Ağaç Budamak...
Siz de bugünlerde etrafta, özellikle yol kenarlarında sözde “budanmış” aslında eli kolu doğranmış ağaçlar görüyor musunuz? Yukarı doğru giden tüm dalları bir daha filiz veremeyecek şekilde gövdeye yakın yerlerden dümdüz kesilmiş...
Yol kenarlarında duran, kütüklere dönmüş bu ağaçlar acaba bilinçli olarak mı böyle kesiliyorlar? Kuru bir kütüğe dönüşeceğini bildikleri ve sonra da “kurudu kestik” demek için mi böyle yapıyorlar. Bir ağacı büyütmek için ne kadar emek harcandığı akla geldikçe, insan anlamakta güçlük çekiyor. O ağaçları o hale getirenlere sormak lazım; orada yeşermiş duran ağacı “dallarını buduyoruz”, diye gövdeye kadar niye kesiyorsunuz? Size ne zararı var? Gerçekten birileri bunu bize izah etmeli. Budamaktan ne anlamalıyız? Kurutmayacaklarsa, daha da yeşertip güçlendireceklerse tabii ki budansın. Ama biz hep aksini görüyoruz. Budanan tüm ağaçlar birkaç seneye kurumuş hatta yerinden sökülmüş oluyor.
Bu işlerin gerçekten bilinçsiz ve bilgisizce yapıldığını düşünüyorum. Ağacın hangi amaçla, hangi dallarının kesilip kesilmeyeceğine nasıl karar veriliyor? Bu işi yapanların gerçekten de bir ağaca baktıklarında, o ağaç özelinde değerlendirme yapıp ona göre işlem yaptıklarını düşünmüyorum. Ağacı yaşatmak ve geliştirmek üzere değil, düşünmeksizin verilen işin yapıldığı bir tutum sergileniyor.
Bu şekilde kurutulan ağaçların yerine yenileri dikiliyor. Sormak lazım; niye zahmet ediyorsunuz? Madem ki 5-10 sene sonra budaya budaya kurutacaksınız; suya gübreye ve dünya kadar emeğe yazık değil mi?
Bu konuda gerçekten belediye yönetimlerimizin daha dikkatli davranmalarını bekliyorum. Biz insanlar; elimizde makaslar, testereler doğayı kendimize göre hoyratça değiştirmeye çalışıyoruz. Canımızın istediğini var edip istemediklerimizi yok etme hakkını kendimizde çok rahat buluyoruz. Oysa dünya sadece bizim değil, bu kadar bencil olmayalım artık.
Serpil YAVUZ
Yazı İşleri Müdürü
