Hoca'nın Kahvesi

01 Temmuz 2008 Dergi: Mayıs-Haziran 2008

Belirli bir yaşa gelince şunu daha iyi anladım: İnsanı genellikle görünüşte küçük, ama anlam ve içerikte büyük şeyler mutlu ediyor ancak. Bir gülümseme gibi, bir selam gibi, bir kucaklama gibi, verilen bir çiçek gibi, bir tatlı söz gibi, bir fincan dostluk kahvesi gibi.

 

Yaklaşık "20" yıldır Doğa Sektörel Yayın Grubu'nun çalışmalarına alçak gönüllü katkılarda bulunmuş bir dost, bir hoca olarak, ne zaman kendileri ile birlikte olsam, her seferinde "Hoca'nın Kahvesi" gündeme gelir.

Daha kapıdan girer girmez Diler kızım "Kahvenizi hemen söyleyeyim mi?" diye sorar bana. Doğrudan İsmail Bey kardeşimin yanına çıkarsam bu defa o, Mürüvvet hanımı arayarak "Hoca'nın kahvesini buraya getirir misiniz?" der. Eğer e-Belediye dergisi için çalışacaksam bu defa bir diğer kızım Serpil, yine Mürüvvet hanımı arayarak "Hoca'nın Kahvesi"nin güzergahını tanımlar. Çalışma Ortamı'nda sık sık yer değiştirdiğim için beni epeyce aradıktan sonra bulan Mürüvvet hanım "Hoca'nın Kahvesi"ni ergeç yerine ve sahibine ulaştırır. "Hoca" da, kahveyi alırken "Ellerine Sağlık" demeyi hiçbir zaman ihmal etmez.

 

Gerçekte de atalarımız boşuna "Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır" dememişler. Çünkü "Kahve'yi pişirmek de, sunmak da, hatta keyifle içmek de paylaşılan bir "Sevgi Eylemi"dir, bir "Sevgi Emeği"dir.

Ama ne yazık ki; günümüzde hazırlanması, pişirilmesi ve içilmesi zaman alan "Türk Kahvesi"nin (*) yerini giderek kolalı meşrubatlar alıyor. "Kahve" artık bizlere çok "alaturka" geliyor. "Alaturka" yani "Türk gibi". Türk kaşığı ile yabancı pisliği yemeye alıştığımız ve alıştırıldığımız için, "Türk Kahvesi'ni küçümsüyoruz. Varsa yoksa her tür ve cinsten "Kola". O zaman "modernleşmiş" oluyoruz. Oysa kutu, şişe ya da bardakta verilen bu "Kola"da hangi "Sevgi Emeği" var? Hangi ustalık, hangi güzellik, hangi paylaşım var?

 

Evet; belki de artık yaşlandığımız için atalarımızın, babalarımızın, analarımızın zevkleri ve tavırları bize daha sıcak, daha kucaklayıcı, daha anlamlı geliyor.

 

Ve onun içindir ki, Doğa Sektörel Yayın Grubu'ndaki "Sevgi Emeği"nin bir parçası olan "Hoca'nın Kahvesi" beni hep gençleştiriyor, diri ve canlı tutuyor, hep diri ve canlı tutacak.

 

 

(*) "Politik Doğruculuk" adına "Türkiye Kahvesi" mi diyelim? "Türk Kahvesi" fazla milliyetçi, fazla şoven mi kalıyor? (şaka, şaka)

 

 

Dr. Müh. Sedat Özkol


Etiketler


Slider Altına