Header Reklam
Header Reklam

Kentlerimizde 'Alaturkafrangalaşma' Süreci ve 'Karakalabalık'lar

13 Temmuz 2008 Dergi: Mart-Nisan 2007
Bu oluşumu "Alaturkafrangalaşma" diye adlandırıyor ve burada "karakalabalık" sözcüğü ile sosyal Ğ sınıfsal konumu ne olursa olsun, kendini zaman ve mekanda kuşatan maddi Ğ manevi çevreyi, "sahiplenmeyen"; bu maddi Ğ manevi çevreyi "tesahub" etme, benimseme, koruma ve geliştirme yerine yağmalayan, çapullayan inançsız, bilinçsiz ve eylemsiz "karakalabalıklar"ı kastediyorum.

Bu anlamda "İstanbul bir Show Case"dir veya "ben yıkarım yasa arkadan gelir" diyerek İstanbul’un değil yalnızca tarih, coğrafya ve kültür mirasını, bu şehre "emanet" edilmiş "kutsal emanetleri" bile satışa çıkaranlar ya da "Dilara"yı katledenler; İstanbul’un yağmalanmasına yap Ğ satçılık ve kat karşılığı inşaat modelleriyle "katkı"da bulunan müteahhit bozuntuları; bu müteahhit bozuntularıyla işbirliği halinde çalışarak meslek onurunu ayaklar altına alan uyanık mimar ve mühendisler; bir gecekonduya başını sokabilmek ve günü kurtarabilmek için zaman ve zemine göre bugün mısır, lahmacun, kokoreç, simit, turşu; yarın kestane, kavun Ğ karpuz, balon, patates Ğ soğan, nohutlu pilav, midye dolma; öbür gün otobüs bileti, jeton, "malbora", "hadi hadi Japon", "Amor amor" gibi "zaruri tüketim malları"nı ne pahasına olursa olsun "pazarlayan" aşırı müteşebbis vatandaşlarımız; yüzlerce hatta binlerce yıllık tarihi anıtları çöplük, umumi tuvalet ya da "devrimci grafiti" duvarı olarak kullanan uyanıklar; bütün bu olumsuzluklara "babadan kalma evi müteahhite verirsem bana en az 5 daire ile 2 dükkan kalır" umuduyla "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın", "gemisini kurtaran kaptan", "her koyun kendi bacağından asılır", "büyüklerimiz bizden daha iyi bilirler" diyerek gözlerini yuman ve "Azizim biz adam olmayız" tafrasını atan; çelebiliği, efendiliği kendinden menkul "eski İstanbullular"; sorunlara "hep nesnel bağlamda baktıkları" için bütün sorunların çözümünü daha ilk tahlilde "objektif koşulların oluşması"na ışınlayan "havaleci" münevveran ve dünyayı değiştirmek yerine yorumlamayı, yorumlamayı ve yine yorumlamayı yeğleyen iflah olmaz Panelistlerle Panelkolikler aynı "karakalabalık"ın "Olmazsa Olmazı"dırlar. Ve öyle görünüyor ki sözde "Kentsel Dönüşüm Projeleri" ile yeni bir güç, yeni bir yoğunluk, yeni bir mevzi elde etmektedirler.

Son Söz: Özgürleşmek İçin Kentlileşelim / Kentlileşmek İçin Özgürleşelim.

Oh! Söyledim ve "Kurtuldum" (!?)

Dr. Müh. SEDAT ÖZKOL

Etiketler


Slider Altına