Header Reklam
Header Reklam

Zehirsiz Kentler Mümkün

10 Nisan 2022 Dergi: Mart-Nisan 2022
Zehirsiz Kentler Mümkün

Günlük hayatımızın içine kadar giren pestisitlerin (biyosidal ürünler) ne kadar zararlı oldukları konusu herkesin malumu. Pestisit için şöyle bir tanımlama var: “Bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan kimyasallar, bazı organik bileşenler, dezenfektanlar gibi maddelere ve yöntemlere pestisit adı verilir”. Kabul edelim, pestisit demek aynı zamanda tarım zehri demektir. Canlı varlıkların sağlığına olumsuz etkileri vardır. Bununla birlikte doğal varlıklara zarar verir ve toprak canlılığını yok edip fakirleşmesine neden olur. Pestisitle mücadele konusunda atılan pek çok adım var elbette. Bunlardan bir tanesi; Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, Avrupa Pestisit Eylem Ağı ortaklığı ve Zehirsiz
Sofralar Platformu işbirliği ile yürüttüğü “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi. Ana eksende amacını, “Kentlerde yerel yönetimler tarafından kullanılan pestisitlerin zararları konusunda farkındalık yaratmayı ve alternatif uygulamaların kullanımını teşvik etmek” olarak açıklayan proje kapsamında bir de imza kampanyası organize edilmiş durumda. Avrupa Birliği, Sivil Toplum Diyalogu VI programı kapsamında desteklenen proje bağlamında Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından başlatılan “Zehirsiz Kentler için Harekete Geç” başlıklı imza kampanyası, belediyelerin, zehirsiz kent olma yolunda kararlı bir adım atacaklarına dair söz vermelerini talep ediyor. Yine bu kampanya ile, belediyelerden en geç 2025 yılına kadar herbisit (ot zehiri) kullanımının tamamen sonlandırılmasına, 2030 yılına kadar diğer tüm pestisit ve biyosidal ürün kullanımının yüzde 50 azaltılmasına ve 2040 yılına kadar da tüm bu ürünlerin kullanımının tamamen sonlandırılmasına dair taahhütte bulunmaları ve bu kapsamda katılımcı bir stratejik eylem planı oluşturmaları isteniyor.

Belçika, Danimarka, İtalya, Hollanda, Fransa, Birleşik Krallık, Güney Kaliforniya diye uzayan listede bu bağlamda oldukça sıkı çalışmaların olduğunu biliyoruz. Ama Türkiye için maalesef şu ana kadar manzara pek de iyi değil. Hiçbir şey yapılmıyor diyemeyiz ama önümüzde daha çok fazla yol var cümlesini rahatlıkla kurabiliriz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Çanakkale Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi’nin yapmış olduğu çalışmalar var. Bu zamana kadar Tarım ve Orman Bakanlığı, AB uyum sürecinde 200’ün üzerinde pestisit etken maddesini yasakladı.

Yasaklı listesine 2020 yılında 25 ve 2021 yılında 2 pestisit etken maddesi daha eklendi. Ancak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırılan glifosat ülkemizde ruhsatlı etken maddeler arasında yer alıyor ve bazı belediyeler tarafından hâlâ kullanılıyor. Bu kimyasallar kullanıldıktan sonra kapalı alanlarda, toprakta ve suda uzun süre
kalarak etkilerini sürdürüyor.

Bu noktada daha bilinçli olma ve bu bilinci yayma konularında ön ayak olmalı ve son derece  tehlikeli olan pestisitlerin bir an önce gündemden düşmesini sağlamalıyız. Bu da topyekün mücadeleden geçer.

Fatih Önder
fatihonder@dogayayin.com



Slider Altına