Header Reklam
Header Reklam

Belediye Zabıtası Geleceğini Arıyor

10 Temmuz 2008 Dergi: Ocak-Şubat 2006
Belediye Zabıtası Geleceğini Arıyor Belediye Zabıtası kısaca kin ve husumetin ifadesi değil, şefkatin ve vatandaşlar arasındaki katalizörün ta kendisidir’.

Prof. Dr. Fahrettin Kerim GÖKAY

İstanbul Eski Vali ve Bld. Bşk.

‘Belediye teşkilatı norm kadroya uygun olarak; yazı işleri, mali hizmetler, fen işleri ve ZABITA BİRİMLERİ’nden oluşur’.

5393 Sayılı Belediye Kanunu, Madde 48

 Belediye Zabıtası ile ilgili çarpıcı tanımlama ve açıklamalar;

‘Şehrin Mobil Öğretmenleri’, ‘Şefkatin ve vatandaşlar arasındaki katalizörün kendisi’ ve nüfusu, sorunları, bütçesi ne olursa olsun; her belediyenin ‘Olmazsa Olmaz’ ‘4’, ‘Asli Birimi’nden birisi.

Ve kimi acı gerçekler:

‘Turgay Sunay’ı şehit verdik’.

Zabıta Komiser Yardımcımıza Hain Saldırı. Belediyemiz Zabıta Komiser Yardımcısı Turgay Sunay görevi başında şehit edildi. Demetevler 12. Caddede 9 Ekim Salı akşamı meydana gelen olayda,seyyar satıcıları uzaklaştırmaya çalışan Turgay Sunay, uğradığı bıçaklı saldırı sonucunda yaşamını yitirdi.

Şehit Komiser Yardımcımız Turgay Sunay için belediyemiz önünde resmi geçit düzenlendi.

Burada yapılan törenden sonra Turgay Sunay’ın cenazesi, kortej eşliğinde ve binlerce kişinin katılımı ile yürünerek olay yerine getirildi ve katledildiği yere karanfiller bırakıldı. Öte yandan Tüm BelSen ile Anadolu Belediyeleri Zabıtaları Vakfı önderliğinde Şehit Zabıta Komiser Yardımcımız Turgay Sunay için Kızılay’da da yürüyüş düzenlendi.Çok sayıda zabıta memuru ve yurttaşın katıldığı kalabalık topluluk Hacı Bayram Camii’ne kadar yürüyerek cenaze namazına katıldı.

Hacı Bayram Camii’nde kılınan namazdan sonra Turgay Sunay’ın cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi’.

www.memurlar.net

‘Belediye Başkanlarından Bildiri: ‘Zabıtalar Korumasız Kalıyor’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Yenimahalle Belediye Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz, Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin, Altındağ Belediye Başkanı Ziya Kahraman, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demiral, Sincan Belediye Başkanı Rüstem Altınbaş, Gölbaşı Belediye Başkanı Cevdet Kara ve Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ortak bir bildiri yayımlayarak tüm kanun yapıcı kurumlardan ve mülki amirlerden zabıtaların can güvenliğinin sağlanması için yetki istediler.

Belediye Başkanlarınca yapılan ortak bildiride, Zabıta Komiser Yardımcımız Turgay Sunay’ın seyyar satıcılar tarafından şehit edildiği anımsatılarak, zabıtaların kendilerini savunacak teknik donanımlara olanak tanınması istendi. Bildiride şu görüşlere yer verildi:

‘Belediye sınırları içerisinde şehrin düzenini, halkının sağlığını korumak, işgalleri engellemek amacıyla seyyar satıcılara karşı görev yapan Yenimahalle Belediyesi Zabıta Komiser Yardımcısı Turgay Sunay, 9.10.2001 tarihinde görevi başındayken bir seyyar satıcının saldırısı sonucunda görev şehidi olmuştur. Daha önce de 1993 yılında Çankaya Belediyesi Zabıta Memuru Muhsin Çelik,1998 yılında Trabzon Belediyesi Zabıta Komiser Yardımcısı Ahmet Hamdi Altuntaş ve 1999 yılında da İstanbul Esenyurt Belediyesi Zabıta Müdürü Sabit Kalaycı görevleri sırasında uğradıkları saldırılar sonucunda hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu son olay bir kez daha göstermiştir ki, canı pahasına mücadele eden Zabıta çalışanları kendilerini savunacak, telsizlerinden başka hiçbir teknik donanımı olmadan, görevleri sırasında her türlü delici, kesici hatta ateşli silah taşıyan seyyar satıcılara karşı tek başına kalmaktadırlar.

Türkiye’de görev yapan zabıta kolluk kuvvetleri, şehrin tüm düzenini korumak ve kontrol etmek üzere görevlendirildiği halde, kendilerine verilen görev oranında da ne yazık ki yetkilendirilmemektedirler. Bu konu defalarca dile getirilmesine ve çok daha üzücü olayların meydana geleceği bildirilmesine rağmen ne yazık ki hiçbir önlem alınmamış ve Zabıtanın kendisini koruyacak elektrikli cop bile taşımasına olanak tanınmamıştır. Yetersiz araç ve gereçlerle kentteki suçların boyut değiştirmesi göz ardı edilerek silahlı, bıçaklı suç makinesi haline gelen insanlarla hiçbir inzibat aleti bulunmayan zabıtanın başa çıkması istenmiştir.

Bizler Ankara Anakent ve Metropol Belediye Başkanları olarak bir daha bu tür üzücü olayların yaşanmaması için bu konuda yasal düzenlemelerin yapılmasını, tüm kanun yapıcı kurumların ve mülki amirlerin yetkilerini kullanarak belediyelerin bu konuda alacağı tedbirleri desteklemelerini ve bu konuda yetki vermesini talep ediyoruz’.

www.memurlar.net

Ve bir bilimsel araştırmanın sonuçları:

‘Belediye Zabıtasının; Mali Sorunları, Toplumsal Sorunları, Yönetimsel Sorunları, Eğitimsel Sorunları, Siyasal Sorunları, Hukuki Sorunları, Psikolojik Sorunları vardır ve çözüm beklemektedir’.

İstanbul genelinde, 42 soruyla, soru kağıtları dağıtılarak yapılan ankete, 2291 zabıta mensubu katılmış ve alınan sonuçlara göre Teşkilat Yasası’nın gerekliliği ortaya çıkmıştır. Anket sonuçlarına ilişkin birkaç örnek aşağıda verilmiştir. Ankete katılanların; 

yüzde 93.8’i Teşkilat Yasası,

 yüzde 93.7’si Siyasal Etkenler’den uzak tutulmasını,

 yüzde 63.4’ü belediye zabıtasına Silah verilmesini,

 yüzde 93’ü teşkilatları içinde Ar-Ge büroları kurulmasını,

 yüzde 94’ü verilen Emir ve Talimatların Tutarlı ve Yasalara Uygun olmasını,

 yüzde 81.6’sı Özlük Hakları’nın Yetersizliği’ni,

 yüzde 63.2’si zabıtanın görev alanında Etkisiz ve Yetersiz kaldığını, 

64.7’si Sorunlarıyla İlgilenilmediği’ni,

 87.5’i Yükselmelerde İlkeli Olunmadığı’nı; eğitim, bilgi birikimi, beceri, liyakat, deneyim, ve sınav ilkelerinin benimsenmediğini,

 yüzde77.1’i halkın belde ile ilgili görev ve sorumlulukları hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını, 

yüzde 77.4’ü de zabıta hizmetlerinin, halka yeterince anlatılmadığını belirtmiş ve söylemiştir.

Anketten genel olarak şunu anlamak mümkündür.’Bugün Belediye Zabıtası etkinlik ve verimlilikten, kalite ve gereksinmelere cevap verebilmekten uzaktır’. Mahalli İdareler Reformu çerçevesinde Belediye Zabıtasını düşündüğümüzde bu alanın en önemli unsurlarından olan Belediye Zabıta Teşkilatı içinde bir reform kaçınılmazdır ve gereklidir’.

www.memurlar.net

Peki tüm bu gerçeklerin ışığında, Belediye Zabıtası’nın görev ve sorumlulukları nelerdir, diye bir soru sorarsak nasıl bir yanıt alırız ?

Nisan 2005 tarihli ‘Pendik Belediyesi Zabıta Raporu’ bu sorumuzu şöyle yanıtlıyor:

‘5272 Sayılı Belediye Kanunu’na Göre Zabıtanın Görevleri

 Kolluk Gücü Görevleri,

 Sağlığa İlişkin Görevler,

 Bayındırlığa İlişkin Görevler,

 Ulaştırma ve Şehir İçi Trafik Hizmetlerine İlişkin Görevler,

 Tarımsal ve Veterinerliğe İlişkin Görevler, 

Ekonomiye İlişkin Görevler

O zaman yeniden soralım: Belediye Zabıtası tüm bu görevleri, bu yükümlülükleri, bu sorumlulukları ‘NASIL’ yerine getirecek?

Ya da bir bilmece:

‘Sorumluluğu Çok / Yetkisi Yok

Görevi Çok / Adil Ödemesi Yok

İş Riski Çok / Güvenliği Yok

Hizmeti Çok / Takdir Edeni Yok

Saldıranı Çok / Silahı Yok’.

Bilin bakalım kimdir bu?

Bu ve bunun gibi, pek çok sorunun yanıtını alabilmek için, ‘Belediye Zabıtası’nın temsilcileri, kendi yöneticileri, kendi çalışanları ile konuştuk. İşte sorduklarımız; işte aldığımız yanıtlar:

e-Belediye: Belediye Zabıta’sı nedir, nasıl tanımlıyorsunuz?

Üsküdar Belediyesi Zabıta Müdürü, Vahit Olgun: Ben Belediye Zabıtası’nı; devlet ile milleti kaynaştıran; aralarında köprü kuran, halka en yakın sivil otoriteli, resmi bir teşkilat diye tanımlıyorum. Yani vatandaşın istediği an ulaşabileceği, sürekli halkın içerisinde, kendisi de halk olan resmi bir teşkilat.

Biz hepimiz, İstanbul’daki bütün teşkilat mensubu arkadaşlarımız, çalışmalarımızda toplumsal menfaati ön planda tutuyoruz. Bunu yaparken de kimi zaman kişilerin menfaatine dokunmak zorunda kalıyoruz. Örneğin Üsküdar’da 40 bine yakın işyeri var. Bu 40 bin müessese denetlenecek, ruhsata bağlandırılacak, sıhhi yönden incelenecek. Halkın sağlığını ilgilendiren rahatsızlıklar varsa onlar giderilecek. Bunların yanında 22 tane semt pazarı var, nizam intizam sağlanarak, halkın müreffeh bir ortamda alışveriş yapması sağlanacak. Yine Üsküdar 700 bin nüfuslu bir ilçe; gece kondu, kaçak inşaat takibi yapılırken, halkın dini duygularını istismar eden dilencilikle mücadele edilecek. Tüm bunları halkımızın yararına toplumsal menfaatleri esas alarak yapıyoruz. Burada şunu da söyleyeyim, zaman zaman halkımız seyyar satıcı kovaladı diye zabıtaya serzenişte bulunuyor. Ama biz de işimizi yapmak zorundayız. Eğer bir lokantanın 100 metre etrafında, bir seyyar köfteci, kokoreççi tezgah açarsa, kesinlikle o lokanta 3 ay içerisinde iflas eder. Oysa o lokantayı işleten şahıs kirasını veriyor, vergisini ödüyor, ruhsat harçlarını, emlak vergisini, çevre temizlik vergisini yatırıyor, yanında da eleman çalıştırıyor. Sonuçta; devletin, belediyenin ayakta kalmasını sağlıyor. Kendisi ekmek yerken bir başka ailenin de yaşamasını sağlıyor. Dolayısıyla toplumun menfaatlerine uygun çalışarak, onun ayakta kalmasını sağlıyor.

Pendik Belediyesi Zabıta Müdürü, Köksal Ayabakan: Bence Belediye Zabıtası şehrin ekonomik ve yerel kalkınmasında önemli görevler üstlenen ‘Şehir Polisi’dir. Ülkemizde de öyle olması gerekir. Çünkü zabıtanın şu andaki konumu deve mi kuş mu belirsizdir. Kolluk gücüyse caydırıcılığı yok. Kentte suç oranı yükselmiş, almış başını gitmiş. Gaspçılar, çeteleşmiş gruplar, baliciler, seyyarlar vs. Siz nasıl müdahale edeceksiniz? Öte yandan Yeni Ceza Kanunu’na göre, uygulayacağınız ceza da, 123 milyondan 4 milyona inmiş. Yani bir tutanak tutuyorsunuz ve tuttuğunuz tutanaktaki ceza bedeli 4 milyon Lira. Karşı taraf; ‘al sana 10 milyon; üstü kalsın diyor’. Bu durumda siz nasıl caydıracaksınız, neyi denetleyeceksiniz, kimi vazgeçireceksiniz? Tamam önce ceza değil; eğitim ama, akabinde cezaların da caydırıcı olması gerekir.

Kadıköy Belediyesi Zabıta Müdürü, Hakkı Aydın : Ben Belediye Zabıtası’na belediyenin kendisi de diyorum. Bir ifade vardır ‘Doğumdan ölüme kadar Belediye Zabıtası’nı görürsünüz’ diye. Bu çok doğrudur. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar zabıtanın görevini artırıyor. Ekonomik sıkıntılar içinde olan insanlar işyerlerini kapatıyor, sokağa çıkıyorlar. Sokakta bir karmaşa bir kargaşa, seyyar faaliyetlerinin yoğun olduğu bir ortam oluşuyor. Bu da zabıtanın iş yükünü artırıyor. Dolayısıyla Belediye Zabıtası’nın, ister beldede olsun ister ilçede olsun, ister büyükşehirde olsun, çalışmaları daha çok seyyar üzerinde yoğunlaşmıştır.

Öte yandan Belediye Zabıtası işini yaparken yasaların, tüzük ve yönetmeliklerin verdiği yetkileri kullanıyor. Kanun ve yönetmelikler ne önermişse, ne tür görevler vermişse onları yapmakla mükellef. Ancak silahsız bir güç oluşu nedeniyle suçların azaltılmasında yeterine caydırıcı olamıyor.

Eminönü Belediyesi Zabıtadan Sorumlu Bşk. Yrd., Naci Polat: Belediye Zabıtası belediyenin kolluk gücüdür. Ama tehlikeyle karşılaştığı zaman korunması yok, silahı yok, savunmasız bir kolluk gücüdür. Yine Belediye Zabıtası gördüğü her türlü belediye kanunlarına aykırı her olaya da müdahale edebiliyor. Yeni kanuna göre trafik de zabıtaya geçiyor. Eskiden vatandaşa trafik polisi ceza kesiyordu, artık Belediye Zabıtası da kesebilecek. Bu biraz işimizi artıracak. Yol kenarlarına, kaldırımlara park eden araçlara müdahale edebilecek. Gerekirse bu araçları kaldırtabilecek.

e-Belediye: Zabıta Memurları’na yeterince önem veriliyor mu sizce? Kurum olarak toplum olarak?

Üsküdar, Vahit Olgun; Kurum olarak elbette veriyoruz. Gerek belediye başkanımız, gerek belediye yönetimimiz ve gerekse teşkilatımızın üst amiri olarak ben zabıtamızın ne şartlarda çalıştığını çok iyi biliyoruz. Her türlü desteği vererek onların motivasyonunu sürekli üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Bazen zabıtanın görevi gereği yaptığı işlerde, halkımız konuya merhamet duygusuyla yaklaşıyor ve zabıtaya karşı bir antipati oluşuyor. Oysa bizim hepimizin felsefesinde şu olmalı, ben bunu kendime şiar edinmişimdir; ‘Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, Vatana yapılan ihanettir’. Yani hiç kimse ne bizim şahsımızdan ne de teşkilatımızdan ülkesine ve milletine ihanet etmesini beklemesin. Ülkemize ve milletimize hizmet ederken insanlar da bize destek olsunlar. Biz halkımızın yararına bu işleri yapıyoruz. Şunu da belirteyim ki, bizim varlığımızın önemi ancak bir hafta yok olursak ortaya çıkar. Örneğin biz bir hafta işyerimizi terk edelim, bir hafta sonra Üsküdar’da yürüyemezsiniz. Hiç bir şey yapamazsınız; nefes bile alamazsınız.

Pendik, Köksal Ayabakan; Kurum olarak belediyelerde, eğer belediye başkanı isterse bunu yapabilir. Gerekli önem ve desteği sağlayarak, mevcut yapıyı daha dinamik daha verimli hale dönüştürebilir. Bu konuda biz belediye başkanımızın da desteğiyle zabıtamızın koşullarını iyileştirme çalışmaları yaptık, yapıyoruz da. Örneğin 69 tane güvenlik memurunu zabıtaya bağladık. Silahlı sertifikalı, dövüş sporları konusunda eğitimli genç, sportif, dinamik insanlar. Birlikte çalışarak zabıtanın görevi sırasında karşılaşabileceği zorlukları gidermeye çalışıyoruz.

e-Belediye: Belediye Zabıta’sının imajı konusunda kamuoyunda oluşmuş bir ön yargı var. Bu nasıl aşılabilir?

Pendik, Köksal Ayabakan; Bunun için öncelikle vitrin değişmeli, zabıta artık ‘Şehir Polisi’ olmalı. Ama bugünden zabıtayı bu imajından kurtarabilmek adına yapılacaklar da var. Örneğin, esnafla toplantılar yapacaksınız, esnafla kaynaşacaksınız. Önce kanunları, onların gerekliliğini, esnafın da yükümlülüklerini onlara anlatacaksınız. Eğitimlerle, seminerlerle onları bilinçlendireceksiniz. Haklardan, insan haklarından bahsedeceksiniz. Kaldırımlar, sokaklar hepimizin; hepimiz yayayız, kaldırımları işgal etmeyelimi anlatacaksınız. Vatandaşlar da bizim onlar için çalıştığımızı bilecek. Örneğin bir denetleme sırasında vatandaş diyor ki, ‘benimle kasıtlı uğraşıyorsun’. Çünkü biz ona kaldırımları işgal etme demişiz. Karşılıklı bilinç ortamı geliştirilemediği için iş başka noktalara gidiyor. Sonuçta doğru olmayan olaylar yaşanıyor, huzur ortamı bozuluyor. Zabıtanın imajı da doğru yanlış bu ortamlardan kurgulanıyor.

Biz Pendik’te halka, esnafa yönelik toplantılar düzenledik ‘Çatısız Çarşı’ diye bir projemiz var. Ekonominin gelişmesi için hangi zamanlarda ne indirimler olacak; ne gibi etkinlikler olacak yani belediyeyle esnaf iç içe ‘Çatısız Çarşı’ projesiyle bunları ortaya koyabiliyoruz. Sosyal İşler Müdürlüğümüz de ‘Hayır Çarşısı’ açtı. Esnafın ya da halkın fazla eşyası buraya devir edilerek yoksul insanlara dağıtılıyor. Bu şekilde iletişim, kaynaşma oldukça suçlar azalıyor. Öte yandan bütün esnafa tebligat yaptık afişler astık, kaldırım işgallerinin önlenmesini istedik. Önce afiş ve görsel ile bilgilendirme yapıyoruz; sonra ceza uyguluyoruz. Gördük ki bilgilendirme yaptığımızda; yüzde 60 oranında o suçlar azaldı. Geri kalanların yüzde 20’si de uyarı yazısı ile çekildi. Israr edenlere ise yasalardaki cezaları uyguluyoruz.

Kadıköy, Hakkı Aydın; Bu işleri Belediye Zabıtası olarak yasalar çerçevesinde yapmamıza rağmen, kimi zaman halkın tepkisini çekiyor. Vatandaşımız; ‘Sanki ülkede her şey çok iyiymiş, doğruymuş gibi; simitçilerle, seyyar satıcılarla uğraşıyorsunuz’ diyor. Belediye Zabıtası’nın imajı konusunda zorluklarından biri bu. Halkımız kendi açısından haklı olabilir; evine ekmek götürmek isteyen adamla uğraşıyormuşuz gibi gözükebilir. O vatandaşımızın da gerçekten başka seçeneği yoktur belki. Biz bunları düşünmüyor değiliz. Ama bu işin yasalara aykırı bir biçimde yapılmasına da izin veremeyiz. Aksi durumda hem yasalara karşı gelmiş oluruz hem de zabıtanın şikayet konusu olan kötü imajı sürüp gider. Kanunları yönetmelikleri, tüzükleri uygulamak zorundayız.

e-Belediye: Bu kadar çok iş yapan ve yapması da beklenen çalışanlarınızın motivasyonunu nasıl sağlıyorsunuz?

Üsküdar, Vahit Olgun; Sürekli motivasyon eğitimleri yapıyoruz. Ben toplantılarımızda sürekli olarak memurlarıma şunu söylerim; vatandaşla muhatap olduğunuzda empati yapın. Siz orada vatandaş olsaydınız ne yapardınız. Sizin davrandığınız gibi birisi size davransa tutumunuz ve davranışınız ne olurdu? Ya da o vatandaşın yerinde siz değil de ailenizden biri olabilirdi, ona göre düşünüp değerlendirin. Bir de memurlarıma sürekli; ceza yazarak caydırıcı olmak yerine; şahsınızla, kişisel varlığınızla onları mahcup ederek bir noktaya çekmeye çalışalım derim. İşinizi yaparken, durumu değerlendirdiniz; baktınız ki vatandaşın yüzde 60 yasalara uymayan yanı var, yüzde 40 da uygun iyi hali var, siz yüzde 40 iyi halini değerlendirin onu yasal kabul edin diyorum. Yine bu doğrultuda karşılaştıkları olumsuzluklarla baş edebilmeleri ve motivasyonlarını kaybetmemeleri adına çalışmalarımız devam ediyoruz.

Pendik, Köksal Ayabakan; Yöneticiler olarak işte görevimiz bu. Bizim görevimiz düşen o motivasyonu, konsantrasyonu, işe bağlılığı, aşkı artırmak. Aslında liderin yapması gereken de budur. Bunları yaptığı içinde liderdir zaten. Nasıl olacak bu? Önce; Memurlarımızı ‘Biz çok azız, sayımız yetersiz, caydırıcılığımız da yok, seyyarla mücadeleye edemeyiz. Bizi takip eder, döverler, bıçaklanırız. Kimse de bizi korumuyor’ düşüncelerinden kurtarmamız gerekiyor. Biz bu sayı azlığı ve korunmasızlık sorununa karşı çözüm üretmek adına, genç dinamik, silahlı güvenlik elemanlarımızı zabıta teşkilatımıza bağladık. Hem sayımız arttı hem de güvenlik ihtiyacı sorunumuz çözüldü. Yeni çıkan 5393 Sayılı Belediye Kanunu bize bu imkanı veriyor. Kanunun 14. maddesinin a bendinde; ‘Belediye aşağıdaki hizmetleri Yapar ya da Yaptırır’ diye bir ifade var. Dolayısıyla biz Sayıştay Yetkilileriyle, görüştük onların onayıyla ‘Zabıta Hizmet Alımı’ ihalesi yaptık. 40 tane genç dinamik zabıta personeli satın aldık. İhale usulü olduğu için önce duyurduk, sonra kazanan firmanın gönderdiği memur adaylarıyla teknik şartnameye göre mülakat yaptık. Ve seçilen arkadaşlarımızı görevlendirdik, işlerine başladılar. Bu şekilde memnun olmadığımız çalışanların şirket tarafından değiştirilmesini de isteyebiliyoruz. Burada çalışma arkadaşlarımızla haftada 3 gün spor kompleksimizde 8.30-10.00 arasında spor yapıyoruz. İşimize ondan sonra başlıyoruz. Öte yandan bir de sinema salonu kurduk her hafta bir film izliyoruz.

e-Belediye: Memur işini yaparken çıkan arbedelerde kendini nasıl koruyor, işini nasıl tamamlıyor?

Üsküdar, Vahit Olgun; Belediye Zabıtası’nın çalışma alanlarında da bu tür lokal hadiseler olur. Memurumuz bazen elbette dayak da yemiş olur. Ama biz dayak yiyoruz diye dayak atmayı düşünemeyiz. Biz devleti hiç bir zaman acz içinde bırakmayız. Memurlarıma ben hep şunu söylüyorum. Gittiğiniz yerde yapacağınız işlemde tam sona ulaşabileceksek hadiseye girelim. Kuvvetimiz yeterli değilse takviye kuvvetler isteyelim.

Pendik, Köksal Ayabakan; Zabıtamız kendini koruyamıyorki. Seyyarla mücadele etmekten çekiniyor. Çünkü karşısında çeteleşmiş gruplar var. İşini yapsa biliyor ki bir akşam etrafı çevrilip dövülecek. Kimse sahip çıkmayacak ona. Arkadaşlarımız doğal olarak korkuyor. Biz bu sorunlarımızı nasıl aşabiliriz diye düşündük, bazı çalışmalar yaptık. Ekipler kurduk. Gece başınız sıkıştığında, telefon ettiğinizde, anında 10 kişi yanınıza gelecekse korkmayın. Ama telefon ettiğinizde polis benzinimiz yok, gelemeyiz diyorsa, suçluların üzerine nasıl gideceksiniz? Başınıza bela alırsınız. Ne gerek var o zaman, günü geçir yeter. Suç devam eder huzur ve güven de kalmaz.

Kadıköy, Hakkı Aydın ; Açıkçası bu konuda Belediye Zabıtası fiziki gücüne güveniyorsa çalışıyor. Eğer o memur fiziki gücüne güvenmiyorsa, inanın çalışma şevki de olmuyor. Ancak, bilgi ve becerisi varsa, kendine güveniyorsa, çevresine de güvenebiliyorsa o zaman işini en iyi şekilde yapıyor. Dolayısıyla sokakta görevimizi yaparken bunları çok yaşadık, yaşıyoruz da. Maalesef güvenlik kaygıları devam ettikçe sorunlar tam olarak ortadan kaldırılamıyor.

Beyoğlu Belediyesi Zabıta Müdürü, Arif Göktepe; Biz Beyoğlu’nda, memurlarımızın görevleri sırasında ciddi sorunlarla karşılaşma ihtimalini göz önüne alarak, emniyet güçlerinden destek alıyoruz. Bu türden operasyonlarımıza mutlaka polis de katılıyor. Birlikte çalışıyoruz. Her türlü durumda yasaları uygulamak adına görevimizi canla başla yapıyoruz. Arkadaşlarımız gerçekten bu uğurda özveriyle çalışıyorlar.

e-Belediye: Silahlanma konusunda ne düşünüyorsunuz? Belediye Zabıtası’na silah verilsin mi?

Üsküdar, Vahit Olgun ; Silahlanmayla ilgili olarak, genel silahlanmaya ben de karşıyım. Ama zabıta içersinde de en azından teşkilatı ayakta tutabilecek silahlı bir güç olmalı. Örneğin her ilçe teşkilatının genel kadrosunun yüzde 10 veya 20’sinde silah bulunmalı. Ayrıca emniyet teşkilatında nasıl ihtisaslaşma varsa; asayiş, narkotik, ahlak gibi, Belediye Zabıtası içinde de bu şekilde uzmanlaşmaya gidilmeli.

Pendik, Köksal Ayabakan; Yani ben şunu anlamıyorum; kanunlarda deniliyor ki; zabıta kolluk kuvvetidir. Belediye Zabıtası, eğer kolluksa silah verilmek zorundadır.

Kadıköy, Hakkı Aydın; Sokaktaki gruplarla mücadele etmek çok zor. Seyyarlar özellikle korsan kitap, korsan CD, ikinci el diye satılan çalıntı telefonlar gibi alanlarda örgütlü çalışıyorlar. Belediye Zabıtası silahsız bir güç olduğu için de bunlarla mücadele etmekte zorlanıyor. Bu işleri bertaraf etmek için, kanunun, yönetmeliğin verdiği yetkilerse yetersiz kalıyor.

Beyoğlu, Arif Göktepe; Memurlarımızın kendi güvenliklerini sağlayabilmeleri için, dövüş sporları eğitimi alabilecekleri, silah ve benzeri caydırıcı araçları kullanabilecekleri söyleniyor. Ama bence bunların bu gün için uygulanması çok zor. Örneğin, halen çalışan memurlarımızın yaşları buna müsait değil. Onların da tıpkı polisler gibi tekrar eğitimden geçmeleri nasıl olacak? Ancak gelecekte yeni bir yapılanmada bunlar düşünülebilir.

Eminönü, Naci Polat; Zabıtanın ortak sorunu bu. Memurlarımız saldırıya açıklar. Bu doğru. Biz de belediye olarak güvenliklerini sağlamak ve caydırıcılıklarını artırmak adına cop ve biber gazı aldık. Ayrıca bu konudaki çalışmalarımız ve gayretlerimiz de devam edecek.

e-Belediye: Zabıta memuru görevini yaparken hakkında şahsi davalar açılıyor ve memur ciddi sıkıntılar çekiyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Kadıköy, Hakkı Aydın; Belediye Zabıtası’nın en çok kargaşa içine düştüğü ve görev şevkinin kırıldığı nokta da burası. Çünkü kamu adına, huzurun, güvenin sağlanması için uğraş verirken, o esnada olan bir olay nedeniyle, size şahsi davalar açılıyor. Sanki söz konusu durum, kendi işinizi yaparken ortaya çıkmış gibi; kurum olarak değil, şahıs olarak yargılanıyorsunuz. Olay tamamıyla bireysel bir davaya dönüşüyor.

Sonuçta memurumuzun, işini yaparken hem yargılanması, hem de yargılanırken bir destek bulamaması motivasyonunu düşürüyor; ‘ben kamunun, devletin işini yapıyorum ama sanki kendi işimmiş gibi yargılanıyorum ve de yalnızım’ diyor. Belki haklı durumda; ama, ne kendini yeterince savunabiliyor ne de avukat tutabiliyor. Bu konuda ceza alan arkadaşlarımız bile oldu. Dolayısıyla yaşananlar karşı tarafa da güç veriyor.

Pendik, Köksal Ayabakan; Örneğin bir suçla ilgili ihbar geldi, gidiyoruz, adam balici ya da seyyar satıcı. Siz gerekli yasal uygulamayı yaptınız suçu önlediniz. Adam iki saat sonra kafasını duvara vuruyor; gidip savcıya diyor ki; zabıta beni darp etti. Ben suçu önlediğim halde ve böyle bir şey olmadığı halde adam sizden şikayetçi oldu. Artık o kamu davası değil; kişisel davaya dönüşüyor. Sen kolluk gücü olarak görev yaptın; ama, adam senden şahsi davacı oluyor. Avukatınız var mı? Devlet sizi savunmuyor, size tahsis edilmiş bir avukatınız yok. Böyle iki olaydan sonra siz hiç bir memurunuza görev yaptıramazsınız. Siz önce memurunuzu savunun; eğer suçluysa zaten çıksın ortaya. Bir avukatı olsun. Böyle her olayda avukata verecek parayı nereden bulacak? Hem bu memur niçin yargılanıyor, görev için gitmiş. Öldüğü zaman şehit oluyor; ama, yargılanırken yanında değilsiniz. İmajdaki duruma bakın. Memur tek başına gidecek, kendini savunacak, seyyarlar da orada 15 kişi birlikte gelmiş, dizilmiş. Çünkü onlar çete, onlar ekip olmuş. Ama sen gidip tek başına kendini savunacaksın. Eğer bir kentte, huzur ve güvenden bahsediliyorsa orada savcı, kaymakamlık ve belediye birlikte çalışmak zorunda. Eğer benim yakaladığımı suçluyu savcı bana itimat etmeyip serbest bırakıyorsa o suç devam edecektir. Adam beni bıçaklıyor; daha biz ifademizi verirken o çoktan dışarı çıkmış bile. Niye? Tutuksuz yargılanacak. Bizim ifadelerimiz 2-3 saat sürerken o gidiyor yine aynı yerde seyyar satıcılığa devam ediyor. Oysa 24 saat alıkoyma hakkı var, bir caydırıcılığı olsun. O zaman ben kentin suçlularıyla nasıl mücadele edeceğim? Niye hedef olayım ki?

e-Belediye: Ciddi bir eksiklik mi var sizce?

Pendik, Köksal Ayabakan; Ciddi bir koordinasyon bozukluğu var. Kurumlar birbirine güvenmiyor. 24 saat alıkoy bir kere. Zaten bu adam seyyar satıcılığı ile suçlu. Niye seyyar satıcılık yapıyorsun denmiyor da niye onu aldın deniyor? Benim onu zorla almam gerekiyor. Çünkü buradan kalk diyorsun, ‘kalkmıyorum kardeşim sen kimsin?’ diyor. Lütfen kalk; gene dinlemiyor seni. O zaman polis kaldırsın ne gerek var zabıtaya? Seyyar satıcı olduklarını görmüyor musunuz? Kaldırsın polis. Kaldırmıyor, sen kaldırıyorsun. Niye kaldırıyorsun; yetkin var mı? Ama adam suçlu, seyyar satıcı, üstelik bıçakla saldırmış. O direniyor kalkmıyor; ama, ben suçlu duruma düşüyorum. ‘Niye oradasın?’ demiyor savcı. Kabahatler yasasını hem zabıta, hem polis, hem jandarma birlikte uygulamak zorunda. Bazı maddelerde de birlikte aynı yetkiye sahip olacak.

e-Belediye: Zabıta memurlarının yaptıkları işe göre aldığı maaşlar yeterli mi?

Üsküdar, Vahit Olgun; Çok az maaş alıyoruz. Bu konuda sıkıntılarımız var. Zabıta bütün sosyal yaşamından fedakarlık ediyor. Eşine, dostuna, çocuklarına ayıracağı zamanı devlet için, millet için harcıyor. Emeğinin karşılığını alamayınca da onun mahçubiyetini ezikliğini hissediyor. Eskiden belediye meclislerince belirlenen ücretler vardı örneğin diyorduki ‘zabıtamızın çalıştığı fazla zaman için bir maaş düzeyinde ödeme yapın’. Daha sonra bu Plan Bütçe Komisyonu’na devredildi. Plan Bütçe Komisyonu’nda her yıl Ankara’da oturup karar veriliyor. Ancak Ankara’da memurların genel değerlendirilmesi yapıldığı için yüzde 3, yüzde 5 zamlar veriliyor ki, bugün brüt 317 milyon düzeyinde bu. Bir memur ayda en az 8 defa nöbete kalır, zaten bu verileni harcamış oluyor. Açıkçası çok da bir katkısı olmuyor. Diğer bir konu ise polise verilen, orman muhafaza memuruna verilen, yıpranma payları. Biz buna fiili hizmet zammı diyoruz. Bu mutlaka zabıtaya da verilmeli. Yani 657’ye tabi büro memurlarının haklarıyla zabıtanın hakları aynı. Biz bu uygulamanın zabıtanın çalışma şartları dikkate alınarak, zabıta lehine değiştirilmesini istiyoruz.

Pendik, Köksal Ayabakan; Maaşlar belli. Buna belediyelerin bir ek katkısı da olamıyor. 657’de böyle bir şey olmadığı için, devlet memuruna tahsis edilen maaş dışında hiç bir ödeme de yapılamıyor. Ancak bu konuda bizde diğer belediyelerde olmayan bir uygulama var. Başkanımız memur sendikalarıyla anlaştı ve memurlara ‘Sosyal Denge’ adı altında ekstra bir ödeme yapabiliyoruz. Az ama rahatlatıcı bir unsur. Diğer yandan zabıta memurları yaptıkları işe göre az alıyorlar, fakat ülkenin şartları da ortada.

Kadıköy, Hakkı Aydın; Maaşlar elbette çok yetersiz. O maaşla dört kişilik bir ailenin geçinmesi çok zor. Maaşının ötesinde bir de 300 milyon civarında mesaisi var. Meslek içersinde sürekli nöbetler var. Arkadaşlarımız sabah 8’den akşam 8’e kadar fiili görev yapıyor. Saat 17’den gece 11’e kadar bir ekibimiz nöbet hizmeti veriyor. Başka bir ekibimiz yine 17’den gece 1’e kadar ayrı bir hizmet veriyor. Bu nöbetler esnasında uzakta oturan arkadaşlarımızın gidiş gelişlerinde sorunları oluyor. En son olarak 2006 yılı mesai ücretine, yanılmıyorsam, 15 milyon Lira zam geldi. Bunun damga vergisini düşerseniz 12.5 milyon gibi bir zam söz konusu. Bu kadar stresli bir ortamda çalışan arkadaşlarımızın bu maaşlarla kendilerini motive etmeleri çok zor. Ancak her şeye rağmen, özveriyle çalışmaya devam ediyorlar. Ben teşkilatım adına onlara gerçekten teşekkür ediyorum.

Beyoğlu, Arif Göktepe; Elbette memurlarımızın maaşı yetmiyor. 750-800 milyon civarında bir maaş alıyorlar. Mesailerimiz de 260 milyon civarında. Yapılan işe göre maaşların iyileştirilmesi gerekiyor.

e-Belediye: Teşkilat Yasası hakkında ne düşünüyorsunuz? Yönetmelik’ten neler bekliyorsunuz?

Üsküdar, Vahit Olgun; Zabıtanın hem çalışma şartlarıyla ilgili hem özlük haklarıyla ilgili bir dizi plan hazırlamıştık; hatta Zabıta Yönetmeliği ile ilgili. Bunu her dönem muhtelif şekillerde hükümetlerimizde sunuyoruz. Ancak bunlarla ilgili ciddi sonuçlar elde etmiş değiliz.

Neden dediğimizde sahipsiz bir teşkilat. Yani bizim bir genel müdürümüz olsaydı, genel müdürlük düzeyinde temsil edilmiş olsaydık; bu iş yapılırdı. Yani Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne bağlı çalışmamalıyız. Onlar kendi özlük haklarını aramaktan bizim haklarımızı arayacak zaman ve fırsat bulamazlar. Zabıta şu an yönetmeliklerle yönetiliyor. Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda olduğu gibi zabıta da yetkilerini yasadan almalı, yönetmeliklerden değil. Yani zabıta görevini yaparken başka bir resmi teşkilata muhtaç olmamalı. Ben belediye suçu işleyen bir şahıs hakkında resmi işlem yapamıyorum. Onu polise götürüp teslim edeceğim, polis lütfedip işlem yapacak savcılığa çıkaracak. Ama ben de resmi teşkilatım o da. Eğer burada belediye suçu işleniyorsa, onu ben doğrudan savcılığa sevk edebilmeliyim. Yani Yerel Yönetimler Mahkemeleri kurulmalı. Belediye Zabıtası, belediye suçu, işleyenleri direk savcılığa sevk etme yetkisine sahip olmalı. Belediye Zabıtası’na karşı gelenler direk devlet zabıtasına karşı gelmiş gibi muamele görmeli.

Pendik, Köksal Ayabakan; 5393 Sayılı Yeni Yerel Yönetimler Kanunu çıkalı bir yıl oldu; ama, hala yönetmelikler çıkmadı. Hala hazırlanıyor. Bu kanun içinde Belediye Zabıtası’na sadece bir maddeyle yer verildi. Hala eski yönetmelik devam ediyor. Biz belediye olarak ‘Zabıta Yönetmeliği’nin hazırlanmasına katkı sağlamak adına, zabıtanın problemlerini içeren 25 sayfalık bir rapor hazırladık. Bu raporu İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler’e gönderdik. Gönderen de tek ilçeyiz. Oradan da bize teşekkür yazısı geldi. Ben çıkacak yeni ‘Zabıta Teşkilat Yönetmeliği’nin eskisine göre pek fazla bir değişiklik getireceğini sanmıyorum. Olursa asıl değişiklik ‘Personel Yasası’ ile ilgili olacaktır. O da eğer sözleşmeli zabıta olmayacaksa, hiçbir şey getirmeyecek demektir. Kolluk gücündeki sistem değişmeyecek ki. Biz belediye olarak ‘Sözleşmeli Personel’ olsun şeklinde bir öneriyi de sunduk.

Kadıköy, Hakkı Aydın; 5393 Sayılı Kanun’un Yönetmeliği’nin çıkmamış olması, zabıtanın çalışmalarında tereddütler yaratıyor. Bunların ortadan kalkması için, bir an önce hem Zabıta Yönetmeliği’nin hem de 5393 Sayılı Yasa’nın Belediye Zabıtası yönünden, uygulayıcı taraflarının açık bir yönetmelikle belirlenmesi gerekiyor. Teşkilat Yasası’nın, ben bu işe başladığımdan beri her gün çıkacağı söylenir; ama, bir kaç kez meclis komisyonlarına gelmesine rağmen, ne olduysa, bir türlü çıkarılamadı.

e-Belediye: İlçenizdeki Belediye Zabıtası teşkilatını anlatır mısınız, kaç memur var, nasıl çalışıyorsunuz?

Üsküdar, Vahit Olgun ; Yönetmeliğimize göre 1500 nüfusa ‘1’ zabıta memuru düşmesi gerekiyor. Üsküdar’ın resmi kayıtlara göre nüfusu 500 bin. Yani bizim 330 zabıta memurumuzun olması gerekiyor. Ancak şu anda 100 kişiyle çalışıyoruz. İlçe genelinde çeşitli konularda denetlemeler yapan ekiplerimiz var. Sadece gıda ile ilgili, halkımızın yiyip içmesine mahsus yerleri denetleyen ekiplerimiz var. Bu ekiplerde özellikle belediyemizin tahsis ettiği hekimlerimiz, veterinerlerimiz ve çevre mühendisimiz var. Bu ekibimizle bir yeri denetlemeye gittiğimizde; ekmek fabrikaları, lokantalar, simit fırınları gibi, halkın sağlığını ilgilendiren her unsura bakabiliyoruz. Gıdayla ilgili her yeri 365 gün sürekli denetliyoruz. Bir de gayri sıhhi nitelikte olan, kahvehaneler gibi, yerleri denetleyen ekiplerimiz var. Yine pazarların kontrol ve denetimini yapan pazar ekiplerimiz var. Kaçak inşaat ve gecekondu önleme adına 3 ayrı ekibimiz var. Karakollarımız var ki bunlardan özellikle Harem Karakolumuz, İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı. Buradaki ekibimizle, yolcuların huzur ve güven içinde seyahat etmelerini sağlıyoruz. Yine ilçemiz, deniz ulaşımı sebebiyle vatandaşlarımızın geçiş güzergahında olan bir yer. Dolayısıyla sadece iskelelerde günlük nüfus akışı yüz bin civarında. Buralarda da denetimlerimiz sürüyor. Ayrıca ilçemizi ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin de rahatsız edilmemeleri için çalışıyoruz.

Pendik, Köksal Ayabakan; Zabıta Müdürü olduğumda, Pendik ‘de 73 tane zabıta memuru vardı. İlçede 450 bin nüfus var, 300 zabıta olması gerekiyor; ama, sadece 73 kişi var. Öte yandan Pendik Anadolu’nun her kesiminden vatandaşımızın yaşadığı ve en çok göç alan ilçelerden biri. Sürekli gelişen büyüyen bir yer. Çok göç alan bir ilçe olmasına rağmen gecekondulaşması yok denecek kadar azalmıştır. Çünkü başkanım&


Etiketler


Slider Altına