MAN’ın Yeni Elektrikli Kamyonu e-Truck ile İklim-Nötr Taşımacılıkta Yeni Bir Çağ Başlıyor

MAN Truck & Bus’ın tarihindeki ilk ağır hizmet tipi elektrikli kamyonu olan yeni MAN eTruck satışa çıktı. Uzun mesafe taşımacılığı için MAN eTGX, dağıtım için de MAN eTGS modelleriyle pazara sunulan eTruck; 800 km olan ve daha sonra 1.000 km'ye kadar çıkacak günlük menzili, değişken CCS (kombine şarj portu) konumlandırılması ile MCS ve CCS standartlarında yüksek şarj gücü sağlamaktadır. MAN tarafından ticari araçlar için özel olarak geliştirilen Alman akü teknolojisi, optimum montaj esnekliği ve modüler konumlandırılabilir batarya paketi gibi pek çok yeniliği bünyesinde barındırıyor. Yeni eTruck ile birlikte MAN eMobilite Danışmanlığı da filo hizmetlerinden şarj altyapısı geliştirmeye kadar birçok konuda firma ve kullanıcılara destek sağlıyor.
MAN Truck & Bus, tarihindeki ilk ağır hizmet tipi elektrikli kamyonun satışına başlayarak, yük taşımacılığının karbonsuzlaştırılmasında bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Yeni satışa sunulan MAN eTruck için şimdiden 600 sipariş talebi alındı. Satış kapsamında ilk 200 adetin 2024 gibi erken bir tarihte seçilmiş müşterilere sunulması planlanıyor. Ayrıca siparişler arttıkça da MAN'ın Münih fabrikasında 2025'ten itibaren daha büyük sayılarda üretime başlanması amaçlanıyor.
MAN, eMobility Center ile yaklaşık iki yıl önce Münih fabrikasında yeni MAN eTGX ve MAN eTGS elektrikli kamyonlarını geliştirme hedefiyle çalışmaya başladı. Bu süreçteki çalışmalarda 50 prototip üretildi. Bunun yanında üretim ve satıştan yaklaşık 4.000 çalışan da e-mobiliteye geçiş konusunda eğitildi. Ayrıca Nürnberg tesisinde de batarya üretimi için yaklaşık 100 milyon Euro yatırım yapıldı.
MAN Truck & Bus Satış ve Müşteri Çözümleri Yönetim Kurulu Üyesi Friedrich Baumann, "Paris İklim Anlaşması’nın 1,5 derece hedefine ulaşmak için ticari araç endüstrisi olarak üzerimize düşeni yapmalı ve CO2 emisyonlarını sürdürülebilir bir şekilde azaltmalıyız. Elektrikli kamyonlar, bunu başarmanın anahtarıdır. Bir ticari araç üreticisi olarak, son yıllarda bu çığır açan dönüşüm için kendimizi yeniden konumlandırdık ve yeni teknolojiye yapılacak yüksek yatırımların üstesinden gelebilmek için kendimizi sağlam ve geleceğe hazır hale getirdik. Yeni e-Kamyonlarımızın satışıyla birlikte, iklim-nötr taşımacılıkta yeni bir çağ başlatıyoruz. 2030 yılına kadar Avrupa'da kayıtlı her iki MAN kamyonundan birinin elektrikli olmasını hedefliyoruz. Ancak bu hedefe ulaşabilmemiz için ülke çapında şarj altyapısının geliştirilmesi mutlak ön koşulu oluşturuyor. Bu nedenle, 2030 yılına kadar son derece hızlı bir şekilde Almanya'da en az 4.000 megawatt şarj noktasına, Avrupa'da da 50.000 yüksek kapasiteli megawatt şarj noktasına ulaşmaya ihtiyacımız var" dedi.
Elektrikle daha da iyi: yüksek konfor seviyesiyle rahat sürüş
MAN eTGX ve MAN eTGS, sahip olduğu özelikleri ile sürücülerinin yeni teknolojiyle tanışmalarından çekinmelerine yer bırakmıyor. Sürücü kabini içinde onları, sürekli fren fonksiyonunu da içeren optimum fren enerjisi kazanım ayarı gibi tipik e-araç kullanım özellikleri ile birlikte sürücü merkezli kokpit düzeni ve tanıdık işletim mantığı karşılıyor. Sürücü, bu özelliği direksiyon simidinin sağındaki bilindik direksiyon kolonu kolu üzerinden de Tek Pedallı Sürüş modu üzerinden de aktive edebilir. Burada, sürücü gaz pedalındaki basma miktarını ne kadar azaltırsa, sistem servis frenlerini kullanmaya ihtiyaç duymadan araç hızını daha hassas bir şekilde ayarlayarak araçtan gelen kinetik enerji ile bataryaların şarj edilmesini sağlıyor. Tümüyle yeni geliştirilen, tamamen dijital gösterge paneli ise, akülerin şarj durumu, enerji tüketimi ve enerji geri kazanımı hakkındaki bilgileri veriyor.
Elektrikli bir araçta, bataryalardan gelen enerji sadece sürüş için değil, sürücü kabininin ısıtılması veya soğutulması gibi konfor işlevleri için de kullanılıyor. Bunu mümkün olduğunca verimli hale getirmek için aracın genel termal yönetim sistemi, kabin ısıtma sisteminin soğutma devrelerini, tahrik ünitesini ve yüksek voltajlı akülerin ısı yönetimini akıllı bir şekilde birleştiriyor. Bu çalışma sırasında oluşan fazla sıcaklığı da kabin ısıtması için verimli bir şekilde kullanıyor. Bu sayede yalnızca gerektiğinde akülerden ek enerji tüketiliyor. Bu özellik kış koşullarında bile tüm kabin boyutlarında iyi ısı kontrolünü garanti ediyor.