Kentsel Dönüşümün Yıkım Makinaları
Kentsel Dönüşüm projelerinde yıkım süreci başladı. Riskli binaların iş makinalarıyla yıkıldığı hummalı faaliyetlerse artarak devam ediyor.
Dönüşüm ürecinin; risk tespitleri, yenileme karaları, finansman desteği gibi pek çok çetrefilli alt başlığı var ve bunlardan birini de yıkımların nasıl yapılacağı, hangi araç gereçlerle, kimler tarafından yapılacağı konusu oluşturuyor. Tabi yıkımlardan çıkan enkazın nereye, nasıl götürüleceği, nasıl depolanıp ya da geri kazanılacağı gibi konular da halen sırasını bekleyen sorunlar arasında.
Çevre ve şehircilik Bakanlığı bu konuda yıkım işlerinin düzenlenmesi için sektör temsilcilerinin hazırladığı raporlar ışığında bir yıkım yönetmeliği hazırlıyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte bundan böyle her önüne gelen, uzmanlığı olmayanlar yıkım yapamayacak…
Öte yandan yıkım faaliyetleri dolayısıyla bundan sonra çok daha fazla ihtiyaç duyulacak iş makinalarının yıkım kabiliyetlerini, yeterliliklerini sektörün önemli firmalarıyla konuştuk. Firmalar artan talep doğrultusunda yıkım işlerine uygun, yeni ekipmanlarını pazara sunmaya hazırlanıyorar. Pek çoğunun Ar-ge departmanları yeni aparatlar üzerinde çalışıyor. Yani iş makinaları sektöründe de ciddi bir hareketlenme söz konusu.
Konuyu sektörün derneği; Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Başkanı Cüneyt Divriş şöyle değerlendiriyor: “ 2013 yılı oldukça enteresan bir yıl olacak. Büyümenin en önemli sektörlerinden biri yine inşaat olacak. Kentsel dönüşüm projeleri, 3. havalimanı projesi, Kanal İstanbul projesi, İzmir-İstanbul Otoyolu projesi, demiryolu projeleri, karayolu projeleri, barajlar, alt ve üst yapı çalışmaları iş makinaları sektörünün büyümesine önemli katkılar sağlayacak. Özellikle 2014 yılında yapılacak yerel seçimler de buna eklenince belediyelerin şehir yatırımları artıracaktır. Tüm bunlar dikkate alındığında sektör oldukça hareketli bir döneme girmektedir”.
İş makinaları sektörü bir yandan artan talebe yeni makinalarla destek vermeye hazırlanırken bir yandan da yetişmiş, kalifiye operatör yatırımları yapıyor. Öyle ki, sektörde ciddi elaman sıkıntısı var ve yeterli operatör yok.
Cüneyt Divriş bu konuda da şöyle diyor: “Sektörde zaten yetişmiş eleman sıkıntısı vardı, kentsel dönüşüm projeleriyle beraber bu sıkıntı daha da artacak ve 10 bin yeni elemana ihtiyacımız olacak”.
İş makinaları sektörü; 6.5 milyon konutun yenileneceği ve 400 milyar Dolar’lık bir ekonomi yaratması beklenen kentsel dönüşümün elbette kilit sektörlerinden biri olmaya devam edecek.
HMF Makina Genel Müdürü Sayın Tamer Öztoygar;
“Yeni Hyundai 9 Serisi iş makinalarımız, yıkım alanında benzersiz bir performans sunuyor”
Gölcük ve Van depremleri sonrasında, ülkemizin ihtiyaç duyduğu kentsel dönüşüm hamlesi son bir yılda ciddi bir ivme kazandı. Bu süreç, daha kaliteli bir yaşam alanına kavuşacak halkımız, İnşaat, İş makinası sektörümüz ve Ülke ekonomisini olumlu yönde etkileyecek bir süreç olacaktır. Bizde HMF Makina olarak Hyundai Yıkım Ekskavatörlerimiz ve Mantovanibenne Yıkım ataşmanlarımız ile yıkım mütahitlerimize satış ve servis desteğimizi Türkiye’nin her noktasında sürdürmeye devam etmekteyiz.
Kentsel dönüşüm ile birlikte yürürlükteki yönetmeliklerdeki eksikler hızla giderilerek ülkemizde yıkım yapan firmalar belli normları tutturmaktalar. Geçmişe kıyasla yıkım sektörü bugün insan sağlığına ve çevreye daha duyarlı. Avrupa ile kıyaslandığında ise operatör eğitimi ve yıkıma özel ekipman kullanımı konusu ilerlememiz gereken konular olarak dikkat çekmektedir. Sektör, yıkım ekipmanları konusunda hızla bilinçlenmekte ve yıkım için özel olarak üretilen ekipmanların yaygınlığı artmaktadır.
Yıkım sektörü için özel üretilmiş R380LC-9 DM ve R520LC-9DM ile hizmet veriyoruz
Hyundai İş Makinaları’nın distribütörlüğünü 20 yıldır tüm Türkiye’de başarıyla sürdüren HMF Makina, Kentsel Dönüşüm sürecinde de yıkıma özel ekipmanlar ile Türk yıkım müteahhitlerine hizmet vermeye devam etmektedir. Bu çerçevede sadece yıkım sektörü için özel olarak üretilmiş olan R380LC-9 DM ve R520LC-9DM ile yıkım sektörünün hizmetinde olacağız. Bu yıkım ekskavatörleri; 30 dereceye kadar eğilebilen kabinleri ve yüksek erişim mesafeleri ile yıkım sektörünün ihtiyaç duyduğu güvenlik ve hızı bir arada sunmaktadır. Tüm Hyundai 9 serisi ekskavatörler 2 yıl 3000 saat Hyundai garantisi altındadır. Yeni Hyundai 9 serisi iş makinaları sahip olduğu üstün özellikler sayesinde yıkım alanında benzersiz bir performans sunmaktadır. Kabin tamamen operatör konforu düşünülerek tasarlanmıştır. Elektronik klima, ısıtmalı koltuk, uzaktan kumandalı radyo ve arttırılmış iç hacim operatörün makinaya olan güvenini yükseltmektedir. Geniş görüş açısı sayesinde çalışma alanı kabin içerisinden rahatlıkla görülebilmektedir. Kabin içerisinde konumlandırılmış renkli 7”LCD ekran üzerinden tüm ayarlar kolaylıkla yapılabilmektedir. Ekran üzerinden hidrolik debi ayarlamak, bom-kule dönüş hızları için çeşitli ayarları yapmak mümkündür ve yine makina üzerinde yer alan geri görüş kamerası da bu ekran üzerinden izlenebilmektedir. Hyundai 9 serisi iş makinaları geliştirilmiş hidrolik sistem sayesinde ihtiyaç duyulan gücü en kısa sürede ve yeterli miktarda sağlayarak gereksiz yakıt sarfiyatının önüne geçmektedir. Ekstra kabin koruma sayesinde yıkım esnasında oluşabilecek olası yaralanmaların önüne geçilmiştir. Arttırılmış arka ağırlık makinanın mükemmel bir şekilde dengede kalmasını sağlamaktadır.
Buna ek olarak, İtalya merkezli Mantovanibenne yıkım ataşmanı firmasının da 2012 yılından itibaren Türkiye distribütörlüğünü sürdürmekteyiz. Mantovanibenne ürün gamında, Türkiye’deki tüm ekskavatörler ile birlikte çalışmaya uygun pulvarizerler ve yıkım makasları bulunmaktadır. Bu ürünler ile hem birincil yıkım hem de ikincil yıkım yapılabilmektedir. Bu ürünler ile yıkım süresi kısalmakta, gürültü emisyonu azaltılmaktadır. Ayrıca inşaat atıkları geri dönüşüme uygun hale getirilebilmektedir. Bu ürünlerin tüm servis ve bakım hizmetleri Türkiye’nin her bölgesinde HMF yetkili servisleri tarafından sağlanmaktadır.
SİF Ağır İş Makinaları Ürün Müdürü Hikmet Doğan Saka;
“Sektörde 300’den fazla modellimizle hizmet sunuyoruz”
Kentsel dönüşüm projelerinin riskli binalarda öncelikli olarak başlamış olması, deprem kuşağında olan ülkemizde her şeyden önce insani açıdan hepimiz için sevindirici bir gelişmedir.
Projelerin amacı insanı ve güvenliğini esas alan, daha sağlam ve daha sağlıklı yaşam koşullarına sahip modern binaları insanımıza sunmak. Hedeflenen bu güzel sonucu yakalamak için, inşaat sektörü ile ilgili tüm tarafların işbirliği içinde, herkesin üzerine düşeni gereken hassasiyetle yapması toplumsal bir görevdir.
Türkiye için yıkım işlerinin “kentsel dönüşüm projeleri “ çerçevesinde ilk defa bu kadar büyük bir proje olarak ortaya çıkması çok önemli. Bu süreçte uygulamaya yönelik kanunlar, imar mevzuatı, bu işe uygun emniyetli çalışmayı sağlayacak makinalar, ataşmanlar ve yetkin operatörler hepsi bir bütündür.
Bu açıdan bakıldığında, henüz yolun başında olduğumuzu görmekteyiz. Bir çok konunun netleşmesi gerektiğini, örneğin yıkım iş güvenliği esasları ve yıkımın hangi esaslar içinde emniyetle yapılacağı, yıkım sonrasında elde edilen malzemelerin ne şekilde, nerede depolanıp veya yeniden nasıl değerlendirileceği vb hususlar sektörümüzün en önemli konularıdır.
İş makinası satan / üreten firmalar olarak bu iş için henüz yeterli ekipman olduğunu söylemek zor. Esas itibariyle bu iş hepimiz için yeni ve hızlı başladı. Sadece yıkım işine özel makina ve ekipmanlarının tedarik edilmesi daha kolaydır ve halihazırda bu işi yapan makinalar kullanılmaktadır. Ancak bu makinaları kullanacak yeterli sayıda yetkin operatörlerin yetişmesi zaman alacaktır.
JCB marka ekskavatörlerimiz, bina dışından ve bina içinden yıkım yapabiliyor
İş makinası üretiminde 70 yıllık tecrübesiyle JCB, bugün 300’den fazla model ile ihtiyaç duyulan her işe uygun makinayı müşterilerine sunmaktadır.
Yıkım, bilindiği üzere, bina dışından veya bina içinden yapılabilmektedir. Her iki yıkım yönteminde de kullanılabilecek JCB marka iş makinaları sektöre sunulmaktadır.
Bina dışından yapılacak yıkım işlerinde 22 t - 40 t arasında farklı kapasitelerde 5 ayrı model ve 2 farklı versiyon ile 21 metre yüksekliğe kadar binaların yıkımında kullanılabilecek JCB ekskavatörler vardır.
Bina içinden yapılacak yıkım işlerinde ise, 1,5 t - 4,5 t arasında hafif tonajlı bir çok model mini ekskavatör grubunda ürünlerimizin yanında yine bina içi yıkıntıların taşınmasında ihtiyaç duyulan ssl tipinde farklı kapasitelerde çok çeşitli seçeneklerimiz mevcuttur. Ayrıca, herhangi bir makinanın giremeyeceği kadar küçük, dar yerlerdeki yıkım kırım işleri için JCB’nin sunmuş olduğu Hidrolik Güç Üniteleri ile her ihtiyacınıza çözüm olacak zengin makina serisini tamamlamış durumdayız.
Yıkım işlerinde muhataplarımız, bu işi yapan belediyeler ve yıkım şirketleridir. İhtiyaç duyulan makinanın uygun model seçiminden, kullanılacak ataşmanlara kadar her türlü bilgiyi kendileri ile paylaşıp en ekonomik çözümü birlikte oluşturuyoruz.
Bunun için 9 farklı bölgedeki geniş satış ağımızla tüm müşterilerimize satış ve kiralama konusunda hizmet sunmaktayız. Yıkım bir uzmanlık işi olduğundan bunu işin ehli firmaların yapması gerektiğine inanıyoruz. Kısacası, yıkım işini direkt biz yapmamaktayız.
ASC Türk Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Polat:
“Volvo yıkım ekskavatörleri kentsel dönüşümün güvenilir çözüm ortağıdır”
Türkiye’de kent planlamasında bir değişim ve dönüşüm dönemi yaşanıyor. Bilindiği üzere Türkiye deprem kuşağında yer alıyor. Geçmişte ve yakın zamanda çok sayıda can kaybına ve yıkıma neden olan depremler her daim bir tehdit olarak önümüzde duruyor. Bunun yanı sıra sel ve toprak kayması gibi diğer doğal afetler de yerleşim yerlerinde insan hayatını tehdit ediyor.
Doğal afetler nedeni ile meydana gelen can ve mal kayıplarını önlemek, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıları, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerine dönüştürmek amacıyla 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkındaki Kanun da bu yaklaşımla çıkarıldı. Bu kanun kapsamında da riskli alan ve riskli yapı tespit çalışmalarının başlatılması yönünde, 19.06.2012 tarihli Bakanlık yazısı ile 81 il valiliği ve belediyelere talimat verilerek Kentsel Dönüşüm çalışmalarına başlandı.
Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konut bulunuyor. Bu konutlardan 2000 yılından sonra yapılan 5 milyon konut haricindeki 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekiyor. Deprem tasarımının yetersiz olduğu binalar, malzeme dayanımı yetersiz olan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar dahil yapı stoğunun yaklaşık yüzde 40’ının (6-7 milyon konut) yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gerektiği tahmin ediliyor.
Volvo yıkım ekskavatörü yüksek performans ve verimlilik için dizayn edildi
Türkiye'de ASC Türk'ün satış ve satış sonrası hizmetlerinin güvencesi altında olan Volvo İş Makinaları; Volvo marka yıkım ekskavatörü ile kentsel dönüşüm projelerinin güvenilir çözüm ortağı olarak çalışıyor. Kentsel dönüşüm projelerine start verilen bölgelerde Volvo Yıkım Ekskavatörü de boy göstermeye başladı. Örneğin İstanbul'da önemli noktalarda yıkım projelerinin aktörü olan makinamız güçlü, üretken ve güvenilir çözüm ortağı olarak çalışıyor. Göztepe Atatürk Fen Lisesi, Depremde hasar gördüğü tespit edilen ve yıkım kararı bulunan 50 yıllık Tevfik Paşa Apartmanı’nın yıkımı, yine Selamiçeşme’deki Deniz Apartmanının yıkımında Volvo yıkım eksvkavatörü kullanıldı.
Volvo Yıkım Ekskavatörü her türlü yıkım işinde kullanılmak üzere performans ve verimlilik için dizayn edildi. Yapıların yıkılması, çelik ve beton kirişlerin, tahta, kiremit ve benzeri yapı kalıntılarının sınıflandırılması ve ayrıştırılması, yükle-taşı operasyonları gibi yıkım sürecinin her aşamasında kullanılabilen makinamız, yıkım işlemini ilk aşamasından alarak; güç, güvenilirlik ve düşük işletim maliyetleri eşliğinde son aşamaya ulaştırıyor.
Yakıt tasarrufu ve performansı bir araya getiren Volvo yıkım ekskavatörünün erişim yüksekliği 21 metreye kadar ulaşıyor. Ağır hizmet tip, yıkım muhafazası, mükemmel görüş ve Volvo korunma kabini (carecab) gibi özellikleriyle dikkat çeken yıkım ekskavatörü, operatör konforu ve korumasına, yıkım işlemi için gerekli en uygun motor gücü ve yakıt verimliliği sağlayan Volvo teknolojisine sahip.
