Header Reklam
Header Reklam

Türkiye’nin Prestij Şehirleri “Turkuaz Şehirler” Olacak

25 Şubat 2016 Dergi: Ocak-Şubat 2016
Türkiye’nin Prestij Şehirleri “Turkuaz Şehirler” Olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi işbirliği ile yürüttüğü “İklim Değişikliği Farkındalık Geliştirme Projesi” kapsamında Türkiye’nin marka şehirleri kategorisinde değerlendirilecek “Turkuaz Şehirler” oluşturacak.  “Turkuaz Şehir” ifadesi ile yaşanılabilir, huzurlu, çevreci ve yeşil şehirlerin kastedildiği belirtiliyor. Bu açıdan Turkuaz Şehirler mekanizmasının;  şehirler için marka değeri yaratacağı ve prestij kazandıracağı ifade ediliyor. Bunun yanı sıra Turkuaz Şehirler’in Türkiye şartlarına ve değerlerine uyarlanmış bir sertifikalandırma sistemi olarak da yaşanabilir şehirler oluşturma açısından öneminin açık olduğu söyleniyor.

“Hedefimiz ‘Marka Şehirler’ Oluşumunu Sağlamak”

Konuya ilişkin açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı Politika ve Strateji Geliştirme Şube Müdürü Gürcan Seçgel, iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarını şehirler üzerinde yoğunlaştırmanın elzem haline geldiğini belirterek, “2014-2018 dönemini kapsayan 10. Beş Yıllık Kalkınma Planımızda da bu doğrultuda çevre konusunda yerel yönetimlerin rolünün arttırılması, sürdürülebilir şehirler yaklaşımının geliştirilmesi esas alınmıştır. Bizim de Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda temel hedefimiz şehirlerimizde enerji, ulaşım, konut, arazi planlaması, atık yönetimi ile halk sağlığı gibi konuların iklim değişikliği ile mücadele ve çevre koruma kapsamında ele alınarak, daha temiz şehirler oluşturulmasını ve daha az doğal kaynak tüketen “marka şehirler” imar edilmesini sağlamaktır” dedi.

“Yaşanabilir, Huzurlu, Çevreci, Sosyo-Ekonomik Olarak Kalkınmış Şehirler”

Dünya genelinde şehircilik kavramının metropol yaşantısının aksine, hayatın akışına daha uyumlu, fazla stres yükü oluşturmayan, huzurlu ve yeşil bir şehircilik anlayışına doğru evrildiğini ifade eden Seçgel, insanı yaşatmanın çevreyi yaşatmaktan geçtiğini ifade ederek şöyle konuştu: “İşte bu bağlamda şehirleşme olgumuzu yenilemek ve vizyoner bir bakış açısı kazandırmak için “Çevreci Şehir” olgusu üzerinde çalışmaya başladık. Bir Akdeniz ülkesi olan ve tüm dünyada Türk rengi olarak bilinen “Turkuaz” kelimesini de şehirleşme markamızın ismi olarak belirledik. “Turkuaz Şehirler” ifadesi ile aslında yaşanabilir, huzurlu, çevreci sosyo-ekonomik olarak kalkınmış şehirleri kastediyoruz. Bu açıdan Turkuaz Şehirler mekanizması;  şehirlerimiz için marka değeri meydana getirecek ve prestij kazandırarak ülkemiz şartlarına ve değerlerine uyarlanmış bir sertifikalandırma sistemi olarak çalışarak yaşanabilir şehirler oluşturma hedeflerimize hizmet etmesi açısından önemli görülmektedir. Bu çalışmalar sonucunda elde edilmesi hedeflenen iklim duyarlı yerleşimler, yaşam kalitesi yüksek, doğal, tarihi ve kültürel dokusu korunan, doğal afetlere hazırlıklı, ekonomik kalkınmanın ve sosyal gelişmenin birbiriyle uyumlu bir biçimde yönetildiği yerleşimler olacaktır. Zira bir kentin iklim duyarlı kent statüsünde olabilmesi için; iklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyum göz önünde bulundurularak, etkin bir çevre yönetiminin yani etkin atık,  su, toprak, hava yönetimi ile deniz ve kıyı yönetiminin sağlandığı şehirler olarak inşa edilmesi esas olmaktadır. Pencereden baktığında tabiatla ve insanla uyum içindeki evleri, o evlerin avlularını, çiçekle bezenmiş küpeştelerini, insan ruhuna huzur veren sokaklarını gören ve bununla büyüyen çocuklar, medeniyet mirasımızı omuzlamış, kadim bir tarihten aldıkları ilhamla daha aydınlık bir geleceğin hayalini kuracaklardır.”

“Turkuaz Şehirler, Türkiye’nin Milli Şehir Markası Olacak”

Proje fikrinin Türkiye’yi temsil eden şehircilik anlayışını oluşturma isteğinden kaynaklandığını söyleyen Seçgel, turkuaz isminin ise mavi ve yeşili ve ayrıca Türkiye’yi temsil ettiği için tercih edildiğini açıkladı. Seçgel, projenin turkuaz isminden yola çıkarak da daha güzel, daha temiz, stresten daha uzak ve çevreye önem veren, iklim duyarlı şehircilik anlayışını ülkemizle buluşturmayı hedefleyerek ortaya çıkıp, geliştirildiğini söyledi. Dünyada da buna benzer örneklerin olduğuna ve bu örneklerin incelendiğine dikkat çeken Seçgel, Turkuaz Şehirler’in Türkiye’nin milli şehir markası olacağını ifade etti. Seçgel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yerel yönetimlerce “çevre dostu şehircilik” anlayışı doğrultusunda hazırlanacak eylem planları ile imar planlarının iklime duyarlı hazırlanması, atıkların ayrı toplanması ve güvenilir şeklide bertaraf edilmesi, atıklardan enerji elde edilmesine yönelik çalışmalar yapılması, kentin tamamında akıllı ve sürdürülebilir ulaşım seçeneklerinin sunulması, bisiklet yollarının yapılması, araç filolarında düşük karbon emisyonuna sahip araçlara yer verilmesi, yeşil alan miktarının artırılması gibi iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik hedeflere yer verilmelidir. Yerel ölçekte belirlenecek politikaların, hazırlanacak eylem planlarının ana amacı, kent ölçeğinde sera gazı emisyonlarının hesaplanması ve azaltılması, iklim değişikliği kaynaklı riskleri minimize etmek olmalıdır. Böylece iklim değişikliğinin kısa ve uzun vadeli etkileri ile mücadele edebilen, risk yönetimi güçlü, enerji, ulaşım, konut ve arazi planlaması ve atık yönetimi gibi konuları birlikte ele alan bütüncül bir şehir yönetimi ile marka şehirler oluşturulacaktır. Çünkü şehircilik anlayışımızı, sadece toplumun sosyal ve ekonomik ihtiyaçları göz önüne alarak değil, iklim ve çevre duyarlılığını göz önünde bulunduracak şekilde şehirlerimizin şekillenmesine esas teşkil edecek enerji ve doğal kaynak tasarruflu, çevre dostu teknolojilerle imar edilen, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını önemseyen, yeni nesil projelerle bir inşa sanatı olarak ortaya koymak durumundayız.

“Ülkemizin Her Köşesinde Çalışma Yapacağız”

Turkuaz Şehirler kapsamında İstanbul, Sakarya, Bursa, Çanakkale, Ankara, Konya, Kayseri, Samsun, Trabzon, Adana, Hatay, Lefkoşa,  Kocaeli ve Antalya değerlendirilecek olan ilk iller arasında. İlk etapta belirlenen bu 14 il konusunda büyükşehir belediyelerine öncelik verildiğini ve çevre ile yaptığı başarılı çalışmaları olan şehirleri de bu projeye dâhil ettiklerini söyleyen Seçgel, belirlenen il sayısının önümüzdeki yıllarda tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde artırılacağının müjdesini verdi. Seçgel, “Nihai amacımız Edirne’den Kars’a, Artvin’den Antalya’ya kadar uzanan bir ölçüde ülkemizin her köşesinde bu çalışmaları başarıyla yürütebilmek” dedi.

Seçgel proje kapsamında yapılacak çalışmaları ise şöyle sıraladı:

 “İllerde bakanlıkların taşra teşkilatları ile il belediyelerinin iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik idari ve teknik kapasitesinin belirlenmesi ile üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarının belirlenmesi amacıyla iki farklı anket hazırlanması,

Turkuaz Şehir marka logosu/sertifikası ve Turkuaz Şehir Sembolü hazırlanması

Belediye ve sivil toplum kuruluşlarının ulusal ve uluslararası finansman kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak amacıyla rehber dokümanlar hazırlanması,

İl bazında sera gazı emisyon envanterinin hazırlanması amacıyla rehber dokümanları hazırlanacaktır. İçeriğinde genel hatlarıyla sera gazı oluşumu, sebepleri, hesaplanması vb. olacaktır.

Üniversite ve STK‘larla (Sivil Toplum Kuruluşları) işbirliği yapılması,

İllerde bakanlıkların taşra teşkilatı, belediyeler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, Türkiye Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği temsilcilerinin katılımıyla iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik aşağıdaki konuları içeren seminerler tarafların katılımıyla düzenlenmesi,

İl düzeyinde sera gazı emisyonlarının ve yutak alan kapasitesinin hesaplanması için yöntem belirlenecek ve bir komisyon aracılığı ile sayısal veriler hazırlanması

Belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının ulusal ve uluslararası finans kaynaklarına erişiminin sağlanması

Proje kapanış toplantısında dereceye giren belediyelere ödül olarak “Güneş Ağacı ve Atık Toplama Cihazı” verilecek ve “İklim-2023 Hatıra Ormanı” oluşturulacak

En az üç günlük teknik gezi programı hazırlanarak ödül alan belediye/sivil toplum kuruluşundan birer temsilcinin, yurtdışında belirlenecek ve iklim değişikliği ile mücadelede örnek çalışmalar yapan bir belediyeyi ziyaret etmesi sağlanacak ve ikili işbirliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır.

İklim değişikliğinin azaltılmasına yönelik yerel stratejik ilkeleri ve hedefleri içeren şehirlerimizin Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı Hazırlama Kılavuzu oluşturulması,

Çevre ve iklim dostu kent kriterlerinin imar mevzuatına tam olarak aktarıldığı hukuki yasal bir yapı oluşturulması ve bu çerçevede şehircilik uygulamalarının gerçekleştirilmesinin desteklenmesi yapılacak çalışmalar arasındadır.”



Slider Altına