Header Reklam
Header Reklam

Ulaşımın Rengi Yeşil Olacak

31 Mayıs 2023 Dergi: Mayıs-Haziran 2023

Yeni elektrikli araçların (EV’ler) yaygınlaşma hızı, ivmeli biçimde artıyor. Bütünüyle karayolları üzerindeki emisyon hacmini düşürebilmek üzere yerel yönetimlerin mobilite çözümleri de elektrikli araçlara doğru ilerliyor. Bu arada, EV’lerin hızlı büyümesi elektrik sistemi için bir zorluk teşkil ediyor. EV’lerin hızla artan elektrik talebi nasıl karşılanacak? IRENA, elektriğin ulaşım sektöründeki toplam nihai enerji tüketimindeki payının 2050’ye kadar %52’ye çıkacağını tahmin ediyor (IRENA, 2023).

BloombergNEF’in senaryoları, 2040 yılında EV şarjının yaklaşık %35’inin evde yapılacağını gösteriyor. Kamuya açık hızlı şarj, toplam elektrik talebinin yaklaşık %24’ünü, halka açık yavaş şarj cihazları ve iş yeri şarjının her biri diğer %7’sini, E-otobüsler ve kamyonlar için ultra hızlı şarj ise %27’sini oluşturacak. Tüm bunlar, şarj altyapısına büyük yatırımlar gerektirecek. Elektrikli araçların yaygın olarak benimsenmesinin önündeki en büyük zorluk, elektrik şebekesinin artan talebi yenilenebilir tabanlı elektrikle karşılayabilmesini sağlamaktır. Bu zorluğun üstesinden gelmek, yenilenebilir enerji entegrasyonu artıracak ve pik yükleri azaltacaktır. Şebeke sıkışıklığını azaltabilmek, akıllı elektrifikasyon stratejileri gerektirir. Akıllı elektrifikasyon ayrıca güç sistemleri için önemli operasyonel faydalar sağlar. Bu faydalar arasında sera gazı emisyonlarının, pik yüklerin ve işletme maliyetlerinin azaltılması yer alır.

Çevre Koruma Ajansı’na (EPA) göre ulaşım, 2020’de Amerika Birleşik Devletleri’nin sera gazı emisyonlarının %27’sini oluşturuyor. Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD), küresel olarak ulaşımın; petrol tüketiminin %64’ünü, enerji kullanımının %27’si ve enerjiyle ilgili karbondioksit emisyonlarının %23’üne karşılık geliyor.

Toplu taşımada çevre dostu çözümlere yönelimin pek çok getirisi olacaktır. Elektrikli toplu taşımanın ilk faydası, şehirler için uzun vadeli ulaşım maliyetlerini düşürmesidir. Yakıt ve bakım açısından, elektrikli araçlar, ilk yatırım maliyetlerinin yüksek oluşlarına rağmen uzun vadede tasarruf sağlar. Temiz toplu taşımaya yapılacak bir yatırım, önümüzdeki 10 yıl içinde karbondioksit emisyonlarını 0,71 gigaton azaltabilir. Dünya Bankası, yeşil taşımacılığın 2030 yılına kadar dünya çapında gelişmekte olan pazarlarda yaklaşık 53 milyon iş yaratacağını bildiriyor.

Birçok şehir ve ülke kaynaklarını elektrikli toplu taşımaya harcıyor. ABD’de pek çok kent, önümüzdeki yıllarda otobüs filolarını tamamen elektrikli hale getirme planlarını duyurdu. Bu girişimler şüphesiz ki uzun vadeli planlama gerektirir. Zira elektrikli araçlar, geleneksel gaz yakıtlı muadillerinden çok farklı bir altyapıya ihtiyaç duyar. Menzil sınırlamalarının öngörülmesi, şarjın rota çevresinde uygun aralıklarla olması ve güzergahların EV şarj noktaları dikkate alınarak planlanması gibi açıların gözden kaçırılmaması gerekir. Toplu taşıma sektöründeki çalışanların bu yeni araç filolarını nasıl çalıştıracaklarını ve bakımlarını yapacaklarını öğrenmek için uygun eğitim desteğine ihtiyaçları olacaktır. Doğru planlama ile elektrikli otobüs istasyonlarının güzergahı ve yerleşimi kentsel peyzajı değiştirebilir. Mevcut ulaşım merkezlerinde çok yaygın olan gürültü ve kirliliği yeşil e-mobilite ile engellemek bazı yerlerin değerini ve cazibesini de artıracaktır.

E-Belediye Dergisi


Etiketler


Slider Altına