Wilo'dan yeni 'Finansman Destek Sistemi' ve 6 aya kadar 'Dene Sonra Al' imkânı?
IFAT Eurasia 2015, Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı’nın ilk gününde bir basın toplantısı düzenleyen Wilo yeni uygulamaları; “Finansman Destek Sistemi” ve “Dene Sonra Al” hizmetlerini tanıttı. Wilo Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalçın; “Pompa sektöründe ezberleri bozacak yeni finansman desteğimiz ve ‘Önce Dene Sonra Al’ hizmetlerimizle yeni bir dönem başlatıyoruz. Türkiye’de bir ilk olan bu uygulamalarımızla müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı, güven bağımızı da daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Düzenlenen basın toplantısına Wilo SE Kıdemli Başkan Yardımcısı ve EMEA Bölge Müdürü Thomas Kubbe, Wilo Türkiye Genel Müdürü ve Wilo SE Yakındoğu Bölge Müdürü Ercüment Yalçın ile Wilo Türkiye Altyapı Uygulamaları ve Endüstri Satış Müdürü Ercan Tortumlu katıldı.
Toplantıda konuşan Wilo Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalçın, çevre teknolojileri sektörünün nabzını tutan Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı’na katılmaktan dolayı mutlu olduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Wilo olarak öncü kimliğimizle sektörümüze pek çok ilki yaşattık. Şimdi yeni finansman sistemimizle müşterilerimize alternatif finansman imkanı sunacağız. Diğer yeni hizmetimiz ‘Önce Dene Sonra Al’ ile de yine ilklere imza atıyoruz. Müşteri memnuniyeti için sadece en iyi ürünü geliştirmek yetmiyor. Aynı zamanda müşterilere en iyi şekilde hizmet sunmak gerekiyor. Wilo olarak Türkiye geneline yayılan servislerimizle, müşteri memnuniyeti odaklı bir hizmet veriyoruz. Devreye aldığımız hem yeni finansman sistemimiz hem de 6 aya kadar ‘Önce Dene Sonra Al’ hizmetimizle pompa sistemleri sektöründe ezberleri bozacak yeni bir dönem başlatıyoruz. Bu hizmetlerimizle müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı, müşterilerimizle olan güven bağımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz”.
“ ‘Dene Sonra Al’ konseptinden olumlu geri dönüşler sağlayacağımızı düşünüyoruz”
Wilo SE Kıdemli Başkan Yardımcısı ve EMEA Bölge Müdürü Thomas Kubbe, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Wilo dünyanın lider pompa imalatçılarından biri. IFAT ilk defa Türkiye’de düzenleniyor ve dünyanın farklı ülkelerinden müşterilerle bir araya gelme imkânı yakalıyoruz. Bizim için iyi bir platform. Wilo 140 senelik bir firma. Dünyanın her yerinde şampiyonlar liginde, en iyi 5. veya 6. pozisyonda. Özellikle 20 senedir son derece iyi bir gelişim gösteriyor. Türkiye’de sektörün tepe noktalarında. Alman mühendisliği, Alman kalitesi ürünleri sunuyor. Türkiye’ye baktığımızda enerji tasarrufu konusunda sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Bu nedenle ortaya çıkardığımız ‘Dene Sonra Al’ konseptinin Türkiye’de iyi geri dönüşler sağlayacağını düşünüyoruz”.
“Finansman Destek Sistemimizle, belediyelere uygun şartlarda, uzun vadeli krediler açacağız”
IFAT Fuarı’nın, ilk defa Ankara’da düzenlenmesine karşın, şimdiden kendileri için önemli bir mihenk taşı olacağını söyleyen ve yeni uygulamalarının tanıtımı için de çok doğru bir platform olduğunu dile getiren Wilo Türkiye Genel Müdürü ve Wilo SE Yakındoğu Bölge Müdürü Ercüment Yalçın yeni uygulamalarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Türkiye’de ilk defa ‘Dene Sonra Al’ konseptini uygulamaya başlayacağız. Her zaman teknik bilgiyi aktarmak yeterli olmuyor. Bazen ürünün görülmesi, yerine monte edilmesi ve tecrübe edilmesi isteniyor. Dolayısıyla biz de bunu karşılamak için özellikle altyapı uygulamalarında, yani belediyelerin, İller Bankası’nın, DSİ’nin kullandığı projelerde ‘Dene Sonra Al’ konseptini uygulamaya başlayacağız. Açıkçası şu ana kadar ürün konusunda hiçbir endişemiz olmadı. Wilo kalitesine sahip ürünlerimizde gerek servis gerekse de yedek parça alanında her türlü hizmeti rahatlıkla karşılayabiliyoruz. O anlamda hiçbir endişemiz yok. Ancak bazı yerlerde ürünün çalışırken görülmesi talebiyle karşılaşabiliyoruz. Ürün nasıldır, görüntüsü nasıldır, vibrasyonu nasıldır gibi sorularla karşılaşabiliyoruz. Dolayısıyla biz de tüm bu sorulara yanıt vermek adına bugünden itibaren böyle bir sitemi ‘Dene Sonra Al’ sistemini hayata geçirmeye karar verdik.
İkinci olarak yeni ‘Finansman Destek Sistemi’mizle müşterilerimizin kaynak sıkıntılarına destek sağlayacağız. Biz Wilo Group olarak geçen sene Ağustos ayında Wilo Financial Services GMBH adından bir firma kurduk. Özellikle altyapı ve enerji tasarrufu projelerine yönelik finansman kaynağı oluşturuyoruz. Burada hedef kitle öncelikle Kamu İktisadi Teşekkülleri ve belediyeler. Bu, uzun yıllardır talep edilen bir hizmetti. Çünkü belediyelerimizin ödeme güçleri var ama büyük bir projeyi bir kerede realize etme gibi imkânları kısıtlı. Biz bu konuda onlara yardımcı olmak için, çok daha uygun şartlarda, uzun vadeli krediler açarak belediyelerin yapmak istedikleri hizmetleri realize etmelerini sağlayacağız. Bu, Türkiye’de ilk defa uygulanıyor olacak. Bu projenin popüler olacağını ve belediyelerimiz nezdinde oldukça fazla rağbet göreceğini düşünüyorum. Çünkü burada sadece yüksek verimli ürünü kullanmanın ötesinde gerçekten uygun fiyatlı bir finansman kaynağına ulaşıyor olacaklar. Banka faizleri herkesin mâlumu, dolayısıyla çok daha uygun şartlara ulaşmış olacaklar.
Ayrıca, enerji verimliliği yapmak isteyen endüstriler de hedef kitlelerimizin arasında. Türkiye’de mevcut sistemler nedeniyle çok büyük bir enerji israfı var. Dünyada elektrik enerjisi ve suyla ilgili 2 büyük enstitü var. Biri Amerika Hidrolik Enstitüsü, diğeri de Europump. Bunların ortak çalışmasına göre, dünyadaki toplam elektrik enerjisinin % 20’sinin pompalar tarafından kullanıldığı hesaplanmış. Ve tüketilen bu miktarın % 30’u da bugünkü teknolojik imkanlarla tasarruf edilebilir durumda. Ama pompalar uzun ömürlü ürünler olduklarından eski teknoloji olmalarına rağmen hâlâ çalışıyorlar. Dolayısıyla % 20’yi bulan toplam elektrik tüketimlerinin % 30’u, yani toplam enerjinin % 6’sı halen sistemler yenilemediği için kaybediliyor. Bu alanda da yeni uygulamalarımızla hizmet veriyor olacağız”.
“Biz müşteriye enerji tasarrufunu garanti ediyoruz”
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ercüment Yalçın şöyle devam etti. “Enerji tasarrufu hesaplaması yeni bir konu değil. Birçok segmentte, elektrik motorlarında, pompalarda, fanlarda, kompresörlerde pek çok üretici artık tasarruf edilebilecek enerji miktarını kullanıcıya söylüyor. Ancak biz bunu müşteriye garanti ediyoruz. Genellikle bu hesaplamalar yapılır ve kâğıt üzerinde bırakılır. Ancak ilk defa biz, yapılacak enerji tasarrufunun ne kadar olacağını taahhüt ediyoruz. Eğer olmazsa cezai müeyyideler var. Bunu ilk defa biz uyguluyoruz. Dolayısıyla yaptığımız hesaplar gerçek. Yaptığımız çok büyük endüstriyel tesis işlerinde, birkaç ay sonra arayıp, ‘vadettiğinizden daha fazla enerji tasarruf ettik, teşekkür ederiz’ diyenler bile var.
- Bu tasarrufun faturada da görülüyor olması gerekir, değil mi?
Tabi ki. Biz direk kW değeri veriyoruz. Diyoruz ki, ‘ayda şu kadar, yılda şu kadar daha az kW enerji harcayacaksınız’. Çünkü onlar zaten bizden daha iyi biliyorlar kaç kW enerji harcadıklarını. Örneğin biz diyoruz ki ‘yıllık 30 bin yerine 20 bin kW enerji harcayacaksınız, 10 bin kW enerji tasarrufu yapacaksınız’. Zaten bunları kendileri ölçüp bize dönüyorlar.
- Finansman destek hizmetiniz, hem endüstriyel tesisler hem de belediyeler için mi?
Daha ziyade belediyeler için planlıyoruz. Çünkü belediyeler hizmeti direk halka götüren en büyük müesseseler. Onların çok fazla ihtiyacı var. Zira atıksu arıtma ve toplama kanalları, kanalizasyon sistemi ve ağları çoğu yerde yetersiz. Biz özellikle bu konuda hizmet götürmeyi amaçlıyoruz. Bu sayede belediyelerin de eli rahatlamış olacak. Hizmeti rahat bir şekilde verebilecekler. Yani belediyenin o finansmanı sağlaması belki 2-3 yıl sürecekken, biz o projeyi bugün gerçekleştirip 2-3 yılda ödemesini sağlayacağız. Bu, büyük bir avantajdır. Bugüne kadar hep şunları duyduk: ‘Ürünü beğendik, enerji tasarrufu sağlayacak, sorunsuz çalışacak ama finansmanımız yok’. Biz de buna yanıt olarak bu sistemi getirdik. Finans destek sistemimiz, ticari bankacılıktan çok daha uygun şartlarda olacak. Belki 1-2 yıl ödemesiz vb. şartlar olabilir. Peyderpey ödeme imkânı var. Belediyelerin aylık bazda ödeme olanakları var, çünkü çöp vergisi, su, atık su gibi ödemeleri Topluyorlar. Ancak bir kerede büyük bir meblağ ödeme şansları yok. Dolayısıyla bizim sunmuş olduğumuz bu fırsattan yararlanacaklarını düşünüyorum.
- Belediyeler bu finansman desteğine nasıl başvuracaklar?
Bu sistemi test etmek isteyen belediyelerimizin bizimle iletişime geçmeleri yeterli. Uzmanlarımız hemen tesise gidip ihtiyaçları belirliyor, uygun raporlama yapıp, süreci başlatıyor. Belediyeler bu hizmeti hem ilk yatırım hem de yenileme projelerinde kullanılabiliyor. Ön tercihimiz yok. Neticede burada karar mercii belediyenin kendisi. Onlar bize ihtiyaç listesi ya da öncelik listesi verecekler. İhtiyaçlarını net olarak beyan ettikten sonra biz de oturup hesap-kitap ve dizayn işine başlıyoruz. Bir sunum yapıyoruz. Belediyenin kendi teknik danışmanları ya da projecisi varsa kendileri onaylıyorlar. ‘Bu proje bizim için uygundur’ dediklerinde eğer finansmana ihtiyaçları varsa o zaman ilk etapta bizim bir ön incelememiz oluyor. Belediyenin kredibilitesi ölçüldükten sonra uygun finansman teklifini belediyeye götürüyoruz. Onlar da kendi kurullarında onayladıktan sonra proje hayata geçiyor. Bunun Avrupa’da örnekleri var, Türkiye’de ise yeni. Uyguladıkça tecrübe kazanacağız ve yine uyguladıkça daha çok duyulacaktır.
Şunu da söylemek istiyorum: Neticede bizim de kaynaklarımız sonsuz değil. Dünya Bankası ölçeğinde değiliz. Dolayısıyla bu teklife ilk evet diyecek belediye şanslılardan biri olacak. Çünkü bizim de bir yerde durmamız gerekecek. Bütçemiz 10 milyon ya da 20 milyon Euro dahi olsa neticede bir gün o rakama ulaşacağız. Limiti doldurduktan sonra da tabi boşalmasını beklemek gerekecek.
Sonuçta bankalar dahi bir kredi limiti ile çalışıyor. Bir yere kadar kredi verebiliyor, ondan sonra bir de almasınlar diye faizlerini yükseltiyor. Dolayısıyla bizim de imkânlarımız belirli bir büyüklükle sınırlı. İlk gelen ilk alır kuralı işleyecek.
- Erp direktifleri konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Güneş enerjisi ile çalışan pompa sistemleriniz de var mı?
Biz ERP regülasyonuna uygun pompalara, 2014 yılının başından itibaren, yani 1,5 sene öncesinden başlayarak pazara sunmaya başladık. Bu kararı eşit olmayan rekabete rağmen aldık. Çünkü Erp’ye uygun ürün maliyeti ister istemez daha yüksek. Biz dedik ki, ‘eski teknoloji ürünler yerine artık Türkiye’de bu ürünler satılacaktır’ ve 2014’ün başından itibaren yüksek verimli ürünleri Türkiye’ye sokmaya başladık. Diğer ürünleri artık getirmiyoruz. Bu Türkiye için çok önemli. Kesinlikle bir tasarruf sağlıyor.
Güneş enerjisi ile çalışan pompa içinse şunu söyleyebilirim. İki farklı sıkıntı var. Birincisi, güneş enerjisinden toplanan enerji için maalesef depolama imkânı çok az. Dolayısıyla anında tüketmelisiniz. İkincisi, miktar çok düşük. Örneğin, güneş enerjisiyle evinizin bahçesini sulayabilirsiniz ama şu anda verim-yatırım rasyosu optimal değil. Bu anlamda geçenlerde teknik bir yazıda okuduğum bir örneği sizinle paylaşmak isterim. Türkiye’nin tüm elektrik enerjisi, Manisa ilinin yüzölçümü kadar bir fotovoltaik panel yapılsa karşılanabiliyormuş. Manisa’nın yüzölçümünün ne kadar küçük olduğunu düşünün. Tabi burada sorun çok büyük bir maliyet olduğu sorunu. Dolayısıyla şu an itibariyle pompalar için güneş enerjisinden istenilen verimin alınmasının imkânı yok. Şu an bireysel kullanıma uygun ancak, endüstri için biraz daha yolu var.