Sürdürülebilir Geleceğin Anahtarı: Karbon Nötr Şehirler
Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri üzerinde en büyük payı karbon salınımları alıyor. Karbon salınımları bilindiği üzere bir bireyin ya da kuruluşun etrafa yaydığı karbon miktarını ifade etmekle birlikte bu miktar ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye, kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Bir ülkeyi ele alırsak o ülkenin enerji tüketimi, atık yönetimi, sanayileşmesi, ulaşımı vb. gibi başlıklar altında karbon salınımının iklime etkilerini irdelemek mümkün.
Karbon salınımı o kadar önemli bir mevzu ki yaşadığımız dünyayı daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kılabilmenin adeta bir anahtarı durumunda. Karbon salınımı önlenemediği takdirde, daha çok doğa olayı, susuzluk, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin değişmesi, kuraklık, insan sağlığının bozulması, hayvan nesillerinin tükenmesi, bitki türlerinin yok olması gibi ciddi problemler artarak devam edecektir. Bunun bilincinde olan yöneticiler, küresel ölçekte karbon salınımlarını azaltma ve sıfırlama amacıyla “karbon nötr” olma yolunda adımlar atmaya başladı. Bu bağlamda, Karbon Nötr Şehirler Birliği (CNCA) kuruldu. CNCA, sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar ve/veya daha öncesinde %80 ila %100 arasında azaltmak veya sıfırlamak üzerine çalışan önde gelen küresel şehirlerin bir işbirliğidir. Karbon Nötr Şehirler Birliği’nin uzun vadeli vizyonu, üye şehirlerin 2050 yılına kadar veya daha kısa sürede karbon nötrlüğüne ulaşacakları ve bunun, insanlar ve işletmeler için daha fazla ekonomik refah, sosyal eşitlik, yaşam kalitesi ve iklim esnekliği sağlayacağı yönündedir.
Özellikle karbon salınımı konusunda Paris Anlaşması pek çok ülke tarafından “karbon nötr” olma sözüyle ivme kazandı. Bu hedefe odaklanan ülkeler, 2050 yılına kadar ülkelerinde veya şehirlerinde yapacakları yatırımlar ve yasalarla karbon salınımlarını sıfırlamayı amaçlıyor. Bunu kapsamda yöneticiler, karbon salınımını azaltacak veya nötrleyecek teknolojilere yöneliyor. Başta yöneticilerin yenilenebilir enerji teknolojileri, fosil yakıt azaltımı ve sonlandırılması, sıfır atık projelerine destek verilmesi, ulaşımda çevreci teknolojilerin kullanılması, geri dönüşüm vb. gibi sürdürülebilir teknolojilere ve vizyona önem vermeleri ve bu alanlara yatırım yapmalarıyla karbon nötr bir dünyaya geçiş sağlanabilir. Öyle ki şimdiden karbon nötr şehirler 2030 yılına kadar eski binaların tamamının karbon nötr olma yolunda iyileştirilmesi taahhüdünü verdiler. Yapılacak her yeni bina da bu hedefler doğrultusunda sıfır enerjili olarak tasarlanacak. Kimisi %100 yenilenebilir enerji hedefine çoktan yaklaştı bile. Ulaşımda çevreci teknolojiler tercih edilmeye başlandı. Geri dönüşüm ve atık yönetimi konusunda ciddi projeler hayata geçti. Karbon Nötr Şehirler Birliği çatısında bu amaçla bir araya gelen yöneticiler karbon salınımlarını azaltma konusunda bu ve benzeri ciddi yatırımlar yapmaya başladıklarını görüyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele eden ve karbon salınımını nötrleyecek olan bu şehirlerden birkaçını irdeleyelim.
Kopenhag |Danimarka
Dünyanın yeşil şehirlerinden biri olan Kopenhag, iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon salınımı konusunda da önemli kentler arasında yer alıyor. Dünyanın en yeşil şehirlerinden biri seçilen Kopenhag’ın önemli iklim hedefleri var ve bu hedeflerin başında 2025 yılında ilk karbon nört şehri olması yer alıyor. Halihazırda Kopenhag, bisikletli ulaşım tercihiyle, evsel atık ayrıştırılmasıyla ve enerji verimli yaşam tarzlarıyla bu hedefe en uygun şehirlerden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Kopenhag nüfusunun önümüzdeki 10 yılda %20 büyüme kaydetmesi bekleniyor. Kopenhag bu büyümeyle rağmen karbon emisyonlarının azaltılması yönünde bir başarı kaydetmeyi hedefliyor. Kent Konseyi CPH 2025 iklim planını 2012 yılında kabul etti. Kopenhag bu amaçla atık yönetimi, yenilenebilir enerji yatırımları, biyokütle ve kojenerasyon sistemleri, enerji depolama, atık yönetimi, bölgesel ısıtma ve soğutma teknolojileri kullanımı yanı sıra bisikletli yollar, toplu taşıma da daha çevreci teknoloji yatırımlarıyla karbon nötr olma yolunda ilerliyor.
Vancouver|Kanada
Vancouver’da “Daha Yeşil Şehir Eylem Planı” (GCAP), 2011’de şehrin, gelişen ve sürdürülebilir bir ekonomiye dönüşümünü desteklemek için kapsamlı bir iklim eylem planı olarak kabul edildi. GCAP, yeşil ve sıfır enerjili binalardan, ulaşıma, organik yiyeceklerden, iklim değişikliğine kadar geniş bir yelpazede karbon azaltımını sağlamak için bazı hedefler belirledi. 2050 yılına kadar %100 yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek, karbon emisyonunu %80 azaltmak, ulaşımda %41, binalarda %55 ve atıklardan kaynaklı karbon emisyonlarını %4 azaltmayı hedefliyor. Elektrikli araçlara geçmek ve sıfır enerjili binalar üzerine yoğunlaşmak yine bu amaçlar arasında yer alıyor.
GCAP ile birlikte iklim stratejileri ve hedefleri benimseyen Vancouver, karbon salınımı tarafında da ciddi çalışmalar yürüyor. 2050 yılına kadar “Yenilenebilir Kent Stratejisi” kapsamında şehrin tüm bina ve ulaşımdaki enerji kullanımlarının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak için bir plan hazırladı. Bunun yanı sıra Vancouver, karbon gazı salınımı konusunda Kuzey Amerika’nın en düşük salınımına sahip olmasıyla da dikkat çekiyor. Bu çerçevede %100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi hedefleyen Vancouver, karbon salınımını azaltma ve karbon nötr şehri olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye çalışıyor.
Stockholm|İsveç
Hem şehrin o yoğunluğunu hem de doğayla iç içe olmayı bir arada sunan şehir Stockholm, karbon nötr şehir adaylarından biri olarak gözümüzü çarpıyor. Stockholm, gelecek nesillere yönelik beklentilerden ödün vermeden, şehir insanların gereksinimlerine ve gezegenimizin doğal sınırlarına saygı göstererek bir gelişim içine girmeyi hedefliyor. Konum itibariyle de böyle bir avantaja sahip olan Stockholm, karbon nötr hedefine ulaşacağa benziyor.
Ulaşım, geri dönüşüm, atık yönetimi konularında başarılı şehirlerden biri olan Stockholm, karbon azatlımı konusunda ciddi mücadele ediyor. Bu uğurda Stockholm, 2020 yılına kadar kömür kullanılmayacağını, yenilenebilir enerji kullanımı artırılacağını, fosilsiz taşımacılık sektörünü destekleyen yasa ve düzenlemeler yapılacağını taahhüt ediyor. Havacılık endüstrisi de enerji verimliliğini yılda en az yüzde 2 artırmak için küresel hedefler belirledi. 2040 yılına kadar biyoyakıtın havacılık yakıtıyla harmanlanması ve enerji verimliliğinin artırılması hedefleniyor. 2040 yılına kadar enerjide %36, ulaşımda %47 ve binalarda %36 karbon azatlımı sağlayarak, karbon nötr olmayı hedefliyor.
Stockholm özellikle fosil yakıt tüketimi konusunda karbonla mücadele ederken, yenilenebilir enerji sistemlerine ve çevreci teknolojilere geçiş konusunda çalışmalarını sürdürüyor.
San Francisco | A.B.D.
San Francisco’nun sahip olduğu agresif iklim hedeflerinin, halkın sağlığı ve refahı yanı sıra yaşadığımız gezegen için de bu hedeflerin iyi olduğunu kanıtlıyor.
San Francisco, yerel ve ulusal iklim eylemlerinin ön saflarında yer almakta olup, 1990'ların başında emisyonlarını %30 azalttığında, nüfus %20 ve yerel ekonomi %110 büyüdü. Kuzey Kaliforniya’da bulunan San Francisco, agresif iklim hedeflerinin gerek ekonomik anlamda gerekse insanların sağlığı ve gezegenimizin geleceği için faydalı bir hedef olduğunu vurguluyor.
San Francisco, 2050 yılına kadar Net Sıfır Emisyon olmayı hedefleyen şehirlerden biri. “İklim Eylem Çerçevesi” kapsamında şehrin, sıfır atık projeleri, sürdürülebilir ulaşım teknolojileri ki bunların başında toplu taşıma, yürüyüş ve bisiklet kullanımı teşviği var, %100 yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, biyolojik çeşitliliğin artırılması için ormanların ve kentsel yeşil alanların çoğaltılması başlıca hedefleri arasında yer alıyor.
San Francisco, güvenli, canlı ve kapsayıcı bir ortak refah kenti vizyonunu sağlamak için iklim değişikliğini ele alıp, hızlandırılmış ve dönüştürücü faaliyetle üzerinde çalışılması gerektiğini kabul ediyor. 2050’de karbon nötr hedefi olan şehrin, bu hedefe 2030’da %100 yenilenebilir enerjiye geçişi ile sağlayacağını bunun yanı sıra; ulaşımda %46, binalarda %46 karbon azatlımı ile bunları destekleyeceğini öngörüyor. Buna bağlı olarak %110 ekonomik büyüme bekleyen San Francisco, iklim değişikliği ve sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam edeceklerinin altını çiziyor.
Yokohama | Japonya
Ekonomik açıdan zengin bir liman şehir olan Yokohama, yaşlanan nüfusu ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi kentsel problemleri ele almaya kararlı.
Yokohama, 3,7 milyon nüfusuyla Japonya'nın en önemli belediyesi haline geldi. Bunun yanı sıra olumsuz durumlar da meydana geldi. Örneğin Yokohama, yaşlanan nüfus ve Büyük Japonya Depremi ile bağlantılı enerji sorunları gibi daha büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Hükümetin “Geleceğin Şehri” olarak seçtiği Yokohama, ekonominin canlanmasının yanı sıra aşırı yaşlanan toplum ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi kentsel sorunları da ele almaya başladı. Bunun ilk etabı olarak Mavi Karbon Projesi kapsamında şehrin kıyı şeridindeki bölgede karbon azaltma projeleri yürütmeye başladı. Buna ek olarak Yokohama’da birkaç hidrojen istasyonu açıldı ve sıfır emisyon yakıt hücreli araçlar insanların hizmetine sunuldu. Bölgesel felaket önleme üsleri olarak belirlenmiş okullarda bir çeşit batarya yerleştirildi. Normal dönemlerde güç kaynağı olarak kullanılabilirken, acil durumlarda acil durum güç kaynağı olarak kullanılabilecek hale getirildi.
Yokohama’nın 2050 hedefleri 10 başlık altında değerlendiriliyor. Her bir başlık kendi alt başlıklarına sahip. Bunlar; yerleşim, ticari, endüstri, ulaşım, atık, belediye, ormanlar ve fidan ekimi, düşük karbon şehri planlama, yenilenebilir enerji, düşük karbon koordinasyonu, iklim değişikliğine adaptasyon. Yokohama’nın, enerjiyi çok verimli kullanmak, güneş enerjisi üretim sistemine sahip evlere geçiş yapmak, erişilebilir yeşillik ve su sirkülasyonu sağlamak, yeşil alanları korumak ve artırmak, yüksek verimliliğe sahip iklimlendirme sistemlerini kullanmak, elektrikli araçların yayılması, atık yönetimi yapmak, kojenerasyon sistemlerine geçmek, biyokütleden faydalanmak, çevre dostu ulaşım sağlayan ve herkesin dolaşmasını kolaylaştıran bir şehir olmak öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.
Sidney | Avustralya
2021 yılına kadar, Sidney Şehri, karbon emisyonları 2006 yılına göre %44 azaltmayı ve enerji kullanımının %50’sini yenilenebilir enerjilerden karşılamayı taahhüt ediyor.
Sidney şehrinin güçlü bir sicili var. Şehrin operasyonları 2007'de karbon nötr hale geldi ve Avustralya'da bu anlamda 2011 yılında onaylanan ilk hükümet oldu. 2006'dan bu yana, şehrin sera gazı emisyonları %25 oranında azaldı. 2030 yılında, 2006 yılına göre karbon emisyonlarında %70 azalma hedefliyor. 2050 yılında ise karbon nötr olma hedefi var. Karbon nötr olma yolundaki bu hedeflerden bazıları ise şöyle; 2021 yılı Haziran ayı sonuna kadar şehir parklarından, sokaklardan ve halka açık alanlardan elde edilen atıkların %50 oranında geri kazanılması, 2021 yılının sonuna kadar şehir tarafından yönetilen mülklerden kaynaklanan atıkların %70'inin geri kazanılması, şehir tarafından oluşturulan ve yönetilen inşaat ve yıkım atıklarının yüzde 80'inin geri kazandırılması, çalışanları eko-sürücü eğitimine dahil etmeye ve aktif taşıcılığı teşvik etmeye devam etmek ve artırmak, hidrojen yakıt pille çalışan araçların kullanımını artırmak,topluma hizmet vermek için yeni elektrikli araçlar denemek, biyolojik çeşitliliği desteklemek için bitki ağaçları ve habitat bitkilerini artırmak, parkları en iyi standartlarda tutmaya devam etmek, 2030 yılına kadar elektrik talebinin yüzde 50'sini yenilenebilir kaynaklardan karşılamak, şehirde yapılan toplam seyahatlerin yüzde 10'unun 2030 yılına kadar bisikletle sağlamak.
Diğer Karbon Nötr Şehirler:
İklimle mücadele etmek ve daha sürdürülebilir bir dünyaya ulaşmak için 2050 yılına kadar karbon salınımını en az %80 azaltma veya sıfırlama sözü veren şehirlerin diğerleri ise şunlardır:
Portland |A.B.D.
Berlin|Almanya
Adelaide | Avustralya
Boulder| A.B.D.
Toronto| Kanada
Boston| A.B.D.
Londra, İngiltere
Melbourne| Avustralya
Minneapolis| A.B.D.
New York| A.B.D.
Rio de Janerio| Brezilya
Seattle| A.B.D.
Washington D.C.| A.B.D.
Kaynaklar: carbonneutralcities.org| city.yokohama.lg.jp | climatechange.boun.edu.tr