Header Reklam
Header Reklam

Toplu ulaşımda entegre ve erişilebilirlik IV. Transist 2013 Ulaşım Sempozyumu ve Fuarı'nda ele alındı

21 Mart 2014 Dergi: Ocak-Şubat 2014

İETT’nin düzenlediği IV. Toplu Ulaşım Haftası VI. Transist 2013 Ulaşım Sempozyumu ve Fuarı 25-26 Aralık 2013 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yılki teması “4M” (Management (Yönetim), Mobility (Hareketlilik), Maintenance (Bakım)) olarak belirlenen sempozyumun açılış törenine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet, İETT İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ahmet Selamet, ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan sektörlerin başında ulaşım sektörünün geldiğini belirterek, ulaşımın toplumun kalkınmasında itici bir güç olduğunu söyledi. Belediye olarak kaliteli, konforlu ve güvenli ulaşım hizmeti sunduklarını kaydeden Selamet, “İstanbul 2023 ulaşım ana planı hazırlandı. Kentimizi, 2023 yılına taşıyacak yol haritasını çağın gereklerine göre hazırladık. Trafik yoğunluk haritasını hazırladık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi cep trafik uygulamasını telefonuna indirmeyen İstanbullu neredeyse kalmadı” dedi.

Gerek demiryollarında, gerekse hızlı tren ve bölünmüş yol yatırımlarıyla Türkiye'nin dört bir köşesinin demir ağlarla, hızlı tren ve bölünmüş yol yatırımlarıyla birbirine bağlandığını dile getiren Selamet, “Yakın zamanda İstanbul-Ankara arası hızlı trenle 3 saate inecek. Bugün İstanbul'da günlük 26 milyon yolculuk yapılıyor. 2023'te bu rakam 36 milyon olacak. Yatırımlarda en büyük payı ulaşıma ayırıyoruz. İETT'ye son iki yılda 1705 yeni otobüs aldık, akıllı otobüsler dönemini başlatıyoruz, bisiklet aparatlı otobüsler yollarda. Şimdi de kısa bir süre sonra minibüslerde vatandaşlarımız Akbil veya İstanbulkart kullanmaya başlayacak. Otobüs AŞ ile birlikte yaklaşık 3 bin yeni otobüs aldık. İstanbul'un otobüs filosu tamamen yenilendi, gençleşti, modernleşti” açıklamasını yaptı.

İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı ise yaptığı konuşmada dünya çapında bir organizasyonu gerçekleştirmek amacıyla bu yola çıktıklarını ifade etti. Transist’in bu yıl dördüncüsün yapıldığını hatırlatan Baraçlı, Transist etkinliklerinin bu yılki ana temasını, Management (Yönetim), Mobility (Hareketlilik), Maintenance (Bakım) ve Manufacture (Üretim) başlıklarından oluşan "4M" olarak belirlediklerini dile getirdi. İETT’nin 1705 yeni otobüs alımıyla birlikte Türkiye’de yeni bir modeli oluşturduğunu ifade eden Baraçlı,  konuşmasına şöyle devam etti: “Böylece firmaların ar-ge yapma şansı ortaya çıkmış oluyor. Bu sayede Avrupa standartlarında ürünlerini sunma fırsatı yakalıyorlar. Geçen yıl burada yerli motorla ilgili bir platform oluşturduk. Geçtiğimiz yıl yapılan çalıştaylar ve elde edilen raporlar neticesinde yerli üretimin başlangıcını gerçekleştirirsek, ülkemiz adına sanayinin en uç noktalara kadar ulaşabilmesi ile bazı faaliyetlerin yerine getirilme şansına da erişmiş olacağız.”

Konuşmaların ardından fuarın açılışı gerçekleştirildi. Fuarda, İETT'li ustalar tarafından 45 yıl önce üretilen ve 'Tosun” adı verilen ilk Türk troleybüsü de sergilendi. 

“Toplu ulaşımda amaç vatandaş memnuniyeti”

Açılış konuşmaları sonrası düzenlenen Bahçeşehir Üniversitesi Ulaştırma Mühendisliği Bölüm Başkanı Mustafa Ilıcalı’nın moderatörlüğünü yaptığı Entegre ve Erişilebilir Toplu Ulaşım konulu oturumda, İETT İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tahir Büyükakın ve EGO Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Emirdoğan söz aldı.

İETT İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, toplu ulaşımda amaçlarının vatandaş memnuniyeti olduğunu belirttiği konuşmasında, faaliyetlerini entegrasyon ve erişilebilirlik içerisinde gerçekleştirmenin önemine dikkat çekti. “Yolcuların farklı araçlar kullanmalarına rağmen aynı rahat ve konforunu bulabilecekleri bir entegrasyon modeli gerçekleştirmeyi kendimize hedef edinmemiz gerekiyor” diyen Baraçlı, toplu ulaşım hizmetini özel araçla sağlayanların da bu entegrasyona dahil edilmesi ve onların da toplu taşımayı kullanmaya yönelik motive edilmesinin, entegrasyon hedeflerinin başında geldiğini ifade etti. Toplu ulaşım kaliteli ve konforlu olduğunda yolcu niteliğinin mavi yakalı çalışanlardan beyaz yakalı çalışanlara doğru evrildiğinin altını çizen Baraçlı, “Şu anda bizim araçlarımızı kullanan birçok beyaz yakalı çalışan var. Onun için bizler hedeflediğimiz toplu ulaşımı özendirebilmek için hizmet kalitesini sağlarken entegrasyonun da iki aşamalı olarak gerçekleştirilmesini hedeflememiz gerekir” dedi. Baraçlı konuşmasına şöyle devam etti:

“Planlama ve entegrasyon bizim için en önemli unsur. O nedenle entegrasyonu havayla da entegrasyonu sağlayabilecek bir toplu ulaşım mantığına eriştirmemiz gerekiyor. Hedeflenen unsur belirlenmiş bir stratejik plan çerçevesinde bunları gerçekleştirebilmek. Hava işletmelerinde stratejik plan kanun gereği düşünülse de kamu işletmelerinde yapılan stratejik planda bir fayda olacağından, biz bunu misyon, vizyon, amaç, hedef ve performans göstergeleriyle entegre ettiğimizde hedeflediğimiz noktalara daha kısa sürede erişmemiz mümkün olabiliyor.

Sürekli entegrasyon için ücret tarafında da entegrasyon modelini gerçekleştirebilecek 4’lü bir toplu ulaşım unsurunu göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu da modlar arası geçişte kullanılabilecek tek biletle sağlanabiliyor. Bizim bununla ilgili metrobüste yaptığımız bir entegrasyon çalışması var. Mesafe bazlı ücretlendirme sistemi ve aynı zamanda otobüslerle de sağladığımız ücret sistemiyle İstanbul’da seyahat edilebiliyor. Ücret tarifelerini belirlerken, vatandaşın hizmeti alabilecek düzeyde olması göz önünde bulundurulurken, aynı zamanda da özel sektör işletmecilerinin ihtiyaçları ve yatırım maliyetlerinin de göz önünde bulundurulduğu bir entegrasyon gerçekleştirmek gerekiyor. biz bu entegrasyonun daha doğru yapılabilmesi için TÜBİTAK’tan akademik destek alıyoruz ve tüm yolcu hareketlerini TÜBİTAK’la beraber değerlendirip analiz ediyoruz. Yaptığımız herşeyi vatandaş memnuniyetini göz önünde bulundurarak faaliyete geçiriyoruz.”

“Ana prensibimiz insan odaklı, planlama kanununa uygun ve sürdürülebilir bir ulaşım”

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan, 2 yıl süren bir çalışma sonucunda ulaşım master planlarını tamamladıklarını belirtti. Erişilebilirlik anlamında konsept ve paradigma değişiklikleri yaptıklarını söyleyen Turanlı, Sakarya için yapılan ulaşım çalışmalarını şöyle özetledi: “Pek çok yerel yönetimin yaptığı gibi trafiğe kapalı alanların yayalaştırma çalışmalarının yanında mevcut tretuarların genişletilmesi ve engelsiz hale getirilmesine yönelik çalışmalar yaptık. Yayaların yoğun olarak geçtiği okul, hastane gibi bölgelerde sinyalizasyon çalışmaları yaptık. Bisiklet kullanıcıları ve tekerlekli sandalyeli engelli vatandaşlarımız için uygulamalar yaptık. Biz bisiklet yolunu yalnızca yola çizilen bir çizgiyle değil peyzaj çalışmalarıyla ayırarak yaptık ve şu an 10 kilometreden fazla bisiklet yoluna sahibiz. Her 100 metrede bir bisiklet park alanları yaptık ve bunun sonucunda vatandaşların kısa mesafeli yolculuklarında bisikleti daha fazla kullanıldığını gözlemledik.

Toplu ulaşımla ilgili erişilebilirlik ve entegrasyon anlamında filomuzu yeniledik ve elektronik kart sistemine geçtik. Bizim dışımızda toplu taşıma yapan özel halk otobüsleri bulunuyor. Bunların hepsinin tek ücret ödeme sistemiyle çalışması vatandaşların özel araçlarından toplu ulaşıma geçmelerine ciddi katkı sağladı. Elektronik kartlarla ilgili olarak Sakarya Üniversitesi ile bir protokol imzaladık ve öğrencilerin kimlik belgelerini akıllı ulaşım kartına dönüştürdük. Akıllı ulaşım kartımız aynı zamanda şehiriçi park alanlarında da ücret ödeme aracı olarak kullanılabiliyor. “SAKUS” adını verdiğimiz sistemle internet ve akıllı telefonlar üzerinden yolcu bilgilendirme sistemi kurduk. “Adaray” ile ilk defa şehiriçi raylı sistem uygulamasına başladık. Adapazarı Merkez ile Arifiye Gar’ı arasında TCDD’den kiraladığımız banliyö araçlarıyla ulaşım sağlıyoruz. Sakarya, Türkiye’de bir kavşak noktası. Bu nedenle bizim ulaşım planındaki ana prensibimiz insan odaklı, planlama kanununa uygun ve sürdürülebilir bir ulaşım.”

“Yük hareketliliğini ölçen master planlar yapılmalı”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tahir Büyükakın oturumda yaptığı konuşmada, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin de ulaşım master planını tamamladığını ancak bunun yanında yük hareketliliğini de ölçen master planlar yapılması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul ve Sakarya’da yapılan uygulamaların benzerlerinin Kocaeli’de de bulunduğunu ifade eden Büyükakın, Kocaeli’deki yük hareketliliğine dikkat çekti. Yük taşımacılığında çok büyük bir payın Marmara Bölgesinde olduğunu ve bunda Kocaeli’nin payının oldukça büyük olduğunu söyleyen Büyükakın, “Bu, toplu taşıma için yapacağımız projeler için dikkate alınması gereken bir konu. Deniz ve raylı sistemlerin, karayolları sistemlerinin birbirine entegre olmadığı bir yerde şehiriçi toplu taşımayı entegre etmemiz mümkün değil” dedi. şuanda Kocaeli’nde günde 100 bin adet kamyon hareketliliği bulunduğunu ifade eden Büyükakın konuşmasına şöyle devam etti: “Bu oran 2023’e geldiğimizde 2 katına çıkmış olacak ve kamyonları şehiriçi trafiğinden almadığımız zaman entegre toplu ulaşımı sağlamamız mümkün olmayacak. Dolayısıyla bizim planlama konusuna dikkat çekmemiz ve halka arz düzeyinde planlamalar yapmamız gerekir. Organize sanayi bölgelerinden Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlantı yapmamız gerekiyor. ancak bu otoyol bağlantılarının yapılması bizim bütçemize büyük yükler getirecek, bizim bunu finanse etmemiz mümkün değil.  Limanların bağlantısı yapılmazsa Kocaeli’de entegre bir ulaşım sistemi oluşturma konusunda başarısızlığa ulaşılacak. Bunlar bizim belediyemizin sınırlarını aştığı için daha üst otoritede havza bazında yapılması gerekiyor diye düşünüyorum. Türkiye’nin dış ticaret hedeflerini yakalaması için limanların kapasitesinin büyümesi lazım. Ancak bu limanların dolgu alanlarıyla büyütülmesi ekolojik dengeyi bozuyor. Biz o zaman limanların kapasitesini dolgu alanlarıyla büyütmeyelim lojistik alanlar oluşturalım diyoruz.”

“Ankara’da toplu ulaşımda teleferik uygulaması yapacağız”

Oturumda söz alan EGO Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Emirdoğan, Ankara’da günde yaklaşık 1 milyon 100 bin yolcu taşıdıklarını söyledi. 25 km raylı sistemlerinin devrede olduğunu ancak açılan Sincan-Başkent ve Çayyolu-Kızılay metro hatlarıyla yaklaşık 68 km’lik bir raylı sisteme sahip olacaklarını belirtti. 1720 adet otobüsle toplu ulaşımı sağladıklarını ifade eden Emirdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “otobüslerimizin yaklaşık 1300 adedi LNG’lidir. Avrupa’nın en çevreci lastik tekerlekli ulaşım filosuna sahibiz ve araçlarımızın yaşı ortalama 6. EGO Cepte uygulamamız ile her durağı akıllı durak haline getirdik. Ankara Kart uygulamamızla entegre bir ulaşım altyapısı öngörüyoruz. Otobüslerimiz engelli erişime uygun şekilde dizayn edildi. Tüm bunların yanı sıra Ankara’da ilk kez toplu taşımada teleferik uygulamasını hayata geçireceğiz. Yaklaşık 4 bin metrelik bir hatta, 4 istasyonlu ve günlük yaklaşık 75 bin kişiyi taşıyabileceğimiz bir teleferik projesi hazırlıyoruz.”

 

 


Etiketler


Slider Altına