Hangi su tasarrufu!?
Kuraklık tüm Türkiye’de endişe verici seviyelere gelmişken özellikle büyük şehirlerde vatandaşlar, ‘her an suyumuz kesilecek, susuz kalacağız’ diye endişelenirken, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; “İstanbullular müsterih olsun. İstanbul’u bugüne kadar susuz bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız” dedi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul başta olmak üzere 81 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin su durumları ve içme suyu temin projelerinin değerlendirildiği basın toplantısında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu şöyle konuşmuştu: “Medyada çıkan bazı haberlerde İstanbul başta olmak üzere bazı kentlerde kaç günlük su kaldığına dair birbirinden farklı haberler gerçeği yansıtmıyor. Tüm kuraklık risklerini göz önüne alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve hamdolsun şehirlerimize bir kuraklık yaşatmıyoruz. İstanbul’da günde ortalama 2 milyon 500 bin m3 su tüketiliyor. Bu rakam yaz aylarında ise 3 milyon m3’e ulaşıyor. İstanbul’un yıllık su tüketimi 2013 yılında 909 milyon m3 olarak gerçekleşmişken 2014 yılında ise bu rakamın 1 milyar m3’ü bulacağını tahmin ediyoruz”.
Şu anda (13 Ağustos) İstanbul’da barajların doluluk oranı % 18,41’dir ancak şehre Melen-Yeşilçay -Sakarya gibi su kaynaklarından sürekli olarak su temin edildiği için bir sıkıntının olmadığını söyleyen Eroğlu şöyle devam ediyor: “2003 yılından bu yana Türkiye genelinde 70 milyar TL yatırım gerçekleştirdik. İstanbul’da da çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Melen Projesi’nin 1.Kademesi’nin ardından 2.Kademesi’ni de bitirdik ve hizmete aldık. Aynı şekilde Sakarya Nehri’nden de İstanbul’a su almaya başladık. Sakarya Nehri’nden günlük 700 bin m3, Melen’den günlük 750 bin m3 ve Yeşilçay’dan günlük 250 bin m3 İstanbul’a su temin ediyoruz. Bunların yanında şehrin barajlarının su tutma kapasitesini 3 katına çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Melen Barajı’nın açılışını 7 Aralık 2016 tarihinde yapacağız ve sadece Melen Barajı ile İstanbul’a yıllık 1 milyar 77 milyon m3’lük bir kaynak temin etmiş olacağız. Buna ilave olarak Osmangazi, Sungurlu ve İsaköy Barajlarını da inşa edeceğiz. Dolayısıyla kimse tedirgin olmasın”.
Ancak İstanbul barajlarındaki su miktarı daha da azaldı ve en son 28 Ağustos tarihli ölçümlerde son 10 yılın en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 16.16 oldu. Yıllık ölçümlere bakıldığında ise durum daha da kötü. 2013 yılının Ağustos ayında yapılan ölçümlerde baraj doluluk oranları yüzde 64.32 iken bu oranın 2014 yılı Ağustos sonu itibariyle yüzde 16.16 olması endişe veriyor.
Diğer yandan sürekli tasarruf çağrıları yapılıyor. Vatandaş tükettiği suyu azaltsın daha az tüketsin deniyor. Bu, tabii ki iş kriz noktasına geldiğinde, alınması gereken zorunlu tedbirdir. Fakat bir de şöyle bakalım: Suyun yöneticilerinin, şehrin her geçen gün büyüğünü gördükçe, tüketici sayısının arttığını hesaba katarak ‘su ihtiyacı”nın da hızla artmakta olduğunu görmeleri beklenmez mi? Yani kuraklık olmasa da şehirdeki su talebinin hızla arttığı hesaba katılmaz mı? Diğer yandan Türk insanının bir Avrupalı ya da Amerikalıya göre tükettiği su miktarı bu kadar azken, bir de bunu daha da azaltmasını istemek ne kadar doğru? Üstelik kavurucu sıcaklar altında, daha az su iç, ayda bir banyo yap, dişlerini hiç fırçalamasan da olur demek değil mi? Vatandaşın kendi evinde tükettiğinden çok ticari işletmelerin, fabrikaların, OSB’lerin ne kadar tükettiğine bakmak ve önce onların tasarruf yapmasını zorlamak gerekmez mi? Konunun sorumlusu tüm kurumlarımıza sormak isterim: Bize neredeyse suyu ‘içmek’ dışında hiç tüketmeyin derken sıcaktan eriyip gitmemiz ve buram buram kokmamızdan başka hangi seçeneği bırakıyorsunuz?
***
Bizden bir duyuru!
Dergimizin bu sayısından itibaren yeni iki bölüm başlatıyoruz. “Çevre Sayfaları” ve “Bilişim Sayfaları” başlıklarında hazırlamaya başladığımız bölümler için tüm okurlarımızdan ilgili sektör haberlerini bekliyoruz.
Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…
Serpil YAVUZ
Yazı İşleri Müdürü