Header Reklam
Header Reklam

Cennet kıyılarımızı korumak...

23 Eylül 2013 Dergi: Temmuz-Ağustos 2013

Geçtiğimiz günlerde gazetelerden Başbakan’ın Muğla sahillerini gezdiğini ve Bodrum - Güvercinlik - Torba koylarının talan edilişine, yeşilin yok edilişine kızdığını okuduk.

Bu aslında uzun zamandır başta Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası olmak üzere pek çok duyarlı insanın kızdığı, uyardığı ama kimsenin dikkate almadığı bir konu idi. Başbakan kızdı ya bundan sonra işler değişir mi acaba diye umutlandık doğrusu.  Özellikle bu konuda yani suyun, ağacın, ormanın korunması konusunda, onu korumayanlara daha çok kızmasını dileriz. “Kızmak” kötü bir kelime ama eğer işler ancak bu şekilde yapılar hale gelmişse bir doğasever olarak Başbakan’ın bu konuda daha çok kızmasından yanayım.

Tabi bir de işin kendilerine kızılması gereğini yaratanların durumu var. O güzelim yeşili yok ederek, o güzelim koylara sıkış tıkış o binaları yapanlar kızılmayı hak etmiyorlar mı? Bunlara izin verenler; belediye yöneticileri, devletin ilgili kurumları, kızılmayı hak etmiyorlar mı? Gelecek gelecektekilerin sorunu, bizi ilgilendirmiyor’ diyenlere bir de kanun yoluyla cezalandırmak gerekmez mi?

Bugün kime sorsanız; “ben ağacı severim”, “ben hayvanları severim”, “ben çevreyi korurum” der ama bunların ne kadar boş olduğunu hergün karşımıza çıkan yeni talanlarla görüyoruz. Ülkemizde bina yapacak hiç yer kalmadı mı? İlle, her ne pahasına olursa olsun denizin dibine, ağacı üstüne mi bina yapmak zorundayız? Keşke insanlar düşünselerdi, keşke bilselerdi…

 

Bu konuda yeşilin korunması adına yapılanlar yok mu, elbette var. Cılız olsa da bazı uygulamalar yapılıyor. Bunlara destek olmak, örnek alınmasını sağlamak, dergimiz aracılığıyla yapmayı en çok istediğimiz şey. Keşke yeşile dair, çevreye dair güzel işler çok olsa da biz de dizi dizi yazıp anlatabilsek. Böyle bir örnek verelim. Küçük bir uygulama ama bir belediyemizin yeşilin korunması adına yaptığı güzel bir çalışma var. Bu çalışmayı sevinerek dikkatinize sunuyorum.   

 

Çeşme Belediyesi yeni yapılan konutların oturma raporu alabilmesi için ‘ağaç dikme şartı’ arıyor. Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, uygulamanın detayları şöyle anlatıyor…

“Sakız meyvesini veren sakız ağacının doğal yetişme alanı olan Çeşme’de bu ağacı çoğaltmak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuda en son olarak, Çeşme’nin güneyi olarak bilinen Çiftlik Mahallesi’nden başlayarak bölgede oturma raporu almak için sakız ağacı dikilmesi şartını getirdik. Sakız ağacı, komşumuz Yunanistan’a her yıl milyarlarca Dolar gelir getiriyor. Sakız ağacını yaygınlaştırarak bundan çiftçimizin de kar sağlamasını hedefliyoruz.

Parsel büyüklüklerini de bin metrekare ve arazi içerisindeki inşaat yoğunluğunu da en fazla yüzde 25 olarak belirledik. Bu şekilde Çeşme’de son 20 yıldır yapılan her evin bahçesi var. Bundan sonra da Çeşme’deki her ev sahibi, oturma raporu alabilmek için evinin inşaat alanı dışındaki arsasının her 40 metrekaresi için bir ağaç dikmek zorunda. Bu durum SİT alanları için 25 metrekareye bir ağaç olarak değişiyor. Dikilecek ağaçların da belli bir standartta olması gerekiyor. Süs ve çalı türevindeki ağaçlar geçerli sayılmayacak”.

 

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…

 


Etiketler


Slider Altına