Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu: “Kadıköylülerin itiraz ettiği hiçbir uygulamayı hayata geçirmedik”
Son yerel seçimlerde yüzde 72’lik bir oy oranıyla Kadıköy’ün yeni Belediye Başkanı seçilen Aykurt Nuhoğlu ile konuştuk.
Nuhoğlu’na Kadıköy gibi, eğitim seviyesi yüksek, sosyal-kültürel hayatı zengin bir ilçenin Belediye Başkanı olarak, yerel yönetimlere nasıl baktığını, neleri hayal ettiğini sorduk.
“Göreve geldiğimiz günden beri Kadıköylülerin itiraz ettiği hiçbir uygulamayı hayata geçirmedik” diyerek, halkın yönetime katılımına dikkat çeken Başkan Nuhoğlu sorumuzu şöyle yanıtladı: “
Yerel yönetimler halkın fikirlerine ve katkılarına açık olmak zorunda. Çünkü gerçek demokrasi her düzeyde katılımcı ve koşulsuz şeffaf bir yönetimle başarılabilir. Biz Kadıköy’de bunu hayata geçirmek için yola çıktık. Göreve geldiğimiz günden bu yana da bunu yapmaya çalışıyor, adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz. Klasik hizmet veren, hizmet alan bir belediyecilik anlayışına karşı; geniş katılımlı yerel yönetim-yurttaş birlikteliğini esas alan bir yönetimi benimsiyoruz. İnsanların kendi sorunlarıyla ilgili kararlara katılmasını, çözümün parçası olmasını destekliyoruz. Artık ‘Ben yaptım oldu, olacak’ anlayışının mahkum edilmesi lazım. Halkın kararlara katılımının önü açık olmalı. Biz de bu inançla Kadıköyümüzü Kadıköylülerle birlikte yönetiyoruz”.
e-Belediye: Sayın Başkan, 2014 yerel seçimlerinde yüksek bir oy oranıyla Kadıköy’ün yeni belediye başkanı seçildiniz. Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Eğitiminiz, siyasete bakışınız, ilgi alanlarınız vb.
Aykurt Nuhoğlu: İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldum. 40 yılı aşkın süredir Kadıköy’de yaşıyorum. Evliyim. İki çocuğum var.
e-Belediye: Yerel yönetimlere nasıl bakıyorsunuz?
Aykurt Nuhoğlu:Günümüzde bireyin yönetime katılması gerekiyor. Ve bunun için en uygun yerler de yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerin toplumcu bir belediyecilik anlayışıyla ele alınması, halkın siyasete demokratik katılımının önünün açılması ve yerelden yükselen insan merkezli bir politik atmosferin inşa edilmesi, sosyal demokrat yerel yönetim anlayışının en önemli ilkesi. Bizim de en önemli ilkemiz bu.
Yerel yönetimler halkın fikirlerine ve katkılarına açık olmak zorunda. Çünkü gerçek demokrasi her düzeyde katılımcı ve koşulsuz şeffaf bir yönetimle başarılabilir. Biz Kadıköy’de bunu hayata geçirmek için yola çıktık. Göreve geldiğimiz günden bu yana da bunu yapmaya çalışıyor, adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz. Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki göreve geldiğimiz günden bu güne Kadıköylülerin itiraz ettiği hiçbir uygulamayı hayata geçirmedik.
Kadıköylülerin Kadıköy’ün her yerinde ve her anında söz sahibi olması için istek ve önerilerini paylaşabilecekleri çözümleri üretmek, çağın bilgi ve teknolojisini bu açıdan etkin kullanmayı önemsiyoruz. Halkımızla el ele, omuz omuza, yüz yüze çalışacağımız katılımcı belediyecilik anlayışımız, yaşamın her alanında sadece sorunları çözen değil, sorunları ön görerek önleyen, kentin gelişimine ön ayak olan bir fikri de içeriyor. Yani biz sadece sorunları çözelim demiyoruz birlikte sorunların önüne geçelim. Kadıköy’ün geleceğini Kadıköylülerle birlikte şekillendirelim dedik. Ve Kadıköylüler de bu çağrımıza uydu. Belediyelerin Anayasası olarak tanımlanan 5 yıllık stratejik planı biz her kesimden Kadıköylülerle yaptığımız toplantılar sonucunda oluşturduk. 5 büyük toplantı onlarca dar toplantı yaptık oradan çıkan önerilerle Stratejik Planımızın başlıkları çıktı. Örneğin şimdi çalışmalarına başladığımız Alzheimer Merkezi, Yüzme Havuzu, Bisiklet yolları, Gençlik Sanat merkezi gibi pek çok proje bu toplantılarda çıkan, Kadıköylülerin ‘istiyoruz’ dediği projelerdir. Toplantılarda 52 civarında proje önerisi çıktı biz birinci yılımızda bunlardan 25’ini hayata geçirmek için kolları sıvadık. Öyle sanıyorum ki önümüzdeki yıl da bir o kadar daha projenin adımını atmış oluruz.
Kısaca biz hizmet veren hizmet alan ve klasik bir belediyecilik anlayışına karşı geniş katılımlı yerel yönetim-yurttaş arasında yeni bir ilişki biçimi inşa etmeyi hedefliyoruz.
e-Belediye: Halkın yönetime katılmasına ilişkin örnek uygulamalarınız var. Bunlardan biri de “Bağdat Çıkmazı Sokağı” düzenlemesi için yaptığınız halk oylamasıydı. Bu tür uygulamaların, tüm belediyelerimiz tarafından da sıkça uygulanması gereği hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Bireyi yönetime katmalısınız”
Aykurt Nuhoğlu:Biz bir yerel yönetimiz. Halkın güvenliği ve sağlığı dışındaki tüm konularda halka birlikte karar almak kadar doğal ne olabilir ki. İnsanların kendi sorunlarıyla ilgili kendi karar vermesi, çözümünün bir parçası olması gerekiyor. “Ben yaptım oldu, olacak” anlayışı artık mahkum edilmesi gereken bir anlayış. Bu anlayışın günümüz dünyasında başarılı olma ve bir ilerleme sağlama ihtimali yok. Çocuğunuza odasının duvarını hangi renge boyayacağınızı soruyorsunuz çünkü bunun onu geliştirdiğini düşünüyorsunuz, daha mutlu olacağını düşünüyorsunuz. Ama vatandaşa yaşadığı mahallede bir parka ihtiyacı var mı ya da bir alanda ne olmasını istiyor, onu sormuyorsunuz. Bireyi yönetime katmalısınız. İnsanlar karar mekanizmaları içinde olmalılar ve kararlarının geçerli olduğunu hissetmeliler. Bağdat Çıkmazı projesi de bunlardan biri. Başta belirttiğim gibi biz Kadıköy’de halkın istemediği hiçbir projeyi hayata geçirmedik.
e-Belediye: Kadıköy, Türkiye’de eğitim seviyesinin ve hayat kalitesinin, sosyal-kültürel yaşamın oldukça yüksek olduğu bir ilçe. Bu yapısını da dikkate alarak, Kadıköy’ün bir kültür sanat kenti olduğunu söyleyebilir miyiz?
Aykurt Nuhoğlu:Kadıköylülerin kültürel ve sanatsal etkinliklere ilgisi büyük. Ve Kadıköy, Süreyya Operası binasından kültür- sanat merkezlerine, edebiyat ve sanat kütüphanelerine, sanat atölyelerine kadar kültür sanat etkinlik yönetiminde kendini kanıtlamış bir ilçe. Anadolu yakasının sanat merkezi diye tanımlamak yanlış olmaz. Hatta İstanbul’un en önemli kültür sanat ilçelerinden birisi diyebiliriz. Örneğin Yel Değirmeni semtimizde elliden fazla sanat atölyesi var. Bu muazzam bir rakam. Bunun büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Sanatçısı çok olan Kadıköy önümüzdeki günlerde de sanatçıların katkısı ve desteğiyle estetik, yaratıcı, özgün kültür sanat politikalarını şekillendirmeyi sürdürecek.
e-Belediye: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Kadıköy’de tarihi yapısıyla sembolleşen Haydarpaşa Garı ve Kadıköy Meydanı Çevre Koruma planları hakkında görüşleriniz nedir ve şu anda hangi aşamada?
“Haydarpaşa Garı, gar olarak kalmalı”
Aykurt Nuhoğlu:Haydarpaşa Garı’nın tarihi bir özelliği ve önemi var. Ama asıl mesele sadece Garın geleceği değil. Gar ve çevresi İstanbul’un son yeşil alanlarından.
Ve bu alan 1 milyon metrekarelik bir alan. Ve bu alan özelleştirilmek isteniyor. Bilindiği gibi 2012 yılında Haydarpaşa Garı ve çevresindeki 1 milyon metrekarelik arazi ile ilgili 2 plan yapılmıştı. Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Haydarpaşa Gar, Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Planı ve Harem Bölgesi Haydarpaşa Limanına ilişkin 2 planda Gar için belirlenen tanım ise “Kültürel Tesis, Turizm ve Konaklama Alanı” olarak belirlenmişti. Yani Haydarpaşa Garı'nın otele dönüştürülmesi fiili ol
arak kayıtlara geçmişti.
Bu plana gerek Kadıköy Belediyesi gerekse Haydarpaşa Dayanışması ve binlerce vatandaşımız tarafından itiraz edildi. Kadıköy belediyesi olarak bu plana dava açtık. Nihayetinde geçen yıl planın bir bölümü iptal edildi. Ama Haydarpaşa Garı ile ilgili ne planlandığı hala muammadır. Bu muammanın en kısa sürede giderilmesi gerekiyor. Biz Haydarpaşa’nın gar olarak kalmasını çevresinin de halkın faydalanabileceği bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Haydarpaşa Garı, endüstriyel bir miras ve aynı zamanda kent siluetinin kuvvetli bir imgesel değeri niteliğindedir. Tarihi Bağdat Demiryolu'nun başlangıç noktası olan Gar, kent belleğine katkı sağlayacak ve sürekli canlı tutacak biçimde korunmalıdır. İstanbul’un adeta kalbi olarak nitelendirebileceğimiz bu alan da rant yağmasına uğrarsa başka bir yeşil alan kalmayacak. Bu yüzden biz Gar ve çevresinin halkın ortak kullanacağı bir alan olarak düzenlenmesi için elimizden geleni yapacağız.
e-Belediye: Sayın Başkan; Kadıköy’ün geleceğine ilişkin neler düşünüyorsunuz? Hayallerinizde neler var?
Aykurt Nuhoğlu:Kadıköy’de 480 binin üzerinde insan yaşıyor. Böyle bir yeri sadece kendi hayallerinize göre şekillendiremezsiniz. Önemli ve anlamlı olan hayalleri birleştirmek. Bu yüzden benim hayalim Kadıköy’ü Kadıköylülerle birlikte yönetmek ve Kadıköy’den tüm Türkiye’ye örnek olacak bir model oluşturmak.
e-Belediye: Kadıköy’de yıllardır bir türlü çözüme kavuşturulamayan “Kurbağalıdere” sorunu sizce neden çözülemiyor?
Aykurt Nuhoğlu:Kurbağalıdere Kadıköy’ün kangren haline gelen bir sorunu. 2012 yılında yer teslimi yapılan ve inşasına başlanan proje; aradan yaklaşık olarak 3 yıl geçmesine rağmen halen tamamlanmadı. Projeye teknik olarak yanlış başlanıldığı için kanalizasyon suyu uzun süre Marmara Denizine aktı. Birkaç hafta önce bizim ve Kadıköylülerin çabaları ve basında çıkan haberler nedeniyle çalışmalar hızlandı. Şu anda Kurbağalıdere’deki balçık temizleniyor. Bu çalışmalar bugünkü hızıyla gerçekleşseydi şu anada Kurbağalıdere diye bir sorunu konuşmuyor olurduk. Ama ne yazık ki çalışmalar çok yavaş yürütüldü.
Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Aynur Şule Sümer: “Kadıköy’de atıksular, gerçek anlamda arıtılmadan boğaza bırakılıyor”
Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Aynur Şule Sümer’le de Kadıköy ilçesinin su ve atıksuları hakkında konuştuk. Kadıköy’de atıksuların gerçek anlamda arıtılmadan boğaza verildiğini belirten Sümer, İSKİ’nin yapmayı planladığı biyolojik artma tesisinin akibeti konusunda ise hiç bir bilginin olmadığını söyledi.
e-Belediye: Geçtiğimiz yıl Türkiye’de ciddi bir kuraklık yaşanmış, susuzluk tehlikesi kriz seviyesine gelmişti. Yerel yönetimlerin en önemli hizmetlerinden biri olan içme suyu ve atıksu konusunda; ilçe belediyelerinin, büyükşehir belediyeleriyle ortak çalışma-yetki ve sorumlulukları hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu alanlardaki; kendi çalışmalarınız ve ortak çalışmaların örnek uygulamalarını anlatabilir misiniz?
A. Şule Sümer: Bilindiği üzere 2014 yılı İstanbul’da son 10 yılın en kurak dönemi yaşanmıştır. Bu süreçte barajların doluluk seviyeleri %10 seviyelerinin altına inmiştir. Bu yıl ise kış ve bahar mevsimlerinde sert hava koşullarına bağlı olarak yağışların miktarındaki artış İstanbul’daki Su depolama yapılarında yeterli derecede suyun birikmesine olanak sağlamıştır. Ancak sıcak yaz günlerinin yaşandığı bu dönemlerde İstanbul’da günlük tüketim miktarları 3 milyon ton seviyelerine yaklaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulamış durumdadır. Mevcut durumda İstanbul’un yıllara sari su planlaması bulunmamakta, su arzı tamamen iklimsel koşullara yada başka bölgelerin suyunu çekildiği çözümlere bağlı yapılmaktadır. Türkiye’nin en büyük metropolünde tüketilen su miktarının azaltılması ve suyun geri kazanılmasına ilişkin hiçbir çalışma yapılmamakta olup, önümüzdeki dönemlerde İstanbul’da yine kuraklığın gündeme geleceğini net olarak ortaya koymaktadır. İdeal şehir yerleşkelerinde atıksular, alt yapı sistemleri ile toplanarak, arıtma tesislerinde arıtılmakta ve doğal ortama nihai deşarjı yapılmaktadır. Buna alternatif olarak, yeni yapılacak sosyal tesis, iş merkezleri, konut alanları vb. büyüklüğe sahip yapılarda gri suların (tuvalet sistemi dışındaki diğer evsel su kullanım alanlarından gelen atık sular) müstakil arıtma sistemleri kullanılarak geri kazanılması, doğal kaynakların tasarruflu kullanılması ile ekonomi ve çevresel açıdan büyük faydalar sağlamaktadır. Özel tesis ve sistemlerde arıtılmış gri suların insan teması olmayan alanlarda (tuvalet rezervuarı geri basılması, çamaşır yıkama, bahçe sulama, araç yıkama vb.) kullanılabilmektedir. Bu kapsamda 320 öğrenci kapasiteli Abdullah Öğücü Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu için gri su ve yağmur suyu geri kazanım sistemi projelendirilerek hayata geçirilmiştir. Bu projede arıtılan gri sular klozetlerin rezervuarlarında ve yeşil alan sulamasında kullanılmaktadır.
Evsel nitelikli atıksuların arıtılarak, yeşil alanların sulama suyu ihtiyacının karşılanması; mevcut doğal kaynakların korunması, atıksu tahliyesi ile kirlilik yükünün azaltılması ve su ihtiyacının farklı yöntemlerle temin edilmesi olmak üzere çevresel yararlar sağlamaktadır. İlçemiz Fenerbahçe Mahallesi Kalamış Atatürk Parkı içerisinde bulunan yeşil dokunun, sulama suyu ihtiyacının, Münir Nurettin Selçuk Caddesi boyunca geçmekte olan atıksu boru hattından alınan evsel nitelikli atık suyun arıtılması ile karşılanması pilot projesi kapsamında 1.5 yıllık bir süre için kurulan Membran Bioreaktör Arıtma Tesisi ile günlük ortalama 20-40 m3 aralığında arıtılmış, toplam 2600 m3 su kanalizasyon suyundan geri kazanılmıştır. Bu pilot proje tamamlanmış olup, sistemin verimliliği izlenmiş, ilçe genelinde yaygınlaştırılması için çalışmalar devam etmektedir.
Ayrıca kurumsal su ve enerji tüketimlerimizin izlenmesi ve azaltılması amacıyla farklı müdürlüklerin katılım sağladığı bir ekip oluşturulmuştur. Bu ekip hizmet birimleri ile yeşil alanlarda su tüketimin azaltılması ve bilinçlendirme faaliyetlerinde görev yapmaktadır.
e-Belediye: Bu bağlamda; Kadıköy’ün su şebeke büyüklüğü nedir? (Hatların uzunluğu-mevcut ekipmanlar, izleme sistemleri, SCADA vb.) Kadıköy ilçesine ne kadar içme suyu sağlanıyor? Kaç su abonesi-sayaç var? Kayıp kaçak oranları belli mi?
A. Şule Sümer:İSKİ’ den alınan verilere göre Kadıköy’de 226.222 konut, 32.849 işyeri, 14 sanayi olmak üzere toplam 259.085 abone bulunmaktadır. Bu abonelerin yıllık su tüketim miktarları 25.320.151 m³ tür. Yıllık atık su ve kanalizasyon miktarı ise yaklaşık olarak 33 milyon m³’tür. İlçemizde yer alan içme suyu şebeke uzunluğu 402 km, atık su şebeke uzunluğu 446 km’dir. İzleme sistemi kullanılan yazılım programları gibi detay bilgi İSKİ’den edinilebilir
e-Belediye: Atıksu konusunda da aynı şekilde kaç metreküp atıksu çıkıyor, nereye terfi ediliyor? Arıtma yapılıyor mu? Atıksu veya kanalizasyon şebekesinin mevcut yapısı nedir? Bakım-onarım-yenileme hizmetleri ve ihtiyaçlarında durum nedir?
A. Şule Sümer:Kadıköy ön arıtma tesisinden çıkan yıllık ortalama 164- 200 milyon ton (2010-2011 yılı) atıksu, sahilden 2.308 m açığa boğaz dibine bırakılıyor. Ancak bu atıksular, gerçek anlamda herhangi bir arıtmaya uğramamaktadır. Kadıköy atıksu ön arıtma tesisi, pis sudaki iri maddeleri ve görülebilir yüzen cisimlerin birçoğunu ayırmak üzere kullanılan ve 2 cm ile 8 cm arasında değişen, aralıklı çubuklardan ve kum havuzlarından oluşmaktadır. Aslına bakıldığında bu işlemin adı arıtma olmayıp biyolojik arıtma işlemi başlangıç aşamasıdır. Bu işlemden geçen atıksu içerisindeki tehlikeli maddeler sadece Marmara Denizini değil boğaz akıntısı etkisi ile Karadeniz’i de kirletmektedir. Bu sistemin yeterli olmadığını çok iyi bilen “İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi”nin 2011-2015 Stratejik Planında “Kadıköy, Baltalimanı, Yenikapı ve Paşabahçe Arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtmaya dönüştürülmesi için fizibilite çalışmalarının yapılması yönünde alınmış kararları mevcuttur (İSKİ-S.H.5-2 Faaliyet.9). Ancak 2015 yılının son çeyreğine geldiğimiz halde ilgili kurumdan bu konu ile ilgili fizibilite raporlarını ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığından arıtma tesisinin yapılacağı alana cami projesi için kurumumuzdan görüş istemesi Marmara denizinin bu kirliliğe maruz kalacağını göstermektedir.
e-Belediye: Cadde ve sokaklarda yağmur sularının toplanması için ayrı kanal sistemlerinin hayata geçirilmesi çalışmaları konusunda ilçe belediyelerinin yapabilecekleri var mı?
A. Şule Sümer: Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ilçe belediyelerinin; yağmur suyu hatlarının yaptırmaları gibi sorumlulukları vardır. Bu kapsamda ilçemizde yaklaşık 100km uzunluğunda yağmur suyu hattı kurumumuzca yaptırılarak yağışlı havalarda arıtma tesisinin yükü azaltılması sağlanmıştır. Fen işleri müdürlüğümüz tarafından yağmur suyu kanalizasyon hatlarının bakım ve yapım çalışmaları sürdürülmektedir.
e-Belediye: Su kayıp ve kaçaklarının önlenmesi konusunda ilçe belediyelerinin katkılar- projeleri söz konusu oluyor mu? Kadıköy’de neler yapılıyor?
A. Şule Sümer:İlçemizde su kayıp kaçakları konusunda yetkili kurum olan İSKİ ile koordine çalışmalar yapılmaktadır. Bölgelerde bulanan denetim ekiplerimizin su kayıp ve kaçaklarla ilgili tespitleri anında bildirim yaparak müdahale sürecini hızlandırmaktadır.










