'Lavaboya dökülen 1 litre kızartmalık yağ, 0,44 Euro'luk ilave arıtım maliyeti oluşturuyor!'

Faaliyetleri sonucunda bitkisel atık yağ oluşturan ticari işletmelerin bu yağları ayrı olarak toplayıp lisanslı toplayıcı veya geri kazanım kuruluşlarına teslim edip etmediklerini denetleme görevi, bilindiği gibi, belediyelere verilmiş durumda... 19/04/2005 tarihinde Resmi Gazet'de yayımlanan Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği gereği belediyelerin ayrıca kullanılmış kızartmalık atık yağların konutlardan ve işletmelerden toplanması için gerekli sistemi 2008 yılından itibaren kurmuş olmaları, bu sistemi oluşturmaya kendi yeterliliklerinin olmaması durumunda ise lisanslı toplayıcı kuruluşları bu konuda yetkilendirmiş olmaları gerekiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Dairesi'nden Gülşen Şahin Oltulu, ilgili mevzuatın içeriği ve uygulama sonuçları hakkında, 7. Gıda Mühendisliği Kongresi'nde açıklamalarda bulundu. Gıda Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen Kongre'nin "Gıda ve Çevre" başlıklı oturumunda konuşan Oltulu, bitkisel atık yağların geri kazanımı ve bertarafıyla ilgili genel ilkeleri aktardıktan sonra belediyelerin bu alandaki görev ve sorumluluklarını hatırlattı... Türkiye'de her yıl yaklaşık 1,5 milyon ton sıvı yağ tüketildiğini, bu yağın üretimi sürecinde ve tüketimi sonucunda 350 bin ton kadar atık yağ oluştuğunu dile getiren Oltulu, evsel atıksu kirliliğinin % 25'inin kullanılmış bitkisel atık yağlardan oluştuğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
"Bitkisel yağlar yüksek sıcaklıkta kolaylıkla okside olmakta, kullanım ömürlerini tamamladıktan sonra ekotoksik özellikler göstermektedir. Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre lavaboya dökülen
Bitkisel atık yağların kaynakta azaltılması ve geri kazanılmasının esas olduğunu, geri kazanıma uygun olmayan atık yağların ise bertaraf edilmesi zorunluluğu bulunduğunu anımsatan Oltulu, atık yağların kaynakta "ayrı" depolanması gerektiğini de belirterek şöyle sürdürdü:
"Tüm atık yağ üreticilerinin, konutların, işletmelerin, kısacası atık üreten herkesin, hepimizin bu konuda yükümlülükleri var. Her şeyden önce atık yağları diğer atık madde ve çöplerden ayrı olarak biriktirmemiz gerekiyor. Biriktirmede sızdırmaz, iç ve dış yüzeyleri korozyona dayanıklı toplama kapları kullanmalı ve yağ yeterince biriktiğinde bunu lisanslı taşıyıcılara teslim ederek geri kazanım veya bertaraf tesislerine gönderilmesini sağlamalıyız. Bitkisel atık yağların, kullanılmış kızartmalık yağların doğrudan veya dolaylı olarak yemeklik yağlara, ham yağlara, mineral yağlara karıştırılması ve doğrudan yakıt olarak kullanılması yönetmeliğimizle kesin olarak yasaklanmıştır. Kullanılmış kızartmalık yağ üreten tesisler, bu yağların toplanması için lisanslı geri kazanım tesisleriyle veya toplayıcılarla yıllık sözleşme yapmakla yükümlüdürler. Bu yağların ücretsiz olarak geri kazanımcıya veya toplayıcılara teslim edilmesi gerekmektedir. Yani ben evimde çıkan veya fabrikamda çıkan bitkisel atık yağı satamam. Yönetmelik gereği bunu bertaraf ettirmekle yükümlüyüm. Bununla ilgili olarak da, önce bu yağları ayrı olarak toplayıp, daha sonra Çevre Bakanlığı'nın lisans vermiş olduğu bir kuruluşla sözleşme yapıp kendilerine teslim etmek durumundayım. Bu konuda Bakanlığımıza, 'Evimde oluşan bitkisel atık yağı ne yapabilirim? Belediyeler bunu topluyor mu?' şeklinde sorular yöneltiliyor. Evet, bu yağları belediyelerin alması gerekiyor. Eğer almıyorlarsa Çevre Bakanlığı'nın web sayfasında bu konuda lisanslandırılmış toplayıcı kuruluşların listesi ve iletişim bilgileri bulunmaktadır. Evinizde beş litre bitkisel atık yağ toplandığı takdirde bu kuruluşlara telefon açıp haber verdiğinizde kendileri gelip alıyorlar. Toplamayla ilgili yetersizliği açıklarken belediyelerimiz çoğunlukla konunun maliyetle ilgili yönünü öne çıkarıyor, 'Toplayacak elemanım, aracım yok!' ya da 'Bunu toplamak bana ne kazandırır!' gibi bir yaklaşım sergiliyorlar. Seçim öncesi bu tür çalışmalar artıyorsa da seçimin ardından çeşitli şekillerde sonlandırılıyor. Belediyeler bu konuda yetkili gibi davranmasalar dahi, vatandaşlar iletişim bilgileri Çevre Bakanlığı'nın web sayfasında yer alan lisanslı özel kuruluşlara başvurabilir. Atıkların artık değerli birer malzeme olduğunun farkına varan özel işletmelerin sayısı giderek artıyor. Bitkisel atık yağların toplanması konusunda başarılı çalışmaları olan belediyeler de yok değil. Pilot uygulamanın yapıldığı Çorum Belediyesi ile İstanbul/Kadıköy Belediyesi'nin çalışmaları bu konuda örnek gösterilebilir. Pilot uygulama kapsamında Çorum ilindeki atık yağ toplama çalışmalarında, getirilen her
Kimin, ne görevi var?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Dairesi uzmanlarından Gülşen Şahin Oltulu, tüketiciler dahil, ilgili tüm kesimlerin bu konudaki görev ve sorumluluklarını da tek tek anımsattı. Belediyelerin 'denetim' ve 'toplama' görevi bulunduğuna işaret eden Oltulu şöyle konuştu:
"Yetki alanlarında bulunan ticari işletmelerde bitkisel atık yağ çıkıp çıkmadığını, çıkıyorsa ayrı toplanıp toplanmadığını ve bunların sözleşme yapılmış lisanslı bir toplayıcıya veya geri kazanımcıya verilip verilmediğini denetlemek/kontrol etmek belediyelerin görevleri arasındadır. Yetki sahalarındaki atık üreticilerinin geri kazanım tesisleriyle veya valilikten geçici depolama izni almış toplayıcılarla yıllık sözleşme yapmalarını sağlamak; lokanta, sanayi mutfakları, oteller, tatil köyleri, motel ve yemekhaneler ile hazır yemek üreten firmalar vb. yerlerde denetimler yaparak kullanılmış kızartmalık yağların kanalizasyona dökülmesini önlemek belediyelerin sorumluluğu olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda 76 belediyeye, Bakanlığımız tarafından yetki devri yapılmıştır. Bu belediyelerimiz Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği'nin 8. maddesi gereğince, sınırları dahilinde bitkisel atık yağ üreten otel, lokanta, yemek fabrikaları vb. işletmeleri denetlemek ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu gereğince cezai işlemleri uygulamakla yetkilendirilmişlerdir. Belediyelerin ayrıca kullanılmış kızartmalık atık yağların konutlardan veya işletmelerden toplanması için gerekli sistemi kurmuş olmaları, ya da bu konuda kendi yeterliliklerinin olmaması durumunda mevcut lisanslı toplayıcıları bu konuda yetkilendirmiş olmaları gerekiyor. Belediyelerin yetki alanı dışında kalan yerlerde ise atık üreticilerinin lisanslı geri kazanım tesisleriyle veya geçici depolama izni verilen toplayıcılarla yıllık sözleşme yapmalarını sağlama konusunda mülki amirler (İl Müdürlükleri) yetkili kılınmıştır. Mülki amirler bu durumda geçici depolama alanlarına izin verme ve atık yağ taşıma lisansı verme yetkisine sahiptirler".
Yemeklik bitkisel yağ üreticilerinin payına da önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Oltulu, işletmelerinde oluşan atık yağların taşıma lisanslı araçlarla geri kazanım (veya bertaraf) tesisine gönderilmesinin en başta gelen sorumluluk olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Herşeyden önce piyasaya sürülen kızartmalık yağ miktarlarını yıllık olarak Bakanlığa bildirmeleri ve kızartmalık yağ ambalajlarının etiketlerinde 'çevre bilgisi'ne yer vermeleri gerekiyor. Yani, bu yağların üzerinde, 'Kullanılmış kızartmalık yağları, çevrenin korunması amacıyla kanalizasyona, toprağa, denize ve benzeri alıcı ortamlara dökmeyiniz. Kullanılmış kızartmalık yağları ayrı bir kapta biriktirerek belediyenizce belirlenen toplama sistemine veriniz' ibaresinin yer alması lazım. Ayrıca atık bitkisel yağların düzenli olarak toplanması amacıyla halkın eğitimi ve bilinçlenmesine yönelik çalışmaları desteklemeleri de büyük önem arz ediyor".
Kızartma yağını "dökmeyip", "değerlendiren" börekçi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan Gülşen Oltulu, sözlerini noktalamadan önce 'çevre koruma' ve 'geri kazanım'da en önemli unsurun 'bilinç oluşturulması' olduğuna işaret ederek, bununla ilgili Bakanlık görevlilerinin ilginç tanıklıklarından örnekler aktardı... Sözgelimi, bitkisel atık yağların dökülmeyip 'ayrı olarak toplanması' gerekliliğine dikkat çeken bir kısa film çekimi için Antalya'ya giden Bakanlık görevlilerinin yaşadığı ilginç olayları Oltulu şöyle anlattı: "2005 yılında Yönetmelik yayımlandıktan hemen sonra arkadaşlarımız, kızartmalık atık yağ üreten çok sayıda otel ve restoranın bulunduğu Antalya'ya gidiyorlar... Çekimler sırasında bir restoran sahibine soruluyor: 'Yönetmelik size ulaştı mı? Bu konuda bilgilendirildiniz mi? Bitkisel atık yağlarınızı ne yapıyorsunuz?' Restoran sahibi hemen savunmaya geçerek, 'İstediğinize sorun! Herkes bitkisel atığını satar! Ben satmam!' diyor. 'Peki ne yapıyorsunuz?' diye soruyorlar. 'Ben döküyorum!' diyor... Daha sonra börek imalatı yapan bir işletmeye girip, 'Siz de bitkisel atık yağ çıkıyor mu?' diye soruyorlar. 'Hayır, çıkmıyor!' diyor işletme sahibi. 'Nasıl olur?! Bütün börekleriniz yağlı! Kızartma yapıyorsunuz! Nasıl olur da çıkmaz?' denildiğinde işletme sahibi şu yanıtı veriyor: 'Gerçekten çıkmıyor! Kızartmadan çıkan yağı ben böreklere katıyorum!..' Yani halkımız bu konuda çok bilinçsiz. Kapsamlı tanıtım ve bilgilendirmelerle bu sıkıntıyı aşabileceğimizi düşünüyoruz..."
Türkiye'de kaç çeşit bitkisel atık yağ var?
Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, ülkemizde oluşan bitkisel atık yağları kaynaklarına göre tanımlıyor:
Bitkisel yağ rafine sanayiinden kaynaklanan atık yağlar. (Soap-Stock)
Bitkisel yağ depolanan tank sistemlerinden kaynaklanan "tank dibi tortuları..."
Bitkisel yağ rafine sanayiinden kaynaklanan "yağlı topraklar"...
Yağ tutuculardan çıkan yağlar... (Çeşitli tesislerin yağ tutucularında tutulan yağlar...)
Kullanılmış kızartmalık yağlar ile kullanım ömrü geçmiş yağlar... Otel, motel, restoran, yemek fabrikaları, fast food, konut vb. noktalardan kaynaklanmaktadır.
Toplanan bitkisel atık yağlar nerede kullanılıyor?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Atık Yönetimi Dairesi'nden Gülşen Şahin Oltulu, bu konuya da şöyle açıklık getirdi: "Toplanan bitkisel atık yağlar, Bakanlıktan toplama lisansı almış olan geri kazanım tesislerinde biyodizel, sabun veya yemlik yağ olarak geri kazanılabildiği gibi, yine lisanslı tesislerde enerji geri kazanımı için yakılmaktadır. Geri kazanım tesislerinin, sabun üretimi için Sağlık Bakanlığı'ndan, yemlik yağ üretimi için ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan gerekli izinleri almaları gerekmektedir. Bunların dışındaki ürünlerin üretimi ve kullanımı için gerekli izinler, mevzuat çerçevesinde ilgili kurumlardan alırlar. Standardı belirlenmemiş olan geri kazanım ürünleri ile yarı mamuller nihai tüketim maddesi olarak kullanılamaz. Kullanılmış kızartmalık yağların ise canlılar üzerindeki kanserojen etkileri dolayısıyla yem ve sabun sanayinde kullanılması, ilgili Bakanlıkların işbirliğiyle yasaklanmıştır. Bu durumda ülkemizde kullanılmış kızartmalık yağlar yaygın olarak biyodizel üretiminde kullanılmaktadır. Geri kazanım ürünlerine dönüştürülemeyen atık yağlar ise (ilgili yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde) lisanslı tesislerde bertaraf edilir".