuna yeniden kavuşturuluyor. Dünyanın ikinci, Türkiye’nin en büyük tuz rezervini barındıran Tuz Gölü’nü kurtarma çalışmaları çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı başlatılan Konya Atıksu Arıtma Tesisleri’nin inşaatı devam ediyor. Sosyal alanda hem çocuklar, hem gençler, hem de yaşlılar için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Şehir içi ulaşımda önceliği yayalara veren Büyükşehir Belediyesi modern Konya’ya yakışacak modern yaya üstgeçitleri inşa ediyor. "Yeşil İçinde Konya"sloganıyla harekete geçerek şehrin dört bir yanını ağaçlandırıyoruz. KOSKİ Genel Müdürlüğü ile birlikte son iki yılda şehre 1.5 milyon ağaç kazandırıldı. İnşaatı tamamlanan Kadın Konukevi ile ailevi ve psikolojik nedenlerle dışlanan, kalacak yeri olmayan kadınlarımıza güvenli bir ortam sunulacak. Hanımlarımızın tüm sosyal aktivitelerini gerçekleştirecekleri bir ortam olarak Hanımlar Lokali hazırladık. Hanım günlerinden yüzmeye, bilgisayardan masa tenisine kadar her türlü etkinliğin yapılabileceği nezih bir ortamın inşaatı sürüyor. Türkiye’nin en güvenli illeri arasında yer alan ve hızla gelişen Konya’ya AB standartlarında yeni bir itfaiye merkezi kazandırıldı. İlk yayalaştırma uygulamasını Kazım Karabekir Caddesi’nde uyguladık. Şehrin en işlek bölgesi olan Zafer Meydanı araç trafiğinden kurtarılarak yayalara daha nezih bir mekan olarak sunuldu. Bölge şimdi yayaların gezi, dinlenme ve eğlence mekanı haline geldi. Kazım Karabekir Yaya Yolu Konyalıların gözde mekanı oldu. Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan Mevlana Müzesi, yapılan kentsel dönüşüm projesiyle hak ettiği görünüme kavuşturuldu. Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi ile Mevlana Müzesi arasında kalan bölgede yapılan kamulaştırma çalışmasıyla bu bölgedeki sağlıksız ve çarpık yapılaşma ortadan kaldırıldı.

Ayrıca, altyapıdaki yüzde 98’lik gerçekleşme oranı ile Türkiye’de en önde olan büyükşehiriz. Sadece Saraçoğlu mahallemizde kanalizasyon yoktu, onun da ihalesini yaptık. O bölgeye toplam 15 trilyon liralık bir yatırım yapacağız. Yine, yeni kararını aldığımız 3 trilyonluk bir ihale de sel sularının ıslahı ile ilgili. Toplu Konut alanından Tıp Fakültesi’ne doğru gerçekleştirilecek sel suları ıslah projesi ile, bir kanal açılacak, o da yolların bozulmasını önlemek için şehrin dışına taşınacak. İlçe belediyelerimiz ile birlikte ürettiğimiz konut alanı sayısı bir yıl içinde 9 bin konutu buldu. Çoğunda yapılaşma başladı. Sadece bir bölgede 2 bin 16 konut bir yıl içinde teslime hazır hale getirildi. Yine sanayi alanları ile ilgili de altyapı ve arsa temin çalışmalarımız var. Mesela Ankara Yolu üzerinde 60 fabrikadan oluşan bir sanayi alanı son bir sene içinde bitme aşamasına geldi. Ciddi bir hamle oldu bu. Büsan Organize Sanayi bölgesinin arkasında, yerini Karatay Belediyemizin temin ettiği bu tesisler önemli. İstihdama yönelik de çeşitli özendirici çalışmalarımız var. Ayrıca meslek sahibi olmayanlara yönelik ciddi çalışmalar başlattık. Son bir senede 60 ayrı branşta hizmet veren Meslek Edindirme Kursları’nı açtık. Torna-tesviye Auto Cad, doğalgaz tesisatçılığı, kaynakçı, motor gibi her türlü meslek erbabına ve hanımlara yönelik meslek dallarında da hizmet veriyoruz. Bunların da istihdama katkısı oldu. Bazı bölümlerde mezun olmadan talep gören öğrenciler var. Yani her koldan çalışıyoruz. Sadece belediye yatırımları değil, şehrin sosyal, kültürel ihtiyaçlarının da karşılanması amacıyla çok ciddi çalışmalar yapıyoruz.

e-Belediye: Sayın Başkanım sizin eklemek isteğiniz ve bizim sormayı unuttuğumuz diğer konularla ilgili bilgileri de ekler misiniz?

Tahir Akyürek: Her geçen gün büyüyen Konya’mıza yeni ve ayrıntılı  projeler hazırlayarak geleceğin Konya’sını  oluşturmak için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Biz belediyecilik hususunda üzerimize düşeni yapıyor, şehrin geleceğine katkı sağlayacak yatırımlara imza atıyoruz. Konya’nın tam anlamıyla bir dünya kenti olması için şehrin kendi öz kaynaklarını modern belediyecilik anlayışıyla bütünleştirirken gerekli destek ve ilgiye olan ihtiyacımız her zamankinden fazladır. Bu çerçevede hemşehrilerimizden desteklerinin artarak devamını beklerken, ilginiz nedeniyle sizlere de teşekkür ediyorum.


Slider Altına