Header Reklam
Header Reklam

'Kayseri bizim sevdamız'

12 Temmuz 2008 Dergi: Temmuz-Ağustos 2006
'Kayseri bizim sevdamız' Her şeyin devletten beklendiği dönemin geçtiğini, yerel yöneticilerin elini taşın altına sokmadığı şehirlerin giderek küçüldüğünü anlatan Başkan Mehmet Özhaseki; Kayseri’nin, ekonomisiyle, girişimciliği ile, siyasetçisiyle, belediyecilikteki başarısıyla Orta Anadolu’nun parlayan yıldızı olduğunu söylüyor.

Gerçekten de Kayseri, son yıllarda gösterdiği ekonomik gelişme ile dikkatleri üzerine çekiyor. Bugün yaşanan hızlı kalkınmada girişimcilik ruhu ve ticari zekanın yanı sıra bekleyen değil, organize eden, çözüm getiren belediyecilik anlayışının, etkileri de açıkça gözleniyor.

Başkan Özhaseki, "Kayseri sevdasını anlatıyor...

e-Belediye Dergisi: Sayın Başkanım, 3. dönem belediye başkanlığını yürütüyorsunuz. Son 2004 seçimlerinde Kayseri halkının yüzde 70’inin oyunu alarak seçildiniz. Bu nasıl gerçekleşti?

Mehmet Özhaseki: Bu tabii ki bir birikimin sonucu. 2004 seçimlerinden önce tam on yıl belediye başkanlığı yapmış bir aday olarak çıktım halkın karşısına. Bu on yılda ortaya konulan çalışmalar, yapılan hizmet ve yatırımlar takdirle karşılanmış olacak ki böyle bir sonuç yansıdı sandığa. Seçimlerden önceki on yılda belediyenin malını kendi malımız gibi bildik, tek kuruşun hesabını yaptık. Kaynağı olmayan göstermelik yatırımlardan kaçınarak, elimizdeki maddi imkanlar doğrultusunda yatırımlar yaptık, hizmet ürettik. Vatandaşla iç içe olduk, mahallelerdeki sorunları yerinde tespit edip halkın istekleri doğrultusunda o bölgelerde hizmet ürettik.

Etrafı gecekondularla kuşatılan, yeşil alanı bir elin parmaklarını geçmeyen, yıkık virane durumdaki eski evlerin getirdiği sıkıntı ile boğuşan, yaklaşık 40 kadar mahallesinde kanalizasyonu olmayan bir şehir vardı biz belediyeye geldiğimizde. Bunun yanı sıra caddeler geniş; ama, bakımsız, kaldırımlar var; ama, üzerinde ayaklarınızı burkmadan, yağışlı günlerde üzerlerine kirli su sıçratmadan yürüyebilmenin imkansız olduğu bir tablo vardı karşımızda. Şehir içinden açıktan akan kanallar, hastalıklara davetiye çıkartan delik deşik vaziyetteki içme suyu boruları ve yerleşim yerleri içinde kalmış şehir çöplüğü de işin cabası. İnsanlar artık belediyeden hizmet ve yatırım ümidini kesmiş bir vaziyetteydi.

Aradan geçen on yılda gecekondu ve kaçak yapılaşmayı tamamen önledik. 16 bin 500 konutluk gecekondu önleme bölgesi kurarak insanlarımıza ev sahibi olma imkanı tanıdık. Yeşil alan miktarını 600 bin m2den 4 milyon m2’ye çıkardık. Eski evler arasında geniş bulvarlar açarak imara açık alanlar oluşturduk. Asfaltsız sokak, kanalizasyonsuz ev bırakmadık. Eskimiş çürük ve paslı su borularını baştan aşağı yeniledik. Bakımlı caddeler, düzgün kaldırımlar yaptık. Çevreyolları dahil bütün ana caddeleri alt ve üst yapısıyla elden geçirdik, Kayseri’ye has ücretsiz bölge otoparkları geliştirdik. Şehir çöplüğünü 20 km. dışarıya çıkarttık, açık kanalların üzerini kapatarak yeşillendirdik. Türkiye’nin en teknolojik ve en ucuz atıksu arıtma tesisini kurduk. Toplu taşımacılıkta özelleşmeye geçip minibüsçü esnafını halk otobüsü sahibi yaptık. Esnaf siteleri uygulaması ve çarşı içi peyzaj çalışması ile esnafımızın önünü ve ufkunu açacak uygulamalara imza attık. Aşevleri vasıtasıyla günde onbin aileye üç öğün yemek ve günlük 40 bin ekmek dağıttık.

İşte bütün bu saydıklarımdan sonra Kayseri gelişti, değişti ve güzelleşti. On yıl önce Kayseri için ihtiyaç olarak, sıkıntı ve eksiklik olarak ortaya konan ne kadar sorun varsa hepsine el attık ve alnımızın akıyla işin içinden çıktık. Gelinen noktada Kayseri, Türkiye’de belediyecilik konusunda örnek bir şehir oldu. Vatandaşlarımız da bu yapılanlara karşı kadirşinaslık örneği göstererek yüksek bir oy oranıyla bize üçüncü defa görev verdi. Yani yüzde 70.2, bize duyulan güvenin yansımasıdır.

e-Belediye: Yerel Yönetimlere bakışınız nedir, Belediyeciliğe nasıl yaklaşıyorsunuz?

Mehmet Özhaseki: Bir Belediye Başkanının görevi bana göre yalnızca yol, park, altyapı gibi rutin işleri yerine getirmek değil, şehrini bulunduğu konumdan daha ileriye götürecek, ufkunu açacak projelere imza atmak da olmalıdır. Şehrin gelişimine katkı sağlayacak her türlü sosyal, sportif ve ekonomik oluşumun içinde olmalı ve bu yöndeki gelişmeleri sırtlayacak lokomotif görevini üstlenmelidir. Biz Kayseri’de 12 yıldır belediyecilik hizmetleri konusunda en iyisini yapmaya gayret ediyoruz ve bu konuda gelinen nokta Türkiye’ye örnek gösterilecek seviyede. Bunun yanında şehrimizin, bölgesinde cazibe mekezi olmasını sağlayacak büyük projeleri de hayata geçirmek için çaba sarfediyoruz.

Son zamanlarda yükselen bir değer var, o da organizasyon. Biz Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak Kayseri’de belediyemizin yanı sıra diğer kamu kurum ve kuruluşlarını da ilgilendiren, ortak hareket edilmesi gereken büyük projelerde bu yöntemi uyguluyoruz ve bu şekilde 1 milyar doların kamunun kasasında kalmasını sağladık. Mesela biz belediye olarak yeni stad yapımını üstlendik, mevcut stadın yeri de Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nden bize devredildi. Biz burayı Kayseri’nin en gözde merkezi haline getireceğiz. Büyük alışveriş merkezinin yanı sıra, bir otel, bir özel hastane vs. gibi fonksiyonlarla hem Kayseri insanının hem de Orta Anadolu insanının geleceği bir kompleks olacak burada. İşte bu arsanın satışı ile yeni stadın da finansmanı sağlanmış olacak. Böylece gerek belediyemizden gerekse Gençlik Spor Müdürlüğü’nden para çıkmadan şehir hem modern bir stada hem de çok büyük bir cazibe merkezine kavuşmuş olacak. Bir başka örnek de bu konuda Sümer Arazi’nin devri verilebilir. Üniversitemize ait olan 770 bin m2 büyüklüğündeki arazi, geçenlerde imzalanan protokolle belediyemize devredildi. Burada bir kısım arazi doğal ağaçlık. Ancak düzenli bir mesire alanı değil. Öncelikle buranın yarısına yakınını düzenleyip halkın kullanacağı bir büyük mesire alanına dönüştüreceğiz. Ayrıca bu alandan elde edilecek olan gelirle 600 yataklı bölge hastanesi yaparak Sağlık Bakanlığı’na devredeceğiz. Sonra 200 adet lojman yapıp Erciyes Üniversitesi’ne tahsis edeceğiz. Arazinin imara açılıp satılan kısmıyla bütün bu saydığım işlerin finansmanı sağlanacak. Görüldüğü gibi bizim yapmış olduğumuz bu büyük organizasyonla üniversitemiz lojman, bakanlığımız hastane, halkımız da mesire alanı kazanmış oluyor. Biz de belediye olarak şehrimize ve halkımıza hizmet etmenin keyfini ve huzurunu yaşıyoruz.

Şehri ikiye bölen ve kuzey tarafının gelişimini engelleyen demiryolu hattının şehir dışına taşınması, Yamula Barajı’nın tamamlanması gibi büyük projelerde de bu yöntemi uyguladık ve toplam olarak yaklaşık 1 milyar doların kamu kurumlarının kasasında kalmasını sağladık.

e-Belediye: Yürürlüğe giren "Yerel Yönetimler Yasası"na son şeklini veren komisyonda görev aldınız. Bu düzenlemeleri aynı zamanda bir "uygulayıcı" olarak değerlendirir misiniz?

Mehmet Özhaseki: Birçok hükümet döneminde ele alınan ancak bir türlü uygulamaya konulmayan Yerel Yönetimler Yasası çok olumlu bir yasa. Ufak tefek aksaklıklar var ama genel anlamıyla baktığımızda Türkiye'nin ufkunu açacak bir yasa. Belediyelere daha rahat iş yapabilme ve yetki kullanabilme hakkı tanıyor. Her şeyden önce Büyükşehir Belediyelerine şehirlerimizin en büyük sıkıntısı olan plansız yapılaşmanın önüne geçecek yetkiler veriyor. Tek elden planlayıp bunu yürütme şansı getiriyor. Bunun yanı sıra kaynak temini ve yetki kullanma açısından da açık kapılar sunuyor. 5216 sayılı yasa ile birlikte 250 km2 olan mücavir alanımız 2 bin km2’ye çıktı. 2 olan belediye sayımız 24’e ulaştı. Yasayla birlikte sınırlarımıza dahil olan ilçe ve ilk kademe belediyelerinde toplu taşıma, altyapı ve mezarlık hizmetlerini devralan ve bunu en güzel şekilde uygulayan ilk belediye biz olduk. Dahil olan belediyelerden otobüsleri ve şoförlerini devralarak Kayseri’deki toplu taşıma sistemine entegre ettik. Altyapı konusunda çok büyük atılımlar gerçekleştirdik. Pahalı ve zor bir hizmet alanı olan altyapı konusunda hassas davranıyoruz. Buralarda milyon dolarları bulan rakamlarda kanalizasyon ve içme suyu yatırımı yaptık. Bunların yanı sıra hangi belediyede neye ihtiyaç varsa onları belediye başkanı arkadaşlarımızla birlikte belirleyip tek tek uygulamaya koyuyoruz. Park-bahçe yeşil alan düzenlemesinden tesis yapımına, spor sahalarından asfalt ve yol yapımına kadar birçok konuda bu 24 belediyeye yardımlarımız sürüyor. Özetleyecek olursak, oluşumunda içinde bulunduğum yasayı en iyi şekilde uygulayan belediyeyiz diyebilirim.

e-Belediye: Kayseri’yi ve Kayseriliyi nasıl tanımlıyorsunuz? Kayseri’nin Türk ekonomisi ve siyaseti üzerinde önemli bir etkisi var. Orta Anadolu’nun muhafazakar; ama bir o kadar da değişimci yüzünü temsil etmesini nasıl açıklıyorsunuz?

Mehmet Özhaseki: Kayseri, son zamanlarda adından sıkça bahsedilen bir şehir konumuna geldi. Yüzyıllardır ticaret ve sanayi şehri olarak bilinen Kayseri, şimdilerde daha farklı şekillerde anılıyor. Türkiye’de bazı doğal merkezler vardır. İstanbul gibi, Ankara gibi, Antalya gibi. İşte İstanbul Türkiye’nin her şeyi konumunda. Ankara siyasetin merkezi, Antalya turizmin merkezi. Buralara zaten doğal olarak bir cazibe var. Bizim gibi Anadolu’nun ortasında kalmış şehirlerin ise kendi iç dinamiklerini önplana çıkartarak adını duyurması, kalkınmasını ve gelişimini sağlaması gerekiyor. Günümüzde bu saydığım büyük şehirlerin dışında 8-10 vilayet var ki kendi çapında gelişimini sürdürüyor ve canlılığını koruyor. Ama maalesef birçok şehrimiz neredeyse ilçe konumuna düşmüş durumda. Her şeyin devletten beklendiği, yerel yöneticilerin elini taşın altına sokmadığı bu şehirler giderek de küçülüyor. Bu açıdan bakıldığında Kayseri, Türkiye’nin en önde gelen, gerek şehirciliğiyle gerekse ekonomisiyle isim yapmış şehirlerinden birisi. Hatta diyebiliriz ki en başta geleni. Kendi iç dinamiklerini harekete geçiren, kendi yağıyla kavrulup milyar dolarları aşan ihracat yapan, çağa uygun şehircilik anlayışına sahip ve bu konuda gerçekleştirdiği çalışmalar ile Türkiye’ye örnek olmuş bir şehir. Son yıllarda sık sık olumlu ve güzel gelişmeler ile anılıyor Kayseri’nin adı. Yetiştirdiği siyasetçiler hem şehrin hem ülkenin geleceğine yön veriyor. Belediyesi Türkiye’ye örnek oluyor. Sanayicisi, tüccarı girişimleri ile dikkat çekiyor ve aynı anda yüzlerce fabrikanın temelini atıyor ve bir yıl içinde faaliyete geçiriyor. Hayırseverleri yaptırdıkları hayır eserleri ile ülke çapında ses getiriyor. Bunlara şimdi de sporda elde edilen başarıları ekleyebiliriz. Ankara ve İstanbul’dan sonra süper ligde iki takımla mücadele eden tek şehir olmanın gururu var şimdi Kayseri’de. Bunlara ilave olarak bayan basketbol takımımız yine 1. ligde mücadele ediyor. İşte bütün bu güzel ve olumlu gelişmelerden sonra ülkemizdeki insanlar biraz da şaşkınlık içerisinde ’yahu bu Kayseri’de neler oluyor? Diye birbirlerine sormaya başladılar. Bu işin sırrını öğrenmek için araştırmalara giriştiler. Bu konuda altını ısrarla çizdiğim hususların başında birlik ve beraberlik içerisinde olmak geliyor. Kayseri’de hiçbir kamu kurum ve kuruluşu birbirinin ayağına çelme takmıyor, işin en kolay ve çabuk yapılması için gerekli girişimi yapıyor. Sivil toplum örgütleri, dernekler, odalar, belediyeler ve diğer tüm resmi kurumlar bu şehir için canla başla çalışıyor. Hem de çok çalışıyor. Değişim Kayseri’de çok çabuk algılanıyor ve hayata geçiriliyor. Sanayicisi, tüccarı malını satmak için dış pazara yöneliyor. Yeni pazarlar buluyor, kontaklar kurup işini geliştiriyor. Kendi geleneksel aile yaşantısını, ticari yapılanmasını bozmadan dünyadaki gelişmelere ayak uydurmasını biliyor. Geçmişin getirdiği tecrübe ve birikim de buna eklenince ortaya insanların hayran hayran baktığı Kayseri çıkıyor.

e-Belediye: Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Düzeni Planları, İmar-Restorasyon Hizmetleri, Yollar - Bulvarlar, Kültürel Faaliyetler, Sosyal Hizmetler ve Tesisler hakkında bilgi alabilir miyiz?

Mehmet Özhaseki: 2006 yatırım programımız çerçevesinde 250 yerde çalışma yapıyoruz bunların toplam yatırım değeri 1.2 milyar doları buluyor. Bu çalışmaların tamamını burada saymamız mümkün değil tabi ama bazı genel bilgiler de vermek istiyorum.

2006 yatırım ve çalışma programımız 4 bölümden oluşuyor. Bunlardan birincisi 17 büyük projenin yeraldığı ’Üzerinde Çalışılan Projeler’ bölümü. Burada, yeni yapılacak staddan Erciyes Projesi’ne, mevcut stad yerinin alış-veriş, otel ve hastane gibi fonksiyonların yeraldığı bir komplekse dönüştürülmesinden, Sümer Arazisi’nin değerlendirilmesine kadar toplam 17 proje yer alıyor.

2006 yılında başlanacak olan işler bölümünde toplam 127 ayrı çalışmamız var ve bunların başında Cumhuriyet Meydanı’nın yeniden düzenlenmesi geliyor.  Raylı Sistem de bu yayalaştırılmış bölgeden geçecek. İzolasyon sistemi sayesinde etrafındaki tarihi eserler zarar görmeyecek. Yayalaştırılan bu bölgede kafeler, dinlenme alanları vs. olacak. Araç trafiği daha dar bir bölgeden seyredecek. Tören alanını bugünkü otoparkın bulunduğu bölgeye kaydıracağız. Eğer Anıtlar Kurulu izin verirse mevcut Atatürk Heykeli'ni buraya aktarmayı planlıyoruz ve etrafına da Kayseri’nin tarihsel gelişimi içerisinde yer alan Türkler'den önceki Kayseri ve Türklerle birlikte Kayseri'yi anlatan figürler yerleştireceğiz. 5 ayrı medeniyetten eserin yeraldığı Cumhuriyet Meydanı'na bütün bu çalışmalar bittikten sonra bir ışık yoğunluğu vererek pırıl pırıl ve rengarenk bir meydan oluşturmak amacındayız.

Sonuç olarak 250 ayrı çalışma yapılıyor ve bunların toplam maddi değeri de 1.2 milyar doları buluyor. Bunların bir kısmını kendi imkanlarımızla gerçekleştireceğiz; bir kısmını ise organizasyonlarla karşılayacağız.

e-Belediye: DTP tarafından Stratejik Planlama konusunda "Pilot Belediye" olarak seçilen Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Stratejik Plan çalışmaları hangi aşamada? Planın içeriği, hedefleri nelerdir?

Mehmet Özhaseki: Kayseri Büyükşehir Belediyesi, stratejik planlama konusunu ülke genelinde yaygınlaştırmak isteyen Devlet Planlama Teşkilatı tarafından belirlenen 8 pilot kuruluştan birisiydi. İl özel idareleri, üniversiteler, bakanlıklar vs. gibi kurumların yanı sıra belediyemiz de belediyeler arasından seçilen tek belediye idi. Ortaya koyduğu uygulamalar ile zaten ülke genelinde oluşan ’Kayseri Modeli Belediyecilik’in resmi hale gelmesi manasına da geliyordu bu. Yaklaşık 1,5 yıl önce başlayan bu süreç çerçevesinde 22 kişilik bir ekip oluşturduk ve bu ekip tepeden tırnağa bu konu üzerinde yoğunlaştı. Gerek DPT, gerekse Maliye Bakanlığı uzmanlarınca çeşitli zamanlarda eğitim seminerlerine alındı, ortak çalışmalar yürütüldü ve en nihayetinde ortaya çıkan taslak 2006 yılı Temmuz ayı meclis toplantısında kabul edildi ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin 2007-2011 yıllarını kapsayan 5 yıllık ’Stratejik Planı’ ortaya çıktı.

"Kayseri’de nefes alanların ekonomik, sosyal ve kültürel şartlara bağlı her türlü ihtiyacını, kanunlarla verilen görev ve yetkiler çerçevesinde; adil, hızlı ve kaliteli biçimde karşılayarak hayatı kolaylaştırır" şeklindeki misyonumuzdan yola çıkarak bayındırlık ve imardan, ulaşıma, çevre ve insan sağlığından sosyal-kültürel ve ticari hayata kadar birçok konuda özenle seçilmiş, Kayseri’yi 21. yüzyılda Anadolu’nun en önemli merkezi yapacak stratejik amaçlar ve bunlara bağlı hedefler yer alıyor. Dört başı mamur, belediyeler için örnek olacak, bir çalışma ortaya çıktı diyebiliriz.

e-Belediye: Sayın Başkan aynı zamanda "Tarihi Kentler Birliği Başkanı"sınız. Bu Birlik’ten ve faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz?

Mehmet Özhaseki: Tarihi ve kültürel mirasın korunması hususunda son yıllarda elde edilen olumlu gelişmelerden birisi de Tarihi Kentler Birliği (TKB) ve onun yaptığı çalışmalar olmuştur. Şu anda 200 üyesi bulunan TKB’de, kasabasında, ilçesinde veya ilinde tarihi eser bulunan belediyeler yer alıyor. Bu belediyeler park yapmayı, altyapı hizmeti getirmeyi veya yol açmayı nasıl belediyelerin asli görevi olarak kabul ediyorsa, tarihi eserleri korumayı ve ayağa kaldırmayı da birinci görev olarak kabul ediyorlar.

Tarihi Kentler Birliği olarak Anadolu toplantıları yapıyoruz, bilgilendirme seminerleri düzenliyoruz ve tarih bilincinin gelişmesi için her türlü çalışmayı ortaya koyuyoruz. Bunlara ilave olarak şimdiki çalışmalarımızın yoğunluğunu ise AB Fonları’ndan faydalanmanın yolları oluşturuyor. Yüzmilyonlarca euroyu bulan bu fonlardan, hibe yardımlardan ve kredilerden yararlanmak için "nasıl bir yöntem geliştirilir", "nasıl başvuru yapılır" gibi konularda hem belediyelerimizi hem de diğer ilgili şahısları bilinçlendiriyoruz. Bu fonlardan yararlanarak ülkemizdeki birçok tarihi eserin ayağa kaldırılıp yaşatılacağı kanaatindeyiz. Bizim amacımız ülkemizdeki tarihi eserlerin, kültürel değerlerin ve doğal güzelliklerin korunması ve sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarılmasıdır. AB'ye ister üye olalım ister olmayalım, vizyon sahibi bir ülke, kimlikli şehirler ve onurlu fertler olarak dünya ailesi içindeki yerimizi almak zorundayız.

e-Belediye: Sayın Özhaseki, bir açıklamanızda, belediye başkanı olarak son kez göreve geldiğinizi söylüyorsunuz. Halkın sevdiği bir başkan olarak bu konuda başka planlarınız var mı?

Başkan Özhaseki: Üçüncü dönemdir belediye başkanlığı yapıyorum. Allah nasip eder de bu dönemin de sonunu görürsek 15 yıl belediye başkanlığı yapmış olacağım. Belediye başkanlığı gerçekten zor bir iş. Herkesin sizden bir takım beklentileri, talepleri oluyor. Dara düşen sizi buluyor, sıkıntıya düşen sizi arıyor. Bunlara ilaveten zaten belediyenin yapması gereken bir yığın iş var. Bir de şehrinizi daha yükseğe çıkartmaya kararlı, şehrinize sevdalı bir belediye başkanı iseniz, sadece belediyecilik faaliyeti ile yetinmiyor, her türlü sıkıntısıyla, gelişimiyle, yatırımıyla yakından ilgileniyorsanız artık geceniz gündüzünüze karışmış demektir. Bu yoğun tempo arasında sağlınızı kaybettiğiniz de oluyor, evinizin yolunu unuttuğunuz da. Çocuklarım gerçekten bu konuda bir hayli dertliler. Ama yapılacak da bir şey yok, Kayseri bizim sevdamız olmuş, mecburen koşturacağız.

Dediğim gibi onbeş yıl bir hayli uzun bir süre. Bu sürenin sonunda ailemle, aile büyüklerimle ve diğer yakın çevremle yapacağımız istişareler yeni dönemdeki yol haritamı ortaya koyacaktır. Zaman ne gösterir hep birlikte göreceğiz.


Slider Altına