Header Reklam
Header Reklam

Veri Yedekleme, önemi giderek artan hayati bir iş operasyonudur... 'EMC, tekilleştirme çözümlerinde dünyada % 70'lik pazar payına sahip'

04 Temmuz 2014 Dergi: Mayıs-Haziran 2014
Veri Yedekleme, önemi giderek artan hayati bir iş operasyonudur...  'EMC, tekilleştirme çözümlerinde dünyada % 70'lik pazar payına sahip'

Bilginin, verinin bu kadar kıymetli olduğu günümüzde veriyi korumak da bir hayli önemli, kritik bir konu. Üretilen verinin katlanarak artması saklanmasını zorlaştırdığı gibi ihtiyaç durumunda hızlı erişimini de oldukça güçleştiriyor. Veri o kadar değerli ki kaybolursa, çalınırsa ya da zamanında erişilemezse işimiz biter. O yüzden üretilen verinin her gün, her saat yedeklenerek korunması gerekiyor.

Yedekleme sektörünün dünya liderlerinden EMC’nin Türkiye Çözüm Ortağı GlassHouse firmasının Bilgi Sistemleri Satış Yöneticileri Hakan Dincel ve Ömer Öztürk’ten yedekleme çözüm ve teknolojileri hakkında detaylı bilgi aldık. Yedekleme sektörünün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça dertli bir sektör olduğunu dile getiren yetkililer, artık ‘Tekilleştirme’ gibi yeni teknolojilerle bu dertlerin büyük oranda azaltılabildiğin dikkat çekiyorlar.

Yedekleme sektöründe Türkiye’deki durumu, sistemin nasıl kurulması gerektiğini, teknik desteğin nedenli önemli olduğunu konuştuğumuz yetkililer, kesinlikle belediyelerin de bu tür çözümlere ihtiyaçları olduğunu ancak henüz eski tip sistemleri kullandıklarına işaret ediyorlar.  

Bu anlamda GlassHouse olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yaptıkları yedekleme altyapısının, Türkiye’de yapılmış hemen hemen tek proje olduğuna dikkat çeken yetkililer, tüm dünyada %70’lık pazar payına sahip EMC tekilleştirme çözümlerinin, tüm sektörlerde olduğu gibi belediyelerde de katma değer yaratarak dertleri azaltacağını söylüyorlar.

 

e-Belediye: GlassHouse kimdir? Biraz tanıyabilir miyiz?

 

Ömer Öztürk: GlassHouse’un temelleri 2003 yılında veri yedekleme konusunda uzman küçük bir ekiple atılıyor. Şirketin ismi MBI olarak konuyor. Kuruluşundan itibaren de EMC firmasının çözüm ortağı olarak çalışıyor. Sunduğu katma değerli çözümleriyle önemli projelerde hizmet verir hale geliyor. Süreç içinde EMC özellikle yedekleme teknolojileri alanındaki yatırımlarını büyütüyor. Paralel olarak MBI’ın da sunabileceği çözümler arttıkça işleri büyüyor. Hitap ettiği pazardaki payı artıyor. Bu başarı, Amerika merkezli GlassHouse isimli firmanın dikkatini çekiyor ve MBI’ın hisselerini satın almasıyla 2006 yılında GlassHouse Türkiye kurulmuş oluyor.  

2012 yılı Mayıs ayında MBI’ın kurucusu Emre Pekar’ın, GlassHouse Türkiye hisselerinin tamamını devralmasıyla, mütevazı şartlarda yolculuğuna başlayan bu yapı 30’u aşan kadrosuyla bir Türk şirketi haline geliyor. GlassHouse Türkiye, önemli telekom, finans, kamu, belediye, özel sektör ve KOBİ şirketlerine hizmet veriyor.

 

e-Belediye: Günümüz bilgi teknolojileri çağında veri çok önemliyken yedeklenerek korunması da kritik önemde başka bir konu. ‘Yedekleme’ kelimesinden neler anlamalıyız?

 

Hakan Dincel: Veri yedekleme aslında bilgisayar ortamında üretilen tüm verilerin yedeğinin alınması işlemidir. Basitçe ifade edersek, evdeki bilgisayarınız ya da telefonlarınızdaki fotoğraf, e-mail gibi her türlü verinin kopyalanarak başka bir yerde muhafaza edilmesidir.  Bizim yaptığımız ölçekte yedekleme ise kurumsal ortamlarda oluşturulan büyük miktarlardaki verinin yedeklenmesidir. Yani terabaytlar düzeyinde verinin yedeklenmesinden bahsediyoruz.  

 

Ömer Öztürk: Yedeklemenin önemi Hakan Bey’in de bahsettiği kurumsal ortamlarda daha da öne çıkıyor. Teknolojiyi yoğun kullanan her sektörden şirket ve kurumun dijital ortamdaki verilerini, özellikle işinin devamlılığı açısından kıymetli olan verilerini yedeklemeye ihtiyacı vardır. Tecrübeyle sabittir, eğer verinizi kaybederseniz sağlıklı yaşama geri dönebilmek için yapabilecekleriniz çok sınırlıdır.  

 

Hakan Dincel: Çimento, tekstil, belediye ya da finans sektöründen herhangi bir firmada üzerinde işletim sistemi, uygulamalar ve veriler olan sunucular laptoplar, desktoplar, depolama üniteleri kullanılıyor. Tüm bu ünitelerin barındırdğı verinin yedeklenmesi gerekiyor. Yedekleme, günümüz dünyasında sektör ayırt etmeden önemi giderek artan hayati bir iş operasyonudur.

 

e-Belediye: Bu tek tip bir yedekleme sistemi uygulanıyor mu demek? Yoksa her sisteme göre uygun bir çözüm mü söz konusu?

 

Ömer Öztürk: Aslında tamamen özgün, terzi işi çalışıyoruz. Veri, temelde hep 1’lerden ve 0’lardan oluşsa da kurumların ihtiyaçları ve veriyle ilişkileri farklı olduğundan bu şekilde çalışmak gerekiyor. Bir bankanın veri yedekleme ortamındaki öncelikleri ile bir üreticinin öncelikleri çok farklı olabiliyor. Kademe kademe tüm bu değişkenlerin masaya serilip uyumlu ve uygun çözümün geliştirilmesi önem arz ediyor. Doğal olarak kurum bütçesine uygun çözümün geliştirilmesinin ardından, müşterimize özel olarak üretilmesi için EMC’ye siparişimizi geçiyoruz. Satış sonrasında 7/24’e kadar desteğini verebildiğimiz bu çözümleri bir bakıma müşterimizle birlikte sahiplenerek yedekleme operasyonunun ömrü boyunca, bayram, yılbaşı, haftasonu gözetmeden hizmet veriyoruz.  

 

e-Belediye: Herhangi bir yerde yedekleme sistemi kurduğunuzda gerekli tüm yazılım donanım çözümlerini siz mi kuruyorsunuz?

 

Ömer Öztürk: Yedekleme projesiyle ilgili kurulum, kullanıcı eğitimi, teknik destek gibi işlerin tamamını biz yapıyoruz. Ancak firmaların veri yedeklerini biz kendi ortamımızda tutmuyoruz. Bu alanda Turkcell Superonline ya da KoçSistem gibi firmalar bulut hizmetleri kapsamında yedekleme hizmetleri sunuyor. Dileyen müşterileri kendi lokasyonlarında yedekledikleri verilerinin uzak kopyasını Superonline’ın ya da KoçSistem’in veri merkezinde tutabiliyorlar. GlassHouse Türkiye olarak bu operasyonların teknik yükünü üstlenmiş durumdayız.

 

e-Belediye: Yedekleme işi içerisinde en kritik noktalar nelerdir? Örneğin güvenlik gibi…

 

Ömer Öztürk: Dikkat edilirse GlassHouse logosunun altında ‘Tekilleştirmede Tek’ yazar. Biz verinin güvenli yedeklenmesini sağlayan teknik bir algoritma olan ‘Tekilleştirme’ çözümlerinde bir numarayız. Eskiden yedekleme, teyp kütüphaneleri dediğimiz, manyetik bantlardan oluşan kasetlere yazılarak yapılan bir işlemdi. Zaman içerisinde verinin katlanarak artması kasete yedeklemeyi zorlaştırmış, verinin ihtiyaç anında geri dönüş hızını düşürmüş, bizzat kendisi güvenli bir ortam olmadığından veri bozulmalarına yol açmıştır. Tüm bunların yanında, verilerini kasete yazan firmalar güvenlik sebebiyle bunları farklı bir yerde tutmak zorundalar. Kasetlerin veri merkezinden belirli güvenlik prosedürleri ve personeliyle, özel çantalarda çıkartılıp, özel araçlarla taşınması gerekir. Örneğin İstanbul’daki veri merkezinin yedek kasetleri bütün bu zorlu süreçten sonra bir de Ankara’ya ulaştırılmalıdır. Benzer hassasiyetlerle Ankara’da özel şartlarda muhafaza edilmelidir. Eski tip, kasete yedekleme operasyonunda tüm bu işlerin düzenli olarak yapılması gerekiyor.

Buna karşın tekilleştirme dediğimiz algoritma sayesinde tüm bu süreç çok daha hızlı uygulanır ve kolay yönetilir hale geldi. Herhangi bir veri tekilleştirilirken dosya altı parçalara bölünüyor ve birbirinin aynısı olan parçalar tespit edilerek, sadece bir tanesi güvenli disklere yazılıyor. Günün sonunda 10-15 birim veri yazacağınız yerde, 1 birim veri yazıyorsunuz, ama aslında 10-15 birimlik datayı yazmış ve kopyasını saklamış oluyorsunuz. Her gün tekrarlanarak devam eden bu işlem çok ciddi yer tasarrufu sağlıyor. Toplam saklanan veri bir teybe göre çok daha az olduğu için bunu aradaki hat üzerinden -az önce verdiğim İstanbul-Ankara örneği gibi- Ankara’ya replike (uzağa kopya gönderme) edebiliyorsunuz. Personel yok, kamyon yok, özel çantalar yok, x-ray cihazlarından geçirmek, düşürmekten korkmak yok. Tamamen güvenli bir şekilde karşı tarafa online gidiyor. Tüm yedekleme ve uzağa kopya gönderme işlemi bir günün içerisindeki saatlerde tamamlanabiliyor.

 

Hakan Dincel: Yedeklenen verinin güvenliği çok önemlidir. Diyelim ki bir banka ya da belediyesiniz ve çok önemli verileriniz var. Bu verilerin bir yedeğini manyetik kasete aldınız diyelim. Bu kopyayı dışarı çıkarmak istiyorsunuz, çünkü bina yanabilir, deprem olabilir, disk bozulabilir… Benim verim dışarıda da olsun ki binaya ya da sisteme bir şey olursa verilerim yok olmasın istiyorsunuz. Dolayısıyla verinin bir kopyasının dışarıda durması lazım. Bu aslında ciddi bir operasyonel yük demektir. Her gün birisi yedeği alacak, kartuşa koyacak, işleyecek dışarı çıkaracak, bir yere istifleyecek. Kriz anında benim o dataya ihtiyacım olduğunda da geri getirecek. Datanın giderken bozulmaması, çalınmaması için de ciddi bir güvenlik ihtiyacı var.

Oysa tekilleştirmeli ve disk tabanlı teknoloji sayesinde hızlı ve otomatikleştirilmiş bir şekilde yedekleme operasyonunu sürdürebiliyorsunuz.

 

Ömer Öztürk: Tekilleştirmenin önemli bir faydası da verinin başkaları tarafından erişilemez hale getirilmesidir. Teyp ortamındaki veri çoğunlukla ulaşılabilir ve bütün halde dururken tekilleştirilmiş veri anlamlandırılamaz parçalar halindedir. Ofislerde evrak imha makineleri vardır. Bir A4 kağıdı 4-5 kere bu makineden geçirdiğinizi düşünün, o parçalar neye benziyorsa tekilleştirme sonrası veri de ona benziyor. O anlamlandırılamaz parçaları anlamlı bütün haline getirecek anahtar da yine yedekleme ortamının sahibi olan kurumda bulunuyor. Yazılım o anahtarı kullanarak durduğu yerde anlamlandırılamayacak parçaları, istediğiniz zaman anlamlı bir bütün haline getirebiliyor.

 

e-Belediye: Diyelim ki bir proje yapacaksınız, işi nasıl başlatıyorsunuz? Terzi usulü olduğundan bahsettiniz, proje aşamaları nedir?

 

Hakan Dincel:  ‘Bizim düzgün çalışan, doğru bir yedekleme altyapısına ihtiyacımız var’ diyen firmalarla aynı masaya oturuyoruz. İhtiyaç ve önceliklerine göre nasıl bir yazılıma, nasıl bir donanıma ihtiyaçları olduğunu anlatır, bütçelendirir, çözümü kendilerine sunarız.  Onaylandıktan sonra yazılımları, donanımları kurarız, sistemi çalışır hale getirip ayrılırız. Ondan sonraki sürecin yönetimi müşterimizin bilgi işlem birimine aittir. Ancak biz 7/24 destek vermeye devam ederiz. Örneğin 3 hafta sonra yedek alınırken bir hata sinyali alınır ve biz ivedi şekilde devreye gireriz.

 

e-Belediye: Tekilleştirmenin sağladığı hız da çok önemli değil mi?

 

Hakan Dincel: Evet kesinlikle öyle. Dün bir firmada toplantımız vardı. 12 terabayt’lık dataları var. 12 terabayt datanın yedeklenmesi 50 saat, yani 2 gün sürüyor. Bir sistemin 2 günde ancak yedeklenmesi çok riskli bir durumdur. 24 saat geçtiği halde yedekleme tamamlanmamışsa takip eden günün yedeği de kaçırılmış oluyor. Tekilleştirme sayesinde aynı veriyi bir saatte yedekleyebilirsiniz. Kafanız da rahat olur.

EMC tekilleştirme çözümlerinde dünyada yaklaşık % 70’lik bir pazar payına sahip. Bu anlamda yedekleme sektörünün öncüsü ve lideridir. GlassHouse olarak biz de EMC ile çalışıyoruz ve başarılı projeler gerçekleştiriyoruz. EMC tekilleştirme çözümleri, en hızlı yedek alan, en hızlı geriye dönebilen, en çok sıkıştıran ve hatasız çalışan çözümlerdir. Öyle ki Türkiye’nin en büyük 10 bankasından 8’inde EMC çözümleri vardır. Türkiye’nin telekom firmalarının hemen tamamında EMC çözümleri çalışmaktadır. Sektörde tek olmasa da amiral gemisi EMC’dir.

 

 

e-Belediye: Yedeklenen veriler için kritik ya da önemli önemsiz gibi bir derecelendirme söz konusu mu?

 

 

Hakan Dincel: Evet, derecelendirme söz konusudur. Tüm veri tiplerini saklarken, en güvenilir, en hızlı, en etkin ortam disk ortamlarıdır. Bütçelendirme yapılırken kimi zaman kurumlar tercih yapmak durumunda kalabiliyorlar. Kritik önemdeki dataları tekilleştirme teknolojisinin kullanıldığı disklerde, kritik olmayan dataları da teypte tutalım diyebiliyorlar. Eskiye nazaran disk fiyatları ucuzladı, ama hala teyp biraz daha ucuz olduğu için firmalar, kritik önemdeki dataları diske, daha az önemli olan dataları teyplere yedeklemeyi tercih edebiliyorlar. Telekom ve finans sektörü büyük oranda diske geçmiş durumda. Sektörün genelinde ise son 5 yıldır, diske doğru ciddi bir geçiş var.

 

e-Belediye: Yedekleme sistemini yenileyeceğiniz bir firmada farklı yedekleme çözümleri, uygulamaları olmuş olabilir. Bu durumda hepsini silip sıfırdan mı yapıyorsunuz?

 

Hakan Dincel: Yedekleme operasyonları sürekli ilgiye ihtiyaç duyan yapısıyla, teknik destek eksikliği durumunda endişe yaratan süreçleri barındırır. GlassHouse Türkiye olarak bu alanda en büyük teknik kaynağa sahip olan kurumuz ve yıllardır süregelen başarılı projelerimiz sebebiyle işimizi büyüterek ilerliyoruz. Örneğin ben 2007 yılında işe başladığımda 20-25 tane müşterimiz varken bugün 200’ün üzerinde müşterimiz var. Yeni teknolojiyi kullanmak isteyenlerin çoğu mevcut yapılarından rahatsız oldukları için bize ulaşıyor. Daha iyi anlaşılması için hikayeleştireyim: Mevcut ortam sürekli hata çıkarıyor. Akşam bir bakıyorsunuz ki yedekleme hata vermiş, yedek alamamışsınız. Bir şeyler yapıyorsunuz, ancak ertesi gün yine alamamışsınız. Bir hafta sonra bakıyorsunuz ki son 7 gündür yedek alamamışsınız. Uyku uyuyamaz hale geliyorsunuz. Sonuçta acilen bir şeyler yapmanız lazım. Kullanılan çözüm iyi çalışmıyor olabilir veya performansı yeterli olmayabilir.

GlassHouse olarak bize ulaşan firma ya da kurumlara EMC çözümlerini sunuyoruz. Yedekleme çözümünüzü anahtar teslim EMC yapalım diyebiliyoruz. İkinci öneri olarak; elinizdeki yedekleme yazılımıyla devam edin ancak arka tarafta verileri sakladığınız medyayı değiştirebiliriz diyebiliyoruz. Medyayı EMC’nin tekilleştirmeli disk teknolojileriyle değiştirebiliriz. Dolayısıyla komple yenileme ya da eklemlenebilen çözümleri müşterinin talebine göre oluşturuyoruz.

 

 

e-Belediye: Bu kadar mutsuzluğun olduğu yedekleme sektöründe GlassHouse’un destek hizmetlerinden bahseder misiniz?

 

Ömer Öztürk: Glasshouse’un bu kadar öne çıkması, bu kadar ciddi bir pazar payına ve müşteri portföyüne ulaşmasının ana sebebi sağladığı katma değerli hizmetlerdir. EMC dünyada yedekleme çözümü sunan tek üretici değil ancak Türkiye’de yedekleme ortamıyla alakalı bir problem olduğunda 7/24 arayabileceğiniz, destek alabileceğiniz GlassHouse’dan başka bir yapı yoktur. Aslında biz GlassHouse Türkiye olarak global bir üretici olan EMC’nin yedekleme çözümlerini, neredeyse yerli çözüm haline getirmiş bir firmayız. Kullanıcılarımız için bu çok büyük bir rahatlıktır. Bize açılan destek çağrılarının % 99’u GlassHouse Türkiye içerisinde çözülüyor. CRM sistemimizden çektiğimiz raporlardan bunu görüyoruz.  

 

Çok farklı bileşenlerin bir araya gelmesiyle daha önce oluşmamış yeni bir problem ortaya çıkabilir. Bu durumda yurtdışı EMC ile irtibata geçiyor, beraber bir çalışma yürütüyoruz. Kimi zaman sorun yaşayan müşteri için özel kod veya yama yazılması gerekebiliyor. Bunu tabii ki üreticinin yapması gerekiyor. Ama işin tamamına yakın kısmı, GlassHouse bünyesinde Türkiye’de çözülüyor. Firmalara birebir tanıdıkları, Türkçe konuşan personelimiz çözüm sağlıyor. Bu çok kıymetli bir artı değerdir. Bir firmayla çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra arkadaşlarımız o firmayı şahsen tanır hale geliyorlar. Ne tür verileri, problemleri olduğunu, yedekleme sorumlularının kimler olduğunu biliyoruz. Proje öncesinde ve sırasında verilerin analizini de yaptığımız için operasyonun nereye doğru gidilebileceğini ve nerede problem yaşanabileceğini biliriz. Bizi farklılaştıran da bu. EMC bu konuda lider teknolojidir, lider üreticidir, GlasssHouse Türkiye olarak üzerine bir de bu kadar katma değerli hizmet koyduğumuz için pazarda lider konumdayız.

 

e-Belediye: EMC çözümlerinin uygulamasını sadece GlassHouse mu yapıyor, başka firmalar da var mı?

 

Hakan Dincel: EMC çözümlerini satan birçok firma vardır. GlassHouse Türkiye EMC Signature Solution Center (Çözüm Merkezi) olarak geçer ve Türkiye’deki tek çözüm merkezidir. En üst seviyedeki EMC partneridir. Yaklaşık 40 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekiple EMEA bölgesinde (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi) yedekleme çözümleri danışmanlığı verebilir haldeyiz.

 

Ömer Öztürk: EMC her sene Las Vegas’ta EMC World ve Global Partner Summit  adında bir büyük etkinlik yapar. Bütün dünyadaki EMC partnerlerini, büyük müşterilerini buraya davet eder ve çeşitli oturumlarda yeni EMC çözümlerini, yeni gelişmeleri paylaşır. GlassHouse Türkiye son yıllardaki EMC World etkinliklerinde, 70’den fazla ülkenin bulunduğu EMEA bölgesinin bir numaralı yedekleme partneri seçiliyor. Bu hem şirket olarak bizim için hem de ülkemiz için önemli bir başarıdır.

 

 

e-Belediye: Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığınız yedekleme projesinin detaylarına gelirsek, orada neler yaptınız?  

 

Hakan Dincel: Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin teknoloji kullanımında öncü bir yaklaşımı var. Bilgi İşlem personelinin yeni teknolojileri takip etme, uygulamaya alma gibi olumlu bir vizyonları var. Yedekleme sektörünü dikkate aldığımızda enteresan bir durum var; İstanbul 1 numaradır, ikinci Ankara’dır ama üçüncü sırada Bursa geliyor. Eskişehir, Kayseri, Antep değil, Bursa Anadolu’nun teknoloji liderliğini almış durumda.

Bursa’da çok sayıda proje yaptık. EMC ile birlikte yaptığımız genele açık bir sunum sonrasında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bilgi işlem ekibiyle bir araya gelerek, tekilleştirmeli disk teknolojilerinin kullanıldığı çözümleri anlattık. Farklı bir yedekleme çözümü kullanıyorlardı ve oldukça dertliydiler. Sistemlerinin düzenli yedek aldığından emin olamamanın sıkıntısını yaşıyorlardı. Daha da kötüsü sorun çıktığında telefonla ulaşıp destek alabilecekleri kimseyi bulamıyorlardı. Sonuçta EMC çözümlerini anlattık ve sistemi kurduk. Yaklaşık 2-2.5 yıldır çalışıyoruz. Oldukça stabil çalışıyorlar ve son derece mutlular.

 

Belediyelerin bu konuya ilgisi nasıl?

 

 

Ömer Öztürk: Belediyeler özel sektöre kıyasla biraz daha geriden geliyor diyebiliriz. Yeni teknolojilerle yedekleme projesi yapan henüz fazla belediye yok. Kamuda, devlet kurumlarında çok sayıda müşterilerimiz var. Yürüttüğümüz bilgilendirme çalışmalarıyla belediyelerde de çok sayıda proje yapacağımızdan kuşkumuz yok.

 

e-Belediye: Sadece Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde mi yedekleme sistemi kurdunuz?

 

Hakan Dincel: Belediye projelerinin az olmasının, belediyelerin biraz yavaş hareket etmelerinden de kaynaklandığını düşünüyorum. Özellikle büyükşehir belediyelerinde devam eden proje süreçlerimiz var. Yakın zamanda güzel haberler paylaşacak hale geleceğiz.

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi “Veri Yedekleme Projesi”

 

Birçok hizmetini web üzerinden sunan ve kentte yaşayanların günlük hayatlarını kolaylaştıran Bursa Büyükşehir Belediyesi; yedekleme işlemlerini en kısa zamanda tamamlayarak hizmetlerinde en yüksek kesintisiz çalışma oranına ulaşmak amacıyla GlassHouse Türkiye danışmanlığında hayata geçirdiği projeyle, yedekleme sürelerini 2 saate kadar indirdi.

 

Ülke ekonomisine sağladığı katkıyla Marmara Bölgesi’nin en önemli illerinden olan Bursa’nın yerel yönetimini üstlenen Bursa Büyükşehir Belediyesi; yeşili ve zengin tarihiyle anılan Bursa’yı daha yaşanabilir bir kent ve örnek bir turizm merkezi yapmak için aralıksız çalışırken BT’den de sıkça yararlanıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi BT ekibi de bu hedefler doğrultusunda, hizmet sürekliliğini sağlamada önemli bir yeri olan yedekleme süreçlerinin iyileştirilmesi için GlassHouse Türkiye danışmanlığında yedekleme altyapısını yeniden kurguladı.

 

Projeyle ilgili olarak kısa bir açıklama yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Altepe, hayata geçirilen projenin belediyelerince sağlanan tüm hizmetlerde teknolojik omurgayı oluşturan BT sistemleri için kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi: “Kurum olarak birçok hizmetimizi web üzerinden veriyoruz. Bu nedenle Bilgi İşlem Merkezi’mizde yer alan sunucu ve verilerin günlük yedeklemesiyle, herhangi bir problem anında hızlıca bu verilere geri dönülebilmesi bizim için çok çok önemli. Daha güvenilir bir veri yedekleme ortamı kurmak amacıyla yola çıkılan bu çalışmada, hedefimize ulaştığımızı memnuniyetle görüyorum. Tüm ekibe ve emeği geçen herkese, başarılı çalışmalarından dolayı tekrar teşekkür ediyorum.”

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Kemal Alioğlu ise, kesintisiz ve başarılı bir hizmet sunma konusunda BT departmanı olarak kendilerine büyük iş düştüğünü; bunun bilinciyle de altyapılarının en kritik parçası olan yedekleme sistemini yeniden yapılandırmaya karar verdiklerini söyledi ve yapılan çalışmaları şu şekilde özetledi: “BT ekibi olarak yaptığımız çalışmalar; aslında kurumumuzun sunduğu hizmetlerin kilit noktasını oluşturuyor. Bu nedenle altyapımızı mümkün olan en iyi duruma getirmek konusunda çok hassasız. Açıkçası daha önce kullandığımız yedekleme çözümüyle yönettiğimiz sistemimiz ihtiyaçları karşılayamaz hale gelmişti ve yedekleme süreleri de istediğimiz değerlerin çok üzerindeydi. Yedekleme operasyonumuz 24 saate ulaşıyordu ki bu tahmin edileceği gibi verimliliği de düşüren bir etken. Ayrıca,  yedeklemede teyp kullanımı nedeniyle hem manuel operasyonlar sayıca çok ve zaman alıcıydı, hem de verileri kaybetme riski yüksekti. Yeniden yapılandırma kapsamında, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’nün ilgili personelinin titiz çalışmalarına eşlik eden GlassHouse Türkiye’nin deneyimli ekibinin danışmanlığında projemizi tamamladık.

Artık yedeklerimizi 2 saat gibi çok kısa bir sürede alıyor ve bu verileri güvenli disklerde saklıyoruz. Oluşturduğumuz yeni sistem sayesinde manuel operasyonlar azaldı; iş yükü hafifledi. GlassHouse Türkiye ile imzaladığımız destek anlaşmamız kapsamında, oluşan sorunlar çok hızlı bir şekilde GlassHouse uzmanları tarafından çözümleniyor. Böylece bizler de kendi işlerimize daha fazla odaklanarak ekip verimliliğimizi artırabiliyoruz.”


Etiketler


Slider Altına