“Yürünebilir Kentsel Alanlar” kentlerin refah seviyesini gösteriyor
Kentlerin refah seviyesini belirleyen kriterlerden birini de kentin sahip olduğu “Yürüme Alanları” oluşturuyor. Yani kentiniz ne kadar yürünebilir alana sahipse refahınız da o kadar yüksek demektir. Bu değerlendirme Amerika’da yapılan bir araştırmaya dayanıyor. Araştırmada, “Yürünebilir Kentsel Alanlar” değerlendirmeye alınmış; insanların ev, ofis, okul, alışveriş ve restoranlara, araba kullanmadan, kamu ulaşımı veya yürüyerek ulaşabilme imkânları ölçülmüş. Buna göre; bir şehirde ofis ve alışveriş mekanlarının ne kadar büyük bir bölümü “Yürünebilir Kentsel Alanlar” tanımına dâhilse, o şehirdeki gelir düzeyinin o kadar yüksek, üniversite mezunu sayısının da o kadar fazla olduğu görülmüş.
Amerika’nın 30 büyük metropol kentinin değerlendirildiği araştırmada Washington % 43 ile en çok yürüme alanına sahip kent olmuş.
Öte yandan benzer bir araştırmanın ülkemiz kentleri için yapıldığını düşünsek; hemen hemen hepsinin sınıfta kalacağını söylemek yanlış olmazdı… Araştırmadan bazı bulgular şöyle:
Washington, New York ve Boston, ABD’nin en yürünebilir üç şehri. Bu üç şehirde kişi başına düşen gelir oranı, “Yürünebilir Kentsel Alanlar”ı en az olan Tampa, Phoenix ve Orlando’ya oranla % 52 daha fazla.
Washington, New York ve Boston’da kişi başına düşen en yüksek gelir yılda 60 bin 500 dolar civarındayken; Tampa, Phoenix ve Orlando’da 39 bin 700 dolar.
New York, Boston ve San Francisco gibi şehirler, otomobil kullanımı yaygınlaşmadan çok daha önce ulaşım altyapılarını tamamlamışlar. Dolayısıyla bu şehirlerdeki “Yürünebilir Kentsel Alanlar”ın daha fazla olması normal. Ayrıca bu şehirler, çok sayıda sanayi ve iş koluna ev sahipliği yapıyor.
Öte yandan raporda yer verilen listenin sonunda yer alan şehirler ise henüz daha gençler ve metro gibi altyapı yatırımları için yeterince zamanları olmamış.
Bu arada, araştırmada ortaya çıkan önemli bir diğer unsur da yürünebilir şehirlerin büyük bir bölümünün diğer şehirlere oranla daha pahalı olması.
Şehirlerin yürünebilirlik özelliği, üniversite mezunu gençleri yakından ilgilendiriyor. Genç nesil, çalışacağı şehri belirlerken, bu özelliği öncelikleri arasında sıralıyor. Bu yüzden yayalara dost bir ortam sunan şehirlerde 25 yaş üstü üniversite mezunlarının oranı daha fazla. Rapor da bunu ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, şehirlerin yürünebilir alanlara yatırım yapmasının tek nedeni yüksek gelir düzeyi değil. Bu yatırımlar aynı zamanda çevreye de katkı sağlıyor. Taşıt kullanımı ve şehirleşmenin artması, küresel ısınmanın en önemli nedenleri arasında.
Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle, herkese Hayırlı Bayramlar…