Header Reklam
Header Reklam

'IBM’in ürettiği ürünlerin en fazla yüzde 3’ü atılıyor'

13 Temmuz 2008 Dergi: Eylül-Ekim 2007
'IBM’in ürettiği ürünlerin en fazla yüzde 3’ü atılıyor' e-Belediye: IBM’in dünyada ve Türkiye’de yerel yönetimler konusundaki deneyimleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Hakan Çetinkaya: Hem genel hem de yerel yönetimler konusunda ciddi anlamda çalışan bir firmayız. Harvard Üniversitesi ve JFK School ile işbirliği yaparak e-Devlet geliştirme konusunda çalışmalarımız var yine dünyanın farklı farklı yerlerinde yerel yönetimlerle de çalışıyoruz. Stockholm Belediyesi’nde yaptığımız çalışmalar buna örnektir. Burada ve Dubai Belediyeleri’nde IBM doğrudan çözümler sağlamıştır.

Öte yandan IBM’in pazara iş ortakları ile gitmek gibi bir stratejisi var. Burada baktığınızda IBM’in bir çözümü yoktur. Bunun da sebebi bütün çözüm sahiplerine eşit uzaklıkta kalmak ve orta noktada durmaktır.

e-Belediye: Dünyadaki e-Belediye projelerine dönersek

Hakan Çetinkaya: IBM’in Harvard Üniversitesi ile yapmış olduğu bir araştırma var oradaki bir kaç notu söylemek istiyorum. "Niye e-Devlet", "niye e-Belediyecilik" diye devletleri yerel yönetimleri araştırmış bir istatistik hazırlanmış. Alınan yanıtlarda; daha güvenilir bir yerel yönetim, daha güvenilir bir hükümet nedeniyle yapıyoruz diyenlerin oranı yüzde 36 çıkmış. Halkın bilgiye daha fazla ulaşmasını istiyoruz diyenler yüzde 23, daha efektif ve daha verimli çalışmak istiyoruz diyenlerin yüzdesi de 21 olarak ortaya çıkmış. Dünyada birçok belediye bu alanda bir şeyler yapmak istiyor. Yine Dubai’yi örnek verelim. Dubai Belediyesi IBM ile servis odaklı mimari çalışması yaptı. Dubai, çok yeni bir belediye ama hızla büyümüş bir belediye. Bir çok yabancının da yaşadığı bir yer. Farklı dillerde hizmet vermek gibi bir zorunlulukları var. Burada her departman kendi çözümlerini gerçekleştirmiş dolayısıyla belediye içinde kopuk kopuk adacıklar var ve hizmet vermeye çalışıyorlar. Bir bütünsellik yok. Bu sorundan yola çıkarak Dubai Belediyesi bunu çözmek istediğinde IBM’le, özellikle servis odaklı mimari ile çalıştılar ve bütün bu süreçlerin entegrasyonu yapıldı. Benzer bir çalışmayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi de ihale etti. Hakikaten vizyoner bir durum, umarım bu bittiğinde aynı noktaya biz de İstanbul’da gelmiş olacağız diye düşünüyorum.

e-Belediye: IBM’in yürüttüğü Green Project konusunda bilgi alabilir miyiz?

Hakan Çetinkaya: IBM hakikaten çevreye önem veriyor. Baktığınız zaman bu lafta kalmıyor. Özellikle bir ürün çıkarılacağı zaman o ürünün "enerjiyi daha verimli nasıl kullanır" sorgusu ile tasarımlanıyor. Bu ilk sorgu önceliklerimizden biri. IBM’in donanımları bazında konuşursak IBM’in hem Veri Merkezleri’nde, hem IBM çalışanlarının çalıştığı binalarda, hem donanımlarında enerjiyi daha verimli kullandığını görebiliriz. Bu bizim "Big Green Project" dediğimiz bir proje. IBM yaklaşık 1 milyar dolar gibi bir miktarı ekstradan bu proje kapsamda yatırıyor. Mevcut veri merkezlerini, mevcut ürünlerimi daha da enerji verimli hale nasıl getiririm yaklaşımıyla çalışmalar yürütüyor. Baktığınız zaman IBM, son 7-8 senede kendi enerji harcamalarından 100 milyon dolara yakın bir tasarruf elde etmiş. Bu çok ciddi bir rakamdır. Gerek kamu gerek özel sektörde bu konular çok konuşuluyor ama uygulamaya baktığınızda çok fazla bir sonuç olmadığını görebilirsiniz. Biz aslında bu değişimi yaratmaya çalışıyoruz ve bu yaklaşımımızı kamuoyuna daha çok anlatmamız gerekiyor.

Bu noktada özellikle şunu da söylemek isterim. IBM’in ürettiği ürünlerin en fazla yüzde 3’ü atılıyor. Geri kalan yüzde 97’lik kısım mutlaka geri kazanılıyor. Yani yüzde 97’lik bir oran da geri kazanılabilir malzemelerden üretiliyor.

Yeni ürünlerin üzerine enerji üretimini sağlayacak yazılım parçacıkları konuluyor. Ürün çalıştırıldığında enerjinin verimli kullanılması da devreye giriyor.

IBM "Innovation Jam" çalışmaları yapıyor. Bu çalışmalarda 350 bin kişi bilgisayarlarının başına oturuyor, 3-4 gün boyunca herkes fikirlerini iletiyor. Bu çalışmalardan birinde IBM 10 tane konsept konu seçti ve bunlara 100 milyon dolar yatırım yapacağız dediler. Bu konsept konulardan biri "Su Modellemesi"ydi. IBM’in orta ve uzun vadede yatırım yapacağı ikinci büyük sorun alanı da "Büyükşehirlerde Ulaşım Entegrasyonu" oldu. Biz bu çalışmaları burada da yapmak konusuna açığız.

Belediyelerimiz de bize gelip şöyle diyebilirler; "bizim şöyle bir ulaşım yapımız var, ben bunu nasıl optimize edebilirim" demesi lazım. Ancak Türkiye’de halen araçların takip sistemlerinin kurulması süreci devam ettiği için entegre çalışmalar boyutu da daha geriden geliyor.

e-Belediye: Varlık yönetimi projesi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Hakan Çetinkaya: Burada amaç BT içindeki varlıkların yönetilmesidir. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, düşünün yüzlerce bilgisayarı var ve bunları yönetmesi lazım. Bu bilgisayarlar nerede, dışarıda mı, bakımları yapıldı mı gibi. Burada kullanılan yazılımın bir özelliği var; yazılımın orjinali IT çıkışlı değil, üretim çıkışlı bir yazılım. Örneğin İETT’deki araçlarınıza baktığınızda, bakımları yapıldı mı parçaları tamamlandı mı, yedek parçalar doğru stoklandırıldı mı gibi. IT içi ve IT dışı varlıkların yönetimini efektif olarak yapabilecek bir yazılama sahibiz. Bu yazılım da aslında piyasada çok bilinen bir çözüm.

e-Belediye: IBM’in belediyeler için "yönetim", "e- seçim" gibi çözüm yaklaşımları var mı?

Hakan Çetinkaya: Bu konuda bir örnek olarak İngiltere’nin Kent Belediyesi’nde az önce anlattığım Innovation Jam çalışmasını yapmışlar. IBM’in kendi içersinde yaptığı bu Innovation Jam’in aynısını belediye meclisi IBM’den istemiş. Normalde en fazla 200-300 kişiyi bir araya topluyorsunuz ve hadi fikirleriniz söyleyin diyorsunuz ama kısıtlı bir süre ve herkes fikrini söyleyemiyor. Bu Innovation Jam ortamında fikirlerinizi yazarak iletebiliyorsunuz. Tüm bu fikirler araştırılıp inceleniyor daha sonra da hayata geçiriliyor. Böyle bir çalışmayı İngiltere’de Kent yerel yönetimi yapmış. Bu proje ilk önce Kent şehrinin belediye meclisinde başlamış daha sonra yayılmış. Biz de bunu kendi ülkemizde yerel yönetimlere uygulayabiliriz. Bu proje burada da uygulanabilir.

e-Belediye: IBM olarak yerel yönetimlere neler söylemek istersiniz?

Hakan Çetinkaya: Belediyelerin iyi yolda ilerlediklerini söyleyebilirim AB entegrasyonu da bu yolda çok fayda sağlıyor.

Bizimde yerel yönetimlerle ilgili projelerin içine daha fazla girerek yer alma hedefimiz var. Baktığınızda IBM olarak tüm belediyelere sunabilecek katma değerlerimizin olduğuna inanıyoruz.

Bunun haricinde IBM’in şu anda bahsetmediğim klasik hizmetlerinin yanında bilinmeyen hizmetleri de var. Bunlar kurumlarda maliyet tasarrufu sağlayarak verimliliği artırmaya yönelik hizmetler. Örneğin Biz verimliliğimizi nasıl artırabiliriz denildiğinde bu konuda kendilerine sonuna kadar destek olacağımız gibi diğer alanlarda da çözüm sunmaya hazırız.

Etiketler


Slider Altına