Erdoğan Bayraktar: 'Arıttığımız sular, yarınlarımızın can damarıdır'
“Sıra, bertaraf edilen atıkların kullanımına yönelik politikalarda”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yaptığı açılış konuşmasında Türkiye’nin atık ve katı atık konusuna dünyayla bütünlük içinde olduğunu belirterek, “Birleşmiş Milletler sözleşmelerine en ileri derecede uyum göstermeye gayret ediyoruz” dedi. Bakan Bayraktar, atık yönetiminde istihdam edilen iş gücünün 60 bin kişiyi, sağlanan katma değerin ise yıllık 1 milyar lirayı aştığını anlatarak, 2012 yılı sonu itibarı ile 706 ambalaj atığı toplama ve geri dönüşüm tesisi ile yılda 2.3 milyon tonun üzerinde ambalaj atığı, 26 bitkisel atık yağ geri kazanım tesisi ile 100 bin ton bitkisel atık yağın geri kazanımının sağlandığını ifade etti. Bakan Bayraktar, 2012 yılı sonu itibariyle Türkiye’de büyük kapsamlı 3 tehlikeli atık yakma tesisi ile 6 adet 1. Sınıf düzenli depolama tesisinin faaliyet gösterdiğini ve tıbbi atıklarla ilgili olarak Türkiye’de 32 sterilizasyon tesisi kurulduğunu, bu tesisler aracılığıyla 79 şehre hizmet verildiğini dile getirdi. Bu zamana kadar oluşan atıkların bertarafı üzerine bir politika izlediklerini ifade eden Bakan Bayraktar, “Şimdi ise gelişen ve değişen şartlar dikkate alınarak bertaraf edilen atıklardan ikincil ve üçüncül kullanım yönünde politika değişikliği yapılmıştır. Çevresel altyapı ve çevre konusundaki çalışmalarımız bu yönde devam etmektedir” dedi.
“Arıttığımız sular, yarınlarımızın can damarıdır”
Konuşmasında kentsel dönüşüme de değinen Bakan Bayraktar, kentsel dönüşüm sürecinde ortaya çıkan inşaat ve yıkıntı atıkları için öngördükleri geri dönüşüm ve geri kazanılmış ürünlerin, inşaat ve diğer sektörlerde yeniden kullanılmasına yönelik uygulamalar ile ulusal atık yönetim sisteminin işleyişine de yeni bir ivme kazandıracaklarını söyledi. Bakan Bayraktar, “Çevre sorunlarını çözmek ve daha kaliteli bir çevre oluşturmak için çalışmak, ülkemize ve gelecek nesillere olan borcumuzdur. Bugün, geri kazanıma gönderdiğimiz atıklar, arıttığımız sular, aslında yarınlarımızın can damarıdır” açıklamasında bulundu.
“Türkiye’nin 2050 yılına kadar suyu var”
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye genelindeki su problemiyle ilgili bir eylem planı hazırladıklarını ve artık Türkiye'nin % 99.99'unda su meselesinin olmadığını dile getiren Prof. Dr. Eroğlu "Türkiye'nin 2050 yılına kadar suyu var. Bütün dünyada suya erişim son derece sınırlıyken Türkiye'de artık vatandaşların neredeyse % 100'ü rahatlıkla suya ulaşabiliyor. Bütün vatandaşlara yeterli miktarda sağlıklı su temin etmek devletin en önemli vazifesidir. Dolayısıyla Türkiye'de de bu yapıldı" dedi. Türkiye'nin su teknolojilerinin çok ileri noktalara geldiğini anlatan Bakan Eroğlu, "Su teknolojisi için başka ülkeye gitmeye gerek yok. 1994 yılında toplanan atık suların sadece % 5'i arıtılabiliyordu. Şu anda atıksuların % 98'inin arıtılmakta olduğunu büyük bir memnuniyetle ifade ediyoruz. Şu anda Türkiye, mavi bayraklı plajlarda dünyanın sayılı ülkeleri arasında. Artık denizlerimiz, nehirlerimiz daha temiz. Ancak daha kat edeceğimiz mesafeler var" açıklamasını yaptı.
“Katı Atık Mutabakatı’yla ilgili her türlü desteğe hazırız”
Bakan Eroğlu, Türkiye'nin çevre konusunda önemli mesafeler aldığını ifade ederek "Katı atık konusunda çok acılar yaşadık. Hekimbaşı patlamasında 37 vatandaşımız hayatını kaybetti. Benim ızdırap duyduğum bir husus ki, 'vahşi depolama' adıyla literatüre bir isim kazandırdı. Çok kötü bir manzaraydı. Çok kısa zamanda İstanbul'da çok modern tesisler kuruldu. Günde 15 bin ton civarında katı atık toplanarak bertaraf ediliyor" diye konuştu. Türkiye'nin birçok yerinde artık katı atıklardan elektrik üretilmeye başlandığını dile getiren Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye'nin artık çevreye karşı duyarlı bir ülke olduğunu söyledi. Bakan Eroğlu, çevreye yatırımın sağlığa yapılan yatırım olduğunu vurgulayarak "Bugün Katı Atık Mutabakatı'nın imzaya açılmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum. Biz de her türlü desteğe hazırız. Bizim maksadımız; bütün dünya insanlarını kucaklamak, aynı zamanda gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmaktır. Afrika'daki susuz insanları düşünmemiz lazım. Açlıktan ölen insanları düşünmemiz lazım. Bu bütün dünyanın üzerine düşen bir vecibedir. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Türkiye geçen yıl fakir ülkelere 2,5 milyar Dolar yardım yapmıştır. Bu konuda diğer ülkeleri, sıkıntı yaşanan bütün insanlara yardıma koşmaya davet ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
“2071’e kadar içme suyu sorununu çözdük”
Kongrede dünyadan ve Türkiye’den belediye başkanları da bir araya gelerek şehirlerinde atık ve atıksu hakkında yaptıkları projeleri katılımcılarla paylaştı. Belediyelerin katıldığı oturumda söz alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Adem Baştürk, günde ortalama 2 milyon 350 bin m3 su tüketilen İstanbul’da su temin edilirken, şehrin 60 yıllık içme suyu altyapısını da hazırladıklarını vurgulayarak, “Gerçekleştirdiğimiz büyük projelerle 2071’e kadar içme suyu sorununu çözdük. Atık suların Marmara Denizi’ne karışmaması için başlattığımız çalışmaların sonuna geldik” dedi.
“Arıtılmış su oranının % 100’e ulaşması için çalışıyoruz”
İSKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Demir ise, yapılan çalışmalarla İstanbul’un su ve çevre konusunda büyük mesafeler aldığını ifade ederek şöyle konuştu: “Melen’den, yani 185 kilometre uzaktan getirdiğimiz suyu dev borularla Boğaz’ın altından geçirerek Avrupa yakına taşıdık. Bu projenin bütün etapları tamamlandığında İstanbul’daki kapasitesi ikiye katlanacak. Haliç’in atıklardan temizlenmesi ile ilgili yapılan çalışmalar kapsamında da 2200 milimetre çapındaki tünelle Boğaz’dan alınan deniz suyu Haliç’e akıtıyoruz. İstanbul’da çok sayıda dere var. Yağışlı zamanlarda etrafta oturanlara can ve mal kaybı yaratan dereleri ıslah ettik. 108 derede dere ıslah çalışmaları yapıldı. Hazırladığımız su master planı çerçevesinde ihtiyaçlar artıyor. 2040’lı yollarda 4 milyon 6 m3 suya ihtiyaç olacak. Atık suya dönüştüğünde de arıtılmasına ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. Son yapılan atık su arıtma tesisleri ile arıtılmış su oranının % 100’e ulaşması için çalışmalar devam ediyor.”
Toplantı sırasında küresel değişiklikler karşısında sürdürülebilir katı atık yönetimi stratejilerini geliştirmeyi hedefleyen “İstanbul Atık Mutabakatı” dünyanın farklı bölgelerinden katılan belediye başkanları ve yerel yöneticilerle paylaşılarak, kongre sırasında 10 belediye tarafından imzalandı.
Kongre kapsamında katılımcılar en güncel bilimsel araştırmalar ve çalışmalar hakkında bilgi sahibi olma fırsatı yakalarken aynı zamanda benzer sorunlara çözüm arayan kurum ve kuruluşların temsilcileriyle de bir araya gelme imkanı buldular.
