Header Reklam
Header Reklam

“Uzay teknolojisinin uygulandığı hava yataklı turbo blowerlar önümüzdeki dönemde atıksu arıtma tesisi projelerinin en önemli ekipmanı olacak”

28 Nisan 2016 Dergi: Mart-Nisan 2016
“Uzay teknolojisinin uygulandığı hava yataklı turbo blowerlar önümüzdeki dönemde atıksu arıtma tesisi projelerinin en önemli ekipmanı olacak”

Türkiye’de arıtma sektörünün önümüzdeki yıllarda daha da büyüyüp gelişeceğini söyleyen Anadolu Flygt Genel Müdürü Feyyaz Yumurtacı, uzay teknolojisinin uygulandığı hava yataklı turbo blowerların bundan sonraki dönemde sektöre damga vuracağının altını çiziyor. Yumurtacı, sektörde bazı kesimlerdeki algının tam tersine hava yataklı turbo blowerların, en gelişmiş, en son teknoloji ile üretilmiş, en yüksek verimli, en güvenilir turbo blowerlar olduğunu vurguluyor.

e-Belediye: Blower teknolojisinin kronolojik gelişimi hakkında sizden bilgi istesek neler söylersiniz?

Feyyaz Yumurtacı: Alçak basınç kompresörleri olan blower teknolojisi, günümüzde artık hava yataklı turbo blowerlar ile, uzay teknolojisi kullanılarak üretilen, güvenilir, az bakım gerektiren, yüksek verimli, daha az enerji sarf eden ve ses seviyesi çok düşük olan bir ekipman seviyesine ulaştı. Hava yataklı turbo blower’lar, Dünya’daki 5. nesil ve en son teknoloji turbo blower olarak 15 yıl önce sektördeki yerini aldı.

Dünyadaki ilk blower tipi Roots blower’lardır. 1859 yıllında Amerikalı Roots kardeşler tarafından icat edilmiştir. Roots tipi blowerların, diğer blowerlara göre yatırım maliyeti daha düşüktür. Ancak, çalışma esnasında ses seviyesi oldukça yüksek ve diğer blowerlara göre daha düşük verimlidir. Günümüzde enerji sarfiyatının işletme açısından en önemli faktör olmasından dolayı, büyük güçlerde bu tip blowerlar tercih edilmemektedir. Roots blowerlar, 10-60 kW güç aralığında, ekonomik oldukları için sıkça tercih edilmektedir.

Roots blower teknoloji sonrası, çok kademeli turbo blowerlar icat edildi. O dönemlerde elektrik motorları yüksek devirli olmadığından, turbo blowerlar çok kademeli olarak imal edildi.  3. nesil olarak, turbo blower devri dişli kutusu aracılığı ile 27-28.000 devirlere ulaştırılarak, dişli kutulu turbo blowerlar icat edildi. Elektrik motorları, invertörler ile 27-28.000 devir/dakika hızla döndürülmesi sağlandıktan sonra, manyetik yataklı turbo blowerlar 4. nesil turbo blower olarak 1980’li yıllarda icat edilmiştir.

2000’li yılların başında, NASA ile Samsung firmasının ortak çalışması neticesinde uzay teknolojisi blower üretiminde geliştirilerek kullanılmış ve 5. nesil olarak hava yataklı turbo blowerlar icat edilmiştir. Dünya’daki en son, en gelişmiş ve en verimli blower teknolojisi hava yataklı turbo blower teknolojisidir. Hava yataklı turbo blower’lar icat edildikten kısa bir süre sonra Uzakdoğu’da ve Amerika’da hızlıca piyasaya hakim olmuştur. Daha sonra, Avrupa ve Türkiye pazarlarına da gelmiştir. 2010 yılından itibaren Türkiye’de satılan turbo blowerların büyük bir bölümü hava yataklı turbo blowerlardır.Türkiye’de şu an çalışan 150’nin üzerinde hava yataklı blower olduğunu biliyoruz. Bu sayı, son beş yılda satılan diğer turbo blower adetlerinden en az 2 kat daha fazladır.

e-Belediye: Hava yataklı turbo blowerların özelliklerini biraz daha detaylandırır mısınız?

Feyyaz Yumurtacı: Biz, Turbomax hava yataklı turbo blowerların Türkiye temsilciyiz. Bu hava yataklı turbo blowerlarda daha önce belirttiğim gibi uzay teknolojisi uygulanıyor. Bu blowerlar, yüksek hızda, yüksek verimlilikle çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Yüksek verimli pervanesi, havalı yatak, inverter filtresi, PMSM motoru ve yüksek hızlı motor soğutma teknolojisi ile enerji tasarrufu sağlayan son derece güvenilir ürünlerdir. Bunun yanında titreşimsiz, yağsız ve sessiz teknolojisi ile bakım gerektirmeyen kesinlikle çevre ve kullanıcı dostu ürünlerdir.  

Blower, bir arıtma tesisinde en yüksek enerji sarfiyatı olan ekipmandır. Herhangi bir arıtma tesisinde pompa, mikser, dekantör ve diğer ekipmanlar olmasına rağmen en çok enerjinin harcandığı bölüm blowerların olduğu bölümdür. Dolayısıyla günümüzde enerji tasarrufu çok önemli olduğu için en verimli, en gelişmiş ve en ileri teknolojiyi alıp arıtma tesisinde kullanmak çok önemlidir. Hava yataklı turbo blowerlar da bu açıdan bütün idarelerin, belediyelerin kendi arıtma tesislerinde tercih etmeleri gereken bir ekipmandır.

Blower pazarı Türkiye’de daha da büyüyecektir. Bana göre, en büyük pazar payını alacak blowerlar da hava yataklı turbo blowerlar olacaktır. Zaten dünyadaki gelişime baktığınız zaman, manyetik yataklı blower üreten firma sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Amerika’da, Uzakdoğu’da ve Avrupa’da hava yataklı  blower üreten firma sayısı giderek artıyor. Bu, gelişerek devam edecektir.

e-Belediye: Kamunun bu blower türüne bakışı nasıl?

Feyyaz Yumurtacı: Kamu tarafı bu blower türüne oldukça ilgili. Her gittiğimiz yerde ilk konuşulan konu enerji sarfiyatı oluyor. Arıtma tesisi ihalelerine çıkıldığı zaman, ihale şartnamelerinde en önemli madde, OPEX değerlerinin yani tesisin işletme döneminde harcayacağı enerji değerlerinin dikkate alınmasıdır. En az enerji tüketecek arıtma tesisini projelendiren ve inşa eden firma öne çıkıyor ve işi alıyor. Yani sadece arıtma tesisinin yatırım bedeli değil, işletme bedeli de dikkate alınarak hesaplamalar yapılıyor. İlk yatırım maliyeti, yani yapım kısmında pahalı olan firma işletme kısmında tasarruf sağlayabiliyorsa işi alıyor. Son kullanıcılar enerji tasarrufu konusuna çok önem veriyor ve tercihlerini ona göre yapıyor.

e-Belediye: Hava yataklı turbo blowerın sağladığı enerji tasarrufu konusunda rakamsal bilgiler verebilir misiniz?

Feyyaz Yumurtacı: Tabi, blowerlar arasında karşılaştırmalar yapıldı. Roots blowerlarla hava yataklı turbo blowerların enerji sarfiyatları karşılaştırıldı ve ortaya net bilgiler çıkarıldı. Sonuç olarak, hava yataklı blowerların Roots tipi blowerlara göre yüzde 30 daha az enerji tükettiği tespit edildi. Turbo blowerların kendi içlerinde bu konu irdelendiği zaman, elektrik motorunun verimi önem kazanıyor. Zira daimi mıknatıslı manyetik yataklı elektrik motoru kullanıldığında hava yataklı turbo blowerların daha verimli olduğu sonucu ortaya çıkarıldı.Yapılan testlerde, hava yataklı turbo blowerların diğer turbo blower türlerine göre yüzde 2-3 daha verimli olduğu tespit edildi.

Turbo blower teknolojisi çok yeni bir teknoloji olduğu için dünyada blowerların test edilmesiyle ilgili henüz bir standart yok. Bazı blower firmaları kabinli blower vermelerine rağmen kabinsiz testler yapıyor. Hâlbuki bunlar kabini ile birlikte tek bir ünitedir. Bütün testler kabinli blower üzerinden yapılmalı ve ona göre test değerleri tespit edilmeli. Firmamız, bütün performans testlerini, bütün teknik değerlerini kabinli yani paket blower üzerinden yapar ve bu şekilde değerleri ortaya çıkarır. Son kullanıcıların, test metotlarına önem vermeleri ve bu konuya dikkat etmeleri gerekiyor.

e-Belediye: Piyasada bazı kesimlerde var olan “hava yataklı turbo blower güvensizdir” düşüncesi hakkında neler söylersiniz?

Feyyaz Yumurtacı: Piyasada, manyetik yataklı blower teknolojisinden sonra gelişen bir blower teknolojisi olmadığı gibi bir düşünceye sahip kesimler var. Bizim bunu kırmamız gerek. Hava yataklı turbo blowerlar en son teknoloji ürünüdür. Yatakları kesinlikle sorunsuz çalışan, havayla şaftı yukarı kaldıran, ani elektrik kesilmelerinde ya da blower duruşlarında on yıllarca sorunsuz çalışabilen blowerlardır. Bu teknoloji her şeyden önce uçak teknolojisidir. Uçaklarda aynı metodla türbinler çalıştırılır. Uçaklarda uzun yıllar boyunca hiç bir sorun olmadığına göre bu blowerlarda da sorun olmaz. Dediğim gibi, hava yataklı turbo blower teknolojisi dünyanın en gelişmiş, en son teknolojisidir. PMSM dediğimiz daimi mıknatıslı senkronize motorlar ile akuple edilen hava yataklı turbo blowerlar dünyanın en iyi ve en verimli blowerlarıdır.

e-Belediye: Bu algıyı kırmak için bilgilendirme faaliyetleri yapıyor musunuz?

Feyyaz Yumurtacı: Biz bu konuyla ilgili birçok yerde seminer verdik. Seminer verdiğimiz her bölge ve kuruluşta hava yataklı turbo blowerların çok daha iyi olduğu anlaşıldı. Ve şu an pek çok yerde hava yataklı turbo blower tercih ediliyor. İşte bu nedenle satışlar geçtiğimiz 3-4 senede 150 adete ulaştı.

Türkiye, turbo blowerlarla çok geç tanıştı. Dişli kutulu ve manyetik yataklı blowerların pazara daha önce girmelerine rağmen, son yıllarda satış sayıları hava yataklı turboblowerların sayısına ulaşamıyor. Daha önce Roots blowerlar kullanılmaktaydı. Şimdi çok hızlı bir şekilde turbo blowera geçiş söz konusu. Tabi bu geçişler büyük güçlerin söz konusu olduğu alanlarda oluyor. Daha sonra küçük güçlerde de kullanılmaya başlanacaktır. Küçük güçlerde Roots blowerlar oldukça ekonomik. Ancak günü geldiği zaman, aynı vida tipi kompresörlerde olduğu gibi, hava yataklı turbo blowerlar küçük güçlerde de rekabetçi olacak. Piyasada sadece hava yataklı turbo blowerların satışı olacak. Pazar bu yöne doğru gidiyor.

e-Belediye: Konuyu bir parça değiştirip Anadolu Flygt özeline indirgeyecek olursak, hâli hazırda firmanızın pazardaki ağırlığı ne boyutta?

Feyyaz Yumurtacı: Biz arıtma sektöründe faaliyet gösteren bir firmayız. Arıtma tesisinde kullanılan ekipmanların satışını, hem de üretimini yapıyoruz. Üretim’den kastım şu: Biz, Roots blowerları bareshaft dediğimiz ana gövde kısmı hariç Gebze’deki fabrikamızda kendimiz üretiyoruz. Hava yataklı turbo blowerları ise ithal ediyoruz. Kendi sektörümüzdeki pazar payımız %60’ın üzerinde.

e-Belediye: 2016’nın ilk çeyreği geride kaldı. Yılın geri kalanıyla ilgili öngörüleriniz neler?

Feyyaz Yumurtacı: Arıtma sektörü, sürekli olarak gelişen ve büyüyen bir sektör. Sektör böyle bir yapıda olduğu için arıtma tesisi inşaatı yapan müteahhit firma sayısı gün geçtikçe artıyor. Yurt dışında bulunan inşaat ve arıtma sektörü temsilcileri de ülkemize yoğun bir ilgi gösteriyor. Burada kendi firmalarını kurarak arıtma tesisi inşaatları ve işletmelerinde faaliyet gösteriyorlar. Bununla beraber pek çok Türk inşaat firması da arıtma sektörüne girmiş durumda.

Arıtma pazarının gelişen bir pazar olmasından dolayı, ekipman üreticilerinin hepsi yüzde 100 yerli sermayeleriyle kendi firmalarını kurdular ve faaliyetlerini bu şekilde sürdürüyorlar. Önümüzdeki 20 yıl boyunca ülkemizde arıtma sektörü devamlı olarak büyüyen bir sektör olacaktır. Arıtma sektöründeki büyüklük nüfusa göre ölçülür. Bize yakın nüfustaki Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkelere baktığımızda, o ülkelerdeki ekipman cirolarının bizim 4 katımız olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye önümüzdeki 20 sene bu sektörde büyüyecektir, büyümek zorundadır.

e-Belediye: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2023 Atıksu Eylem Planı yayınladı ve 2023’e kadar 1000’in üzerinde atıksu arıtma tesisinin yapılacağını söyledi. Bunun sektöre yansımaları nasıl olacaktır?

Feyyaz Yumurtacı: Sektörün önümüzdeki 20 sene büyüyeceğini varsaymamızın nedeni de budur. Tabi 2023 çok iyimser bir tarih. Ben, önümüzdeki 7 senede yapılması gereken tesislerin hepsinin bitirilebileceğini düşünmüyorum. Ancak büyükşehirlerdeki arıtma tesislerinin yapılıp arıtma sorununun çözüleceğini, bunun sonrasında da daha küçük yerleşim alanlarında arıtma tesislerinin hayata geçirileceğini umuyorum. Dediğim gibi ben bu süreyi 20 sene olarak öngörüyorum.

Arıtma sektörü bitmeyen, sürekli olarak kendini yenileyen bir sektör. Önümüzdeki 15-20 senede yeni arıtma tesisleri yapılırken, mevcut arıtma tesislerinde de yenileme çalışmalarına gidilecektir. Dolayısıyla sürekli kendini yenileyen, geliştiren bir pazar olarak Türkiye sanayisinde varlığını sürdürecektir.

e-Belediye: Kamu tarafında ne kadar etkinsiniz?

Feyyaz Yumurtacı: Biz bütün büyükşehir belediyelerinde faaliyetteyiz. Atıksu arıtma tesisi ekipmanları ( pompalar, mikserler) konusunda Türkiye’nin lider firmasıyız. Flygt, dünyada dalgıç atıksu pompaları ile dalgıç mikserleri icat eden firma. Kendi alanında her daim ilkleri yapan firma olarak sektörde varlığını sürdürüyor. Dolayısıyla arıtma sektöründe dünya lideri kuşkusuz Xylem’dir, yani Flygt’tır; Türkiye’de de Anadolu Flygt’tır. Anadolu Flygt faaliyetlerini sürdürürken bir yandan arıtma tesislerinde kullanılan diğer ekipmanları da bünyesine kattı; mono pompalar, Xylem’in ürünü olan ekipmanlar, kontrol ve izleme cihazları, difüzörler, UV sistemleri ve blowerlar. Bu dönemde büyük blowerların ağırlıklı olarak turbo blowerlar olduğunu görüyoruz.

e-Belediye: Türkiye’nin lideri olmanızı hangi özelliklerinize borçlusunuz?

Feyyaz Yumurtacı: Anadolu Flygt olarak Türkiye’de lider olmamız, ortağımız konumundaki Flygt firmasının kendi alanında dünya lideri olmasının bir yansıması aslında. Her şeyden önce Flygt ekipmanları son derece kaliteli, dünyanın en iyi teknolojisiyle üretilen güvenilir bir ekipman. Rakiplerimiz, bizim pompalarımızı ve mikserlerimizi biz icat ettikten sonra benzerini yapmaya çalışarak sektörde kendilerine bir yer edinmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bizi öne çıkaran en büyük etken ekipman kalitemiz.

Bir diğer artımız da şu: Anadolu Flygt, sadece atıksu tarafında hizmet verdiği için çok geniş bir kadroyla sektöre odaklanmış durumda. Satış sonrası hizmetlere çok önem veriyoruz. Şu an rakiplerimize göre en az 6 misli daha büyük kadro ile hizmet veriyoruz.

Bunun yanında Türkiye’de pek çok konuda, lider firma olarak bir çok görev üstleniyoruz.  Pompa istasyonları, izleme kontrol cihazları, kontrol panoları, pompalar gibi birçok konuda ileri teknolojiyi Türkiye’ye getirmek için her yerde seminerler veriyoruz. İmalatlarımızı bu şekilde yapıyoruz. Müşterilerimizden de çok iyi dönüşler alıyoruz.

e-Belediye: Son olarak şunu soralım: Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Feyyaz Yumurtacı: Ben bu sektörde 20 yıldır çalışmaktayım ve “sektörün eskilerinden biriyim” diyebilirim. Şunu size rahatlıkla söyleyebilirim ki 1990’ların başında, arıtma sektörü oldukça küçüktü. Ekipman firmaları çok küçüktü, imalatçı sayısı çok azdı, mekanik ekipmanlar ithal ediliyordu, orta ölçekteki bir arıtma tesisi dahi yurt dışından ortak alınarak yapılıyordu. Bu tarihten sonra firmalar yatırımlar yapmaya başladı ve sektör giderek büyüdü. O dönemdeki arıtma firmaları piyasadan çekildi ve yenileri geldi. Bu yeni firmalar da sektörün büyümesini sağladı. Önümüzdeki 20 yıl da bu büyüme devam edecektir. Şu an mekanik ekipman üretiminde Gebze bölgesi adeta bir üs gibi. Birçok ekipman üreticisi bu bölgede konumlanmış durumda. Ankara’da, İzmir’de ve İstanbul’da da birçok ekipman üreticisi var. Daha teknolojik ekipmanlar ise -enstrümanlar, kontrol cihazları, pompalar, mikserler gibi- ülkemizde üretilmiyor; yurt dışından ithal ediliyor. Bu alanlarda da çalışmalar yapmak gerekiyor.



Slider Altına