Header Reklam
Header Reklam

Boru üreticileri; 'Krizden etkileniyoruz ama kamu yatırımları devam edecektir'

26 Mart 2009 Dergi: Ocak-Şubat 2009
Boru üreticileri; 'Krizden etkileniyoruz ama kamu yatırımları devam edecektir'

Akansuboru Ticaret Müdürü A.Kadir Kutsal; "Boruların kullanım ömürleri kullanılan hammadde ve katkı malzemelerine de bağlıdır"

 

Belediyelere genellikle ihale ve müteahhit kanallı PVC ve PE borular veriyoruz. Ülkemizde daha çok İl Özel İdareleri alım yaptığı için belediyelere ancak üretimimizin %15?ini veriyoruz.

Türkiye?de alt yapı ve üst yapı pazarı potansiyel olarak başa baş yürümektedir. Bizim üretimimizde ağırlıklı olarak alt yapı boruları mevcut. Belediye projelerinde fiyat ve kalite ilişkisini değerlendirecek olursak genellikle mal alım ihaleleri ve inşaat ihaleleri olarak yürütülen bu sistemde fiyat ve kalite ters orantılı olarak yürümektedir. Bundan 10 yıl öncesine kadar sektörde az sayıda firma olduğu için hesaplamalar; ?Maliyet+Kar = Satış Fiyatı? şeklindeydi. Şimdi ise ?Piyasa Fiyatı ? Maliyet = Kar? sistemi söz konusu ve ülkemizde de yerleşik bir sistem haline gelmiştir. Karlar çok düşük kaldığından insanların artık kaliteli malı ucuza almaları mümkün olmamaktadır. Bu nedenle belediyelerin hem ucuz olsun hem de kaliteli ürün alalım sistemi biraz zor yürümektedir.

Plastik borular konusunda bir güven problemi tabi ki var. Ancak herkes görevini tam anlamıyla yerine getirirse hakkını ararsa bu problem ortadan kalkar. Ancak az önce de belirttiğim gibi hem ucuz hem de kaliteli alacağım derseniz bu çok zor. Çünkü her üretilen boruyu siz ne olacak içinden su geçecek zaten derseniz ben ihaleyi yüksek kırımla aldım derseniz o zaman her türlü problemi yaşamaya da hazırlıklı olacaksınız. Bunu söylerken sadece boruya suç bulmak da doğru değil, bu boruları döşeyen arkadaşlar düzgün şekilde döşemezlerse bu kayıp ve kaçaklar oluşabilir.

Boruların kullanım ömürleri kullanılan hammadde ve katkı malzemelerine de bağlıdır. Ne kadar sistemin belirlediği ölçüde ürün üretirseniz o kadar sağlıklı ve uzun ömürlü olur.

Satın almacılar boruyu alırken boruya bakmakla bir şey anlayamazlar. Ancak daha önce bu boruyu kullanan diğer kişi ve kuruluşlardan sorarak referans almaları bence daha sağlıklı olur.

2008 yılı bizim için karlılık olarak değil ama ürün tanıtımı için iyi bir sene oldu. Akansuboru ismini piyasayı adapte etmeye çalışıyoruz. Markalaşsın istiyoruz.

Biz sadece bugünü yaşayan bir firma değil, gelecekte de aranan bir firma olma hedefini seçtik. Kriz mutlaka bizi de etkiledi. Ancak krize yakalanmadan önce alım ve satım politikasına biraz dikkat ettik. Bu da bizim piyasada rahat hareket etmemizi sağladı.

Her firma gibi bizim de birtakım proje ve hedeflerimiz var. Şu anda 2009 yılı projelerimiz arasında; 400 mm çapa kadar olan polietilen boru imalatımızı 630 mm çapa kadar çıkarma ve yağmurlama borusu imal etme çalışmalarımız var. Ancak bunları yapabilmek için dünyada ve ülkemizde yaşanan bu kriz ortamının biraz sakinleşip durulması gerekmektedir.

                                                                                                             

 

Borealis AG Türkiye Satış Müdürü Ümit Çorbacıoğlu; "PE ve PP basınçlı borularda ve atıksu sistemlerinde hızla büyümektedir"

 

Borealis, merkezi Viyana?da bulunan, % 64 IPIC (Birleşik Arap Emirlikleri, Abu Dabi Uluslararası Petrol Yatırım Şirketi) ve % 36 OMV (Avusturya, Petrol ve Gaz Grubu) ortaklığıyla kurulmuş, şu anda Avrupa?nın ve dünyanın lider polyolefin (PE Polietilen, PP polipropilen) hammaddesi üreticilerinden birisidir. Avrupa, ABD ve Brezilya?da kurulu fabrikaları ve Abu Dabi?deki ortak olduğu Borouge ile birlikte 120 den fazla ülkede kaliteli PE, PP, melamin ve bazı temel kimyasallara gereksinim duyan müşterilere hizmet sunmaktadır. Borealis, yenilikçi olma konusunda liderliği ilke edinerek, plastiklerle katma değerli endüstriyel çözümler ve yenilikler oluşturan bir çalışma şeklini benimsemiştir. Son yıllarda yaptığı PE ve PP tesis yatırımlarında, kendi geliştirdiği Borstar ® teknolojisini kullanarak, elde edilen üstün nitelikli polimerlerle başta altyapı, otomotiv, gelişmiş ambalaj sektörü olmak üzere, söz konusu plastiklerin kullanım alanlarına yönelik kesin ve uzun vadede kârlı çözümler sunmaktadır.

Enerji kaynaklarının, suyun ve çevre temizliğinin artan dünya nüfusu ile birlikte giderek daha önem arz eden; kesin ve emniyetli çözümler gerektiren konular olduğunu öncelikli olarak değerlendiren Borealis ve Borouge, alt yapının temel taşlarını oluşturan kablo ve boruların uzun ve garantili servis ömrüyle üretilebilmesine olanak sağlayan PE ve PP hammaddelerini tüketiciye sunmaktadırlar. İnsan yaşamının vazgeçilmezi olan suyun, dünyanın ihtiyaç duyulan bölgelerine en sağlıklı ve kalıcı biçimde ulaştırılabilmesi için ?Dünya İçin Su- Water for the World? projesine, boru konusunda 40 yılı aşan bilgi birikimi ve uzman kadrosuyla sponsor olan Borealis ve Borouge, bu temel soruna yaklaşım felsefesini açıkça ortaya koymuşlardır. İlgili idari birimlere ve yerel yönetimlere somut verilerle PE ve PP?nin içme suyu boruları ve atıksu sistemleri için getireceği yararlar ortaya konarak, bu şehirlere sağlam ve sağlıklı bir boru altyapısı sağlanmıştır. Londra, Banladore ve Andra Pradesh (Hindistan), Shanghai, Malmö kentleri verilebilecek örnekler arasındadır.

Borealis, çözüme yönelik polimerleri geliştirirken ve tanıtırken, plastik işleyen üreticiden başlayıp, yerel yönetimler gibi en son kullanıcıya kadar değer zincirinde yer alan bütün birimlere ulaşıp, onlarla ortak çalışmayı model olarak almıştır. Projelere en başından itibaren aktif bir şekilde katılarak, bilgi birikimini ve teknolojisini ortaya koyarak herkesin katma değer elde edeceği bir şekilde en kesin çözümlerin ortaya çıkmasını hedeflemektedir. Bu sayede, su, doğalgaz ve enerji naklinde dünyanın en prestijli projelerinin birçoğunda Borealis ve Borouge kaliteli hammaddeleri ile katkıda bulunmuşlardır. Ülkemizden örnekler verecek olursak, İzmir Aliağa Termik Santrali?nin soğutma suyu ve yangın suyu hatlarında kullanılan Borsafe HE 3490 LS PE 100 hammaddesini ve Botaş?ın Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru hattının zor doğa koşullarına karşı mükemmel performans gösteren çelik boru kaplanmasına yönelik geliştirdiğimiz Borcoat HE 3450 HDPE ürününü referans olarak verebiliriz.

Borealis, altyapı komponentlerini üretecek ve daha sonra altyapıyı sahiplenip işletecek yerel yönetim veya firmalara en kaliteli, uzun ömürlü ve döşenmesi, bakım onarım masrafları da göz önüne alındığında plastiklerle en ekonomik sağlam çözümleri sunar. İleri gözlem teknolojileri ve istatistiki veriler, başlangıç maliyeti ucuz gözüken, PE ve PP alternatifi diğer malzemelerden yapılmış boruların önceden kestirilemeyen arızalar nedeniyle çok pahalıya mâl olduklarını ortaya koymaktadırlar. Oysa ilk defa 50 yıl kadar önce döşenen ilk basınçlı PE boruların hâla serviste olması, günümüzde polietilen?in su ve doğalgaz dağıtım şebekelerinin tercih edilen boru hammaddesi olmasına etken olmuştur.

İngiltere ve Danimarka?da su şirketlerinin yaptığı hata istatistikleri ve Japonya?da yaşanan Kobe depreminden sonra yapılan hasar tespit araştırmasında Polietilen Boru ve Bağlantıları?nın alternatif malzemelerden yapılan boru sistemlerine oranla çok az zarar gördüğü tespit edilmiştir. Gerek su borularının, gerek kanalizasyon borularının içlerinin kameralarla görüntülenmesinden, plastik dışındaki malzemelerin kimyasal tahribatta uğradığı, yer hareketleri ile çatladığı, büyüyen ağaç kökleri tarafından kırıldığı ve tıkandığı, kireçlenme görüldüğü vs olumsuzluklar ortaya çıkınca Avrupa?da birçok yerel yönetimin yeni tercihlerini polietilen ve gerektiği durumlarda da polipropilenden (örnek olarak korige borular) yana kullandığını görmekteyiz. PE ve PP bugün basınçlı borularda ve atıksu sistemlerinde diğer alternatif malzemelere oranla daha hızlı büyüme hızı içindedirler.

50 yılı geçen polietilen üretim teknolojisinin boru konusunda ulaştığı en son ürün olan PE 100 Yüksek Yoğunluk Polietilen ile ISO/CEN standartlarına göre en az 50 yıl servis ömürlü, cidarı bir önceki jenerasyon olan PE80 e göre inceltilerek hammadde tasarrufu sağlanmış, yüksek kaliteli basınçlı borular üretilmesi olanağı doğmuştur. Borealis ve Borouge, Borstar® teknolojisinin ürünlerinden Borsafe HE 3490 LS siyah ve HE 3494 LS mavi malzemeleri ile yerel yönetimler ve su şirketleri için uzun ömürlü, en az bakım gerektiren, nakli ve döşenmesi kolay, sıfır sızdırmaz bağlantı imkanı olan yüksek yoğunluk PE hammaddelerini üretmektedir. Boruda kaliteyi hedefleyen belirli polietilen üreticilerinin oluşturduğu PE100+ Association üyesi olan Borealis ve Borouge, birliğin öngördüğü ve mevcut ISO/CEN ve TS standartlarından daha zor olan  PE100+ test koşullarını sağlayarak kullanıcıya ek garantiler sunan bu ürünleri, 2000 mm çapına kadar basınçlı PE boruların üretimine arz etmektedir. Bir PE borunun öngörülen servis ömrüne ulaşması için hammaddenin doğasından kaynaklanan mekanik özelliklerinin dışında, malzemenin UV ışınlara ve ısıya karşı da çok iyi stabilize edilmesi gerekmektedir. Bu stabilizörlerin ve boyar maddelerin plastik hamuru içinde çok iyi ve homojen dağılmaları gerekmektedir. Plastik hamurunda stabilizanın yetersiz kaldığı bölgelerde UV ışını ve/veya ısı etkisiyle termal oksidasyon başlar ve bu kimyasal tepkime ile ortaya çıkan yan ürünler plastiğin daha ileri derecede bozunmasına neden olurlar. Yapılan mikroskobik gözlemlerde doğal PE kullanılıp boya ve diğer katkıların sonradan boru ekstrüzyonu sırasında katıldığı borulardaki dağılımın; boya ve stabilizörleri plastik üreticisi tarafından konarak kullanıma hazır olarak piyasaya arz edilen PE?den yapılmış borulardakine kıyasla birçok durumda kötü olduğu ve dolayısıyla borunun risk altında olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca doğal hamura sonradan katılan katkıların taşıyıcısı da basınçlı boru hammaddesi olmadığı için, borunun ömrü için ayrı bir risk faktörü oluşturmaktadır. Bu bakımdan Borealis ve Borouge gerek boru üreticilerine gerek nihai kullanıcıya ve yerel yönetimlere kendinden boyalı ve katkıları içinde ekstrüzyona hazır PE kompaund kullanmayı tavsiye ederler ve basınçlı PE borular için naturel hammadde satmazlar. Bilinen ve ispatlanmış en iyi UV stabilzatörü plastik hamuru içinde çok iyi dağılmış, miktarı % 2-3 arasındaki 0,010 ila 0,025 mikron partikül boyutundaki özel karbon siyahıdır. Mavi borularda ise UV ve ısı dayancı değişik katkı maddeleri ile sağlanmışlardır.

TS 12201 EN standardında karbon siyahı ile ilgili net ve kesin hükümler vardır. Aynı standartta boruların basınç testleri ile ilgili kriterlerde bulunur. Ancak, basınçlı bir borudan öngörülen servis ömrüne ulaşılabilmesi ve hatta bunun üzerine çıkılabilmesi, standartlarda yer alan testlerin tümünün yapılıp koşulların yerine getirilmesi ve sadece kısa süren basınç testlerine göre yargıya varılmamasına bağlıdır. Borealis ve Borouge?un uzman pazarlama kadroları bu konudaki bilgi birikimlerini boru üreticileri ve yerel yönetimlerle paylaşmaya her zaman hazır ve isteklidirler.

Günümüz teknolojisi tesisat maliyetlerini düşürmeye yönelik ve zorlu arazi koşulları ile baş edebilmek için yerel yönetimlere ve alt yapı müteahhitlerine yeni modern çözümler sunmaktadır. Bunlara örnek olarak yatay delgi metodu, açık kanal, kumsuz yataklama, eski borunun içinden eskisini geçirme (re-lining) gösterilebilir. Avrupa maliyetlerine göre kumsuz yataklama ile döşeme giderlerinde % 50?lere varan tasarruf söz konusudur. Boru bedelinin döşeme maliyetinin sadece % 10 ila 20?si arasında olduğu göz önüne alınırsa kumsuz yataklamanın avantajı daha belirginleşir. Bu tip modern ve daha ekonomik döşeme teknikleri plastik boruların tesisat sırasında ve sonrasında delinme, çizilme gibi faktörlerden etkilenmemesini gerektirir. Gelişen ihtiyaçlara göre çözüm üreten Borealis bu konuda da yeni bir PE 100 serisini oluşturarak Borsafe HE 3490LS-H siyah ve Borsafe HE 3494 LS-H mavi yüksek yoğunluklu PE?leri piyasaya sunmuştur. Bu ürünler çentikli boru testi, noktasal yük testi ve sünme testlerinden standartların öngördüğü değerlerin çok üzerinde bir performans sergileyerek geçmişlerdir.

Diğer bir ürün de Borsafe ME 3420 isimli yüksek esneklikteki orta yoğunluk PE 80 malzememiz olup, bunu şu an ülkemizde yaygın olarak kullanılan alçak yoğunluklu naturel veya açık mavi renkli üretilen ev bağlantı borularının yerine öneriyoruz. Siyah olan bu ürünümüzle UV ışınlarına karşı direnç elde edilip uzun servis ömrü sağlandığı gibi örnek olarak PE 40 sınıfı LDPE?den yapılmış 40 mm çaplı borunun 4,4 mm olan cidarını HE 3420 kullanmak suretiyle 2,4 mm?ye düşürerek basınç özelliği değişmeden % 42 gibi bir ağırlık tasarrufu ve hidrolik kapasite artışı sağlamak ta mümkündür.

Borealis olarak borunun üreticisinden kullanıcısına kadar herkese teknik destekte bulunarak, projeler için en iyi çözümleri sunmakta kararlıyız.

 

 

Borusan Mannesmann Boru Genel Müdürü Tayfun İşeri; "Krizin etkilerini ihracatta farklı pazarlara odaklanarak aşmayı hedefliyoruz"

 

2008 yılında 50. Kuruluş Yıldönümümüzü kutladık. Şu anda Borusan Mannesmann Boru, Türkiye boru sektörünün lideri konumundadır ve aynı zamanda Avrupa?nın da en büyük üreticileri arasında yer alıyor.

Borusan Mannesmann Boru?nun yaklaşık 700,000 ton boyuna kaynaklı ve 200,000 ton spiral kaynaklı çelik boru olmak üzere toplam 900,000 ton üretim kapasitesi bulunuyor. Türkiye?deki üretim faaliyetlerini halen Gemlik, Halkalı, İzmit ve Gebze fabrikalarında sürdürüyor. Buna ek olarak, Avrupa otomotiv endüstrisine hizmet veren Vobarno (İtalya) fabrikasının üretim kapasitesi de yıllık 30,000 ton seviyesinde bulunuyor.

Sürekli yatırım anlayışı ile üretim kapasitesini ve katma değerli ürün çeşidini artıran Borusan Mannesmann Boru, Türkiye?de ve yurtdışında konumunu güçlendirdi. Kuruluşumuz; doğal gaz boruları, kazan boruları, su boruları ve genel amaçlı borular, sanayi boru ve profilleri, konstrüksiyon boru ve profilleri (Borusan-Pro), petrol boruları, yivli borular gibi altyapı projelerinde kullanılan spiral kaynaklı hat borularının üretimini gerçekleştiriyor. Ayrıca Borusan Plastik markası altında yer alan PPRC ve PVC-U Boru ve fitting sistemleri de ürün gamında yer alıyor.

Dünya finans piyasalarında yaşanan krizin reel sektöre yansıması 2008 yılının son çeyreğinde somut olarak hissedilirken, her sektörde olduğu üzere çelik boru pazarı da bu dönemde azalan talepten etkilendi. 2009 yılının ise krizin etkilerinin daha yoğun hissedileceği, talep seviyelerinin düşmeye devam edeceği bir yıl olması bekleniyor.

Borusan Mannesmann Boru 2008 yılının ilk 9 aylık döneminde satışlarını 2007 yılının aynı dönemine göre miktarsal olarak % 4 arttırarak 569.000 ton seviyesine ulaştırdı. İhracatın toplam satışlar içindeki payı ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktarsal olarak artış göstererek % 32 seviyesinden % 43 seviyesine yükseldi.

Yılın son çeyreğinde yaşanan durgunluktan her firma gibi etkilenen Borusan Mannesmann Boru, buna karşın 2008 yılında tonaj olarak 2007 seviyesini yakaladı ve toplam cirosu 2007 düzeyini aştı. Borusan Mannesmann Boru 2007 yılında yaklaşık olarak 738 bin ton satış hacmi ve 630 milyon dolar ciro gerçekleştirmişti. Bu yıl krizi aşmak için ihracatta farklı pazarlara odaklanarak 2008 yılı satış tonajını yakalamayı hedefliyoruz.

 

 

Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları; "Sektöre sağladığımız katkıların en önemlisi farklılıklar yaratan teknolojilerimizdir"

 

Dizayn Grup alt yapı ve üst yapı ürün grubunda sektöre en çok değer kazandıran firmadır. Senelerdir atıksuların ve temiz suların doğru olmayan ürünlerle taşınması ülkemize ağır bedeller ödetmiştir. İlk defa bizlerin pazarla buluşturduğu ürünler sayesinde oluşan bilinç ile eskisine oranla alt yapı ve üst yapı sistemlerinde bugün itibariyle kullanılan doğru ürünlerin daha fazla orana sahip olduğunu söyleyebiliriz. Firmamızın sektöre sağladığı katkıların en önemlisi farklılıklar yaratan teknolojilerdir. Dizayn Grup; hammadde, proses, ürün, proje, uygulama gibi geniş bir yelpazede 5 farklı konuda Ar-Ge faaliyetleri yürütmektedir.

Bize göre, akışkan ve ısı taşıma pazarı bir milyar dolar civarındadır. Üretimimizin çoğunluğu patentli ürünlerimizden oluşmaktadır. Yurt içinde kimi ürünlerde % 90?ları bulan bir pazar payına sahibiz.  

Fiyat-kalite ilişkisinin doğru sağlanabilmesinin öncelikli koşulunun her üreticinin en az standartların öngördüğü kalite seviyesinde boru üretmesi olduğunu düşünüyoruz. Maalesef sektörde kullanılan hammaddelerin doğru olmaması ve ürüne denetimler yapılmaması gibi nedenlerle fiyat- kalite ilişkisinde tabiî ki dengesizliklerde söz konusu. Sektörde verilen fiyat teklifleri gerçekten çok düşük olabiliyor fakat şuna emin olun ki, satılacak ürün verilen fiyat teklifinin % 30?unu bile hakketmiyor aslında. Bu nedenle kalite anlamında her firma standartlara uygun asgari değerlerde üretim yapmıyor ise kalite-fiyat ilişkisinde dengesizlikler oluşması kaçınılmaz olacaktır.

Ülkemiz maalesef kullanılan yanlış ürünlerde yaşanılan arızalar nedeni ile oluşan kaçaklarla şehir su şebekelerinden çok fazla su kaybediyor. Tadilatların çok sık olması ve bir hayli vakit alması mağduriyetleri de beraberinde getirmekte. Öte yandan altyapı sistemlerinde doğru ürünler kullanılmadığı sürece bu tadilatlar maalesef kaçınılmaz olarak karşımıza çıkıyor. Dizayn Grup?un geliştirdiği sistemlerde kazılan bir bölgenin tadilat nedeni ile tekrar kazılması söz konusu olmamaktadır. Ürünler gerek darbe dayanımı, gerek basınç dayanımı, gerekse sızdırmazlık özellikleri ile 50 yıl, 100 yıl gibi sürelerde sorunsuz olarak çalışıyor. Aynı zamanda içme sularında hiç kuşku yok ki hijyenik yeterliliklerin sağlanması zorunludur. Dizayn Grup?un ürettiği ürünlerin uluslar arası akredite kuruluşlarda hijyenliği belgelendirilmiştir. 

Üretimde kullanılan hammadde borunun ömrünü belirleyen en önemli faktördür. Hammaddeler katkı malzemesi içermemelidir. Hurda hammaddeden boru üretimi yapılmamalıdır. Bu özelliklerin muhakkak ki denetiminin yapılabilmesi, ürünün kalitesinin tespiti için satın alma işlemi yapan ilgili kuruluş, üründen numune almalı ve tarafsız laboratuvarlarda ürünü teste tabii tutturmalıdır.  

İnşaat sektörünün önemli tedarik kaynaklarından biri olan boru sektörü direkt olarak krizlerden etkilenmektedir. Ancak sektörün ihtiyaç duyduğu ileri teknoloji ürünlerin geliştiricisi ve bu ürünleri pazara sunan firmamız öyle sanıyorum ki krizden en az etkilenen firmadır. Zira her krizde olduğu gibi, krizden ilk etkilenen firmalar herkesin üretebildiği eski teknolojileri üreten, pek çok üreticinin rekabet ettiği ürünlerle pazarda olmaktadır. Bu anlamda firmamızı krize karşı oldukça dayanıklı buluyoruz. Yıllarca teknolojiye ve Ar-Ge?ye yatırım yapıyor olmanın avantajlarını böyle zamanlarda daha da fazla görüyoruz.

İhracat ve iç piyasa satışlarının dağılımını dengeleyemeyen ve bu anlamda bir pazara mahkûm olan firmalar da krizde oldukça büyük sorunlar yaşamaktadırlar.

2009 yılında yurtdışına yönelik satışlarımıza ağırlık vererek % 50?nin üzerinde bir büyüme hedefliyoruz. Yeni geliştirdiğimiz patentli ürünlerimiz sayesinde 2009?da hedeflediğimiz bu ilave büyümeyi gerçekleştireceğiz.

2008 yılında bir önceki yıldaki gibi projelerimizi ve yatırımlarımızı ağırlıklı olarak tarım alanında gerçekleştirdik. Sulama alanında kullanılan bilinçsiz sulama yöntemleri ve küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan su problemleri bizlerin tarım alanına yoğunlaşmasına ve çözümler üreterek suyun optimum düzeyde kullanıldığı patenti firmamıza ait bilinçli sulama yöntemlerine yatırım yapmamıza neden oldu. Yapmış olduğumuz ikinci önemli yatırım ise sahip olduğu patentler ile benzersiz; sağladığı avantajlar nedeniyle de alternatifsiz olan ?oksi plus kombi borusu? alanında olmuştur.

 

 

Esen Plastik Satış Müdürü Metin Süngüoğlu; "Boru alımlarında mutlaka Türkiye'de kabul gören kalite belgeleri ve sertifikasyonlar istenmelidir"

 

Esen plastik A.Ş. olarak özellikle belediyelerimizin alt yapı sorunlarına çözüm olacak içme suyu (PVC Temiz su, PE32 ve PE100) ve kanalizasyon (KORUGE) borularının üretimini yapıyoruz. 1976 yılında plastik sektörüne giren firmamız, motivasyonunu gelişime ve değişime odaklamış, ülkemize ve insanımıza katma değer yaratmaya çalışan bir firmadır. İlk kez spiral hortumları, tüketicinin kullanımına sunan Esen Plastik, üretimini üstyapı ürünleri, zirai ürünler, altyapı ürünleri ve EsenPen markalı profil ürünleri ile çeşitlendirerek bu günkü ürün portföyüne ulaşmıştır.

Esen Plastik olarak 120 bin metrekareyi aşan alana kurulu, İzmir ve Adana?daki iki fabrikamızla, en son teknoloji ile donatılmış makine parkurumuzla, hayata geçirdiğimiz projelerimizle, teknolojiye yaptığımız yatırımlarımızla, iç ve dış piyasada sürdürdüğümüz pozitif rekabet anlayışımızla ve hemen her ay ailemize katılan bayii portföyümüzle, sektörün tartışmasız liderlerinden bir tanesi olduğumuzu kanıtlamış durumdayız.

Türkiye kentsel üstyapı ve altyapı sektörü, pazar derinliği olan ve gelişmelere açık bir sektördür. Gerek iş gücü ve insan kaynağı gerekse bilgi birikimi ve donanımı ile önemli potansiyeli olan bu sektör Türkiye?nin bu alandaki her türlü ihtiyacını karşılayacak yeterliliğe de sahiptir. Bütün bu altyapıya rağmen özellikle kentsel altyapıda Türkiye maalesef Avrupa ortalamasının altında kalmaktadır. Özellikle orta ve doğu bölgelerimiz açısından bakıldığında kat edecek çok yolumuz vardır. Kentsel altyapı yatırımları bu bölgelerde Avrupa birliği destekleme projelerinin yardımı ile de yoğun bir şekilde başlamış bulunmaktadır.

Ancak belediyelerimiz ihale aşamasında proje ve teknik altyapı eksiklerinden ötürü yaptıkları malzeme alımlarında fiyat odaklı düşük satınalma yapmakta ve dolayısıyla kaliteli üretim yapan firmalar maalesef haksız rekabete maruz kalabilmektedir.

Şehir şebekelerinin büyük bölümü çok eski yatırımlarla yapılmış olduğu için gerek kullanılan malzemelerin fiziki ömrünü tamamlamış olması gerekse o dönemki teknolojik yetersizlikler nedeni ile içme suyu kaçaklarının önüne geçmekte büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Ülkemizin toplam yenilenebilir su kaynağı 229 km3?tür. Kişi başına düşen bu miktar 3.171 m3?tür.Yıllık toplam çekilen su miktarı 37.500 milyon m3 olup, % 74?ü tarım sektörünce, % 11?i sanayi sektörünce ve % 15 evsel tüketim için çekilmiştir . Kentlerimizde su kullanım verimliliği yani şebekelerdeki su kayıpları oranı % 40,4 seviyelerindedir. Bu durum suyu çok verimsiz kullandığımız göstermektedir. Su kayıp rakamları; Almanya?da % 3, Birleşik Krallıkta % 22, Bulgaristan?da % 50, Fransa?da ise % 30 seviyesindedir. Türkiye henüz çok ağır su kıtlığı çeken ülkeler arasında yer almamakla birlikte, hızlı nüfus artışı, kirlenme, kent şebekelerindeki su kaybı, tarım, sanayi ve evsel su kullanım oranlarının belli bir strateji doğrultusunda dağıtılmaması ve yıllık yağış ortalamasının dünya ortalamasından düşük olması; mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılmasını ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekliliğini göstermektedir.

Boruların kullanım ömürlerini belirleyen faktörler de burada çok önemlidir. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz; kullanılan hammaddenin uygunluğu, üretim koşullarının uygunluğu (Boruyu üretirken hammaddenin uygunluğu kadar, boruya uygun makine ve teçhizatın da doğru olması gerekmektedir), doğru stoklama, uygun taşıma koşulları, döşeme prosedürlerini uygulamak, montaj kurallarını uygulamak, kullanım kurallarına uymak, çevre şartları ve suların kimyasal özellikleri.

Bir başka dikkat edilmesi gereken konu ise, satın almayı yapacak kişiler boru alımı yapacakları zaman özellikle Türkiye?de kabul gören kalite belgelerini ve sertifikasyonlarını ısrarla malzeme temini yaptıkları yerlerden istenmesi gereğidir. Ayrıca mal alım şartnameleri hazırlanırken, üreticilerin ve konusunda uzman teknik elemanların görüşleri alınmalı ve şartnameler bu kıstaslara göre hazırlanmalıdır.

2008 yılı dünyadaki ve ülkemizdeki birçok ekonomik olumsuzluklara rağmen, şirketimiz açısından çok başarılı bir yıl olmuştur. Firmamız her sene olduğu gibi 2008 yılında da düzenli olarak büyümesine devam etmiş ve İstanbul sanayi odasının her yıl yayınladığı en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu listesinde 2007 yılı verilerine göre üst sıralarda yerini almıştır. 2008 yılı verilerine göre de ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yerimizi olacağımıza inancımız tamdır. Adana fabrikamızın 2007 yılında devreye girmesiyle mevcut kapasitemizi % 40 oranında artırdık. 2008 yılında İzmir ve Adana fabrikalarımıza yaklaşık olarak 60.000 m2?lik arsa ve 30.000 m2 fabrika binası yatırımını tamamladık. Bunun yanında Adana fabrikamızda Koruge boru ve ek parçalarının yanı sıra PE100 ve yağmurlama boruları, İzmir fabrikamızda ise Koruge borularının üretimine başlanmıştır. 2009 yılında da bu yatırımlarımız hızla devam edecek ve hem pazar payı olarak hem de ürün kalitesi olarak arzuladığımız hedeflere ulaşmış olacağız.

Çeşitli çap ve ölçülerde yaklaşık 3000 kalem ürünü tüketicilerin hizmetine sunan firmamız ürettiği ürünleri yurtiçi pazarının yanı sıra 57 ülkeye de ihraç etmektedir. Bir yılda ürettiğimiz muhtelif çaplardaki boru ve profillerin toplam metrajı yaklaşık olarak 120.000 km?dir. Bu uzunluk dünya çevresinin 3 katına eşittir.

Firmamız ülke ekonomisine katkı sağlayacak yatırımlara tüm hızıyla devam etmektedir. Ayrıca bu sene Adana fabrikamıza ilave olarak yapacağımız yatırımla özellikle sulama, içme suyu ve kanalizasyon sistemlerine çözüm üretecek yeni ürünümüzü de kullanıcıların hizmetine sunacağız. Bunun yanında patenti kendimize ait olan PE-SI Silikonlu Kablo Borumuzu da 2008 itibarı ile pazara sunmuş bulunuyoruz.

 

 

Superlit Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Y.Önder Eren; "Üretimin yanı sıra projenin uygun dizayn edilerek, hattının doğru döşenmesi de çok önemlidir"

 

Superlit, 1961 yılında Karamancı Holding?in ilk firması olarak kurulmuştur.  Kurulduğu ilk yıllarda boru ve levha üretimi yapan Superlit 2000'li yılların başından itibaren CTP (Cam Elyaf Takviyeli Polyester) Boru ve bağlantı parçaları üretimine konsantre olarak yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda faaliyetini sürdürmektedir. CTP borular içme suyu, sulama, enerji, kanalizasyon, arıtma, soğutma ve deniz altı uygulama projeleri gibi akışkanların bir noktadan başka bir noktaya transfer edilmesinde kullanılmaktadır. Dolayısıyla bizim hizmet verdiğimiz kurumlar genelde DSİ, Su ve Kanalizasyon İdareleri, Büyükşehir Belediyeleri ve bu kurumların işlerini yapan altyapı müteahhitleridir. 

Bizim sektörümüzde üretimin yanı sıra projenin uygun dizayn edilerek boru hattının doğru döşenmesi çok büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden, müşterilerimize, altyapı müteahhitlerine, proje dizayn firmalarına hizmet vermek üzere ?Proje Dizayn ve Şantiye Destek Departmanı?nı kurduk. Bu departman proje dizayn aşamasından başlayarak, nakliye, indirme-bindirme, boru hattı güzergahındaki şantiye işleri, boru hattının döşenmesi, ve hatta hattın işletmeye alınmasına kadar tüm aşamalarda süpervizyon hizmeti vermektedir. Ayrıca yine bünyemizde kurduğumuz ?Superlit Akademi? çerçevesinde müteahhitlerin teknik personeline CTP boru döşenmesi ile ilgili uygulamalı eğitimler veriyoruz ve eğitimlerimize katılanlara Superlit Akademi Sertifikası veriyoruz.

Türkiye?nin altyapısının tamamlanmış olduğunu söylemek zor.  Ancak özellikle son yıllarda azalan su kaynaklarının yanı sıra küresel ısınmanın da etkisi ile temiz ve atıksu projelerinde gerek Türkiye?de gerek dünyada bir atılım görüyoruz. Bu da alt yapı pazarının genişlemesini beraberinde getiriyor. Zaten bunun neticesinde ekonomik krize rağmen altyapı projelerinde dünyada ciddi ertelemeler veya iptaller yaşanmadığını görüyoruz.

Birçok şehrin içme suyu şebekelerinin eskimiş veya tamamlanamamış olması bilinen bir gerçek.  Ancak bu konuda görev yapan DSİ, Su ve Kanalizasyon İdareleri, Belediyeler gibi kuruluşlar aralıksız çalışıyorlar, sürekli yeni projeler üretip hızla hayata geçiriyorlar. Böylece kısa zaman içerisinde Türkiye?nin alt yapısının hızla iyileşeceğine inanıyoruz.

Plastik boru konusuna gelince, aslında ?plastik? kavramı çok geniş bir kavram. Polietilen, PVC, CTP borular da plastik boru sınıfına giriyor. Eski teknolojilerle ve düşük kaliteli hammaddelerle üretilmiş olan plastik borular zaman içerisinde sorun çıkarabiliyor.  Ancak modern tesislerde, yüksek kalitede hammaddeden üretilen plastik boruların insan sağlığına herhangi bir zararı yok. Tabii hangi projede ne tip plastik boru kullanıldığı da önemli. Örneğin ozonla arıtma yapılan bir içme suyu hattında ozon dayanımı olmayan bir plastik boru kullandığınızda sorun yaşanması kaçınılmaz. Dolayısıyla yüksek kaliteli hammadde, modern üretim teknolojisi ve projesine uygun boru seçimi çok önemli.  

Transfer edilecek akışkanın özellikleri, projenin detayları (hat basıncı, debi, vs) belirlenerek uygun boru tipine karar verilmelidir. Mesela Superlit CTP boruları minimum 50 yıl kesintisiz hizmet vermek üzere tasarlanmaktadır. Proje dizayn aşamasında proje mühendisleri ile boru üreticisi firmanın mühendislerinin bir araya gelerek uygun boru tipini birlikte belirlemeleri ileride yaşanabilecek problemleri ortadan kaldırmaktadır.  Biraz önce bahsettiğim Proje Dizayn ve Şantiye Destek Departmanımız, belediyelere, sular idarelerine, altyapı müteahhitlerine, proje dizayn bürolarına bu amaca yönelik hizmet vermektedir.

2008 yılı bizim açımızdan yatırımlarımıza ağırlık verdiğimiz bir yıl oldu diyebilirim. Romanya fabrikamızı açtık, Düzce?deki fabrikamızda 3400 mm çapa kadar üretim yapabilen yeni üretim hattını devreye aldık. Dünyadaki acenta sayımızın arttırılması işlerimizi tamamladık.  Mevcut ekonomik krizden dünyadaki tüm firmalar gibi bizler de etkileniyoruz. Ancak bizim şansımız, su gibi hayati önem taşıyan bir konuda hizmet vermemiz. Dünyada temiz su kaynakları sürekli azalmakta. Bu da suların artık eskisi gibi ıslah edilmeden deşarj edilmesinin önüne geçilmesi konusunda dünyada hızla ciddi adımlar atılmasına, yeni arıtma tesisleri kurulmasına öncülük ediyor. Bir de bunun üzerine küresel ısınma problemini koyduğunuzda su kaynaklarının etkin kullanımını kritik hale getiriyor. Dolayısıyla krize rağmen alt yapı projelerinde dünyada ciddi ertelemeler veya iptaller yaşanmıyor. Bu perspektiften baktığımızda, yatırımlarını tamamlamış, hizmet ağını sürekli genişleten Superlit için 2009 yılının atılım yılı olacağını düşünüyoruz.    

Superlit uzun yılların deneyimi ile boru sektöründe dünya çapında bilinen bir markadır.  Firma olarak ?zirvedeyiz? diyemem ve hiçbir zaman da demeyeceğim; çünkü biz her ulaştığımız zirvede kendimize ulaşmak için yeni bir zirve belirleyen bir firmayız.  Gücümüzü çalışanlarımızın, yönetimimizin ve yatırımcılarımızın sağlam temeller üzerine kurulu birlikteliğinden alıyoruz. Dünya çapında rekabet gücümüzü arttırmak için Ar-Ge çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Çevreyi kirletmeme ve üretim atıklarının çevreye zarar vermeden imhası konusunda yüksek duyarlılığa sahibiz. Sosyal sorumluluğumuzun bilincinde olarak sosyal projelerde hep yer aldık, almaya da devam edeceğiz.  Ve tüm bu çalışmalar doğrultusunda, Superlit?i ileriki nesillere sürekli büyüyen, büyüdükçe de gerek istihdama gerekse Türk ekonomisine aralıksız ve artan bir katma değer kazandıran bir firma olarak devretmeyi hedefliyoruz. 

 


Etiketler


Slider Altına