İklim değişikliğine yönelik optimize edilmiş bir atık yönetimi sistemi hayal değil
Paris İklim Anlaşması’nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda oy birliğiyle kabul edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Paris Anlaşması’nın onaylanmasıyla yeni bir sürece başlandığını belirtti ve şunları söyledi: “Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. Ülkemiz de bu yeşil kalkınma döneminde, yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir.” Kurum, özellikle fosil yakıt kullanımı, atık sektörü, tarım ve sanayi faaliyetleri, sera gazı emisyonlarının ortaya çıkardığı iklim değişikliğinin, renk, din, ırk, zengin, fakir ayrımı gözetmeksizin herkesi etkilediğini ifade etti.
Evet iklim değişikliğinin nedenlerinden biri de atık, daha doğrusu ülkemizde iklim değişikliğine yönelik optimize edilmiş bir atık
yönetimi sisteminin olmaması, ama bu hayal değil. Bu noktada karbonsuz bir gelecek de büyük önem taşıyor. Atıklarla birlikte
oluşan karbon salımı geleceğimizi tehdit ediyor. Atık üretimini azaltılmamız, atık yönetimi, geri dönüşüm ve sıfır atık konularında bilinçlenmemiz gerekiyor. Bu şekilde Paris İklim Anlaşması’na katkı sağlayarak küresel iklim krizini çok geç olmadan durdurabiliriz. Atık yönetimi, atıksu yönetimi, atıksu geri kazanımı, sıfır atık yönetimi, gıda atıklarının yönetimi, depozito iade sistemi, arıtma çamuru ve atıkların tamamen arıtılarak denize verilmemesinden kaynaklanan müsilaj Avrasya’nın lider Çevre Teknolojileri Fuarı - IFAT Eurasia’nın da odaklandığı konular arasındaydı. Fuarda Marmara Belediyeler Birliği’nin düzenlediği Marmara Denizi Eylem Planı Forumu, atıksu ve geri kazanım teknolojilerinden biyolojik giderim proseslerine, mekanik temizleme teknolojilerinden izleme ve takip sistemlerine kadar birçok çözümün değerlendirilmesine olanak tanıdı. İklim değişikliği, küresel ve ciddiye alınması gereken bir krizdir. Bakan Kurum’un dediği gibi “yeşil kalkınma devrimi süreci” başladıysa yenilenebilir enerji, elektrikli araç, sıfır atık uyumlu projelerle sürdürülebilir bir ekonomi anlayışını benimsemeliyiz, depozito iade sistemiyle atıkları yeniden toplayarak ekonomiye kazandırmalıyız, atıksuyu depolayarak tarımsal sulamada kullanmalıyız. Bundan sonra atacağımız her adımda, iklimi ve çevreyi merkeze almalıyız. İklim değişikliği çözümü olmayan bir sorun değil. Yeter ki çevreci teknolojiler desteklensin. Yeşil kalkınma sürecine ancak bu şekilde girebiliriz.
Nihan Kolçak
nihankolcak@dogayayin.com