Header Reklam
Header Reklam

Belediye Atıklarının Başarılı Yönetimi için Toplumsal Bilincin ve Farkındalığın Artması Gerekiyor

15 Şubat 2022 Dergi: Ocak-Şubat 2022
Belediye Atıklarının Başarılı Yönetimi için Toplumsal Bilincin ve Farkındalığın Artması Gerekiyor

2020’de AB’de kişi başına 505 kg belediye atığı üretildi. AB’deki belediye atıklarının sadece %48’i 2020’de geri dönüştürüldü (malzeme geri dönüşümü ve kompostlama).
1995’ten 2020’ye kadar Avrupa Birliği’nde (AB) belediye atık üretimi ve arıtımındaki eğilimlere bakıldığında; ülkelerin istikrarlı bir şekilde alternatif atık işleme yollarına doğru yol aldıkça, daha az düzenli depolamaya yönelik ihtiyaç olduğu görülüyor.
Belediye atıkları, üretilen toplam atığın sadece %10’unu oluşturmaktadır. Bununla birlikte, bileşimi, birçok atık kaynağı içermesi gibi nedenlerle karmaşık karaktere sahiptir. 2020 yılında, belediye atık üretim miktarları, Romanya’da kişi başına 282 kg’dan, Danimarka’da kişi başına 845 kg’a kadar önemli ölçüde değişmektedir. Bu değişimler, tüketim kalıplarındaki ve ekonomik zenginlikteki farklılıkları yansıtmakla beraber aynı zamanda belediye atıklarının nasıl toplandığına ve yönetildiğine de bağlıdır.

AB’de daha fazla atık üretilmesine rağmen, çöp alanlarına atılan belediye atıklarının toplam miktarı azalmıştır. Yıllık ortalama %4 düşüş gösterdiği söylenebilir. 2005-2020 arasındaki daha kısa dönem için, düzenli depolama yılda ortalama %3.4’e kadar düşmüştür. Sonuç olarak, AB’de düzenli depolama oranı 1995’te %61’den, 2020’de %23’e düşmüştür. Bu azalmanın nedeni kısmen, ambalaj ve ambalaj atıkları ile ilgili 62/1994 sayılı Direktifin uygulanması gibi Avrupa mevzuatına bağlanabilir. 2001 yılına kadar Üye Devletler piyasaya sürülen tüm ambalajların en az %50’sini geri kazanmak zorundaydı. 31 Aralık 2008’e kadar elde edilecek %60’lık revize geri kazanım hedefi ile ayrıştırılarak toplanan ambalaj atığı miktarında daha fazla artış oldu. 31 Aralık 2025’e kadar ambalaj atıklarının %65’inin geri dönüştürülmesi gerekiyor.

31/1999 düzenli depolama Direktifi, Üye Devletlerin düzenli depolama alanlarına giden, biyolojik olarak parçalanabilen belediye atık miktarını 16 Temmuz 2006’ya kadar %75’e, 16 Temmuz 2009’a kadar %50’ye, 16 Temmuz 2016’ya kadar %35’e ve 2035’e kadar %10 düşürme hedeflerini getirmişti. Azalma, 1995 yılında üretilen biyolojik olarak parçalanabilen belediye atığının toplam miktarı baz alınarak hesaplandı. Direktif, ülkelerin belediye atıklarının çöp sahasına gönderilen miktarı azaltmak, fermantasyon dahil kompostlaştırma yöntemleri yerine; mekanik-biyolojik arıtma, yakma ve ön arıtma gibi farklı stratejilere yönlendirmiştir.

Sonuç olarak, geri dönüştürülen atık miktarı (malzeme geri dönüşümü ve kompostlama) 1995 yılında 37 milyon tondan (kişi başına 87 kg), yıllık ortalama %4,3 oranında artış ile 2020’de 107 milyon tona (kişi başına 241 kg) yükseldi. Geri dönüştürülen belediye atıklarının payı da toplamda %19’dan %48’e yükseldi. Avrupa Komisyonu, belediye ve ambalaj atıklarının geri dönüşümü için daha yüksek bir ortak hedefi ve belediye atıklarının düzenli depolaması için daha düşük limitleri olan, atıklarla
ilgili revize edilmiş yasal mevzuat önerilirini de içeren iddialı bir Döngüsel Ekonomi Paketi kabul etti. Geri dönüşüm ve kompostlama kadar olmasa da, atık yakma da istikrarlı bir şekilde büyüdü. 1995’ten bu yana, AB’de yakılan belediye atığı miktarı 31 milyon ton iken %105 artışla 2020’de 61 milyon tona ulaştı. Böylece yakılan belediye atığı kişi başına 70 kg’dan kişi
başına 137 kg’a yükseldi.
Ülkemizde belediyelerimizin çoğunda atıkların geri kazanımı, yeniden kullanılabilir hale getirilmesi, çevresel zararlı etkileri azaltılarak imhasına yönelik pek çok başarılı çalışma bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde İnteraktif Çevre Genel Müdürü Volkan Ural basına verdiği demeçte; evlerde çöplerin türlerine göre ayrıştırılmasının ve belediyelerin bu atıkları ayrı toplama uygulamasını yaygınlaştırmasının önemine dikkat çekerek, “Bunun için de eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılması gerekiyor… Çevre Mühendisleri Odası’nın hazırladığı rapora göre hurda kağıdın tekrar kağıt imalatında kullanılması hava kirliliğini ortalama yüzde 80, su kirliliğini yüzde 35, su kullanımını ise 45 oranında azaltıyor. Plastiğin geri dönüştürülmesi enerji tüketiminden yüzde 85 oranında tasarruf sağlarken, atık camın geri dönüşümle kazanılması enerji tüketimini yüzde 25, hava kirliliğini yüzde 20 azaltıyor” dedi.
Evet, bu yönde toplumsal bilincin ve farkındalığın yeterli seviyede artması için daha gidilecek çok yol var.

e-Belediye Dergisi



Slider Altına