Dilaralar ölmesin
29 Mart 2009 Yerel Yönetim Seçimleri'ne çok kısa bir süre kalmışken, görünüşte, ama sadece görünüşte dünyaları fethetmeye, "Güneşi Zapetme"ye çıkmış belediyelere, belediye yöneticilerine, unuttukları ve unutturmaya çalıştıkları, ama unutturulamayacakları "Sevgili Kızımız Dilara"yı hatırlatmayı görev biliyoruz. Belki sevgili okuyucularımız da unutmuştur: Dilara'yı 2007 yılının başlarında, kaza görünümlü bir cinayete kurban vermiştik.
Şöyle ki;"İstanbul Şirinevler'de İSKİ tarafından MVM İnşaat şirketine yaptırılan Tavukçu Deresi ıslah çalışmaları sırasında, ağzı kontrplakla kapatılan rögara düşen 5 yaşındaki Dilara Dumru, kanalizasyon suyunda boğularak hayatını kaybetti. Üzeri kapatılan dere yatağında yaklaşık bir buçuk kilometre sürüklenen Dilara'nın cesedi, Ataköy'den çıktı.
Beş yaşındaki Dilara, annesi Songül Dumru ile birlikte ağabeyi Servan'ı okuldan almaya giderken çok mutluydu. Dilara, elinden tutan annesiyle sohbet ediyordu. Bir kontraplak levhanın üzerine bastı ve çığlık çığlığa kanalizasyona düştü. 5 yıllık kısacık ömrü, burada son buldu.
Şirinevler'de oturan üç çocuk annesi Songül Dumru, dün 8 yaşındaki oğlu Servan Dumru'yu Atatürk İlköğretim Okulu'ndan almaya giderken 5 yaşındaki kızı Dilara'yı da yanına aldı. Eve dönüşte Tavukçu Deresi'nin ıslah çalışmasının yapıldığı Kerim Çavuş Caddesi'nden geçerken, elini sıkı sıkıya tuttuğu Dilara, üzeri kontraplakla kapatılmış rögara bastı.
Basmasıyla birlikte annesinin elinden kayarak çığlıklar içinde boşluğa düştü. Dilara, çığlıklar atarak, yüksek debiyle akan kanalizasyonda gözden kayboldu.
Kısa sürede gelen itfaiye ekibi, rögardan aşağı indi ancak Dilara'yı bulamadı. Bir lokantada garson olarak çalışan Muhterem Dumru, korkunç haberi duyup geldiğinde Dilara'nın hayatından henüz ümit kesilmemişti. Çırpınarak ağlayan eşi Songül Dumru'ya sarılıp sakinleştirmeye çalıştı.
Bu sırada itfaiye, kanalizasyon suyunu kesti. Bir ekip kanalizasyon sistemi içinde, Dilara'yı ararken, bir ekip de dere yatağının açık olan kısımlarında arama yaptı. Dilara'nın cesedi yaklaşık 1,5 kilometre uzakta, Ataköy Ahmet Cömert Spor Salonu'nun arka tarafında, dere yatağında işçiler tarafından bulundu.
Dere yatağından çıkarılan kızını kucaklayıp öpen Muhterem Dumru, görevlilere 'Ne olur hastaneye yetiştirin' diye yalvardı. Doktorlar tarafından öldüğü saptanan Dilara'nın cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Uyarı levhası yok
Tavukçu Deresi ıslah çalışmalarının MVM İnşaat tarafından yürütüldüğü, Tevfik Fikret Caddesi ile Dilara'nın dere yatağına düştüğü Kerim Çavuş Caddesi'nde hiçbir uyarı levhasının olmadığı görüldü. İki cadde de, çalışma yapılmasına rağmen hem yaya, hem de araç trafiğine açıktı. Atatürk İlköğretim Okulu'nda okuyan yüzlerce öğrencinin geçtiği Kerim Çavuş Caddesi üzerindeki rögarların kimi taşla, kimi saçla kimi de kontrplakla kapatılmıştı. Mahalle sakinleri önlem alınması için belediyeye başvurduklarını ancak hiçbir önlemin alınmadığını iddia ettiler. (*)
Bahçelievler Belediyesi ise açıklama bile yapmadı. Yetkililer soru üzerine 'Bizim hukuki sorumluluğumuz yok'dedi". (**)
Ve işte Sevgili Kızımız Dilara'nın Işıltılı Yüzü:
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM.
(*) (Şefik Dinç. Küçük Dilarayı Yolda Yürürken Rögar Yuttu. 1 Mart 2007. Hürriyet)
(**) Timur Soykan / Emre Boztepe. Peki Dilara'yı Kim Öldürdü? 2 Mart 2007. Radikal Gazetesi.