Avrupalı belediyeler, aktif yaşlanmaya omuz veriyor…
Avrupa Birliği, içinde bulunduğumuz yılı “Avrupa Aktif Yaşlanma ve Kuşaklararası Dayanışma Yılı” olarak kutluyor. Yaşlılık süreçlerinin sağlıklı ve etkin şekilde geçirilmesini sağlayacak olanakların yaratılması için politika yapıcıları ve ilgili paydaşları harekete geçirmeyi, yaşlıların sosyal yaşama katılımı konusunda farkındalığı artırmayı amaçlayan “Avrupa Yılı” etkinliklerine üye ülkelerin yerel yönetimleri de aktif olarak katılıyor.
Danimarka’da yerel yönetim yapılanmasında önemli yeri olan “kıdemli (yaşlı) yurttaş konseyleri”, Aktif Yaşlanma Yılı açılış etkinliklerinde etkileyici bir örnek olarak öne çıktı… Yerel demokrasinin kuşaklararası işbirliğiyle hayata geçirilmesine güzel bir örnek oluşturan “Kıdemli Yurttaş Konseyleri”, kentte yaşayan yaşlı nüfus ile Kent Konseyi arasında bir tür “aracılık” görevi üstlenmekte… Bu yapılanmanın özelliklerini ve işleyişini, Danimarka Kıdemli Yurttaş Konseyleri Birliği yönetimi şu şekilde özetliyor: “Danimarka yasaları 60 yaş üstü kişileri ‘kıdemli yurttaş’ olarak tanımlıyor ve belediye yapılanması içinde yaşlı yurttaşların seçeceği üyelerden oluşacak bir Kıdemli Yurttaş Konseyi bulunmasını da zorunlu kılıyor. Şu anda Danimarka’da toplam 98 adet Kıdemli Yurttaş Konseyi bulunuyor. Bu konseyler, belediye sınırları dahilinde yaşayan yaşlı nüfus ile Kent Konseyi arasında köprü oluşturuyor. Ülkedeki tüm kent konseyleri, yaşlı nüfusu etkileyecek konularda nihai karara varmadan önce kendi ‘kıdemli yurttaş konseylerine’ danışmakla yükümlü… Bu zorunluluk kapsamına giren temel konular arasında örneğin temel sağlık güvencesi, trafik planlama, altyapı sistemi, kültür politikası, engelliler politikası, yaşlı ve engelli yurttaşlara yönelik kamu hizmeti standartları da yer alıyor. Ve tabii bütün bunlardan daha önemli olan da, Kıdemli Yurttaş Konseyi’nin, bir sonraki yıl için Kent Konseyi’nce oluşturulacak taslak belediye bütçesinin belirlenmesindeki etkisi… Danimarka’daki 98 adet yerel Kıdemli Yurttaş Konseyi; yaşlı insanların potansiyelleri, düş ve gereksinimleri, yaşam biçimleri konusunda bilgi sahibi bin kadar üyeden oluşuyor. Bu konseyler aktif yaşlanmaya olanak verecek şartları oluşturma ve sürdürme konusunda Danimarka demokratik sisteminin ortaya koyduğu güzel bir örnek olarak kabul ediliyor”.
“Bilgi Toplumunda Yaşlanma…”
Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi tarafından “2012 Avrupa Yılı” etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen konferansa Bulgaristan’ın Dobrich kenti belediyesi adına katılan Daniela Milkova, Avrupa Birliği desteğiyle yürütmekte oldukları “Bilgi Toplumunda Yaşlanma” projesi hakkında bilgi verdi. Dobrich Belediyesi’nde AB Fonları Bölümü Direktörü olarak görev yapan Milkova, yürüttükleri projenin sosyal ve dijital alana odaklandığını vurgulayarak şöyle konuştu: “Projenin ana amacı, yaşlı kuşakların toplum yaşamına aktif katılımı konusuna yoğunlaşarak yerel sosyal politikalarda verimlilik ve sürdürülebilirliğin geliştirilmesi… Dobrich bölgesindeki demografik değişiklikler sonucu her geçen gün daha fazla sayıda yaşlı insan, genç kuşağın ilgisinden uzak ve yalnız yaşamak durumunda kalıyor. Bu durum, belediye olarak bizi yeni politikalar geliştirmeye yöneltti. Bulgaristan’da çoğu emekli yoksulluk içinde yaşıyor, dolayısıyla bilgisayar veya diğer dijital medyaya erişim imkanları bulunmuyor. Bu şartlar altında ister istemez bilgi toplumunun uzağına düşmüş olan bu insanlarımız için sosyal destekler geliştirmeye ve toplumu bir bütün olarak modernize etmeye çalışıyoruz. Yürüttüğümüz proje, yaşlı ve engelli insanların bilgi ve iletişim teknolojileri ve internet erişimi konusunda bilgilerinin geliştirilmesini hedefliyor. Bunun için gerekli bilgisayar ekipmanı yerel yönetim tarafından temin ediliyor. Proje kapsamında belli bir eğitim programını tamamlayarak bilgisayar okuryazarlığı edinen yaşlı insanlar, dijital alana girerek hem diğer toplum kesimleriyle eşit statüye kavuşmuş, hem de yalnızlık ve tecrit edilmişlik duygusunu yenmiş oluyorlar. Bunun kendi kendine yeterlilik hissinin gelişmesine de büyük katkısı oluyor. Sosyal hayata katılma olanağı sunan bu faaliyet, aynı zamanda bu insanlarımızın başta sağlık hizmeti olmak üzere kamusal hizmetlere erişimini de kolaylaştırıyor. Proje, gönüllü gençlerin öğretme sürecinde yaptığı katkılarla kuşaklararası işbirliği ve iletişimin artırılmasına da yardımcı oluyor”.
“Yenilikçi Projelere İhtiyaç Var!”
Litvanya’daki Zarasai kentinin Belediye Başkanı (aynı zamanda AB Bölgeler Komitesi Ekonomik ve Sosyal Politikalar Komisyonu Başkanı) Arnoldas Abramavičius ise konferanstaki sunumunda, yerel ve bölgesel yöneticilerin “aktif yaşlanma” konusunda yapabileceği çalışmalar üzerinde durdu. Yaşlıları yakından ilgilendiren sağlık ve sosyal güvenlik hizmetleri, iş piyasası ve barınma olanaklarının geliştirilmesi, kamu taşımacılığı ve eğitim gibi konuların zaten bölgesel ve yerel yönetimlerin önemli görevleri arasında yer aldığına işaret eden Abramavičius, aktif yaşlanma ile ilgili toplumsal algılardaki değişime de dikkat çekerek, “Avrupalılar daha uzun süreyle aktif bir yaşam sürme konusunda istekli ve hazır. Yerel yönetimlerin çoğu da bu gerçekliği göz önüne alarak stratejiler geliştiriyor” diye konuştu. Olumlu etkileri sosyal yaşamda hissedilecek yenilikçi projelerin aktif yaşlanma yaklaşımının gelişmesine büyük katkı yapacağını belirten Zarasai Belediye Başkanı Abramavičius, ekonomik krizin etkilerini yaşamaya devam eden Avrupa’nın yenilikçi projelere büyük gereksinim duyduğunu vurgulayarak şöyle sürdürdü: “Yaşlı insanlara hizmet götürmekle görevli olup, şu sıra tüm Avrupa’yı etkileyen ekonomik zorluklardan ciddi anlamda etkilenmiş yerel yönetimler için bu son derece önemli ve güncel bir konu… Mevcut kriz, aktif yaşlanma için ayrılmış kaynaklarda ve yaşlı insanlara işsizlik/sağlık ödeneği hizmetleri de dahil sosyal politikaların uygulanmasına ayrılmış bütçelerde önemli kesintilere yol açtı. İşte bu noktada, sosyal yaratıcılık ve bilgi-iletişim teknolojileri temelinde üretilecek yeni çözümler, yitirilmiş gelirlerin yeniden edinilmesi için fırsatlar yaratacak, böylece yüksek kalite hizmetlerin kapsayıcı ve sürdürülebilir şekilde verilmesi yeniden mümkün olabilecektir”.
‘Aktif’ Yaşlanma… Ama Nasıl?’
Avrupa Komisyonu, “aktif yaşlanma”yı, “günlük yaşamda bağımsızlığını koruyarak, iyi sağlık şartları içinde, toplum hayatına katılımı sürdürerek, iş ve uğraşlarından hoşnut şekilde yaşlanmak” olarak tanımlıyor. İnsanların ileri yaşlarda dahî içlerinde barındırmaya devam ettiği büyük ve yaratıcı potansiyeli, onun olabildiğince büyük kısmını harekete geçirme hedefi koyan Komisyon, 2012 Avrupa Yılı etkinlikleri kapsamında aktif yaşlanmanın özellikle üç ayrı alanda tartışılması ve geliştirilmesine öncülük etmeyi planlıyor. Bu alanlar “yaşlıların istihdamı”, “toplum hayatına katılımları” ve “bağımsız yaşama gücünü koruyabilme” olarak belirlenmiş.
İstihdam konusu- Avrupa genelinde yaşam süresi uzar ve emeklilik yaşı yükselirken, yaşları ilerlemeye başlamış çalışanların çoğu, “mevcut işyerlerinde çalışmaya devam edememekten” veya “emekli olana dek başka bir iş bulamamaktan” endişe ediyor. Bu kaygıları giderebilmek için yaşlılara iş piyasasında daha iyi fırsatlar sunulabilmesi gerekiyor.
Toplum hayatına katılım- Bir çalışanın emekliye ayrılmasının “işe yaramaz” hale gelmesi, “işsiz kalması” anlamına gelmeyeceğini belirten AB otoriteleri, 2012 Avrupa Yılı etkinlikleri sayesinde yaşlı insanların yapabileceği katkılar konusunda toplum onayını daha güçlü şekilde garanti altına almayı ve bu bakış açısıyla yaşlılar için daha destekleyici koşulların yaratılmasını amaçlıyor.
Bağımsız yaşama- Aktif yaşlanma, aynı zamanda yaşlıların kendi yaşamlarının sorumluluğuna sahip çıkabilmeleri konusunda onlara güç veren bir süreç olarak da değerlendiriliyor.