Röportaj: Wavin Türkiye Genel Müdürü Fatih Asal

Plastik boru sektöründe yarım asrı geride bırakan Wavin, 41 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. Çoğu Avrupa’da olmak üzere 30 farklı üretim tesisinde çalışmalarına devam eden firmanın Türkiye Genel Müdürü Fatih Asal, “dünyanın her yerinde şehirleri daha yaşanabilir kılmak” düşüncesini şiar edindiklerinin altını çiziyor.
e-Belediye: Wavin hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Hangi alanlarda ne tür hizmet ve ürünler sunuyorsunuz?
Fatih Asal: Wavin Türkiye olarak yarım asırdan bu yana dünya plastik boru sektöründe; su tesisatından, ısıtma ve soğutmaya, yağmur suyu yönetiminden, altyapı ve kanalizasyona kadar birçok ürün ve çözümler sunuyoruz. Global kanalda önde gelen plastik sistemler ve çözümler konusunda önemli bir tedarikçiyiz. Pazardaki en köklü isimlerden biri olarak itibarını yüksek kalite ve yenilikçilik üzerine inşa eden bir marka olarak, sıcak ve soğuk su sistemleri, bina içi iklimlendirme, su ve gaz dağıtımı, atık su drenajı, altyapı ve kanalizasyon alanlarında müşterilerimize yenilikçi çözümler sunmayı sürdürüyoruz. 41 ülkede ve çoğu Avrupa'da yaklaşık 30 üretim tesisinde faaliyet gösteren Wavin’in, globalde 12 bine yakın çalışanı bulunuyor. Türkiye organizasyonumuzda ise plastik boru sektöründeki lider firmalardan biri olarak inşaat ve alt yapıya yönelik geniş yelpazede ve yüksek kalitede boru ve ek parça sistem çözümleriyle yer alıyoruz. Wavin Türkiye olarak yaklaşık 500 çalışanımızla birlikte ana misyonumuz; dünyanın her yerinde şehirleri daha yaşanabilir kılmak.
E.B: Su kıtlığı, küresel rekabet, üretim konusunda sektörünüzü nasıl etkileyecek?
F.A: Su, dünyanın bize sunduğu en değerli ve en temel doğal kaynaktır. İş yaratmada ve ekonomik, çevresel ve insani kalkınmanın desteklenmesinde kilit rol oynuyor. Öte yandan su kıtlığı küresel rekabet ve üretim konusunda sektörümüzde bizi yeni arayışlara yöneltiyor. Bu kapsamda Wavin, su kalitesini en üst seviyeye çıkarmak ve en yüksek güvenlik ve hijyen standartlarının karşılandığından ve aşıldığından emin olmak için geniş bir korozyon ve aşınmaya dayanıklı boru sistemi yelpazesi sunuyor. Üstün su yönetimi çözümlerini geliştirerek, iç mekânlardan büyük dış mekanlara kadar kaliteli sistemleriyle çıtayı yükseltiyor. İklim değişikliğinin etkileri, aşırı yağmur suyu ve sel sorunu ile başa çıkmak için yenilikçi seçenekler bulmaya devam ediyor. Bu adımların sonucunda alanında çığır açan Wavin olarak Aquacell ve Q-Bic Plus infitrasyon ünitesini geliştirerek yağmur suyu yönetiminde yeni bir standart yarattık. Bununla da kalmayarak bu yağmur suyu ünitelerini mühendisler için tasarım ve kurulum desteğiyle birlikte sunuyoruz. Suyu korumak ve yeni sistemler geliştirmek üzere sürdürülebilirliğe olan derin bağlılığımızdan bahsedecek olursam; sadece 2014 yılında bağlı olduğumuz ana kuruluşumuz Orbia, endüstriyel faaliyetlerinde 832 milyar litre suyu geri dönüştürdü.
E.B: Yağmur sularını yeniden kullanmak için nasıl çözümler sunuyorsunuz?
F.A: İklim değişikliğinin şiddeti, gelecekte kentlerin su stresi nedeniyle daha az yaşanabilir hale geleceğini ortaya koyuyor. Araştırmalar 2050 yılına kadar dünyada su sıkıntısının akut bir soruna dönüşeceğini açıklıyor. Uzmanlar, suyu merkeze alarak verimli bir şekilde yöneten kentlerin, iklim değişikliğinden daha az etkileneceğini, su yönetimine yapılan teknolojik yatırımlarla da 40 milyar dolar tasarruf sağlanabileceğini belirtiyor. İnşaat ve altyapı sektörünün lider oyuncusu olarak; geç kalınmadan suyun kentsel yaşamdaki rolünü düşünmek ve yeniden tasarlamak gerektiğini düşünüyoruz. Kentleşmenin neden olduğu artan su talebine katkı sağlayan tasarımlarımızla öne çıkıyoruz. Geliştirdiğimiz teknoloji ile sağanak yağmurlardan sonra gelen sel baskınlarını önlüyor, hem de suyu depoluyoruz. Uzmanlık bilgimizle aşırı yağmurlarda meydana gelen suyu etkin şekilde yönetmeye imkân tanıyarak, yağmur suyunun toplanıp depolanmasına ve tekrar kullanımına kadar olan akışta komple sistem çözümü sunuyoruz. Su kaynaklarımızı ve yeşili korumak için mevcut teknolojiyi kullanarak yağmur sularını yeraltı suyumuza geri kazandırıyoruz.
E.B: Hangi teknolojik alt yapı yatırımları yapılırsa yağmur suları yeniden kullanılır?
F.A: Dairesel bir su yaklaşımı şehirlerin su ayak izini azaltma fırsatı veriyor. İklim şartlarına dayanıklı ve sürdürülebilir şehirleri yeniden tasarlamak zorundayız. Toprak tarafından emilmeyen suyu kademeli olarak toprağa salarak, yer altı sularını koruyarak, yağmur suyunu yeniden kullanarak, yeşil alanları ve çevreyi koruyarak, geri dönüşümlü ürünler kullanarak ve yeni teknolojileri benimseyerek şehirlerimizi iklime dayanıklı hale getirebiliriz. 2021’in başında yağmur suyunun depolanmasıyla ilgili yeni bir yasa çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çatıda toplanan yağmur suyunun bahçe zemini altında bir depoda toplanmasını sağlamak amacıyla 2 bin metrekare parselden büyük yeni binalara yağmur suyu toplama sistemi kurulması zorunluluğu getirildi. Ulusal anlamda suyumuzu korumaya yönelik bu tarz girişimler bizi oldukça memnun ediyor. Burada devletin aldığı önemli önlemlerden biri, Türk ürünleri ile ilgili standartlar geliştirilmesi. Belediyeler ve kamu kurumları o standartları karşılayan ürünleri tercih ederek önlem alıyor. Yağmur suyunun çatılardan toplanıp, depolanması ve tekrar kullanılmasına varan tüm süreçlerde, Wavin uzmanlığını tüm sektör paydaşlarına sunuyoruz. Yağmur suyu, toplanması ve geri kazanımı en kolay olan su kaynağıdır. Ayrı toplandığı takdirde, atık su muamelesi görmeden, basit bir arıtma ile hanelerde, ortak alanlarda kullanılabilir. Böylelikle daha az enerji harcanır ve merkezi arıtma sistemine kadar taşınmadan toplandığı yerde arıtılabilir.
E.B: Sağanak yağmurlardan sonra sel baskınları nasıl önlenir?
F.A: Değişen iklim koşulları ile birlikte yoğun yağışların da hayatımızın bir parçası haline geldi. Binaların sürdürülebilirliğini garanti altına almak için beklentinin üstündeki yağışların efektif bir şekilde kontrol edilmesi gerekli. Böylece altyapı hasar riskinin azaltılıp, kamu sağlığını tehdit eden durumların önüne geçilebilir. Kentsel sel problemleri genel olarak, çimentonun suyu emmemesi ve şehir içi yollarda, kaldırımlarda yeterli drenaj olmaması sonucu yaşanıyor. Wavin olarak geliştirdiğimiz teknoloji ile su kaynaklarımızı ve yeşili korumak için mevcut teknolojiyi kullanarak yağmur sularını yeraltı suyumuza geri kazandırıyoruz. Wavin Qbic Plus+ ve AquaCell infiltrasyon ve depolama tankları bu amaçla yağmur suyu yönetimi için kullanılan altyapı ürünleridir. Bu tanklar, sağanak yağmurlarda, büyük hacimde suyun hızlı bir şekilde içeri girmesine imkân sağlar ve ardından su baskınını azaltmak için kontrollü bir şekilde, suyu toprağa salar. Pek çok alanda zemin geçirgendir, bu durumlarda ürünlerimiz, suyu zemine salıverir. Zeminin suya salmaya uygun olmadığı durumlarda ya da suyun tekrar kullanılması istendiğinde kapalı bir tank olarak da kullanılabilir ve depolanan su daha sonra kontrollü bir hızda yakındaki bir su hattına transfer edilebilir.
E.B: Güvenli ve verimli su tedariki nasıl yapılır?
F.A: Wavin olarak, şehirlerimizin karşı karşıya kaldığı su ve altyapı sorunları ve kentlerin iklim değişikliklerine karşı hazırlıklı olması bizim en öncelikli konularımızdan birisidir. Unutmayalım küçük eylemler büyük sonuçlar yaratabilir. Altyapı ürünlerinin yüzde 100 sızdırmaz ve uzun ömürlü olması oldukça önemlidir. Ayrıca önleyici bakım ve iyileştirilmiş ürün tasarımı sağlayan sensörler gibi dijital araçlar, şehrin kanalizasyon sistemlerini tıkanma nedeniyle arızalanmaktan koruyabilir. Sensörler, temizliğin yalnızca gerektiğinde yapılmasını sağlayabilir ve bu sayede belediyeler maliyetlerini ve kaynaklarını koruyabilir. Filtreleme gibi özelliklere sahip yol kenarı olukları, kanalizasyonları moloz nedeniyle tıkanmalardan korur. Wavin Tegra plastik menholler ve yol kenarı olukları bu amaca hizmet eden yenilikçi ürünlerimizden sadece birkaçıdır. Son olarak son olarak PPR insörtlü parçalarının metal kısmından nikeli kaldırarak hijyenik suya erişim konusunda çığır açacak yeni bir dönem başlattık. Dünya genelinde, insanların temiz ve hijyenik suya erişimine katkı sağlamak için çaba gösteriyor, Türkiye’de ilk olan bu uygulama sağlıklı ve sürdürülebilir ortamlar inşa etmeyi hedefliyoruz. Sıcak soğuk su sistemleri ve ısıtma uygulamalarında kullanılan Wavin Pilsa PPR ve PP-RCT borularımızla tesisatta uzun ömürlü ve yüzde yüz güvenilir çözümler sunuyoruz.
E.B: Su tasarrufu, sürdürülebilir su kullanımı konusunda yaptığınız çalışmalar, projeler nelerdir?
F.A: Sağlıklı ve sürdürülebilir ortamlar inşa etme amacı kapsamında sel, kuraklık, yüzey suyu kirliği, yeraltı suyunun tükenmesi ve ısı stresi problemlerine çözüm üreten kimliğimizle globalde “I’m Your City (Ben Senin Şehrinim)” isimli filmimizin devamını getirdik. “Her kararı iyi değerlendir” isimli filmimizde; kentsel dayanıklılık yaratma konusunda şehirlerin büyük zorluklarla karşı karşıya kalmasına değindik. İzleyiciyi “Her kararı iyi değerlendir” sloganıyla çözüme teşvik ederek ve alınacak her doğru kararın kentsel yaşam ve suyun korunması anlamında önemli pozitif sonuçlar doğuracağını vurguladık.
E.B: Galataport İstanbul Projesi’nde Wavin’in rolü neydi?
F.A: Wavin olarak sürdürülebilir çözümlerimizle Galataport İstanbul Projesi’nde yer aldık. Dev projeye, QuickStream Sifonik Yağmur Suyu Drenajı, Pilsa PPR ve Cam elyaf takviyeli PPR boru ve ek parçalar, SiTech+ sessiz atık su sistemi ve Pilsa PVC boru ve ek parça çözümlerimizle destek olduk. Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor. Bu projenin sürdürülebilir ve sağlıklı bir ortam sunması hem de bölgenin tarihi dokusuyla uyum içinde tasarlanması oldukça kıymetli. Tarihi limanıyla İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı olan projenin Türkiye ekonomisine de anlamlı bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Böyle dev bir proje de sürdürülebilir Wavin çözümlerinin kullanılmasından dolayı mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim.