Su Kayıp Kaçakları Türkiye Forumu 4. kez düzenlendi
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Su Kayıp Kaçakları Türkiye Forumu, 29-30 Mart tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Forumda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli oranlara ulaşan içme suyu kayıpları ile ilgili mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu.
Su Yönetimi Genel Müdürü Dr. Bülent Selek yaptığı açılış konuşmasında mevzuat hakkında bilgi verdikten sonra, ülkemizdeki su kayıplarının durumuna vurgu yaparak, 2016 yılı TÜİK verilerine göre içme ve kullanma suyu olarak kaynaktan çekilen 5,8 milyar m3 suyun yüzde 36’sının gelir getirmeyen su olduğunu, bu miktarın yaklaşık 2 milyar m3 suya yani yaklaşık 27 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geldiğini ifade etti. Selek konuşmasında, mevzuatın etkin uygulanması ile su kaynaklarına olan ihtiyacın azalması, mevcut kaynakların daha etkin kullanılması ve su maliyetlerinin düşmesi gibi faydalar sağlanacağını da belirtti.
Açılışta konuşan AKATED Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Torun, su kaynağı arayışına başlamaan önce şebekedki kayıpların azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılmasının öncelikli olması gerektiğini vurgulayarak, “Su kaynaklarının korunması, verimliliğinin artırılması, suyun etkin kullanılması, israfın önlenmesi için su temin ve dağıtım sistemlerinde kayıpların kontrolünü sağlamak ortak hedefimizdir. Belediyelerimizin ve su idarelerimizin su kayıplarını tespit ettikten sonra en önemli adımlarından biri sokakları, caddeleri kazamadan, trafik yoğunluğuna, görüntü ve gürültü kirlilğine sebebiyet vermeden, vatandaşın refahını öncelik olarak belirleyerek, ekonomik kazısız teknolojilere önem vermeleridir” dedi.
Forumun açılışında konuşan, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Brezilya’da yapılan 8. Dünya Su Forumu’na değindi. Forumda ele alınan birinci temanın suyun paylaşılması olduğunu söyleyen Kınacı, suyun paylaşılmasıyla ilgili olarak dünyada önemli gelişmeler yaşanacağını bu nedenle de su sektörünün duyarlı ve hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi. Kınacı, ele alınan ikinci konunun ise suyun güvenliği olduğunu belirterek, “Suyun yeterli miktarda ve sürekli temin edilebilmesi, kalite açısından da sürekli sağlıklı olması büyük önem taşıyor. Sağlıklı su temini de sürekli olarak gündemimizi meşgul edecek. Bunun yanında suyun miktar olarak güvenliği açısından suyun kayıp ve kaçaklarının kotrolü büyük önem taşıyor” dedi. Kınacı, bu konuda Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün şebekelerde su kaybının kontrolüyle ilgili bir yönetmelik bir de tebliğ hazırladığını belirtti.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği” ile içme-kullanma suyunun etkin kullanılması ve israfının önlenmesi için içme-kullanma suyu temin ve dağıtım sistemlerindeki su kayıplarının kontrolüne ilişkin usûl ve esaslar düzenlenmiş durumda. Bu doğrultuda, su idarelerinin su temininde, iletiminde, dağıtımında ve tüketiminde su kayıplarının azaltılmasına yönelik görev ve sorumlulukları belirlenmiş.
Yönetmelikte, “Belediyeler su kayıp oranlarını, büyükşehir ve il belediyelerinde 2019 yılına kadar en fazla yüzde 30, 2023 yılına kadar ise en fazla yüzde 25 düzeyine; diğer belediyelerde 2023 yılına kadar yüzde 30, 2028 ise yılına kadar ise en fazla yüzde 25 düzeyine indirmekle yükümlüdür. Ayrıca, Yönetmelikte belirtilen teknik hükümler hususunda belediyelere/su idarelerine yol gösterici olması maksadıyla, 2015 yılında da bir “Teknik Usuller Tebliği” yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile belediyeler/su idareleri tarafından içme-kullanma suyu temin ve dağıtım sistemlerindeki su kayıplarının kontrolü için alınması gereken tedbirler ve yapılması gereken çalışmalar açık bir şekilde ifade edilmiştir” ifadesi yer alıyor.
Dünya Su Forumu’nda ülkeler bazında önemli verilerin sunulduğunu söyleyen Kınacı, bütün dünya için kayıp ve kaçakların kontrolünün önemli bir konu olduğuna dikkat çekti. Konuşmasında Türkiye’de günde 16 milyon m3 su kullanıldığını ifade eden Kınacı, “Bunun yüzde 50’si kayıp kaçak olarak düşünülürse 8 milyon m3, yüzde 40 olarak düşünülürse 7 milyon m3’e yakın su kaybı ortaya çıkar” dedi. Kınacı şöyle devam etti: “Su kayıp kaçağı kontrol edilmezse, yapılacak diğer çalışmalar gereksiz olur ve kaynak israfına yol açar. Bu bakımdan bizim öncelikle su kayıplarımızı kontrol etmemiz lazım. Bizlerin de su kanal idareleri olarak illerimizin su güvenlik planlarını hazırlamamız gerekiyor”. Ankara’da günde 1 milyon 250 bin m3 su kullanıldığına dikkat çeken Kınacı, bu suyun sağlanması için çeşitli kaynaklar olduğunu, Gerede’den DSİ tarafından su getirileceği ve bu projenin Kasım ayında tamamlanacağını da sözlerine ekledi.
İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan ise açılışta yaptığı konuşmada, İSKİ’nin bugün geldiği noktada dünyanın en büyük su kurumlarından biri olduğunu vurguladı. Melen’in 3. hat inşasının devam ettiğini belirten Turan, Melen’i ‘İstanbul suyunun sigortası’ olarak tanımlayarak, “Melen 1 milyar 170 milyon m3’lük kapasitesiyle şu anda sahip olduğumuz büyük bir su rezervi. Yeni su kaynaklarıyla beraber devreye girmesi gereken içmesuyu arıtma tesislerinin inşasına devam ediyoruz. Atıksu toplama sistemlerinin tünel çalışmalarında ise sona yaklaşıyoruz” dedi. Ön arıtma tesislerinin hizmete girmesiyle atıksu arıtma tesislerinin kapasitesinin 2020 yılına kadar yüzde 60 oranında artmış olacağına dikkat çeken Turan, böylece biyolojik ve ileri biyolojik arıtma oranının yüzde 90’ı geçeceğini söyledi.
Konuşmasında İstanbul’daki kayıp kaçak oranına da değinen turan , 2017 yılında İstanbul’da kayıp kaçak oranının yüzde 23 oranında olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Yüzde 23 oran olarak bakıldığında küçük görünebilir ama yılda 1 milyar m3 suyu düşündüğünüzde 200 milyon m3’ü aşan bir miktara denk geliyor. Stratejik planlarımız arasında kayıp kaçak oranını azaltma çalışmalarımız var. 2016 yılında yüzde 24 olan kayıp kaçak oranını 2017 yılında yüzde 23 küsurlara düşürdük. Sancaktepe ve sultanbeyli’de pilot çalışmalar yapıyoruz. bu bölgelerde yüzde 30 mertebesinde olan kayıp kaçak oranını İSKİ Bilgi İşlem Dairesi bünyesinde oluşturduğumuz yazılım sayesinde basınç yöntemiyle yüzde 12’ye düşürdük. Bunu İstanbul genelinde yaygınlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bu kapsamda sektördeki çözüm ortaklarını, konuyla ilgili çalışma yapan firmaları kurumumuza bekliyoruz”.
Forum, farklı konu başlıkları altında sunumlar ve söyleşilerle devam etti.