Sürdürülebilir Kriterlere Uygun Kentsel Dönüşüm, Uzun Vadede 500 ila 800 Milyar Dolarlık Enerji Tasarrufu Demektir
Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’22; Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ev sahipliğinde, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteğiyle İstanbul’da gerçekleştirildi.
Bu yıl “Sıfırın İnşası” ana temasıyla organize edilen zirvede, 40’a yakın konuşmacı, “Binaların geleceği, sürdürülebilir finansman, karbonsuzlaştırma hedefleri ve döngüsel ekonomi” gibi konu başlıklarında konuşmalar yaptılar.
ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç’ın konuşması bu konuşmaların en çok dikkat çekenlerinden biriydi. Özellikle şu bilgi: “7 milyon konutun kentsel dönüşümünün sürdürülebilir kriterlere uygun bir şekilde yapılması durumunda uzun vadede 500 ila 800 milyar dolarlık bir enerji tasarruf sağlanabilir”.
Türkiye’nin 2022’nin ilk yarısında enerji için harcadığı miktar 48 milyar dolar. Bu bağlamda “sürdürülebilir kriterlere uygunluk” kabulünün ne kadar önemli olacağı ortada. Bu konuyu artık “romantizm” boyutundan çıkarıp “zorunluluk” başlığı altında ele almanın zamanı geldi de geçiyor. Mehmet Sami Kılıç’ın konuşmasının devamında söylediği şu sözler de bu anlamda oldukça değerli: “ABD’de yapılan bir çalışmaya göre, binaların sürdürülebilir olması enerjide yüzde 24 ila 50 tasarruf sağlıyor. Sürdürülebilir binalar atık konusunda yüzde 70, su kullanımında ise üçte bire varan oranda tasarruf sağlıyor. Kriterleri binalarımıza yerleştirmezsek tasarrufa geçemeyiz. Bunu azaltamayız. Bunu azaltamadığımız zaman da daha ciddi iklim krizleriyle karşı karşıya kalma riski olacaktır. Sürdürülebilirlik konusu artık gönüllülük esasından çıktı ve bir zorunluluk halini aldı. Kamu, özel sektör, STK’lar, üniversiteler, toplum hepsi birlikte bu konunun içine girmesi lazım”.
Sürdürülebilirlik, sıfır karbon ayak izi gibi konularda artık konuşmanın değil harekete geçmenin zamanı. Bu noktada toplumun her kesiminden atılacak bütün adımların kendi içinde değeri var. Örneğin, yine aynı zirvede ALKAŞ Danışmanlık Başkanı Avi Alkaş’ın şu önerisi önemliydi: “Türkiye’de 454 AVM bulunuyor. Bu AVM’lerde yılda 2,5 milyarlık bir nüfusu ziyaretçi olarak ağırlıyoruz. Bugün sürdürülebilirlik anlamında toplumun bilinçlenmesi için AVM’lerin Halk Eğitim Merkezleri gibi rol alabileceğini düşünüyorum”. Toplumun bütün birimlerinin topyekün ve aynı hedef doğrultusunda hareket etmesi gereken bir konu bu. Aksi takdirde yine “potansiyeli olan” kısmında takılıp kalacağız. “Mevcut potansiyelini kullanan” olmanın önemi sanılanın çok daha ötesinde. Daha yaşanabilir bir ülkede yaşamanın anahtarı bu.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.
Fatih Önder
fatihonder@dogayayin.com